Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Rasûlüllah’ı Tanıyalım!

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

10 Rebîü'l-Evvel 1410 / 10.10.1989
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın özel gün ve gecelerde yapmış oldukları sohbetlerde yapılacak ibadetler ve sevaplı işler konusunda dinleyicileri bilgilendiriyor. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler okuyup izah ediyor. Gecenin ihyası konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâraken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn.el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâraken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidi'l-evvelîn e ve'l-âhirîn ve şefî'i'l-müznibîne muhammedini'l-emînVessalâtü vesselâmü alâ seyyidi'l-evvelîn e ve'l-âhirîn ve şefî'i'l-müznibîne muhammedini'l-emîn ve âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. ve âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Bizi var eden, yaratan, besleyen, yetiştiren, büyüten, türlü nimetlerine mazhar eden;Bizi var eden, yaratan, besleyen, yetiştiren, büyüten, türlü nimetlerine mazhar eden; nimetlerinin en üstünü olan iman ve İslâm ile müşerref kılan;nimetlerinin en üstünü olan iman ve İslâm ile müşerref kılan; kendisine mutî kullarını cennetiyle cemaliyle taltif edecek olan; âlemlere rahmet olarak, kendisine mutî kullarını cennetiyle cemaliyle taltif edecek olan; âlemlere rahmet olarak, hidayet yollarını gösteren, elçisi Muhammed-i Mustafâ'yı bize rehber ve önder olarak gönderenhidayet yollarını gösteren, elçisi Muhammed-i Mustafâ'yı bize rehber ve önder olarak gönderen yüce Rabbimiz'e sonsuz hamd ü senâlar olsun. yüce Rabbimiz'e sonsuz hamd ü senâlar olsun.

Onun Habîb-i Edîbi, seçkin kulu, Mustafâ'sı, Müctebâ'sı, rehberimiz, numûne-i imtisâlimiz,Onun Habîb-i Edîbi, seçkin kulu, Mustafâ'sı, Müctebâ'sı, rehberimiz, numûne-i imtisâlimiz, başımızın tâcı, gözümüzün nuru, gönlümüzün sürûru,başımızın tâcı, gözümüzün nuru, gönlümüzün sürûru, Efendimiz Ahmed-i Mahmûd-u Muhammed-i Mustafâ'sına biz âciz, nâçiz ümmetlerindenEfendimiz Ahmed-i Mahmûd-u Muhammed-i Mustafâ'sına biz âciz, nâçiz ümmetlerinden sonsuz salât ü selâm, tahiyyât ve ihtiramlar olsun. Aziz ve muhterem kardeşlerim! sonsuz salât ü selâm, tahiyyât ve ihtiramlar olsun.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Rabbimiz dünyanın âhiretin her türlü hayırlarına, nimetlerine sizleri sevdiklerinizle beraberRabbimiz dünyanın âhiretin her türlü hayırlarına, nimetlerine sizleri sevdiklerinizle beraber mazhar eylesin, cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin.mazhar eylesin, cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Cennette Habîb-i Edîbi'ne komşu eylesin. Bizleri ve soylarımızı, nesillerimizi, zürriyetlerimiziCennette Habîb-i Edîbi'ne komşu eylesin. Bizleri ve soylarımızı, nesillerimizi, zürriyetlerimizi onun yolundan, Kur'an'ın yolundan, rızasının yolundan bir göz yumup açıncaya kadar dahi ayırmasın. onun yolundan, Kur'an'ın yolundan, rızasının yolundan bir göz yumup açıncaya kadar dahi ayırmasın.

Sözlerime başlamadan önce bu mübarek mevlid gecesindeSözlerime başlamadan önce bu mübarek mevlid gecesinde Peygamber sallallahu aleyhi ve selem Efendimiz'in rûh-i pâkine biz âciz, nâçiz, fakir,Peygamber sallallahu aleyhi ve selem Efendimiz'in rûh-i pâkine biz âciz, nâçiz, fakir, müznip, âşık ümmetlerinden birer hediye-i Kur'aniye olsun diye ve onun cümle âli'nin,müznip, âşık ümmetlerinden birer hediye-i Kur'aniye olsun diye ve onun cümle âli'nin, ashâbının, etbâının, ahbâbının, sâdât ve meşâyih-i turuk-u aliyyemizin, evliyâullahın,ashâbının, etbâının, ahbâbının, sâdât ve meşâyih-i turuk-u aliyyemizin, evliyâullahın, şehitlerin, fatihlerin, gazilerin, hayır hasenât sahiplerinin, uzaktan yakındanşehitlerin, fatihlerin, gazilerin, hayır hasenât sahiplerinin, uzaktan yakından bu ibadethaneye koşarak gelmiş olan, toplanmış olan siz kardeşlerimizin âhirete göçmüş olanbu ibadethaneye koşarak gelmiş olan, toplanmış olan siz kardeşlerimizin âhirete göçmüş olan cümle geçmişlerinin, sevdiklerinin, onlara dua vasiyet etmiş olanların, cümle geçmişlerinin, sevdiklerinin, onlara dua vasiyet etmiş olanların, onlardan dua uman boynu bükük dua bekleyenlerin ve cümle mü'minîn-i mü'minâtınonlardan dua uman boynu bükük dua bekleyenlerin ve cümle mü'minîn-i mü'minâtın müslimîn-i müslimâtın ruhlarına birer hediye-i Kur'aniye olsun, ruhları şâd olsun,müslimîn-i müslimâtın ruhlarına birer hediye-i Kur'aniye olsun, ruhları şâd olsun, kabirleri pürnûr olsun, makamları âlâ olsun diye bir Fatiha üç İhlâs-ı Şerîf okuyup hediye edip kabirleri pürnûr olsun, makamları âlâ olsun diye bir Fatiha üç İhlâs-ı Şerîf okuyup hediye edip öyle başlayalım buyurun. Bismillâhirrahmânirrahîm... öyle başlayalım buyurun. Bismillâhirrahmânirrahîm...

Peygamber sallallahu aleyhi ve selem Efendimiz'in yıldızlar misâli sahabesindenPeygamber sallallahu aleyhi ve selem Efendimiz'in yıldızlar misâli sahabesinden onun medihkârı Hassan b. Sâbit radıyallahu anh onu nice şiirleriyle övmüş, bir mısrasında diyor ki; onun medihkârı Hassan b. Sâbit radıyallahu anh onu nice şiirleriyle övmüş, bir mısrasında diyor ki;

Mâ medahtü muhammeden bi-makâletî velâkin medahtü makaletî bi-muhammedi.Mâ medahtü muhammeden bi-makâletî velâkin medahtü makaletî bi-muhammedi. "Ben sözlerimle Muhammed-i Mustafâ'yı, Allah'ın Resûlü'nü övmüş değilim."Ben sözlerimle Muhammed-i Mustafâ'yı, Allah'ın Resûlü'nü övmüş değilim. Onun zikriyle sözlerimi övmüş, yükseltmiş, şereflendirmişim." Onun zikriyle sözlerimi övmüş, yükseltmiş, şereflendirmişim."

Resûlullah sallallahu aleyhi ve selem Efendimiz'in büyüklüğünü, güzelliğini, yüceliğini,Resûlullah sallallahu aleyhi ve selem Efendimiz'in büyüklüğünü, güzelliğini, yüceliğini, faziletlerini, üstünlüklerini anlatmak çok zor.faziletlerini, üstünlüklerini anlatmak çok zor. Yeryüzünde bir milyar müslümanın, günde beş vakit namazlarında, namazlarının içindeYeryüzünde bir milyar müslümanın, günde beş vakit namazlarında, namazlarının içinde kendisine salât ü selâm, tahiyyat okudukları, dünyanın her yerinde Allahu Ekber,kendisine salât ü selâm, tahiyyat okudukları, dünyanın her yerinde Allahu Ekber, Allahu Ekber diye minarelerden yükselen seslerin arasında, Allahu Teâlâ hazretlerinin,Allahu Ekber diye minarelerden yükselen seslerin arasında, Allahu Teâlâ hazretlerinin, varlığının, birliğinin arkasından adı anılan, peygamberliği semalara, fezalara ilan edilen,varlığının, birliğinin arkasından adı anılan, peygamberliği semalara, fezalara ilan edilen, meleklerin kendisine salât ü selâm ettiği, Allahu Teâlâ hazretlerinin kendisinin salât ü selâm ettiği,meleklerin kendisine salât ü selâm ettiği, Allahu Teâlâ hazretlerinin kendisinin salât ü selâm ettiği, bize Kur'ân-ı Kerîm'de kendisine ittibâyı, salât ü selâmı, adı anıldıkça hürmet göstermeyi emrettiğibize Kur'ân-ı Kerîm'de kendisine ittibâyı, salât ü selâmı, adı anıldıkça hürmet göstermeyi emrettiği o mübarek zâtı övmek kimin haddine... o mübarek zâtı övmek kimin haddine...

Allahu Teâlâ hazretleri yaradılış bakımından, ahlâk bakımından bütün güzellikleri onda toplamış.Allahu Teâlâ hazretleri yaradılış bakımından, ahlâk bakımından bütün güzellikleri onda toplamış. Dinî, dünyevî, uhrevî, bütün faziletleri onda cem etmiş.Dinî, dünyevî, uhrevî, bütün faziletleri onda cem etmiş. Rabbinin huzurunda onun makamına çıkmış olacak, çıkacak bir ikinci şahıs mevcut değil. Rabbinin huzurunda onun makamına çıkmış olacak, çıkacak bir ikinci şahıs mevcut değil. Allah'ın ona dünyada ve âhirette bahşettiği şeref ve ihsanı elde etmiş bir başka beşer mevcut değil... Allah'ın ona dünyada ve âhirette bahşettiği şeref ve ihsanı elde etmiş bir başka beşer mevcut değil...

Allahu Teâlâ hazretleri yedi kat gökleri, yerleri [onun] yüzü suyu hürmetine yaratmış.Allahu Teâlâ hazretleri yedi kat gökleri, yerleri [onun] yüzü suyu hürmetine yaratmış. Hz. Âdem aleyhisselam yaratılmadan, daha su ile toprak arasında hılkati tamamlanmamışken,Hz. Âdem aleyhisselam yaratılmadan, daha su ile toprak arasında hılkati tamamlanmamışken, peygamber olması kararlaştırılmış. Levh ü mahfûza adı yazılmış o peygamber[in], o mübarek zâtın... peygamber olması kararlaştırılmış. Levh ü mahfûza adı yazılmış o peygamber[in], o mübarek zâtın...

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem insanların, gelmişlerin, geleceklerin en üstünü.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem insanların, gelmişlerin, geleceklerin en üstünü. Allahu Teâlâ hazretleri yeri göğü insanoğlu için yarattığını bildiriyor.Allahu Teâlâ hazretleri yeri göğü insanoğlu için yarattığını bildiriyor. Evliyaullahın büyüklerinden, Marifetnâme sahibi İbrahim Hakkı hazretleri kitabının başında,Evliyaullahın büyüklerinden, Marifetnâme sahibi İbrahim Hakkı hazretleri kitabının başında, "Hak Teâlâ dü âlemi benî âdem için yaratmıştır." diyor. "Hak Teâlâ dü âlemi benî âdem için yaratmıştır." diyor. Rabbimiz dünyayı âhireti insanoğlu için yaratmış. Rabbimiz dünyayı âhireti insanoğlu için yaratmış. Sizler bizler için yaratmış ve insanoğlunu eşref-i mahlukât eylemiş. Sizler bizler için yaratmış ve insanoğlunu eşref-i mahlukât eylemiş.

İnsanoğlunun içinde iman edenleri ahsen-i takvîme ulaştırmış, en yüksek mertebelere çıkartmış.İnsanoğlunun içinde iman edenleri ahsen-i takvîme ulaştırmış, en yüksek mertebelere çıkartmış. Müminlerin içinden en seçkin kullarını, peygamberlerini, her kavmin, her bölgenin en mümtaz şahsiyeti kılmış.Müminlerin içinden en seçkin kullarını, peygamberlerini, her kavmin, her bölgenin en mümtaz şahsiyeti kılmış. Peygamberleri içinden de eşsiz ve emsalsiz bir zâtı, seyyidü'l-evvelîn ve'l-âhirîn eylemiş.Peygamberleri içinden de eşsiz ve emsalsiz bir zâtı, seyyidü'l-evvelîn ve'l-âhirîn eylemiş. İşte o, bizim Peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve selem. İşte o, bizim Peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve selem.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri, İbn Mes'ûd radıyallahu anh'ınPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri, İbn Mes'ûd radıyallahu anh'ın rivayet eylediğine göre, ashâbının beklediği bir sırada onların yanına yaklaştı, rivayet eylediğine göre, ashâbının beklediği bir sırada onların yanına yaklaştı, konuştuklarını görünce neler konuştuklarını dinlemek üzere durakladı. konuştuklarını görünce neler konuştuklarını dinlemek üzere durakladı.

Konuşanlardan birisi diyordu ki; Konuşanlardan birisi diyordu ki;

"Ne kadar hayret edilecek şey doğrusu, Allahu Teâlâ hazretleri İbrahim aleyhisselam'ı"Ne kadar hayret edilecek şey doğrusu, Allahu Teâlâ hazretleri İbrahim aleyhisselam'ı kendisine halîlullah edinmiş, samimi dost, sırdaş dost edinmiş. Onu halîlullah sıfatıyla taltif eylemiş, kendisine halîlullah edinmiş, samimi dost, sırdaş dost edinmiş. Onu halîlullah sıfatıyla taltif eylemiş,

Vettehazellâhu ibrahîme halîlan." Diğer birisi diyordu ki; "Sübhanallah!Vettehazellâhu ibrahîme halîlan."

Diğer birisi diyordu ki;

"Sübhanallah!
Musa aleyhisselam ile Allahu Teâlâ hazretleri konuşmuş, onu Tur dağına davet eylemiş, Musa aleyhisselam ile Allahu Teâlâ hazretleri konuşmuş, onu Tur dağına davet eylemiş, kendisine hitap eylemiş, kendisini kelîmullah eylemiş. Azgın firavundan kurtarmış, neciyyullah eylemiş." kendisine hitap eylemiş, kendisini kelîmullah eylemiş. Azgın firavundan kurtarmış, neciyyullah eylemiş."

Bir diğeri diyordu ki; "Sübhanallah! Ne şaşılacak, hayret edilecek şey doğrusu kiBir diğeri diyordu ki;

"Sübhanallah! Ne şaşılacak, hayret edilecek şey doğrusu ki
Allahu Teâlâ hazretleri İsa aleyhisselam'ı kelimetullah eylemiş. Ruhu eylemiş.Allahu Teâlâ hazretleri İsa aleyhisselam'ı kelimetullah eylemiş. Ruhu eylemiş. Her birini böylece büyük şereflere mazhar eylemiş." diye konuşuncaHer birini böylece büyük şereflere mazhar eylemiş." diye konuşunca bir tanesi de diyordu ki; "Hz. Âdem aleyhisselam'ı da safiyyullah eylemiş." bir tanesi de diyordu ki;

"Hz. Âdem aleyhisselam'ı da safiyyullah eylemiş."

Onların yanına Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri yaklaştı da buyurdu ki; Onların yanına Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri yaklaştı da buyurdu ki;

"Sizin sözlerinizi, hayretlerinizi, gıptalarınızı duydum, dinledim."Sizin sözlerinizi, hayretlerinizi, gıptalarınızı duydum, dinledim. Doğru, Allahu Teâlâ hazretleri İbrahim aleyhisselam'ı halîlullah edindi, dost edindi.Doğru, Allahu Teâlâ hazretleri İbrahim aleyhisselam'ı halîlullah edindi, dost edindi. Musa aleyhisselam'ı neciyyullah eyledi. İsa aleyhisselam'ı ruhullah eyledi.Musa aleyhisselam'ı neciyyullah eyledi. İsa aleyhisselam'ı ruhullah eyledi. Âdem aleyhisselam'ı safiyyullah eyledi. Allah onları seçmiş.Âdem aleyhisselam'ı safiyyullah eyledi. Allah onları seçmiş. Agâh olun, dikkat edin ki bende habîbullahım. Lâ fahra.Agâh olun, dikkat edin ki bende habîbullahım. Lâ fahra. 'Övünmek için değil, gerçeği bildirmek için söylüyorum.' 'Övünmek için değil, gerçeği bildirmek için söylüyorum.' Allahu Teâlâ hazretleri beni kendisine habib eyledi, sevgili kulu eyledi, kıyamet günü Allahu Teâlâ hazretleri beni kendisine habib eyledi, sevgili kulu eyledi, kıyamet günü Livâü'l-hamd'i, hamd sancağını taşıyacağım. Livâü'l-hamd'i, hamd sancağını taşıyacağım. Cümle Peygamberler o sancağın altında, sıddıklar, şehitler, salihler, müminler o sancağın altındaCümle Peygamberler o sancağın altında, sıddıklar, şehitler, salihler, müminler o sancağın altında haşr u cem olacaklar, onun peşinden gidecekler." haşr u cem olacaklar, onun peşinden gidecekler."

Cennetin kapısına geldiği zaman, [cennetin kapısının] açılması emrolunduğu zaman, cennetin bekçisi Rıdvan; Cennetin kapısına geldiği zaman, [cennetin kapısının] açılması emrolunduğu zaman, cennetin bekçisi Rıdvan;

Men ente? "Kimsin sen?" diye sorunca [ve] onun Muhammed-i Mustafâ olduğu kendisine bildirilince; Men ente? "Kimsin sen?" diye sorunca [ve] onun Muhammed-i Mustafâ olduğu kendisine bildirilince;

Bi-ke ümirtü en lâ eftaha kableke. "Yâ Resûlallah! Soruşumun sebebini mazur gör,Bi-ke ümirtü en lâ eftaha kableke. "Yâ Resûlallah! Soruşumun sebebini mazur gör, senden önce başka kimseye, şu cennetin kapısını açmamakla emrolunmuştum. Onun için soruyorum.senden önce başka kimseye, şu cennetin kapısını açmamakla emrolunmuştum. Onun için soruyorum. Buyur yâ Resûlallah!" diyecek. Peygamber Efendimiz; "Övünme yok." diyor.Buyur yâ Resûlallah!" diyecek.

Peygamber Efendimiz; "Övünme yok." diyor.
"Livâü-l-hamd'i taşıyacağım, övünme yok! İlk şefaat edecek olan benim, övünme yok!"Livâü-l-hamd'i taşıyacağım, övünme yok! İlk şefaat edecek olan benim, övünme yok! Cennet kapısını ilk çalacak olan benim, övünme yok!Cennet kapısını ilk çalacak olan benim, övünme yok! Rabbim beni beraberimdeki mü'minlerle, dünyada insanların gözlerinin hor hakir gördüğüRabbim beni beraberimdeki mü'minlerle, dünyada insanların gözlerinin hor hakir gördüğü boynu bükük fakirlerle cennete dahil edecek, övünme yok!boynu bükük fakirlerle cennete dahil edecek, övünme yok! Evvelkilerin, sonrakilerin ekremiyim, eşrefiyim, en asiliyim, övünme yok!" diyeEvvelkilerin, sonrakilerin ekremiyim, eşrefiyim, en asiliyim, övünme yok!" diye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendi dilinden bize kendi evsâfını beyan eylemiştir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendi dilinden bize kendi evsâfını beyan eylemiştir.

Bir hadîs-i şerîfinde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki; Bir hadîs-i şerîfinde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki;

"Vallahi sizden biriniz, beni babasından, evladından ve bütün insanlardan"Vallahi sizden biriniz, beni babasından, evladından ve bütün insanlardan daha fazla sevmedikçe mü'min olamaz." daha fazla sevmedikçe mü'min olamaz." Beni herkesten fazla sevmedikçe, o makama eremedikçe, Resûlullah'ın muhabbetinde erimedikçe,Beni herkesten fazla sevmedikçe, o makama eremedikçe, Resûlullah'ın muhabbetinde erimedikçe, mum gibi yanmadıkça, bir müslümanın gerçek müslüman olması mümkün değil!mum gibi yanmadıkça, bir müslümanın gerçek müslüman olması mümkün değil! Adı anılınca, gözleri yaşarmadıkça, kalbi titremedikçe tüyleri ürpermedikçe,Adı anılınca, gözleri yaşarmadıkça, kalbi titremedikçe tüyleri ürpermedikçe, gerçek mü'min olması mümkün değil! Allahu Teâlâ hazretleri methetmiş...gerçek mü'min olması mümkün değil! Allahu Teâlâ hazretleri methetmiş... Allahu Teâlâ hazretleri kendisini habib, habîbullah, sevgili, sevgilisi edinmiş. Allahu Teâlâ hazretleri kendisini habib, habîbullah, sevgili, sevgilisi edinmiş.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri bir diğer hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri bir diğer hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki;

"Çocuklarınızı üç haslet üzere yetiştiriniz, büyütünüz, terbiye ediniz."Çocuklarınızı üç haslet üzere yetiştiriniz, büyütünüz, terbiye ediniz. Üç esaslı meselede onların terbiyesini toplayınız. Üç esaslı meselede onların terbiyesini toplayınız. Bir, beni sevmeleri, bana muhabbet, sevgi, saygı duymaları esası.Bir, beni sevmeleri, bana muhabbet, sevgi, saygı duymaları esası. Benim ehl-i beytime, benim yakınlarıma, soyuma sevgi duymaları Benim ehl-i beytime, benim yakınlarıma, soyuma sevgi duymaları ve Kur'ân-ı Kerîm'e sevgi duyup bağlanmaları, onu okumaları üzere." ve Kur'ân-ı Kerîm'e sevgi duyup bağlanmaları, onu okumaları üzere."

İşte evlatlarımızı yetiştirmek için, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerininİşte evlatlarımızı yetiştirmek için, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin bize tavsiye etmiş olduğu bu üç esası hiçbir zaman unutmamalıyız. bize tavsiye etmiş olduğu bu üç esası hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizden önceki ümmetler, Bu zamana kadar geçmiş olan ecdâdımız, selef-i sâlihînimiz, Bizden önceki ümmetler, Bu zamana kadar geçmiş olan ecdâdımız, selef-i sâlihînimiz, mü'minlerin bizden önce gelenleri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e mü'minlerin bizden önce gelenleri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e öyle candan bağlanıyorlar ki, öyle candan bağlanmışlardı ki birisini müşrikler yakalayıp daöyle candan bağlanıyorlar ki, öyle candan bağlanmışlardı ki birisini müşrikler yakalayıp da katletmeye, şehit etmeye doğru götürürken dediler ki; katletmeye, şehit etmeye doğru götürürken dediler ki;

"Bu işler sana, [senin] başına Muhammed'in yüzünden geliyor."Bu işler sana, [senin] başına Muhammed'in yüzünden geliyor. N'olaydı, şimdi sen ona tâbi olmasaydın da evinde çoluk çocuğunun yanında rahat etseydin. N'olaydı, şimdi sen ona tâbi olmasaydın da evinde çoluk çocuğunun yanında rahat etseydin. O bizim elimizde olsaydı, sen de ölümden de kurtulmuş olsaydın, başına bu haller gelmeseydi!" Dedi ki; O bizim elimizde olsaydı, sen de ölümden de kurtulmuş olsaydın, başına bu haller gelmeseydi!" Dedi ki;

"Lâ, vallahi, değil benim yerime onun olması, sizin elinizde işkence görmesi,"Lâ, vallahi, değil benim yerime onun olması, sizin elinizde işkence görmesi, onun ayağına diken batmasına rızam yoktur." Sahâbe-i kirâmın Resûlullah'a hitapları; onun ayağına diken batmasına rızam yoktur."

Sahâbe-i kirâmın Resûlullah'a hitapları;

Fidâke ebî ve ümmî yâ Resûlallah." idi. "Annemiz, babamız, canımız her türlü varlığımız Fidâke ebî ve ümmî yâ Resûlallah." idi. "Annemiz, babamız, canımız her türlü varlığımız sana feda olsun ey Allah'ın Resûlü." diye idi, [öyle hitap ediyorlardı.] sana feda olsun ey Allah'ın Resûlü." diye idi, [öyle hitap ediyorlardı.]

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in sahâbe-i kirâmı[nın] her birisiPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in sahâbe-i kirâmı[nın] her birisi Resûlullah'ın bağrı yanık aşıklarıydı. Sahâbe-i kirâmdan öyle kimseler var ki diyorlar ki, Resûlullah'ın bağrı yanık aşıklarıydı. Sahâbe-i kirâmdan öyle kimseler var ki diyorlar ki, Resûlullah'a muhabetimden, saygımdan başımı kaldırıp yüzüne doya doya Resûlullah'a muhabetimden, saygımdan başımı kaldırıp yüzüne doya doya ömrüm boyunca bakamadım. Öyle kimseler vardı ki yüzüne bakıyorlardı, bakmaya doyamıyorlardı. ömrüm boyunca bakamadım. Öyle kimseler vardı ki yüzüne bakıyorlardı, bakmaya doyamıyorlardı.

Onlardan bir tanesi Resûlullah'ın yanına oturup devamlı olarak gözünü kırpmadanOnlardan bir tanesi Resûlullah'ın yanına oturup devamlı olarak gözünü kırpmadan Resûlullah'a bakarken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mütebessim, kendisine dönüp dedi ki; Resûlullah'a bakarken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mütebessim, kendisine dönüp dedi ki;

"Sana ne oluyor böyle! Durmuşsun, her işi bırakmışsın, hayran [hayran] bakıyorsun?""Sana ne oluyor böyle! Durmuşsun, her işi bırakmışsın, hayran [hayran] bakıyorsun?" O zât-ı muhterem dedi ki; "Anam babam sana feda olsun yâ Resûlallah! O zât-ı muhterem dedi ki;

"Anam babam sana feda olsun yâ Resûlallah!

Etemette'u bi'n-nazari ileyke. 'Senin cemaline bakmakla nimetleniyorum, yaptığım iş o.'Etemette'u bi'n-nazari ileyke. 'Senin cemaline bakmakla nimetleniyorum, yaptığım iş o.' Cemalini seyrediyorum, seyrân ediyorum.Cemalini seyrediyorum, seyrân ediyorum. Dünyada bu nimetten istifade ediyorum ama bir de düşünüyorum ki kıyamet günü olduğunda,Dünyada bu nimetten istifade ediyorum ama bir de düşünüyorum ki kıyamet günü olduğunda, kıyamet koptuğunda, Allahu Teâlâ hazretleri seni âlâ-yı illiyyîne, makâm-ı mahmûd'a çıkartacak.kıyamet koptuğunda, Allahu Teâlâ hazretleri seni âlâ-yı illiyyîne, makâm-ı mahmûd'a çıkartacak. Bense, acep halim nice olur? Acaba cennete girecek miyim?Bense, acep halim nice olur? Acaba cennete girecek miyim? Cennete girsem bile senin makamın neresi, ben âciz nâçiz kulun makamı neresi, diye Cennete girsem bile senin makamın neresi, ben âciz nâçiz kulun makamı neresi, diye onu düşündükçe de efkârlanıyorum." deyince, Allahu Teâlâ hazretleri âyet-i kerîme indirdi ki; onu düşündükçe de efkârlanıyorum." deyince, Allahu Teâlâ hazretleri âyet-i kerîme indirdi ki;

"Allah'a ve Peygambere itaat edenler, işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle,"Allah'a ve Peygambere itaat edenler, işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle, salihlerle beraberdir. Onlar ne iyi arkadaştır." Bu âyet-i kerîme inince; sıddıklarla, şehitlerle, salihlerle beraberdir. Onlar ne iyi arkadaştır." Bu âyet-i kerîme inince;

Ve hasüne ülâike refîkâ. Resûlullah o zât-ı muhteremi çağırdı [ve] ona bu âyet-i kerîmeyi müjdeledi.Ve hasüne ülâike refîkâ. Resûlullah o zât-ı muhteremi çağırdı [ve] ona bu âyet-i kerîmeyi müjdeledi. Yani "Sen de peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle beraber olacaksın." diye ona müjdeledi. Yani "Sen de peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle beraber olacaksın." diye ona müjdeledi.

Bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerine geldi, sordu, söyledi; Bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerine geldi, sordu, söyledi;

"Ey Allah'ın Resûlü! Yemin ederim ki sen bana ailemden, malımdan daha sevgilisin."Ey Allah'ın Resûlü! Yemin ederim ki sen bana ailemden, malımdan daha sevgilisin. Zaman oluyor ki seni hatırlıyorum, sana gelip yüzüne bakmadan sükun bulamıyorum. Zaman oluyor ki seni hatırlıyorum, sana gelip yüzüne bakmadan sükun bulamıyorum. Tahammül edemiyorum ayrılığına, karşına gelip seni seyretmeden duramıyorum.Tahammül edemiyorum ayrılığına, karşına gelip seni seyretmeden duramıyorum. Zaman oluyor ölümümü hatırlıyorum; sen cennete girdiğin zaman, peygamberlerleZaman oluyor ölümümü hatırlıyorum; sen cennete girdiğin zaman, peygamberlerle yüksek zâtlarla beraber olacaksın. Ben acaba cennete girecek miyim, girersem dahi seni göremem." diyeyüksek zâtlarla beraber olacaksın. Ben acaba cennete girecek miyim, girersem dahi seni göremem." diye üzülüyorum deyince, yine bu âyet-i kerîmenin indiğine dair rivayetler var. üzülüyorum deyince, yine bu âyet-i kerîmenin indiğine dair rivayetler var.

Sevbân radıyallahu anh'ten yine buna benzer hayranlık, âşıkâne, seyranlık hadisesi üzerine,Sevbân radıyallahu anh'ten yine buna benzer hayranlık, âşıkâne, seyranlık hadisesi üzerine, "acaba âhirette seninle olabilecek miyim yâ Resûlallah?" diye sorması üzerine,"acaba âhirette seninle olabilecek miyim yâ Resûlallah?" diye sorması üzerine, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyurdu ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyurdu ki;

"Kişi sevdiğiyle beraber olacak." Rabbimiz Teâlâ hazretleri seveni sevdiğinden ayırmayacak. "Kişi sevdiğiyle beraber olacak."

Rabbimiz Teâlâ hazretleri seveni sevdiğinden ayırmayacak.

el-Mer'ü me'a men ehabbe. Yuhşeru'l-mer'ü me'a men ehabbe. el-Mer'ü me'a men ehabbe.

Yuhşeru'l-mer'ü me'a men ehabbe.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor, bildiriyor ki;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor, bildiriyor ki; "Onun zamanındaki sahabesinden, salihlerden, mübareklerden ayrı ileriki devirlerin ümmeti,"Onun zamanındaki sahabesinden, salihlerden, mübareklerden ayrı ileriki devirlerin ümmeti, ümmet fertleri içinde de öyle kimseler çıkacak ki, öyle kimseler olacak ki, ümmet fertleri içinde de öyle kimseler çıkacak ki, öyle kimseler olacak ki, Peygamber Efendimiz'den sonra yaşadıkları halde, onun cemalini görememiş oldukları halde,Peygamber Efendimiz'den sonra yaşadıkları halde, onun cemalini görememiş oldukları halde, onlardan birisi beni görmek için ailesini, malını, hepsini feda edip, onlardan birisi beni görmek için ailesini, malını, hepsini feda edip, görmenin bedeli olarak hepsini feda etmeye razı olur, görmeyi arzu ederler..." görmenin bedeli olarak hepsini feda etmeye razı olur, görmeyi arzu ederler..."

Amr b. Âs radıyallahu anh bildiriyor ki; "Resûllullah'tan başka bana sevgili bir kimse yok." Amr b. Âs radıyallahu anh bildiriyor ki; "Resûllullah'tan başka bana sevgili bir kimse yok."

Ebû Abdillâh Hâlid b. Ma'dân yatağa girdiği zaman Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'inEbû Abdillâh Hâlid b. Ma'dân yatağa girdiği zaman Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ashâbına olan sevgi ve iştiyakını söyler, yâd eder, onları isimleriyle anardı.ashâbına olan sevgi ve iştiyakını söyler, yâd eder, onları isimleriyle anardı. Onlar benim aslım, esasım, neslimdir, kalbim onlara meyilli, onlara şevkim çoğaldı.Onlar benim aslım, esasım, neslimdir, kalbim onlara meyilli, onlara şevkim çoğaldı. "Yâ Rabbi! Benim ruhumu hemen kabz eyle!" diye dua ede ede uyurdu."Yâ Rabbi! Benim ruhumu hemen kabz eyle!" diye dua ede ede uyurdu. "Kabzet yâ Rabbi ruhumu! Canımı al da sevdiklerime kavuşayım." diye böyle her akşam dua ederdi. "Kabzet yâ Rabbi ruhumu! Canımı al da sevdiklerime kavuşayım." diye böyle her akşam dua ederdi.

Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş ki; Resûlullah'a şöyle buyurdu; Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş ki; Resûlullah'a şöyle buyurdu;

"Seni gerçek peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki Ebû Tâlib'in"Seni gerçek peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki Ebû Tâlib'in müslüman olması benim kendi babam Ebû Kuhâfe'nin müslüman olmasındanmüslüman olması benim kendi babam Ebû Kuhâfe'nin müslüman olmasından beni daha çok memnun eder, içimdeki duygu öyle.beni daha çok memnun eder, içimdeki duygu öyle. Çünkü sen, biliyorum ki amcanı seviyorsun, Ebû Tâlib'in müslüman olmasını istiyorsun,Çünkü sen, biliyorum ki amcanı seviyorsun, Ebû Tâlib'in müslüman olmasını istiyorsun, ben senin arzunun yerine gelmesini istediğimden babamın müslüman olmasından önceben senin arzunun yerine gelmesini istediğimden babamın müslüman olmasından önce senin arzunun yerine gelmesini arzu ediyorum." diye söylerdi. senin arzunun yerine gelmesini arzu ediyorum." diye söylerdi.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in de kalbinde, kendinden sonra gelecek olanPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in de kalbinde, kendinden sonra gelecek olan ümmetlerine karşı öyle bir iştiyâkı, öyle bir muhabbeti vardır ki bir hadîs-i şerîfinde buyurdu; ümmetlerine karşı öyle bir iştiyâkı, öyle bir muhabbeti vardır ki bir hadîs-i şerîfinde buyurdu;

"Ah, keşke ihvanıma kavuşsam…" Yanındaki sahâbe-i kirâmı dediler ki; "Ah, keşke ihvanıma kavuşsam…" Yanındaki sahâbe-i kirâmı dediler ki;

"Yâ Resûlallah! Biz senin ihvanın değil miyiz, karşında değil miyiz,"Yâ Resûlallah! Biz senin ihvanın değil miyiz, karşında değil miyiz, işte bize kavuşmuş bizim aramızda değil misin?" "Hayır. Sizler benim ashâbımsınız. işte bize kavuşmuş bizim aramızda değil misin?"

"Hayır. Sizler benim ashâbımsınız.
Benim ihvanım yani kardeşlerim benden sonra yaşayıp, benden asırlarca sonra gelip de beni seven kimselerdir.Benim ihvanım yani kardeşlerim benden sonra yaşayıp, benden asırlarca sonra gelip de beni seven kimselerdir. Ben onların iştiyakı ile şevkiyle yanıyorum." diye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,Ben onların iştiyakı ile şevkiyle yanıyorum." diye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bu sevgiyi taşıyanlara kendisinin de sevgi duyduğunu hadîs-i şerîfinde beyan eylemiş. bu sevgiyi taşıyanlara kendisinin de sevgi duyduğunu hadîs-i şerîfinde beyan eylemiş.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin kabrine bir kadın geldi,Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin kabrine bir kadın geldi, Hz. Âişe validemiz sağdı, dedi ki; "Açar mısın Resûlullah'ın kabrini bir göreyim.Hz. Âişe validemiz sağdı, dedi ki;

"Açar mısın Resûlullah'ın kabrini bir göreyim.
Kabrini açtı, o zât, o kadıncağız Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerininKabrini açtı, o zât, o kadıncağız Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin kabrinde ağlaya ağlaya aşkından orada vefat etti. kabrinde ağlaya ağlaya aşkından orada vefat etti.

Ebû Süfyan henüz müslüman olmamışken, o müslümanlarınEbû Süfyan henüz müslüman olmamışken, o müslümanların Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerine aşkını, muhabbetini, bağlılığını,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerine aşkını, muhabbetini, bağlılığını, onun yolunda mallarını, canlarını nasıl feda ettiğini görünce, Mekke'de Dâru'n-Nedve'deonun yolunda mallarını, canlarını nasıl feda ettiğini görünce, Mekke'de Dâru'n-Nedve'de Mekke müşriklerine dedi ki; "Ben Muhammed'in ashâbının, Muhammed'i sevdiği gibi Mekke müşriklerine dedi ki;

"Ben Muhammed'in ashâbının, Muhammed'i sevdiği gibi
insanlardan herhangi birinin etrafındakiler tarafından o tarzda,insanlardan herhangi birinin etrafındakiler tarafından o tarzda, o kadar yüksek şekilde sevildiğini görmedim." o kadar yüksek şekilde sevildiğini görmedim."

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin büyüklüğünün alâmetlerinden birisi de;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin büyüklüğünün alâmetlerinden birisi de; daha önceki ümmetlere Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin methedilmesi,daha önceki ümmetlere Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin methedilmesi, geleceğinin bildirilmesi, evsafının daha önceki kitaplarda anlatılmasıdır. geleceğinin bildirilmesi, evsafının daha önceki kitaplarda anlatılmasıdır.

Saff sûresinde, âyet-i kerîmede buyuruluyor ki; Bismillâhirrahmânirrahîm. Saff sûresinde, âyet-i kerîmede buyuruluyor ki;

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Ve iz kâle îsebnü meryem. "Hani Meryem'in oğlu İsa aleyhisselam ne demişti?" Ve iz kâle îsebnü meryem. "Hani Meryem'in oğlu İsa aleyhisselam ne demişti?"

Yâ benî isrâîle innî resûlullâhi ileyküm. "Ben size Allah'ın gönderdiği kulu ve elçisiyim."Yâ benî isrâîle innî resûlullâhi ileyküm. "Ben size Allah'ın gönderdiği kulu ve elçisiyim." Musaddika'l-limâ beyne yedeyye mine't-tevrât.Musaddika'l-limâ beyne yedeyye mine't-tevrât. "Musa aleyhisselam'a benden önce indirilmiş olan Tevrat'ın tasdikçisiyim.""Musa aleyhisselam'a benden önce indirilmiş olan Tevrat'ın tasdikçisiyim." Musa aleyhisselam'ın tasdikçisiyim, o da peygamberdi, O da Allah'ın vazifeli kuluydu, Musa aleyhisselam'ın tasdikçisiyim, o da peygamberdi, O da Allah'ın vazifeli kuluydu, o da hak yolun mürşitlerinden, Allah'ın emirlerini insanlara bildirenlerden mübarek bir kimseydi. o da hak yolun mürşitlerinden, Allah'ın emirlerini insanlara bildirenlerden mübarek bir kimseydi.

Ve mübeşşiran bi-rasûlin. "Ve ileride gelecek bir peygamberi size müjdeliyorum ki;"Ve mübeşşiran bi-rasûlin. "Ve ileride gelecek bir peygamberi size müjdeliyorum ki;" Ye'tî min ba'dî. "Benim vefatımdan çok sonra gelecek dünyaya." İsmihû Ahmed. "Onun ismi Ahmed olacak." Ye'tî min ba'dî. "Benim vefatımdan çok sonra gelecek dünyaya." İsmihû Ahmed. "Onun ismi Ahmed olacak."

Muhterem kardeşlerim! Üniversitedeki talebeliğimiz sırasında kendim bizzat [şahit oldum.]Muhterem kardeşlerim!

Üniversitedeki talebeliğimiz sırasında kendim bizzat [şahit oldum.]
Hamidullah hoca, Allah selamet versin, bize el-Vesâiku's siyâsiyye kitabını okuturdu.Hamidullah hoca, Allah selamet versin, bize el-Vesâiku's siyâsiyye kitabını okuturdu. el-Vesâiku's siyâsiyye kitabında bu bahisler geçince, o kitabı mukaddesi getiripel-Vesâiku's siyâsiyye kitabında bu bahisler geçince, o kitabı mukaddesi getirip o konudaki âyet-i kerîmeleri göstermişti. Fetih sûresinin sonundaki âyet-i kerîmeyi hatırlayalım. o konudaki âyet-i kerîmeleri göstermişti.

Fetih sûresinin sonundaki âyet-i kerîmeyi hatırlayalım.

Bismillâhirrahmânirrahîm. Muhammedün Resûlullah.Bismillâhirrahmânirrahîm.

Muhammedün Resûlullah.
"Muhammed sallallahu aleyhi ve selem Allah'ın Resûludür, elçisidir, gönderdiği,"Muhammed sallallahu aleyhi ve selem Allah'ın Resûludür, elçisidir, gönderdiği, vazifelendirdiği kişidir." Vellezîne ma'ahû. "Onun yanında olan mübarekler;vazifelendirdiği kişidir." Vellezîne ma'ahû. "Onun yanında olan mübarekler; Ensârı, muhâcirîni, ashâbı…" Eşiddâü ale'l-küffâri ruhamâü beynehüm.Ensârı, muhâcirîni, ashâbı…" Eşiddâü ale'l-küffâri ruhamâü beynehüm. "Kafirlere, münkirlere, müşriklere karşı şiddetli, dayanıklı, metânetli, sert…""Kafirlere, münkirlere, müşriklere karşı şiddetli, dayanıklı, metânetli, sert…" Ruhamâü beynehüm "Kendi aralarında şefkatli, re'fetli, muhabbetli, merhametli…" Ruhamâü beynehüm "Kendi aralarında şefkatli, re'fetli, muhabbetli, merhametli…" Terâhüm rukke'an succedâ. "O mübarekleri rükû halinde, rükû ediciler olarak,Terâhüm rukke'an succedâ. "O mübarekleri rükû halinde, rükû ediciler olarak, secde ediciler olarak ibadette görürsün." Sîmâhüm fî vücûhihim min eseri's-sücûd.secde ediciler olarak ibadette görürsün." Sîmâhüm fî vücûhihim min eseri's-sücûd. "Onların yüzlerinde secde etmekten nurlar peyda olmuştur, alâmetler belirmiştir,"Onların yüzlerinde secde etmekten nurlar peyda olmuştur, alâmetler belirmiştir, alınlarında o imanın nuru pırıl pırıl pırıldamaktadır, ibadetten alınları nasırlaşmıştır."alınlarında o imanın nuru pırıl pırıl pırıldamaktadır, ibadetten alınları nasırlaşmıştır." Zâlike meselühüm fi't-tevrât. "İşte Ümmet-i Muhammed'in Tevrat'ta, Zâlike meselühüm fi't-tevrât. "İşte Ümmet-i Muhammed'in Tevrat'ta, Musa aleyhisselam'a indirilmiş olan o mukaddes kitapta, nice nice asırlar önceMusa aleyhisselam'a indirilmiş olan o mukaddes kitapta, nice nice asırlar önce Allah tarafından anlatılış şekli böyledir." Allah tarafından anlatılış şekli böyledir."

Ve meselühüm fi'l-incîli. "İncil'de anlatılış şekline gelince."Ve meselühüm fi'l-incîli. "İncil'de anlatılış şekline gelince." Ke-zer'in ahrace şat'ahû fe-âzerahû fe-stağleza fe-stevâ Ke-zer'in ahrace şat'ahû fe-âzerahû fe-stağleza fe-stevâ alâ sûkıhî yu'cibü'z-zürrâ'a li-yeğîza bi-himü'l-küffâr. alâ sûkıhî yu'cibü'z-zürrâ'a li-yeğîza bi-himü'l-küffâr. "İşte Allahu Teâlâ hazretleri iman edip salih ameller işleyenlere"İşte Allahu Teâlâ hazretleri iman edip salih ameller işleyenlere ecr-i azîm ihsan edeceğini vaad etmiştir." diye âyet-i kerîme bildiriyor. ecr-i azîm ihsan edeceğini vaad etmiştir." diye âyet-i kerîme bildiriyor.

Bu ve bunun gibi âyet-i kerîmeler, daha önceki ümmetlereBu ve bunun gibi âyet-i kerîmeler, daha önceki ümmetlere Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin methinin yapıldığını,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin methinin yapıldığını, geleceğinin bildirildiğini gösteriyor. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri gelmeden önce,geleceğinin bildirildiğini gösteriyor.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri gelmeden önce,
yahudi kavmi, kendisinin gelmesini bekliyorlardı.yahudi kavmi, kendisinin gelmesini bekliyorlardı. "Bu zamanlarda gelmesi yaklaştı, bizim bu aralardan çıkacak." diye gelmesini bekliyorlardı da müşriklere;"Bu zamanlarda gelmesi yaklaştı, bizim bu aralardan çıkacak." diye gelmesini bekliyorlardı da müşriklere; "Yeni bir peygamber gelecek, o peygamber geldiği zaman biz sizin putlarınızı kıracağız." diye"Yeni bir peygamber gelecek, o peygamber geldiği zaman biz sizin putlarınızı kıracağız." diye kendi kitaplarında bildirilen haberlere göre tehditlerde bulunuyorlardı. kendi kitaplarında bildirilen haberlere göre tehditlerde bulunuyorlardı.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri, Medîne-i Münevvere'de bulunan yahudilerinPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri, Medîne-i Münevvere'de bulunan yahudilerin ibadethanelerine, yanındaki sahabesinden bazı kimselerle gitti, onları selamladı ve onlara dedi ki; ibadethanelerine, yanındaki sahabesinden bazı kimselerle gitti, onları selamladı ve onlara dedi ki;

"Ey yahudi kavmi, ey yahudiler, ey Tevrat'ın ehli, ey kitap ehli!"Ey yahudi kavmi, ey yahudiler, ey Tevrat'ın ehli, ey kitap ehli! Ey kendilerine daha önce peygamber gönderilmiş, kitap indirilmiş olan, az çok imandan, Ey kendilerine daha önce peygamber gönderilmiş, kitap indirilmiş olan, az çok imandan, Allah'ın varlığından, birliğinden haberdar olan kavim! Allah'ın varlığından, birliğinden haberdar olan kavim! Ben size Allah'ın Tevrat'ta adını andığı, bahsini ettiği peygamberim. Ben size Allah'ın Tevrat'ta adını andığı, bahsini ettiği peygamberim. Filanca âyet-i kerîmede şöyle demiyor mu? Tevrat'ın filanca babında,Filanca âyet-i kerîmede şöyle demiyor mu? Tevrat'ın filanca babında, filanca bölümünde böyle bildirilmiyor mu, şöyle yazılmıyor mu?" diye kendisinefilanca bölümünde böyle bildirilmiyor mu, şöyle yazılmıyor mu?" diye kendisine Allah tarafından bildirilen ihbârâtı, o ehl-i kitaba, o yahudilere bildirdi. Allah tarafından bildirilen ihbârâtı, o ehl-i kitaba, o yahudilere bildirdi.

Onlar hiç ses çıkartmadılar, mum gibi sarardılar, seslerini çıkartmadılar.Onlar hiç ses çıkartmadılar, mum gibi sarardılar, seslerini çıkartmadılar. Peygamber Efendimiz tebliğ vazifesini yapmıştı, hakikatleri söylemişti. Peygamber Efendimiz tebliğ vazifesini yapmıştı, hakikatleri söylemişti. "Çıkalım" dedi, sahabesiyle onların ibadethanelerinden, toplantı yerlerinden çıktı. "Çıkalım" dedi, sahabesiyle onların ibadethanelerinden, toplantı yerlerinden çıktı. Arkalarından yahudilerin alimlerinden, hahamlarından, ahbârından bir zât koşarak geldi dedi ki; Arkalarından yahudilerin alimlerinden, hahamlarından, ahbârından bir zât koşarak geldi dedi ki;

"Yâ Resûlallah! Şehadet ederim ki sen Allah'ın Resûlü'sün, hak peygambersin, dediklerin doğrudur."Yâ Resûlallah! Şehadet ederim ki sen Allah'ın Resûlü'sün, hak peygambersin, dediklerin doğrudur. Kitabımızda Tevrat'ta senin söylediğin âyetler mevcuttur,Kitabımızda Tevrat'ta senin söylediğin âyetler mevcuttur, bunu bende biliyorum benim bu içerdeki kavmim de, arkadaşlarım da biliyor ama hasetlerinden, bunu bende biliyorum benim bu içerdeki kavmim de, arkadaşlarım da biliyor ama hasetlerinden, kıskançlıklarından 'evet' diyemediler, ben şehadet ediyorum ki sen Allah'ın Resûlü'sün,kıskançlıklarından 'evet' diyemediler, ben şehadet ediyorum ki sen Allah'ın Resûlü'sün, ben sana inandım müslüman oldum." dedi. Allahu Teâlâ hazretleri şefaatine nâil eylesin.ben sana inandım müslüman oldum." dedi. Allahu Teâlâ hazretleri şefaatine nâil eylesin. İsmi Abdullah b. Selâm radıyallahu anh idi. Aziz ve muhterem kardeşlerim! İsmi Abdullah b. Selâm radıyallahu anh idi.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Geleceğini asırlarca önceki ümmetlere bile Allahu Teâlâ hazretlerinin bildirmiş olduğu,Geleceğini asırlarca önceki ümmetlere bile Allahu Teâlâ hazretlerinin bildirmiş olduğu, eski ümmetlere bağlı salih, âbid, zâhid kulların, "Ah n'olaydı ki, n'olaydı da yaşasaydım daeski ümmetlere bağlı salih, âbid, zâhid kulların, "Ah n'olaydı ki, n'olaydı da yaşasaydım da o âhir zaman peygamberinin ümmeti olmak şerefine ereydim!" dediği bir peygamberin elhamdülillah ümmetiyiz.o âhir zaman peygamberinin ümmeti olmak şerefine ereydim!" dediği bir peygamberin elhamdülillah ümmetiyiz. Allahu Teâlâ hazretlerinin bize verdiği bu nimetin kadrini, kıymetini sözlerle ifade etmek mümkün değil. Allahu Teâlâ hazretlerinin bize verdiği bu nimetin kadrini, kıymetini sözlerle ifade etmek mümkün değil.

Varaka b. Nevfel [Hz. Hatice validemiz akrabası.] Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerine,Varaka b. Nevfel [Hz. Hatice validemiz akrabası.] Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerine, ibadetleri sırasında, Hıra mağarasında vahiy gelip de Cebrail göründüğü zaman kendisininibadetleri sırasında, Hıra mağarasında vahiy gelip de Cebrail göründüğü zaman kendisinin bu ilk karşılaştığı olağanüstü haller, vahiy halleri, gördüğü görüntüler karşısında rahatsızlanıpbu ilk karşılaştığı olağanüstü haller, vahiy halleri, gördüğü görüntüler karşısında rahatsızlanıp Müzzemmil, Müddessir sûrelerinde anlatılan o telaşı, örtünmesi, bürünmesi üzerine,Müzzemmil, Müddessir sûrelerinde anlatılan o telaşı, örtünmesi, bürünmesi üzerine, Hz. Hatice validemiz akrabasından olan eski kitapların metinlerini okumuş olan,Hz. Hatice validemiz akrabasından olan eski kitapların metinlerini okumuş olan, malumatına sahip olan o zâta gidip durumu söyleyince; malumatına sahip olan o zâta gidip durumu söyleyince;

"Müjdeler olsun ki o, müjdeler olsun ki o, kitaplarda ismi bildirilen,"Müjdeler olsun ki o, müjdeler olsun ki o, kitaplarda ismi bildirilen, gelecek olduğu bildirilen peygamberdir.gelecek olduğu bildirilen peygamberdir. Kavmi onu yalanlayacak da yurdundan çıkartacak,Kavmi onu yalanlayacak da yurdundan çıkartacak, ah n'olaydı ben yaşasaydım da ihtiyar olmasaydım da onun zamanına yetişseydim deah n'olaydı ben yaşasaydım da ihtiyar olmasaydım da onun zamanına yetişseydim de onun ümmeti olsaydım, onun yardımcısı olsaydım!" dediği peygamberin ümmetiyiz. onun ümmeti olsaydım, onun yardımcısı olsaydım!" dediği peygamberin ümmetiyiz.

Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'iAllahu Teâlâ hazretleri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i biz çok kusurlu ümmetlerinden hoşnut eylesin. Darıldığı kimselerden eylemesin. biz çok kusurlu ümmetlerinden hoşnut eylesin. Darıldığı kimselerden eylemesin.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri bir hadîs-i şerîflerinde buyurmuşlar ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri bir hadîs-i şerîflerinde buyurmuşlar ki;

"Ben havz-ı kevserimin başında beklerken bazı kalabalıklar bana doğru gelirler."Ben havz-ı kevserimin başında beklerken bazı kalabalıklar bana doğru gelirler. Bunların bir kısmı benim ümmetimdir, havz-ı kevserim başında bana kavuşurlar. Bunların bir kısmı benim ümmetimdir, havz-ı kevserim başında bana kavuşurlar. Ben de onlara iltifat ederim, havz-ı kevserden doya doya nûş ederler.Ben de onlara iltifat ederim, havz-ı kevserden doya doya nûş ederler. Bazı kalabalıklar da gelirken, bana doğru yönelirken onlar yoldan döndürülür. Bazı kalabalıklar da gelirken, bana doğru yönelirken onlar yoldan döndürülür.

'Bunları niye döndürüyorsunuz, döndürmeyin, gelsinler?' dediğim zaman; 'Bunları niye döndürüyorsunuz, döndürmeyin, gelsinler?' dediğim zaman;

'Yâ Resûlallah! Onlar senden sonra ne hallere düştüler, dinlerini değiştirdiler,'Yâ Resûlallah! Onlar senden sonra ne hallere düştüler, dinlerini değiştirdiler, yollarını değiştirdiler!' diye Peygamber Efendimiz'e gelemeden yoldan döndürülür. yollarını değiştirdiler!' diye Peygamber Efendimiz'e gelemeden yoldan döndürülür.

Bu kimseler hakkında Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; Bu kimseler hakkında Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

'Kahrolsun cehennemlikler, kahrolsun cehennemlikler, kahrolsun cehennemlikler!..'"'Kahrolsun cehennemlikler, kahrolsun cehennemlikler, kahrolsun cehennemlikler!..'" Yani Resûlullah'tan sonra onun talimatını bozan, onun yolundan çıkan, Yani Resûlullah'tan sonra onun talimatını bozan, onun yolundan çıkan, sünnetinden yüz çevirenler böyle bir duruma uğrayacaklar. sünnetinden yüz çevirenler böyle bir duruma uğrayacaklar.

Rabbimiz Teâlâ ve Tekaddes hazretleri bizleriRabbimiz Teâlâ ve Tekaddes hazretleri bizleri Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in havuzuna kavuşanlardan;Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in havuzuna kavuşanlardan; o kardan ak, baldan tatlı, lezzetine doyum olmayan, etrafında yıldızlar gibi parlak,o kardan ak, baldan tatlı, lezzetine doyum olmayan, etrafında yıldızlar gibi parlak, yıldızlar gibi pırıl pırıl veya yıldızlar kadar sayısı çok bardaklar, kadehler ileyıldızlar gibi pırıl pırıl veya yıldızlar kadar sayısı çok bardaklar, kadehler ile gelenlerin oradan su içtikleri o havz-ı kevserden doya doya içmeyi cümlemize nasip eylesin.gelenlerin oradan su içtikleri o havz-ı kevserden doya doya içmeyi cümlemize nasip eylesin. Günahlardan, hatalardan [dolayı] yanlış ömür sürüp deGünahlardan, hatalardan [dolayı] yanlış ömür sürüp de Resûlullah'ın yanına getirilmeden yoldan döndürülenlerden eylemesin. Resûlullah'ın yanına getirilmeden yoldan döndürülenlerden eylemesin.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i sevmek için tanımamız lazım.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i sevmek için tanımamız lazım. Tanımak için okumamız lazım.Tanımak için okumamız lazım. Peygamber Efendimiz'in sünnetini, sîretini, evsâfını, ahlakını öğrenmemiz lazım.Peygamber Efendimiz'in sünnetini, sîretini, evsâfını, ahlakını öğrenmemiz lazım. Hayatını okumamız lazım. Elhamdülillah, koca koca ciltlerle Hayatını okumamız lazım. Elhamdülillah, koca koca ciltlerle Peygamber Efendimiz'in hayatına dair ne güzel bilgiler lisanımıza nakledilmiştir. Peygamber Efendimiz'in hayatına dair ne güzel bilgiler lisanımıza nakledilmiştir. Onları okumamız, çocuklarımıza okutmamız lazım, okuttuklarımızı uygulamamız lazım. Onları okumamız, çocuklarımıza okutmamız lazım, okuttuklarımızı uygulamamız lazım.

Bir kimse Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i seviyorsa sevgisinin alâmetleri nedir? Bir kimse Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i seviyorsa sevgisinin alâmetleri nedir?

Birinci alâmet ve işareti; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e uymaktır, onun sünnetini işlemektir,Birinci alâmet ve işareti; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e uymaktır, onun sünnetini işlemektir, söz ve fiillerine tâbi olmaktır, emirlerini yerine getirmektir, yasaklarından kaçınmaktır. söz ve fiillerine tâbi olmaktır, emirlerini yerine getirmektir, yasaklarından kaçınmaktır. Güç olsun, kolay olsun, memnun olsun, olmasın, her [ne] halde, ne şekilde [olursa] olsun onun emrine;Güç olsun, kolay olsun, memnun olsun, olmasın, her [ne] halde, ne şekilde [olursa] olsun onun emrine; "Baş üstüne yâ Resûlallah!" deyip sünnet-i seniyyesine tâbi olmasıdır."Baş üstüne yâ Resûlallah!" deyip sünnet-i seniyyesine tâbi olmasıdır. Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri, Kur'an-ı Kerîm'de buyuruyor ki; Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri, Kur'an-ı Kerîm'de buyuruyor ki;

"Eğer siz Allah'ı seviyorsanız ey insanlar, hemen Resûlullah'a uyun ki Allah da sizi sevsin,"Eğer siz Allah'ı seviyorsanız ey insanlar, hemen Resûlullah'a uyun ki Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir." günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir."

Sevginin ilk alâmeti sevdiği kimseyi kırmamak, üzmemek, sözüne, sünnetine tâbi olmaktır.Sevginin ilk alâmeti sevdiği kimseyi kırmamak, üzmemek, sözüne, sünnetine tâbi olmaktır. Hasan-ı Basrî hazretleri -Allah şefaatine nâil eylesin- tâbiinin güzellerinden, alimlerinden, Hasan-ı Basrî hazretleri -Allah şefaatine nâil eylesin- tâbiinin güzellerinden, alimlerinden, büyüklerinden, derecesi yüksek olanlarından, diyor ki; "İnsanın sözü fayda vermez.büyüklerinden, derecesi yüksek olanlarından, diyor ki; "İnsanın sözü fayda vermez. İşlemedikçe, amel etmedikçe, sadece kuru söz, insana fayda vermez." İşlemedikçe, amel etmedikçe, sadece kuru söz, insana fayda vermez."

Lâ yenfe'u ilmu illâ bi'l-amel. "İlim fayda vermez, bildiğini müslüman uygulamadıkça."Lâ yenfe'u ilmu illâ bi'l-amel. "İlim fayda vermez, bildiğini müslüman uygulamadıkça." Biliyor, okumuş, kitaplardan naklediyor, bilgisini uygulamadıkça fayda vermez. Biliyor, okumuş, kitaplardan naklediyor, bilgisini uygulamadıkça fayda vermez.

Lâ yenfe'u ilmu ve'l-amelü illâ bi'n-niyyeti.Lâ yenfe'u ilmu ve'l-amelü illâ bi'n-niyyeti. "Niyeti güzel olmazsa, halis olmazsa uygulamak da fayda vermez.""Niyeti güzel olmazsa, halis olmazsa uygulamak da fayda vermez." Kötü niyetli olursa, bozuk fikirli, yanlış kanaatli olursa o da fayda vermez. Kötü niyetli olursa, bozuk fikirli, yanlış kanaatli olursa o da fayda vermez.

Lâ yenfe'u ilmu ve'l-amelü ve'n-niyettü illâ bi's-sünneti.Lâ yenfe'u ilmu ve'l-amelü ve'n-niyettü illâ bi's-sünneti. "İlmi olsa, ilmini uygulasa, niyeti de iyi olsa sünnet-i seniyeye uygun olmadıkça yine makbul olmaz,"İlmi olsa, ilmini uygulasa, niyeti de iyi olsa sünnet-i seniyeye uygun olmadıkça yine makbul olmaz, yine sevap kazanmaz, yine eline dünyevî, uhrevî bir faide geçmez. yine sevap kazanmaz, yine eline dünyevî, uhrevî bir faide geçmez.

Onun için hepimiz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sünnetine sımsıkı sarılacağız.Onun için hepimiz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sünnetine sımsıkı sarılacağız. Batıya dönmeyeceğiz, kuzeye dönmeyeceğiz, gayriye meyletmeyeceğiz.Batıya dönmeyeceğiz, kuzeye dönmeyeceğiz, gayriye meyletmeyeceğiz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i örnek alacağız. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i örnek alacağız. Bizim örneğimiz, rehberimiz, liderimiz Peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem.Bizim örneğimiz, rehberimiz, liderimiz Peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem. Giyimimiz, yüzümüz, yememiz ona benzeyecek, konuşmamız,Giyimimiz, yüzümüz, yememiz ona benzeyecek, konuşmamız, selamlaşmamız onun sünnetindeki gibi olacak.selamlaşmamız onun sünnetindeki gibi olacak. Evdeki mualemiz, çarşıdaki alış verişimiz öyle olacak, sünnet-i seniyyeye uyacağız. Evdeki mualemiz, çarşıdaki alış verişimiz öyle olacak, sünnet-i seniyyeye uyacağız.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri müjdelemiş ki;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri müjdelemiş ki; "Ümmetin fesada uğradığı zamanda benim sünnetime yapışanlara yüz şehit sevabı var." Yüz şehit sevabı var!.. "Ümmetin fesada uğradığı zamanda benim sünnetime yapışanlara yüz şehit sevabı var." Yüz şehit sevabı var!..

Eğer insanlar onun sünnetine uymazsa, eğer bir takım sebeplerleEğer insanlar onun sünnetine uymazsa, eğer bir takım sebeplerle onun istediği yolda gitmezse başlarına neler gelir? Tevbe sûresinde buyuruluyor ki; onun istediği yolda gitmezse başlarına neler gelir?

Tevbe sûresinde buyuruluyor ki;

Kul in kâne abâüküm ve ebnâüküm ve ihvânüküm ve ezvâcüküm ve aşîratükümKul in kâne abâüküm ve ebnâüküm ve ihvânüküm ve ezvâcüküm ve aşîratüküm ve emvâlüni'k-teraftümûhâ ve ticâratün tahşevne kesâdehâ ve mesâkinü terdavnehâve emvâlüni'k-teraftümûhâ ve ticâratün tahşevne kesâdehâ ve mesâkinü terdavnehâ ehabbe ileyküm minellâhi ve rasûlihî ve cihâdin fî-sebîlihî fe-terabbesû hattâ ye'tiyellâhuehabbe ileyküm minellâhi ve rasûlihî ve cihâdin fî-sebîlihî fe-terabbesû hattâ ye'tiyellâhu bi-emrihî vallâhu lâ yehdi'l-kavme'l-fâsikîn. Allah saklasın! bi-emrihî vallâhu lâ yehdi'l-kavme'l-fâsikîn.

Allah saklasın!

Bu âyet-i kerîmenin mânası şudur ki; Ey habibim, ey Resûlüm!Bu âyet-i kerîmenin mânası şudur ki; Ey habibim, ey Resûlüm! Ey kendisine vahiy indirip insanlara rehber ettiğim, vahyimi insanlara tebliğ etsin diyeEy kendisine vahiy indirip insanlara rehber ettiğim, vahyimi insanlara tebliğ etsin diye elçi kıldığım, vazifelendirdiğim habibim!elçi kıldığım, vazifelendirdiğim habibim! O senin emrini tutmayanlara, tavsiyelerine uymayanlara, gel dediğin yere gelmeyenlere, O senin emrini tutmayanlara, tavsiyelerine uymayanlara, gel dediğin yere gelmeyenlere, hicret et dediğin zaman yerlerini yurtlarını terk etmeyenlere, senin buyruğuna girmeyenlere de ki; hicret et dediğin zaman yerlerini yurtlarını terk etmeyenlere, senin buyruğuna girmeyenlere de ki;

"Eğer sizin babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, karılarınız, aşiretleriniz,"Eğer sizin babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, karılarınız, aşiretleriniz, kazandığınız mallar, bozulmasından, geçersiz duruma düşmesinden korktuğunuz ticaretler,kazandığınız mallar, bozulmasından, geçersiz duruma düşmesinden korktuğunuz ticaretler, hoşlandığınız meskenler, Allah'tan ve Resûlullahtanhoşlandığınız meskenler, Allah'tan ve Resûlullahtan ve onun yolunda cihat etmekten daha [sevgili ise artık Allahu Teâlâ'nın azap emri gelinceye kadar bekleyin] görün.ve onun yolunda cihat etmekten daha [sevgili ise artık Allahu Teâlâ'nın azap emri gelinceye kadar bekleyin] görün. Allah fâsıklara hidayet vermez." Aziz ve muhterem kardeşlerim! Allah fâsıklara hidayet vermez."

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Fâsık, Allah'ın emrinden, raydan çıkmış insana derler. Yoldan, raydan çıkmış insana derler.Fâsık, Allah'ın emrinden, raydan çıkmış insana derler. Yoldan, raydan çıkmış insana derler. Demek ki bir insan veya bazı kimseler, babasını, [oğlunu, kardeşini, karısını veya kavmini ]Demek ki bir insan veya bazı kimseler, babasını, [oğlunu, kardeşini, karısını veya kavmini ] tercih etse; oğlunun sebebiyle, veya kardeşi veya karısı veya kavmi sebebiyle,tercih etse; oğlunun sebebiyle, veya kardeşi veya karısı veya kavmi sebebiyle, veya bu malları ben gidersem kim döndürecek idare edecek, veya bu malları ben gidersem kim döndürecek idare edecek, bu mallar kimin elinde kalacak diye korkarsa, ticareti bozulacak diye korkar da bu mallar kimin elinde kalacak diye korkarsa, ticareti bozulacak diye korkar da Resûlullah'ın emrine uymazsa, fâsık oluyor. Allah'ın azabına uğrama durumuna geliyor.Resûlullah'ın emrine uymazsa, fâsık oluyor. Allah'ın azabına uğrama durumuna geliyor. Allah'ın belasına mâruz kalıyor. Onun için Allahu Teâlâ hazretleri hiçbir şeyi Resûlullah'a uymaktan,Allah'ın belasına mâruz kalıyor.

Onun için Allahu Teâlâ hazretleri hiçbir şeyi Resûlullah'a uymaktan,
Resûlullah'ın emrine tâbi olmaktan, onun yolunda gitmekten üstün tutmamayı,Resûlullah'ın emrine tâbi olmaktan, onun yolunda gitmekten üstün tutmamayı, Allah'ın emrini, Resûlullah'ın sünnetini, dine hizmeti, her şeyden üstün tutmayı cümlemize nasip eylesin. Allah'ın emrini, Resûlullah'ın sünnetini, dine hizmeti, her şeyden üstün tutmayı cümlemize nasip eylesin.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki;

"Kimde şu üç haslet bulunursa, o imanın zevkine varmış, tadını iyice anlamış demektir."Kimde şu üç haslet bulunursa, o imanın zevkine varmış, tadını iyice anlamış demektir. Allah ve Allah'ın Resûlü kendisine daha gayri başka neler varsa Allah ve Allah'ın Resûlü kendisine daha gayri başka neler varsa hepsinden daha sevgili olmak, birinci şart bu.hepsinden daha sevgili olmak, birinci şart bu. Sevdiği bir kimseyi sırf Allah için sevmek, Allah onu yanlış yoldan küfürden kurtardıktan sonraSevdiği bir kimseyi sırf Allah için sevmek, Allah onu yanlış yoldan küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre düşmekten ateşe düşecekmiş gibi ateşe atılacakmış gibi korkmak ve sakınmak." tekrar küfre düşmekten ateşe düşecekmiş gibi ateşe atılacakmış gibi korkmak ve sakınmak."

Müslümanların bu sıfatlara sahip olması lazım.Müslümanların bu sıfatlara sahip olması lazım. Yani Allah ve Allah'ın Resûlü kendisine her şeyden daha sevgili olması lazım.Yani Allah ve Allah'ın Resûlü kendisine her şeyden daha sevgili olması lazım. Sevdiği bir kimseyi Allah için sevmesi lazım ve küfre düşmemeye olanca gayretiyle gayret etmesi lazım. Sevdiği bir kimseyi Allah için sevmesi lazım ve küfre düşmemeye olanca gayretiyle gayret etmesi lazım.

Birinci şart Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sünnetine dönmek. Birinci şart Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sünnetine dönmek.

Dünya üzerinde bir milyar insanız, her beş kişiden bir tanesi müslüman.Dünya üzerinde bir milyar insanız, her beş kişiden bir tanesi müslüman. Asya'dan, Filipinler'den, Malezya'dan, Hindiçini'den Afrika'ya, Amerika'ya kadar uzanmışız.Asya'dan, Filipinler'den, Malezya'dan, Hindiçini'den Afrika'ya, Amerika'ya kadar uzanmışız. Bu insanları, sünnet-i seniyyeye uymak tek bir millet hâline getiriyor.Bu insanları, sünnet-i seniyyeye uymak tek bir millet hâline getiriyor. Aynı kültürle yoğuruyor, aynı zevklere sahip kılıyor, aynı ideallere bağlıyor ve hepsini,Aynı kültürle yoğuruyor, aynı zevklere sahip kılıyor, aynı ideallere bağlıyor ve hepsini, rengi ne olursa olsun, kardeş hâline, tek bir ümmet hâline getiriyor. rengi ne olursa olsun, kardeş hâline, tek bir ümmet hâline getiriyor.

Demek ki bizim bugün dünya üzerindeki İslâm âleminin sıkıntısı, üzüntüsü,Demek ki bizim bugün dünya üzerindeki İslâm âleminin sıkıntısı, üzüntüsü, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e uymamaktan,Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e uymamaktan, başka kuvvetlerin tesirine girmekten, başka yollara heves etmekten,başka kuvvetlerin tesirine girmekten, başka yollara heves etmekten, Allah'ın yolundan gayri yerlere adımını atmış olmaktan oluyor. Allah'ın yolundan gayri yerlere adımını atmış olmaktan oluyor. Allahu Teâlâ hazretleri onun cezası olarak Ümmet-i Muhammed'iAllahu Teâlâ hazretleri onun cezası olarak Ümmet-i Muhammed'i böyle parça parça düşmanların pençesi, çizmesi altında cezalandırıyor. böyle parça parça düşmanların pençesi, çizmesi altında cezalandırıyor.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemize, Peygamber Efendimiz'in sünnetine uymayıAllahu Teâlâ hazretleri cümlemize, Peygamber Efendimiz'in sünnetine uymayı hayatının baş meselesi yapmayı nasip eylesin. hayatının baş meselesi yapmayı nasip eylesin.

Muhterem kardeşlerim! İkincisi, Allah'ı, Resûlullah'ı seven insanın yapması gereken şeylerin ikincisiMuhterem kardeşlerim!

İkincisi, Allah'ı, Resûlullah'ı seven insanın yapması gereken şeylerin ikincisi
Allah'ın ve Resûlullah'ın Allah'ın ve Resûlullah'ın emretmiş olduğu şeyleri, kendi nefsinin hevâsına ve şehevî isteklerine tercih edecek.emretmiş olduğu şeyleri, kendi nefsinin hevâsına ve şehevî isteklerine tercih edecek. Allah ne demişse onu yapacak, nefsinin hevâsını, şehevî isteklerini terk edecek,Allah ne demişse onu yapacak, nefsinin hevâsını, şehevî isteklerini terk edecek, Resûlullah ne demişse ona tâbi olacak. Resûlullah ne demişse ona tâbi olacak.

Üçüncüsü, Allah'ın rızasını kulların kızmasına tercih edecek. Söylüyoruz; Üçüncüsü, Allah'ın rızasını kulların kızmasına tercih edecek. Söylüyoruz;

Şunu şöyle yap. Utanırım, veya filanca kızar veya falanca darılır. Kıza söylüyoruz; Şunu şöyle yap.

Utanırım, veya filanca kızar veya falanca darılır. Kıza söylüyoruz;

Allah'ın emridir, manto giy, başını ört. "Arkadaşlardan utanırım." Adama söylüyoruz; Allah'ın emridir, manto giy, başını ört.

"Arkadaşlardan utanırım." Adama söylüyoruz;

"Bak, şöyle yap!" Başka başka hesaplar ile herkes ayrı [ayrı] yollar tutuyorlar."Bak, şöyle yap!"

Başka başka hesaplar ile herkes ayrı [ayrı] yollar tutuyorlar.
Halbuki [Allah'ı ve Resûlü'nü sevmenin] şartı Allah'ın rızasını arayacak,Halbuki [Allah'ı ve Resûlü'nü sevmenin] şartı Allah'ın rızasını arayacak, kullar kızarsa kızsın aldırmayacak. Mü'minin vasıflarından bir tanesi; kullar kızarsa kızsın aldırmayacak.

Mü'minin vasıflarından bir tanesi;

Ve lâ yehâfûne levmete lâim. "Kınayanın kınamasından korkmamak,Ve lâ yehâfûne levmete lâim. "Kınayanın kınamasından korkmamak, doğru bildiği şeyi tek başına kalsa bile yapmak." doğru bildiği şeyi tek başına kalsa bile yapmak."

İbrahim aleyhisselam Allah'ın sevgilisi, halîlullah.İbrahim aleyhisselam Allah'ın sevgilisi, halîlullah. Allahu Teâlâ hazretleri İbrahim aleyhisselam'ı niçin halîlullah eylemiş? Allahu Teâlâ hazretleri İbrahim aleyhisselam'ı niçin halîlullah eylemiş?

İbrahim aleyhisselam karşısına hangi iş çıksa daima Allah'ın razı olduğu tarafı tercih edermiş.İbrahim aleyhisselam karşısına hangi iş çıksa daima Allah'ın razı olduğu tarafı tercih edermiş. Kendisinin değil, başkalarının istediği tarafı değil, Allah'ın istediği yolu tercih edip Kendisinin değil, başkalarının istediği tarafı değil, Allah'ın istediği yolu tercih edip o yolda yürüdüğü için Allahu Teâlâ hazretleri kendisini halîlullah edinmiş.o yolda yürüdüğü için Allahu Teâlâ hazretleri kendisini halîlullah edinmiş. Koca bir şehrin, koca bir devletin, koca bir topluluğun tümüne muhalefet edipKoca bir şehrin, koca bir devletin, koca bir topluluğun tümüne muhalefet edip onların taptığı putlara tapmayıp, onlara mücadele bayrağı açıp; onların taptığı putlara tapmayıp, onlara mücadele bayrağı açıp; "Ben sizin putlarınızı kırarım, kıracağım, onlara elimden bir zarar gelecek,"Ben sizin putlarınızı kırarım, kıracağım, onlara elimden bir zarar gelecek, bunu bilmiş olasınız!" diye diretebilmiş. bunu bilmiş olasınız!" diye diretebilmiş.

Onun için müslümanın Allah'ın rızasını, kulların kızmasına tercih etmesi deOnun için müslümanın Allah'ın rızasını, kulların kızmasına tercih etmesi de mühim esaslardan birisi oluyor. mühim esaslardan birisi oluyor.

[Resûlullah'ı sevmenin, ona bağlılığın] bir diğer alâmet[i],[Resûlullah'ı sevmenin, ona bağlılığın] bir diğer alâmet[i], Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i çok zikretmek.Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i çok zikretmek. "Bir kimse Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in adı anıldığı zaman"Bir kimse Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in adı anıldığı zaman ona salât ü selâm getirmezse burnu yerde sürtsün." diye ona salât ü selâm getirmezse burnu yerde sürtsün." diye Cebrail aleyhisselam bildirmiş, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem "amin" diyor. Cebrail aleyhisselam bildirmiş, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem "amin" diyor.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerini Allahu Teâlâ hazretleri salât ü selâm ile,Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerini Allahu Teâlâ hazretleri salât ü selâm ile, rahmet ile anıyor, melekler kendisine dua ediyorlar, müslümanların darahmet ile anıyor, melekler kendisine dua ediyorlar, müslümanların da ona salât ü selâmı çokça eylemesi lazım. ona salât ü selâmı çokça eylemesi lazım.

Bir kimse Resûllulah sallallahu aleyhi ve sellem'e on defa salât ü selâm eylese,Bir kimse Resûllulah sallallahu aleyhi ve sellem'e on defa salât ü selâm eylese, Allahu Teâlâ hazretleri ona nice nice hayırlar ihsan eder; Allahu Teâlâ hazretleri ona nice nice hayırlar ihsan eder; bunların büyük kısmı âhirete ait hayırlardır, bir kısmı da dünyaya ait hayırlardır.bunların büyük kısmı âhirete ait hayırlardır, bir kısmı da dünyaya ait hayırlardır. Onun için müslümanların Resûlullah'a salât ü selâm etmeyi günlük virdlerinden, zikirlerinden,Onun için müslümanların Resûlullah'a salât ü selâm etmeyi günlük virdlerinden, zikirlerinden, vazifelerinden bir tanesi edinmeleri de sevgisinin alâmetidirvazifelerinden bir tanesi edinmeleri de sevgisinin alâmetidir ve Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ümmetinin içinde sevgilisi olmak dave Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ümmetinin içinde sevgilisi olmak da ona salât ü selâmı çokça etmeye bağlıdır. ona salât ü selâmı çokça etmeye bağlıdır.

Bir kimse Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e salât ü selâm eyleseBir kimse Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e salât ü selâm eylese Allah bir melek vazifelendirir ânında o salât ü selâmı Peygamber Efendimiz'e o melek arz eder,Allah bir melek vazifelendirir ânında o salât ü selâmı Peygamber Efendimiz'e o melek arz eder, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz kendisine salât ü selâm eden kişiyi bilir,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz kendisine salât ü selâm eden kişiyi bilir, kaydeder ve ona mukabele eder. kaydeder ve ona mukabele eder.

O bakımdan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz tarafından sevilmek isteyen,O bakımdan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz tarafından sevilmek isteyen, onun şefaatine, iltifatına nâil olmak isteyen kimsenin ona salât ü selâmı çokça eylemesi lazım. onun şefaatine, iltifatına nâil olmak isteyen kimsenin ona salât ü selâmı çokça eylemesi lazım.

Diğer bir alâmet, onu çok anmakla beraber, ona çok tâzim etmek, hürmet etmek,Diğer bir alâmet, onu çok anmakla beraber, ona çok tâzim etmek, hürmet etmek, onu zikrederken huşû, hudû içinde bulunmak, onun ismi anıldığı zaman içinin titremesi… onu zikrederken huşû, hudû içinde bulunmak, onun ismi anıldığı zaman içinin titremesi…

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ashâb-ı kirâmı onun âhirete irtihalinden sonra,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ashâb-ı kirâmı onun âhirete irtihalinden sonra, Resûlullah ne zaman anılsa, gözlerinden inciler gibi yaşlar dökerlerdi.Resûlullah ne zaman anılsa, gözlerinden inciler gibi yaşlar dökerlerdi. Bilâl-i Habeşî radıyallahu anh Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz vefat etti diye, [Medîne-i Münevvere]Bilâl-i Habeşî radıyallahu anh Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz vefat etti diye, [Medîne-i Münevvere] onun hatıralarıyla dolu diye Medîne-i Münevvere'de duramadı, terk-i diyâr eyledi, onun hatıralarıyla dolu diye Medîne-i Münevvere'de duramadı, terk-i diyâr eyledi, içinin yangınlığından Şam taraflarına geldi. içinin yangınlığından Şam taraflarına geldi. Bir müddet oralarda dolaştı, sonra yine dayanamadı,Bir müddet oralarda dolaştı, sonra yine dayanamadı, uzun ayrılıklardan sonra yine Medîne-i Münevvere'ye geldi. uzun ayrılıklardan sonra yine Medîne-i Münevvere'ye geldi.

Kolundan tuttular, "Bir ezan okusan yâ Bilal!" diye rica ettiler.Kolundan tuttular, "Bir ezan okusan yâ Bilal!" diye rica ettiler. O da çıkıp bir ezan okudu, Medîne-i Münevvere hıçkırıklarla çalkandı.O da çıkıp bir ezan okudu, Medîne-i Münevvere hıçkırıklarla çalkandı. "Resûlullah'ın zamanı geri mi geldi?" diye ağlamalar içinde, hıçkırıklar içinde"Resûlullah'ın zamanı geri mi geldi?" diye ağlamalar içinde, hıçkırıklar içinde Medîne-i Münevvere çalkandı. İnsanların sevgisi tabii olduğu zaman, Medîne-i Münevvere çalkandı. İnsanların sevgisi tabii olduğu zaman, içten olduğu zaman işte böyle gözyaşlarıyla, tâzimle, içten olduğu zaman işte böyle gözyaşlarıyla, tâzimle, her şeyine hürmet ve izzet ederek böyle ortaya çıkar. her şeyine hürmet ve izzet ederek böyle ortaya çıkar.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sevmenin alâmetlerinden birisi de onun ehl-i beytini,Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sevmenin alâmetlerinden birisi de onun ehl-i beytini, onun soyundan olan kimseleri, onun ensârını, muhâcirlerini, ashâbını sevmek;onun soyundan olan kimseleri, onun ensârını, muhâcirlerini, ashâbını sevmek; onlara düşmanlık yapanlara düşman olmak, buğz edenlere buğz etmek, onlara düşmanlık yapanlara düşman olmak, buğz edenlere buğz etmek, kafirlere buğz etmek, düşmanlık etmektir. kafirlere buğz etmek, düşmanlık etmektir.

Avrupalılar, hıristiyanlar, yahudiler ve din düşmanları ile mücadelede görüyoruz kiAvrupalılar, hıristiyanlar, yahudiler ve din düşmanları ile mücadelede görüyoruz ki bu adamlar doğrudan doğruya İslâm'ın kendisine saldırmaktan ziyade müslümanı şaşırtmak,bu adamlar doğrudan doğruya İslâm'ın kendisine saldırmaktan ziyade müslümanı şaşırtmak, ortada bırakmak için sünnet-i seniyyeye, Peygamber Efendimiz'e saldırıyorlar. ortada bırakmak için sünnet-i seniyyeye, Peygamber Efendimiz'e saldırıyorlar. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sünneti hakkında tereddütler uyandırmaya çalışıyorlar,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sünneti hakkında tereddütler uyandırmaya çalışıyorlar, ashâb-ı kirâmı hakkında sözler söylüyorlar. Kâfirlerin yazmış olduğu tarih kitaplarına bakıyorsunuz;ashâb-ı kirâmı hakkında sözler söylüyorlar. Kâfirlerin yazmış olduğu tarih kitaplarına bakıyorsunuz; ne radıyallahu anh demek var, ne hürmet etmek var,ne radıyallahu anh demek var, ne hürmet etmek var, her bir sahabeyi sanki ehl-i dünyâ kimselermiş gibi, kendi mantıklarına göre her bir sahabeyi sanki ehl-i dünyâ kimselermiş gibi, kendi mantıklarına göre yalan yanlış tevillerle tarif ederek, onların her birilerineyalan yanlış tevillerle tarif ederek, onların her birilerine bir kara çalarak gözden düşürmeye çalışıyorlar. Müslümanın vazifesi nedir? bir kara çalarak gözden düşürmeye çalışıyorlar.

Müslümanın vazifesi nedir?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i sevmesinin gereği olarak onun ashâbını da sevecek.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i sevmesinin gereği olarak onun ashâbını da sevecek. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki;

"Beni ashâbım konusunda üzmeyin, onların aleyhinde söz söyleyip de beni ezalandırmayın." "Beni ashâbım konusunda üzmeyin, onların aleyhinde söz söyleyip de beni ezalandırmayın."

Onun için Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in ashâbındanOnun için Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in ashâbından kim varsa onların hepsine radıyallahu anh deriz... kim varsa onların hepsine radıyallahu anh deriz... Erkeklerine radıyallahu anh deriz, kadınlarına radıyallahu anhâ deriz.Erkeklerine radıyallahu anh deriz, kadınlarına radıyallahu anhâ deriz. İki tane olursa radıyallahu anhümâ deriz, üç [veya] daha fazla olursa radyıallahu anhüm deriz, İki tane olursa radıyallahu anhümâ deriz, üç [veya] daha fazla olursa radyıallahu anhüm deriz, anhünne deriz. Her birisi bizim rehberimizdir. anhünne deriz. Her birisi bizim rehberimizdir.

Eğer çocuklarımızda İslâm'ın iyice yerleşmesini, iyice anlaşılmasını,Eğer çocuklarımızda İslâm'ın iyice yerleşmesini, iyice anlaşılmasını, İslâm ahlakının tezahür etmesini istiyorsak, onlara sahâbe-i kirâmın menkıbelerini okutmalıyız.İslâm ahlakının tezahür etmesini istiyorsak, onlara sahâbe-i kirâmın menkıbelerini okutmalıyız. Sahâbe-i kirâmı tanısınlar... Nasıl Resûlullah'ın yanına gelmiş, nasıl müslüman olmuş,Sahâbe-i kirâmı tanısınlar... Nasıl Resûlullah'ın yanına gelmiş, nasıl müslüman olmuş, müslüman olduktan sonra neler yapmış, nasıl hareket etmiş, nasıl İslâm'ı anlamış, müslüman olduktan sonra neler yapmış, nasıl hareket etmiş, nasıl İslâm'ı anlamış, nasıl uygulamış diye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sahâbe-i kirâmını tanımak,nasıl uygulamış diye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sahâbe-i kirâmını tanımak, tanıtmak, onların iyi yetişmesi için en uygun vasıtalardan biridir. tanıtmak, onların iyi yetişmesi için en uygun vasıtalardan biridir.

Onun için, "Salihlerin anıldığı yere rahmet iner." diye çocuklarımıza âyetler öğreteceğiz.Onun için, "Salihlerin anıldığı yere rahmet iner." diye çocuklarımıza âyetler öğreteceğiz. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini öğreteceğiz, bir de bu âyetleriPeygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini öğreteceğiz, bir de bu âyetleri bu hadisleri bu mübarekler nasıl anlamışlar, nasıl uygulamışlar diye bu hadisleri bu mübarekler nasıl anlamışlar, nasıl uygulamışlar diye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ashâbının hayatını okuyacağız, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ashâbının hayatını okuyacağız, öğreneceğiz, öğreteceğiz, onları kendimize numûne alacağız. öğreneceğiz, öğreteceğiz, onları kendimize numûne alacağız.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Kim Hasan ve Hüseyin'i severse beni sevmiş olur.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Kim Hasan ve Hüseyin'i severse beni sevmiş olur. Kim beni severse Allah'ı sevmiş olur. Kim bunlara buğz ederse, bana buğz etmiş olur.Kim beni severse Allah'ı sevmiş olur. Kim bunlara buğz ederse, bana buğz etmiş olur. Bana buğz eden de Allah'a buğz etmiş olur. Kişi çevresiyle beraber, sevdikleriyle beraberdir." Bana buğz eden de Allah'a buğz etmiş olur. Kişi çevresiyle beraber, sevdikleriyle beraberdir."

Bir camide, bir dinî dersi veren bir büyük hoca efendi, ders esnasında bazen ayağa kalkarmış.Bir camide, bir dinî dersi veren bir büyük hoca efendi, ders esnasında bazen ayağa kalkarmış. Hocaları ayağa kalktı diye talebe hayret edermiş, soruyorlar; Hocaları ayağa kalktı diye talebe hayret edermiş, soruyorlar;

"Hocamız, üstadımız niye böyle arada ayağa kalkıyorsun?" Diyor ki; "Hocamız, üstadımız niye böyle arada ayağa kalkıyorsun?" Diyor ki;

"Caminin kapısı açık, dışarıdan hocamın torunu geçiyor, arada onu görüyorum,"Caminin kapısı açık, dışarıdan hocamın torunu geçiyor, arada onu görüyorum, hocama hürmetimden onun için ayağa kalkıyorum." hocama hürmetimden onun için ayağa kalkıyorum."

Yani insan bir kimseyi sevdi mi onun çevresini de sever. Onun sevdiği kimseleri de sever.Yani insan bir kimseyi sevdi mi onun çevresini de sever. Onun sevdiği kimseleri de sever. O bakımdan bu mübareklere dil uzatanların karşısına çıkmalıyız.O bakımdan bu mübareklere dil uzatanların karşısına çıkmalıyız. Bu mübareklerin sevgisini içimize yerleştirmeliyiz, bunları çocuklarımıza sevdirmeye çalışmalıyız. Bu mübareklerin sevgisini içimize yerleştirmeliyiz, bunları çocuklarımıza sevdirmeye çalışmalıyız.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Fâtımatü'z-Zehrâ hakkında;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Fâtımatü'z-Zehrâ hakkında; "Fatıma benden bir parçadır, onu üzen gücendirip kızdıran şey beni de gücendirip, kızdırır." buyurdu."Fatıma benden bir parçadır, onu üzen gücendirip kızdıran şey beni de gücendirip, kızdırır." buyurdu. Peygamber Efendimiz'in mübarek zevcesi, müslamanların anası,Peygamber Efendimiz'in mübarek zevcesi, müslamanların anası, Ebû Bekr-i Sıddîk'ın alim[e], faziletli kızı Hz. Âişe-i Sıddîka radıyallahu anhâ'ya Ebû Bekr-i Sıddîk'ın alim[e], faziletli kızı Hz. Âişe-i Sıddîka radıyallahu anhâ'ya Peygamber Efendimiz Üsâme b. Zeyd için dedi ki; "Üsâme'yi sev çünkü ben onu seviyorum. Peygamber Efendimiz Üsâme b. Zeyd için dedi ki; "Üsâme'yi sev çünkü ben onu seviyorum. Ben onu seviyorum, sende onu sev. Ben onu seviyorum, sende onu sev. İmanın alâmeti ensârı sevmek, münafıklığın alâmeti ensâra buğz etmektir." dedi. İmanın alâmeti ensârı sevmek, münafıklığın alâmeti ensâra buğz etmektir." dedi.

O bakımdan Peygamber Efendimiz'i seven [onun sevdiklerini de sever.]O bakımdan Peygamber Efendimiz'i seven [onun sevdiklerini de sever.] Hatta bir başka hadîs-i şerîfi İbn Ömer radıyallahu anh[ümâ]'dan rivayet edilmiş; Hatta bir başka hadîs-i şerîfi İbn Ömer radıyallahu anh[ümâ]'dan rivayet edilmiş;

"Kim arabı severse, bana sevgiden dolayısıyla sevmiştir, kim onlara buğz ederse"Kim arabı severse, bana sevgiden dolayısıyla sevmiştir, kim onlara buğz ederse bana olan buğzu sebebiyle buğz etmiştir." diyor. Memleketimizde çok olan bir şey. bana olan buğzu sebebiyle buğz etmiştir." diyor.

Memleketimizde çok olan bir şey.
Peygamber Efendimiz'in hatırı mı kırılırmış, sözün ucu nereye varırmış dikkat etmeden ağzını açıyorPeygamber Efendimiz'in hatırı mı kırılırmış, sözün ucu nereye varırmış dikkat etmeden ağzını açıyor arabın aleyhinde bulunuyor, bazı sahabenin aleyhinde bulunuyor. arabın aleyhinde bulunuyor, bazı sahabenin aleyhinde bulunuyor.

Allahu Teâlâ hazretleri bu gibi edepsizlerin huylarından bizim evlatlarımızı,Allahu Teâlâ hazretleri bu gibi edepsizlerin huylarından bizim evlatlarımızı, çocuklarımızı uzak eylesin.çocuklarımızı uzak eylesin. Bize de onların sevgisi, saygısıyla yaşamayı nasip eylesin, onların şefaatini ihsan eylesin. Bize de onların sevgisi, saygısıyla yaşamayı nasip eylesin, onların şefaatini ihsan eylesin.

Muhterem kardeşlerim! Resûlullah'a bağlılığın alâmetlerinden bir tanesi deMuhterem kardeşlerim!

Resûlullah'a bağlılığın alâmetlerinden bir tanesi de
onun düşmanlarına buğz etmektir. Burada bir noktaya da dikkatinizi çekmek istiyorum.onun düşmanlarına buğz etmektir.

Burada bir noktaya da dikkatinizi çekmek istiyorum.
Radyoda, televizyonda, gazetede, mecmuada yazı yazılıyor her şey tek taraflı anlatılıyor;Radyoda, televizyonda, gazetede, mecmuada yazı yazılıyor her şey tek taraflı anlatılıyor; "İslâm sevgi dinidir, İslâm merhamet dinidir, İslâm hoşgörü dinidir…""İslâm sevgi dinidir, İslâm merhamet dinidir, İslâm hoşgörü dinidir…" Güzel, tabii İslâm'da hoşgörü var, İslâm'da sevgi var, elbette var.Güzel, tabii İslâm'da hoşgörü var, İslâm'da sevgi var, elbette var. Fakat bunlar bu şeyleri âdeta kendilerinin günahlarına, kusurlarına kalkan yapıyorlar.Fakat bunlar bu şeyleri âdeta kendilerinin günahlarına, kusurlarına kalkan yapıyorlar. Yani, "Sen bizim içkimize, edepsizliğimize, haram yememize,Yani, "Sen bizim içkimize, edepsizliğimize, haram yememize, kötülüklerimize karışma çünkü İslâm müsamaha dinidir." kötülüklerimize karışma çünkü İslâm müsamaha dinidir."

Yanlış, İslâm tek taraflı bir din değil, İslâm her yönüyle tam bir din, eksik değil.Yanlış, İslâm tek taraflı bir din değil, İslâm her yönüyle tam bir din, eksik değil. İslâm'da Allah için sevmek var, tamam, âmennâ ve saddaknâ. İslâm'da Allah için sevmek var, tamam, âmennâ ve saddaknâ. Öbür tarafını da oku, öbür tarafı da söyle! Allah için de buğz etmek var. Tek taraflı anlatırsan olmaz.Öbür tarafını da oku, öbür tarafı da söyle! Allah için de buğz etmek var. Tek taraflı anlatırsan olmaz. Âyet-i kerîmeler bir taraftan bize cennettin müjdesini veriyor, öbür taraftan daÂyet-i kerîmeler bir taraftan bize cennettin müjdesini veriyor, öbür taraftan da cehennemin tehdidini, cehennemin azabının ne kadar şiddetli olduğunu hatırlatıyor. cehennemin tehdidini, cehennemin azabının ne kadar şiddetli olduğunu hatırlatıyor.

Eğer sadece gül gülistan, baklava börek, her şeyin güzelini anlatmak edep olsaydı,Eğer sadece gül gülistan, baklava börek, her şeyin güzelini anlatmak edep olsaydı, Kur'ân-ı Kerîm Fâtiha'sından Kul eûzu bi-rabbinâsi'sine kadar baştan sona hep cenneti anlatırdı. Kur'ân-ı Kerîm Fâtiha'sından Kul eûzu bi-rabbinâsi'sine kadar baştan sona hep cenneti anlatırdı. Oh, cennet, sevgi, müsamaha, hoşgörü, iyi! Böyle giderdi, hayır.Oh, cennet, sevgi, müsamaha, hoşgörü, iyi! Böyle giderdi, hayır. Hem onu anlatıyor, hem onu anlatıyor. Hem iyi tarafını anlatıyor, hem kötü tarafını anlatıyor.Hem onu anlatıyor, hem onu anlatıyor. Hem iyi tarafını anlatıyor, hem kötü tarafını anlatıyor. Hem imanı anlatıyor, hem küfrü anlatıyor. Hem imanı anlatıyor, hem küfrü anlatıyor. Hem münafıkların saçma sapan küfür sözlerini söylüyor, hem de onların cevabını,Hem münafıkların saçma sapan küfür sözlerini söylüyor, hem de onların cevabını, şamarı indirir gibi onların ensesine, kafasına, balyoz indirir gibi indiriyor.şamarı indirir gibi onların ensesine, kafasına, balyoz indirir gibi indiriyor. Demek ki hepsini anlatmak lazım. Demek ki hepsini anlatmak lazım.

Bakara sûresinin ikinci sayfasında mü'minleri anlatıyor, münafıkları anlatıyor.Bakara sûresinin ikinci sayfasında mü'minleri anlatıyor, münafıkları anlatıyor. Bakıyoruz ki sanki cemiyetimizin teşrifini yapmış, sanki açmış ameliyat masasındaBakıyoruz ki sanki cemiyetimizin teşrifini yapmış, sanki açmış ameliyat masasında içindeki hastalıkları gösteriyor. Bazı insanların nasıl bozgunculuk yaptığını,içindeki hastalıkları gösteriyor. Bazı insanların nasıl bozgunculuk yaptığını, nasıl "biz ortalığı ıslah ediyoruz" derken cemiyeti fesada götürdüklerini ne kadar güzel anlatıyor. nasıl "biz ortalığı ıslah ediyoruz" derken cemiyeti fesada götürdüklerini ne kadar güzel anlatıyor.

Onun için Resûlullah'ı sevmenin alâmetlerinden birisi de onun düşmanlarına da düşman olmaktır.Onun için Resûlullah'ı sevmenin alâmetlerinden birisi de onun düşmanlarına da düşman olmaktır. Dostlarınla dost, düşmanlarına düşman olmaktır. Dostlarınla dost, düşmanlarına düşman olmaktır.

Sen Resûlullah'ın düşmanının koluna girip de onunla nasıl dost olursun, Resûlullah sana darılmaz mı? Sen Resûlullah'ın düşmanının koluna girip de onunla nasıl dost olursun, Resûlullah sana darılmaz mı?

Sen, sevmediğin, sana çok kötülük yapmış bir insanı, bir dostun gider [onun]Sen, sevmediğin, sana çok kötülük yapmış bir insanı, bir dostun gider [onun] yanında onunla sıkı fıkı, sarmaş dolaş görürsen, kendinden düşünsene, üzülmez misin? yanında onunla sıkı fıkı, sarmaş dolaş görürsen, kendinden düşünsene, üzülmez misin?

Onun için hakîki müslüman olmanın, dengeli müslüman olmanın şartlarına riayet edelim.Onun için hakîki müslüman olmanın, dengeli müslüman olmanın şartlarına riayet edelim. Sevmek var; Allah için sevmek var, Allah için buğz etmek var. Sevmek var; Allah için sevmek var, Allah için buğz etmek var.

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki; Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki;

"Allah'a ve âhiret gününe iman eden hiçbir insanı, kavmi, insan topluluğunu"Allah'a ve âhiret gününe iman eden hiçbir insanı, kavmi, insan topluluğunu Allah'a ve Peygambere muhalefete kalkışan kimselerle dostluk eder,Allah'a ve Peygambere muhalefete kalkışan kimselerle dostluk eder, sevişir bir durumda göremezsin." İnanmışsa Allah düşmanlarıyla dost olmaz. sevişir bir durumda göremezsin." İnanmışsa Allah düşmanlarıyla dost olmaz. İnanmışsa Allah'ın yanında, Resûlullah'ın yanında yer alır, onların muhaliflerine, İnanmışsa Allah'ın yanında, Resûlullah'ın yanında yer alır, onların muhaliflerine, düşmanlarına o da düşman olur. Eğer onlar babaları veya çocukları veya kardeşleri,düşmanlarına o da düşman olur. Eğer onlar babaları veya çocukları veya kardeşleri, hısımları veya hemşerileriyle bile olsa... hısımları veya hemşerileriyle bile olsa... Onun için Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in kimleri sevdiğini düşünüpOnun için Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in kimleri sevdiğini düşünüp dostlarını dost etmeli, kimlere kızdığını düşünüp kızdıklarına da düşman olmalı. dostlarını dost etmeli, kimlere kızdığını düşünüp kızdıklarına da düşman olmalı.

Sahâbe-i kirâm nasıl yaşadılar? Sahâbe-i kirâm Resûlullah'a öyle bir bağlanışla bağlandılar kiSahâbe-i kirâm nasıl yaşadılar?

Sahâbe-i kirâm Resûlullah'a öyle bir bağlanışla bağlandılar ki
savaşlarda babalarıyla karşı karşıya geldiler, kardeşleriyle, evlatlarıyla karşı karşıya geldiler.savaşlarda babalarıyla karşı karşıya geldiler, kardeşleriyle, evlatlarıyla karşı karşıya geldiler. Münafıkların reisinin oğlu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına geldi, dedi ki; Münafıkların reisinin oğlu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına geldi, dedi ki;

"Yâ Resûlallah! Babam çok kötü sözler söylemiş, sizi incitecek işler yapmış,"Yâ Resûlallah! Babam çok kötü sözler söylemiş, sizi incitecek işler yapmış, münafıklık çıkartmış, orduda bozgunculuk çıkartmış, kötü şeyler yapmış.münafıklık çıkartmış, orduda bozgunculuk çıkartmış, kötü şeyler yapmış. Emrederseniz gideyim ben öldüreyim, çünkü başkası öldürürse bizim kavim kalabalıktır,Emrederseniz gideyim ben öldüreyim, çünkü başkası öldürürse bizim kavim kalabalıktır, kabilemiz geniştir, öldüren kimseye onlar kan davası güderler,kabilemiz geniştir, öldüren kimseye onlar kan davası güderler, ben öldürürsem kimse bir şey diyemez." dedi. ben öldürürsem kimse bir şey diyemez." dedi.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e bağlılığın şekli.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e bağlılığın şekli. Yani babasının münafık olması, münafıkların reisi olması üzerine böyle dedi.Yani babasının münafık olması, münafıkların reisi olması üzerine böyle dedi. Onun için Resûlullah'ın emrine, Kur'an'ın emrine müslümanın böyle bağlanması lazım. Onun için Resûlullah'ın emrine, Kur'an'ın emrine müslümanın böyle bağlanması lazım.

"Kur'ân-ı Kerîm'in şu emrini uygun görüyorum ama…" Aması yok!"Kur'ân-ı Kerîm'in şu emrini uygun görüyorum ama…"

Aması yok!
Şu emrini uygun görüyorum dedikten sonra aması yok.Şu emrini uygun görüyorum dedikten sonra aması yok. Şu emrini uygun görmüyorum derse insan küfre gider. Şu emrini uygun görmüyorum derse insan küfre gider.

"Resûlullah'ın şu şeyini seviyorum ama…" Yok, öbür tarafı yok! Öbür tarafı insanı küfre götürür. "Resûlullah'ın şu şeyini seviyorum ama…"

Yok, öbür tarafı yok! Öbür tarafı insanı küfre götürür.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi sevgisi, Resûlullah'a bağlılığı,Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi sevgisi, Resûlullah'a bağlılığı, her şeyin üstünde olan ve meseleyi olduğu gibi görenlerden eylesin. her şeyin üstünde olan ve meseleyi olduğu gibi görenlerden eylesin.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Resûlullahı sevmenin alâmetlerinden birisi deAziz ve muhterem kardeşlerim!

Resûlullahı sevmenin alâmetlerinden birisi de
Kur'ân-ı Kerîm'i sevmektir. "Ben Resûlullahı seviyorum!" Kur'ân-ı Kerîm'i sevmektir.

"Ben Resûlullahı seviyorum!"

Başına bir şifon örtmüş kadın, şurdan saçları görünüyor, buradan kulakları görünüyor.Başına bir şifon örtmüş kadın, şurdan saçları görünüyor, buradan kulakları görünüyor. Kısa kollu bir entari giymiş veya dizlerine kadar bir etek giymiş; Kısa kollu bir entari giymiş veya dizlerine kadar bir etek giymiş;

"Ben Allah'ı seviyorum, hak âşıkıyım, şimdiye kadar 876 tane cami dolaştım, şimdi bu 877. cami."Ben Allah'ı seviyorum, hak âşıkıyım, şimdiye kadar 876 tane cami dolaştım, şimdi bu 877. cami. Türbelere mum diktim, bilmem nelere paçavra bağladım." Olmaz! Türbelere mum diktim, bilmem nelere paçavra bağladım."

Olmaz!

Kâne hulukuhu'l-kur'ân. "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ahlâkı, huyu Kur'an idi."Kâne hulukuhu'l-kur'ân. "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ahlâkı, huyu Kur'an idi." Resûlullah yürüyen Kur'an'dı; mücessem, insan halinde Kur'an'dı. Resûlullah yürüyen Kur'an'dı; mücessem, insan halinde Kur'an'dı. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'in her âyetini aynen benimsemiş, aynen içine sindirmiş,Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'in her âyetini aynen benimsemiş, aynen içine sindirmiş, hayatını aynen Kur'an'ın emrine uydurmuş,hayatını aynen Kur'an'ın emrine uydurmuş, ahlakını aynen Allah'ın Kur'an-ı Kerîm'de emrettiği hâle getirmiştir. ahlakını aynen Allah'ın Kur'an-ı Kerîm'de emrettiği hâle getirmiştir. Resûlullah Efendimiz sahabesine çok iltifat ederdi ama bazen de bir iltifatını keserdi,Resûlullah Efendimiz sahabesine çok iltifat ederdi ama bazen de bir iltifatını keserdi, iltifatını [kestiklerinin] başına dünya dar gelirdi. iltifatını [kestiklerinin] başına dünya dar gelirdi.

Bir keresinde mescitte otururken dışarıya baktı ki mescidin duvarının öbür tarafında bir ev,Bir keresinde mescitte otururken dışarıya baktı ki mescidin duvarının öbür tarafında bir ev, bir kat daha yükselmiş, yüksek bir ev. Gördü bunu; "Kimin bu ev?" dedi, söylediler; bir kat daha yükselmiş, yüksek bir ev. Gördü bunu;

"Kimin bu ev?" dedi, söylediler;

"Filanca zâtın evi, bir kat daha çıkıyor üstüne." "Filanca zâtın evi, bir kat daha çıkıyor üstüne."

O adam, o zât mescide geldiği zaman, selâm verdiği zaman Peygamber Efendimiz almadı selâmını.O adam, o zât mescide geldiği zaman, selâm verdiği zaman Peygamber Efendimiz almadı selâmını. Peygamber Efendimiz selamını almadı! "Selâmun aleyküm." Almıyor selâmı.Peygamber Efendimiz selamını almadı!

"Selâmun aleyküm."

Almıyor selâmı.
Edepli insan tabii mübarek, gitti etrafta soruşturdu dedi ki; Edepli insan tabii mübarek, gitti etrafta soruşturdu dedi ki;

Resûlullah benim selâmımı almıyor, acaba sebep ne ola? "Bilmiyoruz." dediler. Resûlullah benim selâmımı almıyor, acaba sebep ne ola?

"Bilmiyoruz." dediler.

Eskiden alıyordu, şimdi niye almıyor?" Eskiden alıyordu, şimdi niye almıyor?"

"Bilmiyoruz ama senin yaptığın binayı şöyle başını kaldırınca gördü,"Bilmiyoruz ama senin yaptığın binayı şöyle başını kaldırınca gördü, 'Bu bina kimin?' dedi,'Bu bina kimin?' dedi, ondan olabilir belki." dediler. ondan olabilir belki." dediler.

Efendimiz dünyaya meyletmeyi, bina yaptırmakla vakit geçirmeyi sevmiyordu.Efendimiz dünyaya meyletmeyi, bina yaptırmakla vakit geçirmeyi sevmiyordu. "İş bundan daha önemlidir. Çalışmak lazım, İslâm'ı yaymak için gayret etmek lazım." diyordu. "İş bundan daha önemlidir. Çalışmak lazım, İslâm'ı yaymak için gayret etmek lazım." diyordu.

Abdullah b. Ömer radıyallahu anh[ümâ]; hurma dallarıyla yapılmış ev duvarının,Abdullah b. Ömer radıyallahu anh[ümâ]; hurma dallarıyla yapılmış ev duvarının, bahçe duvarının üzerine çamur sıvarken; "Yâ Ömer'in oğlu! bahçe duvarının üzerine çamur sıvarken;

"Yâ Ömer'in oğlu!
Ne yapıyorsun, iş bundan daha önemlidir, Ne yapıyorsun, iş bundan daha önemlidir, ömür böyle değersiz şeylere harcamaya değmez." diye ona nasihat etmişti. ömür böyle değersiz şeylere harcamaya değmez." diye ona nasihat etmişti.

Muhterem kardeşlerim! O zât evinden dolayı belki Resûlullah selâmımı almıyor diye düşündü.Muhterem kardeşlerim!

O zât evinden dolayı belki Resûlullah selâmımı almıyor diye düşündü.
Resûllah'a gelip sormadı, "Yâ Resûllah, sen bundan mı darıldın?" demedi, derhal gitti, Resûllah'a gelip sormadı, "Yâ Resûllah, sen bundan mı darıldın?" demedi, derhal gitti, evinin o ikinci katını yıktı, sonra geldi; "Selâmun aleyküm yâ Resûlallah." dedi. Peygamber Efendimiz; evinin o ikinci katını yıktı, sonra geldi;

"Selâmun aleyküm yâ Resûlallah." dedi. Peygamber Efendimiz;

"[Ve] aleyküm selâm ve rahmetullah." diye cevap verdi. "[Ve] aleyküm selâm ve rahmetullah." diye cevap verdi.

Onun için Kur'ân-ı Kerîm'i seveceğiz, Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerine tâbi olacağız,Onun için Kur'ân-ı Kerîm'i seveceğiz, Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerine tâbi olacağız, Kur'ân-ı Kerîm'i okuyacağız, Kur'ân-ı Kerîm bizim ahlakımız olacak, Kur'ân-ı Kerîm'i okuyacağız, Kur'ân-ı Kerîm bizim ahlakımız olacak, Kur'ân-ı Kerîm bizim rehberimiz olacak, Kur'ân-ı Kerîm bizim şefaatçimiz olacak. Kur'ân-ı Kerîm bizim rehberimiz olacak, Kur'ân-ı Kerîm bizim şefaatçimiz olacak. Kur'ân-ı Kerîm bizim davacımız olmamalı. "Yâ Resûlallah! Kur'ân-ı Kerîm bizim davacımız olmamalı. "Yâ Resûlallah! Yâ Rabbi! Ben bu zâtın evinde duvarda bir çivide senelerce asılı durdum da,Yâ Rabbi! Ben bu zâtın evinde duvarda bir çivide senelerce asılı durdum da, kızken karısı işlemiş bir torba, kese yapmış, o kesenin içine beni koydular,kızken karısı işlemiş bir torba, kese yapmış, o kesenin içine beni koydular, duvardaki çiviye astılar da yâ Rabbi, ömür boyu hiç açıp okumadılar beni!" diyeduvardaki çiviye astılar da yâ Rabbi, ömür boyu hiç açıp okumadılar beni!" diye Kur'ân-ı Kerîm davacı olmasın. İnşallah bugünden tezi yok Kur'ân-ı Kerîm'i anlamaya çalışalım. Kur'ân-ı Kerîm davacı olmasın.

İnşallah bugünden tezi yok Kur'ân-ı Kerîm'i anlamaya çalışalım.
Kur'ân-ı Kerîm'i okumaya çalışalım. Ahkamını öğrenmeye çalışalım. Kur'ân-ı Kerîm'i okumaya çalışalım. Ahkamını öğrenmeye çalışalım. Ahkamını hayatımıza uydurmaya çalışalım.Ahkamını hayatımıza uydurmaya çalışalım. Nasıl Resûlullah'ın ahlâkı Kur'an ise bizim de ahlakımız Kur'an olsun. Nasıl Resûlullah'ın ahlâkı Kur'an ise bizim de ahlakımız Kur'an olsun. Yani Kur'ân-ı Kerîm'in ahlâkı ile ahlâklaklanalım da Kur'ân-ı Kerîm'inYani Kur'ân-ı Kerîm'in ahlâkı ile ahlâklaklanalım da Kur'ân-ı Kerîm'in ve Resûlullah'ın şefaatine nâil olalım. Aziz ve muhterem kardeşlerim! ve Resûlullah'ın şefaatine nâil olalım.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Sevgiler saman alevi gibi parlayıp ondan sonra sönerse olmaz.Sevgiler saman alevi gibi parlayıp ondan sonra sönerse olmaz. Sevgi, Resûlullah'a bağlılık devamlı olacak.Sevgi, Resûlullah'a bağlılık devamlı olacak. Onun için mevlid kandilinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e sevgi duymak,Onun için mevlid kandilinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e sevgi duymak, camiye gelmek, ondan sonra caminin yolunu unutmak, namazı unutmak,camiye gelmek, ondan sonra caminin yolunu unutmak, namazı unutmak, sünneti unutmak, Kur'an'ı unutmak, onu sevmemenin alâmetidir, fasıklığın, hak yoldan sapmanın alâmetidir. sünneti unutmak, Kur'an'ı unutmak, onu sevmemenin alâmetidir, fasıklığın, hak yoldan sapmanın alâmetidir.

İnşallah Rabbimiz hepimizi irşat eylesin, ikaz eylesin. Tevfikini cümlemize refîk eylesin.İnşallah Rabbimiz hepimizi irşat eylesin, ikaz eylesin. Tevfikini cümlemize refîk eylesin. Şu akşam bir güzel vesile olsun. Şu akşam bir güzel vesile olsun. Bu akşam benim âciz nâçiz dilimden sizlere bazı hadîs-i şerîfler söyledim, [dinlediniz.]Bu akşam benim âciz nâçiz dilimden sizlere bazı hadîs-i şerîfler söyledim, [dinlediniz.] Şu akşamdan itibaren her gün bir âyet, her gün bir hadis,Şu akşamdan itibaren her gün bir âyet, her gün bir hadis, her gün sahabenin hayatından bir menkıbe... Her gün bu üç tanesini lütfen yapın.her gün sahabenin hayatından bir menkıbe... Her gün bu üç tanesini lütfen yapın. Her gün bir âyet öğreneceksiniz, ama yapılmıyor... Her gün bir âyet öğreneceksiniz, ama yapılmıyor...

Biz bir haftalık dergi çıkartacağız diye haftalardır çalışıyoruz, konuşuyoruz.Biz bir haftalık dergi çıkartacağız diye haftalardır çalışıyoruz, konuşuyoruz. Baktım teklif ortaya çıkmıyor; "Çıkartın kağıtları, kalemleri, tekliflerinizi yazın." dedim, Baktım teklif ortaya çıkmıyor; "Çıkartın kağıtları, kalemleri, tekliflerinizi yazın." dedim, o zaman ortaya doğru düzgün bir şey çıktı. Yani lafta kalınca olmuyor... Yazın.o zaman ortaya doğru düzgün bir şey çıktı. Yani lafta kalınca olmuyor... Yazın. Bir defter edinin, elinizde bir defter olsun, her gün o günün tarihini atın, bir âyeti kerîme yazın, Bir defter edinin, elinizde bir defter olsun, her gün o günün tarihini atın, bir âyeti kerîme yazın, altına mealini yazın, tefsir kitaplarından tefsirini okuyun. altına mealini yazın, tefsir kitaplarından tefsirini okuyun. O âyeti belleyin, hem ezberleyin, hem manasını, ahkamını öğrenin, bir âyet.O âyeti belleyin, hem ezberleyin, hem manasını, ahkamını öğrenin, bir âyet. Ondan sonra bir hadis yazın, o hadîs-i şerîfin manasını öğrenin, belleyin.Ondan sonra bir hadis yazın, o hadîs-i şerîfin manasını öğrenin, belleyin. Ondan sonra bir de mübarek zâtlardan, sahabeden, tabiinden,Ondan sonra bir de mübarek zâtlardan, sahabeden, tabiinden, evliyâullahtan bir zâtın menkıbesini, hayatına ait bir küçük şeyi yazın. evliyâullahtan bir zâtın menkıbesini, hayatına ait bir küçük şeyi yazın.

Elhamdulillah Türkiye'mizde müslümanlığa bir güzel dönüş var.Elhamdulillah Türkiye'mizde müslümanlığa bir güzel dönüş var. Bakıyorum tefsir kitapları ne kadar çoğaldı.Bakıyorum tefsir kitapları ne kadar çoğaldı. Eskiden bir Hamdi Yazır Efendimiz'in sekiz ciltlik tefsiri vardı. Eskiden bir Hamdi Yazır Efendimiz'in sekiz ciltlik tefsiri vardı. Ondan sonra arasan gençlere tavsiye edecek bir şey bulunmuyordu,Ondan sonra arasan gençlere tavsiye edecek bir şey bulunmuyordu, şimdi patlama halinde yani fışkırma tarzında çoğaldı; bu kitapları alalım.şimdi patlama halinde yani fışkırma tarzında çoğaldı; bu kitapları alalım. Bu güzel kitapları, bu tefsir kitaplarını, bu hadis kitaplarını alalımBu güzel kitapları, bu tefsir kitaplarını, bu hadis kitaplarını alalım ama yarından itibaren her gün bir âyet, bir hadis, bir menkıbe yazalım. ama yarından itibaren her gün bir âyet, bir hadis, bir menkıbe yazalım.

Düşünün, bir yılda 365 tane âyet öğreneceksiniz, 365 hadis öğreneceksiniz,Düşünün, bir yılda 365 tane âyet öğreneceksiniz, 365 hadis öğreneceksiniz, Peygamber Efendimiz'in mübarek sahabesinden veyahut evliyaullahın hayatından 365 hayat sahnesi öğreneceksiniz.Peygamber Efendimiz'in mübarek sahabesinden veyahut evliyaullahın hayatından 365 hayat sahnesi öğreneceksiniz. Halbuki Peygamber Efendimiz'den rivayet edilmiş bir takım hadisler var ki; Halbuki Peygamber Efendimiz'den rivayet edilmiş bir takım hadisler var ki; "Bir insan 40 hadis bellese Allah onu yarın rûz-ı mahşerde alimlerle beraber haşredecek." "Bir insan 40 hadis bellese Allah onu yarın rûz-ı mahşerde alimlerle beraber haşredecek." Gel sende alim sayılırsın, 40 tane hadis bellemişsin, gir bakalım şu mübareklerin arasına, diyeGel sende alim sayılırsın, 40 tane hadis bellemişsin, gir bakalım şu mübareklerin arasına, diye Allahu Teâlâ hazretleri onlarla haşredecek. Allahu Teâlâ hazretleri onlarla haşredecek.

Alimin öteki insanlarına üstünlüğü ne? Alimin öteki insanlarına üstünlüğü ne?

Öteki insanlar, öteki cennetlikler cennete girdiği zamanÖteki insanlar, öteki cennetlikler cennete girdiği zaman Muhterem kardeşlerim! Muhterem kardeşlerim!

Allahu Teâlâ hazretleri cennete girmek hakkına sahip olan alime diyecek ki; "Dur!" Duracak. Allahu Teâlâ hazretleri cennete girmek hakkına sahip olan alime diyecek ki;

"Dur!" Duracak.

"Dur, istediklerine şefaat et." diyecek. "Hemen girme içeriye,"Dur, istediklerine şefaat et." diyecek. "Hemen girme içeriye, şu şefaate muhtaç insanlardan istediklerine şefaat et, onları da cennete al." diyeşu şefaate muhtaç insanlardan istediklerine şefaat et, onları da cennete al." diye alimlere şefaat hakkı verecek. Demek ki insan 40 hadis ezberlerse alimlerle haşrolacaksa, alimlere şefaat hakkı verecek.

Demek ki insan 40 hadis ezberlerse alimlerle haşrolacaksa,
demek ki o da bu şefaat hakkına nâil olacaksa ne kadar büyük bir fazilet olmuş oluyor. demek ki o da bu şefaat hakkına nâil olacaksa ne kadar büyük bir fazilet olmuş oluyor.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi ilim yolundan ayırmasın. Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi ilim yolundan ayırmasın.

İlim yolu namazdan da, oruçtan da, sadakadan da, hacdan da,İlim yolu namazdan da, oruçtan da, sadakadan da, hacdan da, umreden de, Allah yolunda cihattan da daha üstündür. Muhterem kardeşlerim! Neden? umreden de, Allah yolunda cihattan da daha üstündür.

Muhterem kardeşlerim!

Neden?

İnsan bir hadis okur ömrü değişir, hayatı değişir, ahlâkı değişir. Bir âyet okur, yolu değişir.İnsan bir hadis okur ömrü değişir, hayatı değişir, ahlâkı değişir. Bir âyet okur, yolu değişir. Bir âyet okur, bir menkıbe okur, bir iyi hâle girer, bir iyi iş yapar; Bir âyet okur, bir menkıbe okur, bir iyi hâle girer, bir iyi iş yapar; bir tek insan bir ümmeti, bir milleti kurtarır. bir tek insan bir ümmeti, bir milleti kurtarır.

O bakımdan Allahu Teâlâ hazretleri en büyük meşkalemizi ilim, ilimle uğraşmak eylesin. O bakımdan Allahu Teâlâ hazretleri en büyük meşkalemizi ilim, ilimle uğraşmak eylesin.

İkincisi; öğrendik, [öğrendiklerimizi uygulayacağız.İkincisi; öğrendik, [öğrendiklerimizi uygulayacağız. Bir arkadaşımız anlattı. Tren istasyonunda] oturmuş tren bekliyor. Bir arkadaşımız anlattı. Tren istasyonunda] oturmuş tren bekliyor. Radyoda Kur'an okunmaya başlamış, herkes de istasyonda, Radyoda Kur'an okunmaya başlamış, herkes de istasyonda, o bekleyenler çoluk çocuk bağrışıyor, çağrışıyor, konuşuyorlar filan,o bekleyenler çoluk çocuk bağrışıyor, çağrışıyor, konuşuyorlar filan, belki öbür tarafta başka şeylerle meşgul olanlar var. belki öbür tarafta başka şeylerle meşgul olanlar var. Masaya elini böyle bir hızlı hızlı, pat pat pat vurmuş; herkes "ne oluyor" diye bir bakmış. Demiş ki; Masaya elini böyle bir hızlı hızlı, pat pat pat vurmuş; herkes "ne oluyor" diye bir bakmış. Demiş ki;

"Beyler! Allah'ın kelamı okunuyor, susun!" "Beyler! Allah'ın kelamı okunuyor, susun!"

Fıs hepsi susmuş, söylerseniz susar, yani hakkı söylemekte susmayacaksınız söyleyeceksiniz ki Allah sevsin.Fıs hepsi susmuş, söylerseniz susar, yani hakkı söylemekte susmayacaksınız söyleyeceksiniz ki Allah sevsin. Emr-i mâruf yapmaktan nehy-i münker yapmaktan geri durmayın. Emr-i mâruf yapmaktan nehy-i münker yapmaktan geri durmayın.

Bu ilimleri torbaya doldurup da mezara mı götüreceğiz? Hayır.Bu ilimleri torbaya doldurup da mezara mı götüreceğiz?

Hayır.
Hem uygulayacağız tatbik edeceğiz hem de etrafımıza söyleyeceğiz;Hem uygulayacağız tatbik edeceğiz hem de etrafımıza söyleyeceğiz; karımıza, çocuğumuza, kardeşimize, komşumuza söyleyeceğiz, karımıza, çocuğumuza, kardeşimize, komşumuza söyleyeceğiz, askerlik arkadaşımıza mektupta yazacağız, her yerde bu bildiğimizi söyleyeceğiz.askerlik arkadaşımıza mektupta yazacağız, her yerde bu bildiğimizi söyleyeceğiz. Buna emr-i mâruf nehy-i münker vazifesi derler. Mü'minin başına, boynuna farzdır.Buna emr-i mâruf nehy-i münker vazifesi derler. Mü'minin başına, boynuna farzdır. Bunu yapmayan kavimlere Allah öyle bir zillet musallat eder ki; Bunu yapmayan kavimlere Allah öyle bir zillet musallat eder ki; içlerindeki evliyası, salihleri dua ederler de Allah o belayı onların üzerinden kaldırmaz.içlerindeki evliyası, salihleri dua ederler de Allah o belayı onların üzerinden kaldırmaz. O belayı onların üzerinden kaldırmaz, o salih kula dermiş ki; O belayı onların üzerinden kaldırmaz, o salih kula dermiş ki;

"Sen kendine dua et, Ben onlara kızgınım. Ben onlara kızgınım, onlar benim buyruğumu tutmadılar." dermiş. "Sen kendine dua et, Ben onlara kızgınım. Ben onlara kızgınım, onlar benim buyruğumu tutmadılar." dermiş.

Onun için ilim öğreneceğiz bir, uygulayacağız iki, emri mâruf nehy-i münker yapacağız,Onun için ilim öğreneceğiz bir, uygulayacağız iki, emri mâruf nehy-i münker yapacağız, başkalarına söyleyeceğiz üç, ondan sonra dinimizi yaymak hususunda gayretli olacağız dört. başkalarına söyleyeceğiz üç, ondan sonra dinimizi yaymak hususunda gayretli olacağız dört.

Allahu Teâlâ hazretleri, "Kim benim uğrum da, benim dinime yardım hususunda çalışır,Allahu Teâlâ hazretleri, "Kim benim uğrum da, benim dinime yardım hususunda çalışır, gayretli olursa bende ona hidayetimi ihsan ederim, lütfumun, ihsanımın kapılarını açarım, gayretli olursa bende ona hidayetimi ihsan ederim, lütfumun, ihsanımın kapılarını açarım, nice nice hayırlara erdiririm, ulaştırırım." buyuruyor, vaad ediyor. nice nice hayırlara erdiririm, ulaştırırım." buyuruyor, vaad ediyor. Allah'ın lütfuna, ihsanına ikramına ermek için her birimiz İslâm'ın askeri olacağız.Allah'ın lütfuna, ihsanına ikramına ermek için her birimiz İslâm'ın askeri olacağız. İslâm'ın yardımcısı olacağız. Beni bizim fakültenin mezuniyet gününe çağırdılar.İslâm'ın yardımcısı olacağız.

Beni bizim fakültenin mezuniyet gününe çağırdılar.
Baktım önde siyasiler oturmuş, çeşitli partilerden insanlar çağrılmış;Baktım önde siyasiler oturmuş, çeşitli partilerden insanlar çağrılmış; misafirler arasında doktorlar, mühendisler, çeşit çeşit meslekten insanlar var. misafirler arasında doktorlar, mühendisler, çeşit çeşit meslekten insanlar var. Orada aklıma geldi, burada da söylüyorum, dedim ki; Müslümanın bir tek mesleği vardır. Orada aklıma geldi, burada da söylüyorum, dedim ki;

Müslümanın bir tek mesleği vardır.
Tüm müslümanların hepsinin müşterek bir tek mesleği vardır; Tüm müslümanların hepsinin müşterek bir tek mesleği vardır; o da İslâm'ı anlatmak, İslâm'a hizmet etmek mesleği. o da İslâm'ı anlatmak, İslâm'a hizmet etmek mesleği. Bizi Allah doktor olalım diye dünyaya göndermedi.Bizi Allah doktor olalım diye dünyaya göndermedi. Olmazsak suçlu olmayız, "Niye sen doktor olmadın?" diye yakamıza yapışmaz.Olmazsak suçlu olmayız, "Niye sen doktor olmadın?" diye yakamıza yapışmaz. Ziraatçi olalım diye dünyaya göndermedi, "Sen incir yetiştirmedin, buğday hasat etmedin." diye Ziraatçi olalım diye dünyaya göndermedi, "Sen incir yetiştirmedin, buğday hasat etmedin." diye Allah bize sorgu sual etmez. Allah bizi mühendis olalım diye de mecbur tutmadı,Allah bize sorgu sual etmez. Allah bizi mühendis olalım diye de mecbur tutmadı, onun için de dünyaya göndermedi. Allah hepimizi kendi dinine hizmet etmekle vazifeli kıldı. onun için de dünyaya göndermedi. Allah hepimizi kendi dinine hizmet etmekle vazifeli kıldı.

Hepimizin asıl vazifesi; Allah'ın dinine hizmet etmektir.Hepimizin asıl vazifesi; Allah'ın dinine hizmet etmektir. Ama sen mühendis olmuşsun, kendi imkanına göre hizmet et. Ama sen mühendis olmuşsun, kendi imkanına göre hizmet et. Sen doktor olmuşsun kendi imkanına göre hizmet et, sen vali olmuşsun kendi imkanına göre hizmet et,Sen doktor olmuşsun kendi imkanına göre hizmet et, sen vali olmuşsun kendi imkanına göre hizmet et, sen komutan olmuşsun kendi imkanına göre hizmet et, sen polis müdürü olmuşsun ona göre hizmet et.sen komutan olmuşsun kendi imkanına göre hizmet et, sen polis müdürü olmuşsun ona göre hizmet et. Herkes Allah'ın dinine hizmet etmek mesleğindendir.Herkes Allah'ın dinine hizmet etmek mesleğindendir. Öteki meslekler dünyanın küçük işleridir yani rızık kazanmak işin biraz bahanesidir, vesilesidir.Öteki meslekler dünyanın küçük işleridir yani rızık kazanmak işin biraz bahanesidir, vesilesidir. Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve resûlühû diyen bir mü'minin,Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve resûlühû diyen bir mü'minin, kelimeteyni şehâdeyteyni getiren bir insanın bir tek mesleği vardır: Allah'ın dinine hizmet etmek.kelimeteyni şehâdeyteyni getiren bir insanın bir tek mesleği vardır: Allah'ın dinine hizmet etmek. Öteki tâlidir. Senin memuriyetin olduğu zaman ben sana misafir gelsem ne diyorsun? Öteki tâlidir.

Senin memuriyetin olduğu zaman ben sana misafir gelsem ne diyorsun?

"Memurum, şimdi daireye gitmem lazım." diyorsun, yani asıl işine…"Memurum, şimdi daireye gitmem lazım." diyorsun, yani asıl işine… Asıl işine insan daha büyük önem veriyor. Asıl işine insan daha büyük önem veriyor.

Bizim asıl işimiz Allah'ın dinine hizmet etmek olduğu halde biz asıl işimize önem vermiyoruzBizim asıl işimiz Allah'ın dinine hizmet etmek olduğu halde biz asıl işimize önem vermiyoruz Allah'ın bizden istemediği işlere önem veriyoruz, onların peşinde koşuyoruz.Allah'ın bizden istemediği işlere önem veriyoruz, onların peşinde koşuyoruz. Yapmadığımız zaman Allah bize sorgu sual açmayacağı işlerin peşinde ömür tüketiyoruz daYapmadığımız zaman Allah bize sorgu sual açmayacağı işlerin peşinde ömür tüketiyoruz da mesul olduğumuz konularda, Allah'ın yap dediği işleri yapmamakta yüreğimiz titremiyor,mesul olduğumuz konularda, Allah'ın yap dediği işleri yapmamakta yüreğimiz titremiyor, bir gayret göstermiyoruz, çok yanlış bir şey. Evliyadan bir mübarek zâtın kitabında diyor ki;bir gayret göstermiyoruz, çok yanlış bir şey.

Evliyadan bir mübarek zâtın kitabında diyor ki;
"Allah'ın sana tekeffül ettiği rızık peşinde ömrünü tüketip de"Allah'ın sana tekeffül ettiği rızık peşinde ömrünü tüketip de Allah'ın senden istediği vazifeleri yapmamak senin körlüğüne alâmettir." diyor.Allah'ın senden istediği vazifeleri yapmamak senin körlüğüne alâmettir." diyor. "Kör olduğundan, gerçekleri göremediğinden, böyle yapıyorsun." demek istiyor. "Kör olduğundan, gerçekleri göremediğinden, böyle yapıyorsun." demek istiyor.

Allah bizim basîret gözümüzü, gönül gözümüzü açık eylesin.Allah bizim basîret gözümüzü, gönül gözümüzü açık eylesin. Rızasını kazanmak için neler yapmamız gerektiğini sezmeyi, anlamayı ona göre yaşamayı nasip eylesin.Rızasını kazanmak için neler yapmamız gerektiğini sezmeyi, anlamayı ona göre yaşamayı nasip eylesin. Dîn-i mübîn-i İslâm'a en güzel tarzda hizmet etmeyi nasip eylesin. Dîn-i mübîn-i İslâm'a en güzel tarzda hizmet etmeyi nasip eylesin.

Üniversite de birisi anlatıyor, duydum, bir müşrik kâfir Amerika'ya gitmiş gelmiş de bizim arkadaşlara diyormuş ki; Üniversite de birisi anlatıyor, duydum, bir müşrik kâfir Amerika'ya gitmiş gelmiş de bizim arkadaşlara diyormuş ki;

"Benim vazifem şimdi benim gibi iki kâfir daha yetiştirmektir."Benim vazifem şimdi benim gibi iki kâfir daha yetiştirmektir. Şimdi ben bir taneyim, ben ölmeden iki tane daha yetiştireceğim ki çoğalayım." diyormuş. Şimdi ben bir taneyim, ben ölmeden iki tane daha yetiştireceğim ki çoğalayım." diyormuş. Müslümanlar hayatında en aşağı on tane yetiştirmeli, 100 tane yetiştirmeli, bin tane yetiştirmeli…Müslümanlar hayatında en aşağı on tane yetiştirmeli, 100 tane yetiştirmeli, bin tane yetiştirmeli… O kâfir, kendisi kafirliğinin devamını düşünüyor daO kâfir, kendisi kafirliğinin devamını düşünüyor da kendisinin arkasından iki kâfir daha yetiştirmeye heves ediyor, mal sarfediyor,kendisinin arkasından iki kâfir daha yetiştirmeye heves ediyor, mal sarfediyor, gayret sarfediyor, kafasını ona göre kuruyor da Allah'ın sevgili kulları olan müminler,gayret sarfediyor, kafasını ona göre kuruyor da Allah'ın sevgili kulları olan müminler, kenarda tembel tembel oturuyorlar!.. Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizekenarda tembel tembel oturuyorlar!..

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemize
şu mübarek mevlit kandili gecesi hürmetine aşkını, şevkini versin.şu mübarek mevlit kandili gecesi hürmetine aşkını, şevkini versin. Zevk ile şevk ile cân u gönülden dîn-i mübîn-i İslâm'a hizmet etmeyi nasip eylesin. Zevk ile şevk ile cân u gönülden dîn-i mübîn-i İslâm'a hizmet etmeyi nasip eylesin.

"Kıyamete kadar, kıyamet kopup da dünyanın düzeni yıkılıncaya kadar"Kıyamete kadar, kıyamet kopup da dünyanın düzeni yıkılıncaya kadar daima Allah'ın dinini tutup destekleyip hak da, hak yolda yürüyen,daima Allah'ın dinini tutup destekleyip hak da, hak yolda yürüyen, Allah'ın dinine hizmet edecek bir grup insan mevcut olacak.Allah'ın dinine hizmet edecek bir grup insan mevcut olacak. İnsanlar ne kadar bozulsa ne kadar hak yoldan çıksalar bir grup numûne, mostra, İnsanlar ne kadar bozulsa ne kadar hak yoldan çıksalar bir grup numûne, mostra, bir numûne insan, hak yolda yürüyen bir taife mevcut olacak." buyuruyor, müjdeliyor Peygamber Efendimiz. bir numûne insan, hak yolda yürüyen bir taife mevcut olacak." buyuruyor, müjdeliyor Peygamber Efendimiz.

Rabbimiz, çevremiz ne kadar bozulursa bozulsun, bizi o hakkı tutan taifeden eylesin.Rabbimiz, çevremiz ne kadar bozulursa bozulsun, bizi o hakkı tutan taifeden eylesin. Hak ehli olarak yaşatsın, hak ehli olarak emanetimizi Rabbimize teslim etmeyi nasip eylesin. Hak ehli olarak yaşatsın, hak ehli olarak emanetimizi Rabbimize teslim etmeyi nasip eylesin. Rabbimizin huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak varmayı nasip eylesin. Rabbimizin huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak varmayı nasip eylesin.

Kandil gecesi münasebetiyle iki menkıbe söyleyeceğim sözümü kapatacağım.Kandil gecesi münasebetiyle iki menkıbe söyleyeceğim sözümü kapatacağım. Birisi haccetmiş, ama benim fakültemden talebem olan birisi kâfile başkanı, [onu] methediyor; Birisi haccetmiş, ama benim fakültemden talebem olan birisi kâfile başkanı, [onu] methediyor;

"Çok güzel hac etti hocam. Ciddi yaptı, vaktini boşa geçirmedi." diyor."Çok güzel hac etti hocam. Ciddi yaptı, vaktini boşa geçirmedi." diyor. Dönerken, Medîne-i Münevvere'de rüya görmüş,Dönerken, Medîne-i Münevvere'de rüya görmüş, rüyada Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i görmüş. Resûlullah Efendimiz demiş ki; rüyada Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i görmüş. Resûlullah Efendimiz demiş ki;

"Evladım haydi git kağıt kalem getir de senin haccını yazıvereyim.""Evladım haydi git kağıt kalem getir de senin haccını yazıvereyim." Haydi, kağıt kalem getir de senin haccını yazıvereyim demiş. Haydi, kağıt kalem getir de senin haccını yazıvereyim demiş. O aşk ile, şevk ile öbür odaya gidip kağıt kalem aramış, rüyada şevk ileO aşk ile, şevk ile öbür odaya gidip kağıt kalem aramış, rüyada şevk ile Resûlullah Efendimiz'in olduğu odaya gelmiş, bakmış ki Resûlullah Efendimiz'in oturduğu yerde, Resûlullah Efendimiz'in olduğu odaya gelmiş, bakmış ki Resûlullah Efendimiz'in oturduğu yerde, onun yerinde bu sefer hocası, şeyhi oturuyor. O da ne demek? onun yerinde bu sefer hocası, şeyhi oturuyor.

O da ne demek?

Şeyhi Resûlullah'ın vekili demek. Orada onu öyle görmüş. Haccedeceksek böyle haccedelim! Şeyhi Resûlullah'ın vekili demek. Orada onu öyle görmüş.

Haccedeceksek böyle haccedelim!

Bir başka zâtı da bizim rahmetli fakültemizin sekreteri anlatmıştı.Bir başka zâtı da bizim rahmetli fakültemizin sekreteri anlatmıştı. Kendi memleketinde felç olmuş, birkaç gün komada kalmış birisi, başucunda bekleşiyorlar,Kendi memleketinde felç olmuş, birkaç gün komada kalmış birisi, başucunda bekleşiyorlar, yasinler okuyorlar. Ölmek üzere, ölecek muhterem kardeşlerim. yasinler okuyorlar. Ölmek üzere, ölecek muhterem kardeşlerim. Birden adama bir can gelmiş, gözlerini açmış, olduğu yerde dikilmiş, doğrulmuş, böyle oturmuş; Birden adama bir can gelmiş, gözlerini açmış, olduğu yerde dikilmiş, doğrulmuş, böyle oturmuş;

"Zahmet buyurdunuz yâ Resûlallah!" demiş. "Zahmet buyurdunuz yâ Resûlallah!" demiş.

Zahmet buyurdunuz yâ Resûlallah demiş, ondan sonra kelime-i şehâdet getirmiş,Zahmet buyurdunuz yâ Resûlallah demiş, ondan sonra kelime-i şehâdet getirmiş, ruhunu teslim etmiş. Yaşayacaksak böyle yaşayalım, öleceksek böyle ölelim. ruhunu teslim etmiş.

Yaşayacaksak böyle yaşayalım, öleceksek böyle ölelim.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemize yardım eylesin. Fâtiha-ı şerife mea'l-Besmele. Allahu Teâlâ hazretleri cümlemize yardım eylesin.

Fâtiha-ı şerife mea'l-Besmele.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2