Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Takvâ İnsanı Cennete Götürür

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN


Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

İnsanları Cennete Koyacak Şeyler, Televizyona İsim: Şeytan Penceresi, İnsanı Cehenneme Koyacak Şeyler, Ölümü Düşünmeyi Çok Yapın, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Takvâ İnsanı Cennete Götürür

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN


Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

İnsanları Cennete Koyacak Şeyler, Televizyona İsim: Şeytan Penceresi, İnsanı Cehenneme Koyacak Şeyler, Ölümü Düşünmeyi Çok Yapın, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim

el-Hamdülillahi rabbil âlemîn hamden, kesiran, tayyiben mübareken fih. Âla külli halin ve fi külli hin.el-Hamdülillahi rabbil âlemîn hamden, kesiran, tayyiben mübareken fih. Âla külli halin ve fi külli hin. Vessalatü vesselamü alâ seyyidina ve senedina Muhammed'in ve alâ âlihî ve sahbihîVessalatü vesselamü alâ seyyidina ve senedina Muhammed'in ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebihu bi ihsânin ila yevmin din. Emma Ba'd Fe kâle Resullah sallallahu aleyhi ve sellem ve men tebihu bi ihsânin ila yevmin din.

Emma Ba'd

Fe kâle Resullah sallallahu aleyhi ve sellem

Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Tirmizî, İbni Mâce, Hakim, İbni Hibban gibi kaynaklar kaydetmişler.Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Tirmizî, İbni Mâce, Hakim, İbni Hibban gibi kaynaklar kaydetmişler. Ebu Hureyre radiyallahu anhten. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki: Ebu Hureyre radiyallahu anhten. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki:

Ekseru mâ yudhilu'n-nâse'l-cennete? İnsanları cennete en çok sokan şey nedir? Ekseru mâ yudhilu'n-nâse'l-cennete? İnsanları cennete en çok sokan şey nedir?

Ne yapacaklar da cennete girecek? İki şey. Ne yapacaklar da cennete girecek? İki şey.

İnsanları en çok cennete sokacak şey Takva'llahi. Takvâdır. Allah'tan sakınmak, çekinmektir. İnsanları en çok cennete sokacak şey Takva'llahi. Takvâdır. Allah'tan sakınmak, çekinmektir.

Ve-hüsnü'l-huluki. Güzel huydur. Güzel huylular cennete girer. Takvâ ehli olanlar cennete girer.Ve-hüsnü'l-huluki. Güzel huydur. Güzel huylular cennete girer. Takvâ ehli olanlar cennete girer. Takvâ insanı cennete götürür. Takvâ insanı cennete götürür.

Takvâ ne demek? Takvâ Allah'tan korkmak, sakınmak, çekinmek;Takvâ ne demek? Takvâ Allah'tan korkmak, sakınmak, çekinmek; ihtiyatlı, dikkatli, titiz hareket etmek demek. Yaptığı işe dikkat etmek. Söylediği söze dikkat etmek.ihtiyatlı, dikkatli, titiz hareket etmek demek. Yaptığı işe dikkat etmek. Söylediği söze dikkat etmek. Sevaplı iş yapmaya çalışmak, günahlı iş yapmaktan sakınmak demek. Takvâ bu.Sevaplı iş yapmaya çalışmak, günahlı iş yapmaktan sakınmak demek. Takvâ bu. Takvalı insan da ihtiyatlı, dikkatli, titiz, iyi müslüman demek.Takvalı insan da ihtiyatlı, dikkatli, titiz, iyi müslüman demek. Sevaplı işler yapmaya çok koşturuyor. Günahlı işleri yapmaktan da çok uzak duruyor. Sevaplı işler yapmaya çok koşturuyor. Günahlı işleri yapmaktan da çok uzak duruyor.

Bir de hüsnü'l-huluki Huyun güzelliği. Huyu güzel oldu mu insan cennete girer.Bir de hüsnü'l-huluki Huyun güzelliği. Huyu güzel oldu mu insan cennete girer. Huyu kötü oldu mu hacı da olsa hoca da olsa mürid de olsa şeyh de olsa.Huyu kötü oldu mu hacı da olsa hoca da olsa mürid de olsa şeyh de olsa. Büyük de küçük de olsa. Zengin de olsa fakir de olsa fayda etmez.Büyük de küçük de olsa. Zengin de olsa fakir de olsa fayda etmez. Kötü huyundan dolayı cehenneme girer. Kötü huyları mutlaka ezberlememiz lazım. Kötü huyundan dolayı cehenneme girer. Kötü huyları mutlaka ezberlememiz lazım.

Şu aile eğitiminde kötü huyların hepsini ezberletelim.Şu aile eğitiminde kötü huyların hepsini ezberletelim. Birinci olana mükâfat verelim çocuklara filan. İyi huyları da ezberletelim.Birinci olana mükâfat verelim çocuklara filan. İyi huyları da ezberletelim. İyi huylar çoktur ama ezberletelim. Yazılı yapalım. Bu arada herkes hatırlamış olur, öğrenmiş olur.İyi huylar çoktur ama ezberletelim. Yazılı yapalım. Bu arada herkes hatırlamış olur, öğrenmiş olur. Hocalar da iyi huyları yazmaya başlasınlar. Tasavvufî ahlaktan filan.Hocalar da iyi huyları yazmaya başlasınlar. Tasavvufî ahlaktan filan. Yani şu iyi huyları şöyle bir sıralayalım. Muhtelif kitaplardan karşılaştıralım.Yani şu iyi huyları şöyle bir sıralayalım. Muhtelif kitaplardan karşılaştıralım. Bir yazılı kağıt olarak da halkımıza verelim. Çalışmamıza katılanlara verelim. Herkes bilsin. Bir yazılı kağıt olarak da halkımıza verelim. Çalışmamıza katılanlara verelim. Herkes bilsin.

İyi huy nedir? Sabır iyi huydur. Şükür iyi huydur. Vefa iyi huydur. Tatlı dillilik iyi huydur.İyi huy nedir? Sabır iyi huydur. Şükür iyi huydur. Vefa iyi huydur. Tatlı dillilik iyi huydur. Geçimlilik iyi huydur. Adaletlilik iyi huydur. Cömertlik iyi huydur vesaire. Geçimlilik iyi huydur. Adaletlilik iyi huydur. Cömertlik iyi huydur vesaire.

Kötü huylar hangileridir? Kin tutmak kötü huydur. Vefasızlık kötü huydur.Kötü huylar hangileridir? Kin tutmak kötü huydur. Vefasızlık kötü huydur. Sabırsızlık, asabilik, gazaplık, öfkeli olmak kötü huydur. Geçimsizlik kötü huydur vesaire.Sabırsızlık, asabilik, gazaplık, öfkeli olmak kötü huydur. Geçimsizlik kötü huydur vesaire. Bunları da öğrenelim. Hem ailemizde uygulayalım hem çevremizde uygulayalım.Bunları da öğrenelim. Hem ailemizde uygulayalım hem çevremizde uygulayalım. Hem camimizde uygulayalım hem cemiyetimizde uygulayalım.Hem camimizde uygulayalım hem cemiyetimizde uygulayalım. Hem içimizde uygulayalım hem dışımızda uygulayalım. Şu cennete girmeye çalışalım. Hem içimizde uygulayalım hem dışımızda uygulayalım. Şu cennete girmeye çalışalım.

Cennete girmenin iki yolu. Takva, yaptığı işi düşüne taşına yapıp iyi Müslüman olmaya çalışmak.Cennete girmenin iki yolu. Takva, yaptığı işi düşüne taşına yapıp iyi Müslüman olmaya çalışmak. Sevaplı işleri yapmak. Günahlardan kaçınmak. Bir de güzel huylu olmak.Sevaplı işleri yapmak. Günahlardan kaçınmak. Bir de güzel huylu olmak. Hepimizin tonlarla kötü huyu vardır. Hepimizin. Hepimizin tonlarla kötü huyu vardır. Hepimizin.

Herhalde çocuklarını mı sormuşlar eskilerden birisine. Çocukların kaç tane? Ne yapıyor?Herhalde çocuklarını mı sormuşlar eskilerden birisine. Çocukların kaç tane? Ne yapıyor? İsimleri ne? Ne iş yaparlar? Çocuklarımın en akıllısı deli Bekir, demiş. Onu da zincire bağlamışlar.İsimleri ne? Ne iş yaparlar? Çocuklarımın en akıllısı deli Bekir, demiş. Onu da zincire bağlamışlar. Zincirlik deli, yani az deli de değil. Bayağı zırdeli demek ki. Zincirlik deli, yani az deli de değil. Bayağı zırdeli demek ki.

Zincirden kurtulduğu zaman zarar veriyor sağa sola. Onu da zincire vurmuşlar.Zincirden kurtulduğu zaman zarar veriyor sağa sola. Onu da zincire vurmuşlar. En akıllısı deli Bekir olursa en delisi ne olur artık. Var oradan kıyas eyle. Çok kötü huylarımız var.En akıllısı deli Bekir olursa en delisi ne olur artık. Var oradan kıyas eyle. Çok kötü huylarımız var. Kendini beğenmek, kibir. Kötü huydur. Hepimizde var. Kendini beğenmek, kibir. Kötü huydur. Hepimizde var.

Kendimizi çok beğeniriz. Aynaya bakıp bakıp dururuz. Var mı benim gibisi, deriz.Kendimizi çok beğeniriz. Aynaya bakıp bakıp dururuz. Var mı benim gibisi, deriz. Saçımızı tararız, bıyığımızı tıraşlarız. Sağımıza bakarız solumuza bakarız. Hanıma bağırırız.Saçımızı tararız, bıyığımızı tıraşlarız. Sağımıza bakarız solumuza bakarız. Hanıma bağırırız. "Ya gömlek niye ütülenmemiş. Ya şu şöyle niye. Bu böyle niye." Vesaire. "Ya gömlek niye ütülenmemiş. Ya şu şöyle niye. Bu böyle niye." Vesaire. Bir kusur bulacaklar diye ödümüz patlar. Bir kusur bulacaklar diye ödümüz patlar.

İnsanoğlunun kendini beğenmesi, kendini beğenmek ucub yani kendine hayran.İnsanoğlunun kendini beğenmesi, kendini beğenmek ucub yani kendine hayran. Kendini beğeniyor. Bir de kibirlilik, burun büyüklüğü.Kendini beğeniyor. Bir de kibirlilik, burun büyüklüğü. Burnu havada olmak adamın yanına yanaşılmıyor laf söylenmiyor. Söylendiği zaman ateş püskürüyor. Burnu havada olmak adamın yanına yanaşılmıyor laf söylenmiyor. Söylendiği zaman ateş püskürüyor.

Bizim profesörlerden birisi adres sormak istemiş Fransa'da. Veya İspanya'da galiba.Bizim profesörlerden birisi adres sormak istemiş Fransa'da. Veya İspanya'da galiba. Birisinin yanına yanaşmış. Afedersiniz falanca yere nerden gidilir, deyince.Birisinin yanına yanaşmış. Afedersiniz falanca yere nerden gidilir, deyince. Adam burnunu havaya kaldırmış. Küstah, demiş. Sen benim rahatımı nasıl bozarsın burada, demiş. Vay be.Adam burnunu havaya kaldırmış. Küstah, demiş. Sen benim rahatımı nasıl bozarsın burada, demiş. Vay be. Yani adres soran bir insana bile söylediği lafa bak herifin. Burnuna bak. Nerelerde dolaşıyor.Yani adres soran bir insana bile söylediği lafa bak herifin. Burnuna bak. Nerelerde dolaşıyor. Bulutların üstüne çıkıyor. Uçakların geçtiği yere kadar çıkıyor bulutlardan.Bulutların üstüne çıkıyor. Uçakların geçtiği yere kadar çıkıyor bulutlardan. Uçaklar çarpacak nerdeyse burnuna. Ne adamlar var. Uçaklar çarpacak nerdeyse burnuna. Ne adamlar var.

Güzel huylu olalım. Takvâ ehli olalım. Bunları da sahtesini Allah kabul etmiyor mâlum.Güzel huylu olalım. Takvâ ehli olalım. Bunları da sahtesini Allah kabul etmiyor mâlum. Hakikîsini elde etmeye çalışalım. Yapmacık yapıyoruz. Hepimiz yapmacık. Her işimiz yapmacık. Neden?Hakikîsini elde etmeye çalışalım. Yapmacık yapıyoruz. Hepimiz yapmacık. Her işimiz yapmacık. Neden? Bir zaman gelir sahte sahte yaparken insafa geliriz de hakikîsini yapmaya başlarız diye taklitten başlıyoruz.Bir zaman gelir sahte sahte yaparken insafa geliriz de hakikîsini yapmaya başlarız diye taklitten başlıyoruz. İş o yani. Zikir de öyle. Asıl zikir Allah'ı hatırından çıkartmamak demek.İş o yani. Zikir de öyle.

Asıl zikir Allah'ı hatırından çıkartmamak demek.
Allah Allah Allah gözümüzü bir tarafta, aklımız bir yerde, kulağımız bir yerde. Allah Allah Allah.Allah Allah Allah gözümüzü bir tarafta, aklımız bir yerde, kulağımız bir yerde. Allah Allah Allah. Ya sen ne yapıyorsun? Kaç tane Allah dedin? Valla bilmem. Allah mı dedin La ilahe illallah mı dedin?Ya sen ne yapıyorsun? Kaç tane Allah dedin? Valla bilmem. Allah mı dedin La ilahe illallah mı dedin? Onu da bilmiyor nerdeyse. Yani otomatiğe takmış kendi kendine rölantide. Olmaz. Onu da bilmiyor nerdeyse. Yani otomatiğe takmış kendi kendine rölantide. Olmaz.

Asıl zikir Allah hatırında olmak. Oturuşunda kalkışında Allah'ın kendini gördüğünü bilerekAsıl zikir Allah hatırında olmak. Oturuşunda kalkışında Allah'ın kendini gördüğünü bilerek işittiğini bilerek her işini Cenâb-ı Mevlâ'nın huzurundayım ben diye edepli yapmak. Asıl zikir bu. işittiğini bilerek her işini Cenâb-ı Mevlâ'nın huzurundayım ben diye edepli yapmak. Asıl zikir bu.

Bizim yaptığımız ne? Bizimki tezekkür. Yani zikir taklidi. Ne olacak?Bizim yaptığımız ne? Bizimki tezekkür. Yani zikir taklidi. Ne olacak? Taklitten yavaş yavaş kalbimiz uyanırsa. Hakikî zikir ehlinden oluruz diye.Taklitten yavaş yavaş kalbimiz uyanırsa. Hakikî zikir ehlinden oluruz diye. İnşaallah o taklitlerimizi Cenâb-ı Hak giderek günden güne hakikîleştirsin.İnşaallah o taklitlerimizi Cenâb-ı Hak giderek günden güne hakikîleştirsin. Sahteliklerimiz samimiliğe dönsün.Sahteliklerimiz samimiliğe dönsün. Allah'ın takvalığı güzel huylu halim selim evliyâ ahlaklı Kur'an huylu Allah'ın takvalığı güzel huylu halim selim evliyâ ahlaklı Kur'an huylu Kur'an yolunda yürüyen kulları olalım inşaallah. Kur'an yolunda yürüyen kulları olalım inşaallah. Kızmayalım. Sabredelim filan. Allah bize güzel huyları da öğretsin. Takvâyı da yapmayı nasip etsin. Kızmayalım. Sabredelim filan. Allah bize güzel huyları da öğretsin. Takvâyı da yapmayı nasip etsin.

Ekseru mâ yudhilu'n-nâse'n-nâre?. İnsanları da en çok cehenneme sokan şeyler.Ekseru mâ yudhilu'n-nâse'n-nâre?. İnsanları da en çok cehenneme sokan şeyler. En çok cehenneme nerden giriyor? İstatistik yapılsa sayım yapılsa.En çok cehenneme nerden giriyor? İstatistik yapılsa sayım yapılsa. Sen neden cehenneme girdin? Sen niye girdin? Kapıda. İçeri girenlere. Birisi sayım yapsa sorsa.Sen neden cehenneme girdin? Sen niye girdin? Kapıda. İçeri girenlere. Birisi sayım yapsa sorsa. Peygamber Efendimiz bildiriyor. Sayıma lüzum yok. Sayım suyum yok. İş belli.Peygamber Efendimiz bildiriyor. Sayıma lüzum yok. Sayım suyum yok. İş belli. Ekseriyetle insanları cehenneme sokan şey. Acaba nelerden cehenneme giriyor insan? Ekseriyetle insanları cehenneme sokan şey. Acaba nelerden cehenneme giriyor insan?

El-ecvefâni. İki ortası boş şey. İki ortası boş şey. Ecvef ortası boş demek. Çukur demek.El-ecvefâni. İki ortası boş şey. İki ortası boş şey. Ecvef ortası boş demek. Çukur demek. İki ortası boş şey. Bundan kasıt nedir? Birisi el fem. İki dudağın arası boş ya.İki ortası boş şey. Bundan kasıt nedir? Birisi el fem. İki dudağın arası boş ya. Oradan o ismi almış. Ekseriya dilinden giriyor. Neden giriyor? Dilini çıkarttığı için mi? Hayır.Oradan o ismi almış. Ekseriya dilinden giriyor.

Neden giriyor? Dilini çıkarttığı için mi? Hayır.
Diliyle yalan söylediği için. Gıybet ettiği için. Küfür sözü söylediği için. Günah söylediği için. Diliyle yalan söylediği için. Gıybet ettiği için. Küfür sözü söylediği için. Günah söylediği için. Allah'ın sevmediği lafları söylediği için. Ekseriyetle günahlar dilden kazanılıyor. Git kahveye.Allah'ın sevmediği lafları söylediği için. Ekseriyetle günahlar dilden kazanılıyor. Git kahveye. Şöyle kenara çekil. Başlığını kaşının üstüne doğru indir. Kimse seni görmesin.Şöyle kenara çekil. Başlığını kaşının üstüne doğru indir. Kimse seni görmesin. Böyle sessiz sedasız uzaktan milleti gözle bakalım. Neler konuşuyorlar. Böyle sessiz sedasız uzaktan milleti gözle bakalım. Neler konuşuyorlar.

Ne ipe sapa gelmeyen laflar söyleniyor. İpe sapa gelmeyen yani bir yerinden tutulmuyor.Ne ipe sapa gelmeyen laflar söyleniyor. İpe sapa gelmeyen yani bir yerinden tutulmuyor. Demet yapılmıyor. Acayip laflar. Neler konuşuyorlar. Nelere gülüyorlar. Demet yapılmıyor. Acayip laflar. Neler konuşuyorlar. Nelere gülüyorlar. Ondan sonra bu adamları dindarlık noktasından bir puanlamaya tâbi tutsakOndan sonra bu adamları dindarlık noktasından bir puanlamaya tâbi tutsak not vermeye kalksak kaç tanesi sınıfı geçer. Kahveden çıktığı zaman iyi bir şey olur. not vermeye kalksak kaç tanesi sınıfı geçer. Kahveden çıktığı zaman iyi bir şey olur. Kahveyi bırak. Lokantaya git. Lokantayı bırak ,çarşıya git. Çarşıyı bırak kıra bayıra git. Kahveyi bırak. Lokantaya git. Lokantayı bırak ,çarşıya git. Çarşıyı bırak kıra bayıra git. Kalabalık neresi varsa oraya git. Şu insanlara bak.Kalabalık neresi varsa oraya git. Şu insanlara bak. televizyona bak. Televizyonda hepsi karşınızda.televizyona bak.

Televizyonda hepsi karşınızda.
Televizyonda çarşı, pazar, kilise, cami, dünyanın kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı, dağlar, tepeler, dereler...Televizyonda çarşı, pazar, kilise, cami, dünyanın kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı, dağlar, tepeler, dereler... Her cins insanlar, insanların evleri, yemek yiyişleri, yatak odaları, yatışları, kalkışları, banyoları. Her cins insanlar, insanların evleri, yemek yiyişleri, yatak odaları, yatışları, kalkışları, banyoları. Mahsustan banyo yaparken de alıyor.Mahsustan banyo yaparken de alıyor. İlle bir günaha sokacak seyredeni. Veya işte sabun reklamı yapacak şampuan reklamı yapacak.İlle bir günaha sokacak seyredeni.

Veya işte sabun reklamı yapacak şampuan reklamı yapacak.
Kadın yıkanıyor.Kadın yıkanıyor. Vay be. Saçlara bak. Amma güzel ha. O zaman ben bu şampuandan alayım Ahmet Efendi. Vay be. Saçlara bak. Amma güzel ha. O zaman ben bu şampuandan alayım Ahmet Efendi. Markası neydi? Hemen millet o şampuandan alsın diye. Kızı yem olarak kullanıyor. Kadını.Markası neydi? Hemen millet o şampuandan alsın diye. Kızı yem olarak kullanıyor. Kadını. Yarı beline kadar arkadan gösteriyor. Bilmem ne yapıyor. Ondan sonra saçlarını gösteriyor filan. Bu haram.Yarı beline kadar arkadan gösteriyor. Bilmem ne yapıyor. Ondan sonra saçlarını gösteriyor filan. Bu haram. Ama televizyonun içinden haramlar evin içine dökülüyor.Ama televizyonun içinden haramlar evin içine dökülüyor. Bütün televizyonlardan bütün evlere haramlar günahlar giriyor. Şeytan orada, o kutu da şeytanın penceresi. Bütün televizyonlardan bütün evlere haramlar günahlar giriyor. Şeytan orada, o kutu da şeytanın penceresi.

Televizyonu Türkçe ismini arasak al sana bir isim. Şeytan penceresi. Bitti.Televizyonu Türkçe ismini arasak al sana bir isim. Şeytan penceresi. Bitti. İstediğin kadar sen kapıları kilitle. Arkasından sürgüle. İstersen kuvvetli muhkem kapılar yap.İstediğin kadar sen kapıları kilitle. Arkasından sürgüle. İstersen kuvvetli muhkem kapılar yap. Bir de arkasına böyle dayatma daya. Kale kapılarının arkasından böyle sağlam olsun diye takviye dayat. Bir de arkasına böyle dayatma daya. Kale kapılarının arkasından böyle sağlam olsun diye takviye dayat. İstersen Ömer Efendi'ye git. Soğuk demirden en kalın şeyleri yaptır.İstersen Ömer Efendi'ye git. Soğuk demirden en kalın şeyleri yaptır. Kapının açılmaması için kamyonla vursa bile açılmayacak gibi. Kapının açılmaması için kamyonla vursa bile açılmayacak gibi.

Ama şeytan televizyonun ekranından içeri giriyor. Hem kendisi giriyor hem ordusu giriyor.Ama şeytan televizyonun ekranından içeri giriyor. Hem kendisi giriyor hem ordusu giriyor. Hem insanların şeytanları giriyor senin evine. Hem cinlerin şeytanları giriyor.Hem insanların şeytanları giriyor senin evine. Hem cinlerin şeytanları giriyor. Hem de insanın gözünden vücuduna giriyorlar. Gönlüne giriyorlar. Gönlünü istila ediyorlar.Hem de insanın gözünden vücuduna giriyorlar. Gönlüne giriyorlar. Gönlünü istila ediyorlar. Gönlü kapkara kararıyor. Allah kurtarsın. Gönlü kapkara kararıyor. Allah kurtarsın.

Ama ben daha şimdiye kadar evinden televizyonu atabilen bir babayiğit görmedim.Ama ben daha şimdiye kadar evinden televizyonu atabilen bir babayiğit görmedim. Bir baş pehlivan görmedim. Kırkpınar'da bu sene birinci olana soracağım bakalım.Bir baş pehlivan görmedim. Kırkpınar'da bu sene birinci olana soracağım bakalım. Sen pehlivanlıkta birinci olmuşsun ey başpehlivan. Başpehlivan mısın?Sen pehlivanlıkta birinci olmuşsun ey başpehlivan. Başpehlivan mısın? Evinde televizyon varken attın mı? Atabildin mi? Atamadın mı? Ben atamadım televizyon var. Evinde televizyon varken attın mı? Atabildin mi? Atamadın mı? Ben atamadım televizyon var. O zaman sen başpehlivan değilsin. Benim aradığım değilsin. O zaman sen başpehlivan değilsin. Benim aradığım değilsin. Ben evindeki televizyonu atabilecek başpehlivan arıyorum. Ben evindeki televizyonu atabilecek başpehlivan arıyorum.

Neden başpehlivan? Karısını yenecek, çoluk çocuğunu yenecek, kendi nefsini yenecek,Neden başpehlivan? Karısını yenecek, çoluk çocuğunu yenecek, kendi nefsini yenecek, şeytanı yenecek de televizyonu dışarı atacak. Karıyı nasıl yenersin sen?şeytanı yenecek de televizyonu dışarı atacak. Karıyı nasıl yenersin sen? Kadın zayıf görünür, ufak tefek görünür, sessiz görünür, güçsüz görünür ama kadının fendi erkeği yendi.Kadın zayıf görünür, ufak tefek görünür, sessiz görünür, güçsüz görünür ama kadının fendi erkeği yendi. Ne demek? Kadın allem eder kallem eder erkeği istediği çizgiye getirtir. Ne demek? Kadın allem eder kallem eder erkeği istediği çizgiye getirtir.

Silahlarından bir tanesi ağlamaktır. Hemen erkek bu sefer gevşer. Tamam tamam, canım filan.Silahlarından bir tanesi ağlamaktır. Hemen erkek bu sefer gevşer. Tamam tamam, canım filan. Bir tanesi de medihtir. Arslansın, kaplansın bitanesin bilmem ne filan.Bir tanesi de medihtir. Arslansın, kaplansın bitanesin bilmem ne filan. O zaman gene dediğini yaptırır. Sonunda yaptırır.O zaman gene dediğini yaptırır. Sonunda yaptırır. Sonunda erkeklerin dünyaya hakim olduğu idare ettiği filan hepsi hikaye aldatmaca. Sonunda erkeklerin dünyaya hakim olduğu idare ettiği filan hepsi hikaye aldatmaca.

Dünyayı kadınlar idare ediyor. Kadınları da çocukları idare ediyor.Dünyayı kadınlar idare ediyor. Kadınları da çocukları idare ediyor. Çocuklar da anasına istediğini yaptırır. Anne şunu istiyorum. Hele bir almasın annesi. Çocuklar da anasına istediğini yaptırır. Anne şunu istiyorum. Hele bir almasın annesi. Hoplar zıplar tepinir. Küçücük çocuk anasını babasını yener dediğini yaptırır. Hoplar zıplar tepinir. Küçücük çocuk anasını babasını yener dediğini yaptırır.

Bir; demek ki dilden en çok cehenneme giriyor insanlar. Başka ikincisi? Bir; demek ki dilden en çok cehenneme giriyor insanlar. Başka ikincisi?

Utanıyorum ama söylemem lazım. Çok utanıyorum. Birisi de ferc. Tenâsül aleti. Seks.Utanıyorum ama söylemem lazım. Çok utanıyorum. Birisi de ferc. Tenâsül aleti. Seks. Seks deyince herkes anlıyor.En çok bundan insanlar cehenneme girer. Neden? Seks deyince herkes anlıyor.En çok bundan insanlar cehenneme girer. Neden? Kuvvetli bir duygu olduğundan bu duygu insanları yener. Bu duygu insanları yenip günahı işletir.Kuvvetli bir duygu olduğundan bu duygu insanları yener. Bu duygu insanları yenip günahı işletir. Harama baktırır. Kadının peşinden koşturur. Randevuyu aldırtır. Her şeyi yaptırtır. Bu duygu.Harama baktırır. Kadının peşinden koşturur. Randevuyu aldırtır. Her şeyi yaptırtır. Bu duygu. Halbuki Allah bu duyguyu insanlar evlat sahibi olsun diye vermiştir insanların içine.Halbuki Allah bu duyguyu insanlar evlat sahibi olsun diye vermiştir insanların içine. İnsanlarda da vardır bütün mahlukatta da vardır bu duygu. İnsanlarda da vardır bütün mahlukatta da vardır bu duygu.

Ama Allahu Teala hazretleri emretmiştir.Ama Allahu Teala hazretleri emretmiştir. Bak, bu duyguyu evlilik yoluyla çoluk çocuk sahibi olacak şekilde kullanın. Bak, bu duyguyu evlilik yoluyla çoluk çocuk sahibi olacak şekilde kullanın. Evlilik dışı ilişkilerde ters ilişkilerde kullanmayın. Ama şeytan hep işin tersini yaptırtır insanlara. Evlilik dışı ilişkilerde ters ilişkilerde kullanmayın. Ama şeytan hep işin tersini yaptırtır insanlara.

Hep olmadık tarafını yaptırtır. Ve sonunda hacıyı da hocayı da aldattırır. Tuh, yazıklar olsun dedirtir.Hep olmadık tarafını yaptırtır. Ve sonunda hacıyı da hocayı da aldattırır. Tuh, yazıklar olsun dedirtir. Vah dedirtir. Evliyi de aldatır bekarı da aldatır. Evli adam evde gül gibi karısı vardır. Gider bir başka kadına.Vah dedirtir. Evliyi de aldatır bekarı da aldatır. Evli adam evde gül gibi karısı vardır. Gider bir başka kadına. Dairesinde çalışan bir kadına. Veya sokakta gördüğü birisine. Veyahut tüccar.Dairesinde çalışan bir kadına. Veya sokakta gördüğü birisine. Veyahut tüccar. Dükkanına gelen müşteriye aldanır. Dükkanına gelen müşteriye aldanır.

Müşteri değil zaten gelen kapıdan girerken bakacaksın müşteri değil. O seni avlamaya geliyor.Müşteri değil zaten gelen kapıdan girerken bakacaksın müşteri değil. O seni avlamaya geliyor. Biliyor ki bu dükkanın sahibinin parası var, Mercedes'i var, arabası var, evi barkı var.Biliyor ki bu dükkanın sahibinin parası var, Mercedes'i var, arabası var, evi barkı var. Onu kandırmaya gidiyor. Onu kandırmaya gidiyor.

İngiliz kızları diyorlarmış ki; bir İngiliz kızının bana anlattığına göreİngiliz kızları diyorlarmış ki; bir İngiliz kızının bana anlattığına göre daha doğrusu bizim hanıma anlattığına göre "Biz arkadaşlarla konuşurduk. daha doğrusu bizim hanıma anlattığına göre "Biz arkadaşlarla konuşurduk. Hadi gidelim şu üniversitede birkaç Ortadoğu'dan gelmiş öğrencilerden kandıralım." derdik, diyor. Hadi gidelim şu üniversitede birkaç Ortadoğu'dan gelmiş öğrencilerden kandıralım." derdik, diyor. Bu kandırmış evlenmiş de. Sonra müslüman olmuş, örtünmüş filan. Tamam. Bu itiraf ediyor şimdi. Bu kandırmış evlenmiş de. Sonra müslüman olmuş, örtünmüş filan. Tamam. Bu itiraf ediyor şimdi.

Bizimkiler de bilmez bu işi. Babalar hiç bilmez. Babalar bir önceki asırdan.Bizimkiler de bilmez bu işi. Babalar hiç bilmez. Babalar bir önceki asırdan. O oğlunu okuyacak, adam olacak, büyüyecek de maşallah paşa olacak benim oğlum, diye.O oğlunu okuyacak, adam olacak, büyüyecek de maşallah paşa olacak benim oğlum, diye. Kadın da komşulara ballandıra ballandıra anlatır. Oğlu paşa olsun diye Amerika'ya gönderir.Kadın da komşulara ballandıra ballandıra anlatır. Oğlu paşa olsun diye Amerika'ya gönderir. Oğlan da anadan babadan uzakta, baskı kalkmış. Ondan sonra ötekiler de zaten bir Ortadoğulu avlayalım.Oğlan da anadan babadan uzakta, baskı kalkmış. Ondan sonra ötekiler de zaten bir Ortadoğulu avlayalım. Ortadoğu'nun zenginleri geliyor buraya. Fakirleri gelemiyor. Tahsil yapmak kolay değil.Ortadoğu'nun zenginleri geliyor buraya. Fakirleri gelemiyor. Tahsil yapmak kolay değil. Paralıları geliyor. Şunlardan bir tanesini aldatalım diye. Nasıl aldatırız? Paralıları geliyor. Şunlardan bir tanesini aldatalım diye.

Nasıl aldatırız?
Dolanırsın, boyanırsın, sürünürsün, takıştırırsın. Bu işin sanayisi var. Gidersin güzellik salonuna.Dolanırsın, boyanırsın, sürünürsün, takıştırırsın. Bu işin sanayisi var. Gidersin güzellik salonuna. Zaten filmler her şeyi öğretiyor. Gelirsin. Çocukcağız da zaten Türkiye'de, Anadolu'da görmemiştir.Zaten filmler her şeyi öğretiyor. Gelirsin. Çocukcağız da zaten Türkiye'de, Anadolu'da görmemiştir. Onu görünce ayran budalası gibi bir yayılır, bir şaşırır. Ondan sonra Türkiye'ye bir telefon. Onu görünce ayran budalası gibi bir yayılır, bir şaşırır. Ondan sonra Türkiye'ye bir telefon. Anne ben gönlümü birisine kaptırdım. Al yavrum. Alamıyorum. Aldı gönlümü, kaçtı. Anne ben gönlümü birisine kaptırdım. Al yavrum. Alamıyorum. Aldı gönlümü, kaçtı.

Ne olacak şimdi? Baban duymasın öldürür seni. Kemiklerini parçalar. Anne sen babamı idare et,Ne olacak şimdi? Baban duymasın öldürür seni. Kemiklerini parçalar. Anne sen babamı idare et, filan derken. Bir de bakıyorsun sarışın Barbie baby bir tane kızla beraber oğlan geliyor tatilde. Bu ne?filan derken. Bir de bakıyorsun sarışın Barbie baby bir tane kızla beraber oğlan geliyor tatilde. Bu ne? Bu benim arkadaşım, my friend. nasıl arkadaş böyle beraber geliyorsunuz, geziyorsunuz tozuyorsunuz.Bu benim arkadaşım, my friend. nasıl arkadaş böyle beraber geliyorsunuz, geziyorsunuz tozuyorsunuz. Aynı otelde de mi yattınız aynı odada da mı? Arkadaşım bu Amerika'dan.Aynı otelde de mi yattınız aynı odada da mı? Arkadaşım bu Amerika'dan. Moda böyle kız arkadaş. Kızlar alır erkeği evine getirir. Anne bak bu benim arkadaşım. Moda böyle kız arkadaş. Kızlar alır erkeği evine getirir. Anne bak bu benim arkadaşım. Öyle mi hoşgeldin, welcome bilmem ne. Bunlar alışkın tabi. Bizimkisi de ondan sonra bakarsın, evlenmiş. Öyle mi hoşgeldin, welcome bilmem ne. Bunlar alışkın tabi. Bizimkisi de ondan sonra bakarsın, evlenmiş.

Bir tanesinin çocuğu çalışkan. Amerika'yı kazanmış burslu gidecek. Hocam ne yapayım?Bir tanesinin çocuğu çalışkan. Amerika'yı kazanmış burslu gidecek. Hocam ne yapayım? Dedim, evlendir çocuğunu öyle gönder Amerika'ya. Çünkü bunları biliyorum. Çünkü bana haber geliyor. Dedim, evlendir çocuğunu öyle gönder Amerika'ya. Çünkü bunları biliyorum. Çünkü bana haber geliyor.

Her çeşit haber geliyor. Şikayet geliyor. Ağlama zırlama geliyor.Her çeşit haber geliyor. Şikayet geliyor. Ağlama zırlama geliyor. Çocuğu bu durumda olmuş olan anne ağlıyor zırlıyor. Ya telefon açıyor ya mektuba sarılıyor.Çocuğu bu durumda olmuş olan anne ağlıyor zırlıyor. Ya telefon açıyor ya mektuba sarılıyor. Kağıda, kaleme. Hocam böyle oldu ne yapacağız? İyice berbat etmişsiniz ortalığı.Kağıda, kaleme. Hocam böyle oldu ne yapacağız? İyice berbat etmişsiniz ortalığı. Hoca efendi temizlesin diye yazı yazıyor. Biliyoruz. Dedim ki, bak çocuğunu evlendir.Hoca efendi temizlesin diye yazı yazıyor. Biliyoruz. Dedim ki, bak çocuğunu evlendir. O zaman gönder. Ses seda yok. Aradan bir zaman geçti. Ne olmuş? Evlendirememiş çocuğu.O zaman gönder.

Ses seda yok. Aradan bir zaman geçti. Ne olmuş? Evlendirememiş çocuğu.
Amerika'ya göndermiş. Eyvah. İyi bir şey yapmadı, dur bakalım.Amerika'ya göndermiş. Eyvah. İyi bir şey yapmadı, dur bakalım. Aradan bir zaman geçiyor üç ay, beş ay, altı ay. Oğlandan yamuk haberler gelmeye başlıyor.Aradan bir zaman geçiyor üç ay, beş ay, altı ay. Oğlandan yamuk haberler gelmeye başlıyor. Ondan sonra anne baba ben bir kızla tanıştım. Güney Amerika'dan bilmem ne.Ondan sonra anne baba ben bir kızla tanıştım. Güney Amerika'dan bilmem ne. İyi bir çocuk, iyi bir kızcağız. Biz iyi anlaşıyoruz. Ne dersiniz? Sakın ha. Bana soruyorlar. Asla.İyi bir çocuk, iyi bir kızcağız. Biz iyi anlaşıyoruz. Ne dersiniz? Sakın ha. Bana soruyorlar. Asla. Kesinlikle. Bilmem ne filan. Arkasından bir mektup daha. Kesinlikle. Bilmem ne filan. Arkasından bir mektup daha.

Biz zaten işi hallettik, evlendik bile. Emrivaki oldu bitti iş. Al sana bir gelin.Biz zaten işi hallettik, evlendik bile. Emrivaki oldu bitti iş. Al sana bir gelin. Güney Amerika'dan, Brezilya'dan al sana bir gelin. Bizimki hacı baba. Her tarafı, etrafı hacılarla dolu. Güney Amerika'dan, Brezilya'dan al sana bir gelin. Bizimki hacı baba. Her tarafı, etrafı hacılarla dolu. Dindar bir aile. Gelin Güney Amerika'dan ve "Ben dinimden memnunum dinimi değiştirmem."Dindar bir aile. Gelin Güney Amerika'dan ve "Ben dinimden memnunum dinimi değiştirmem." Hıristiyan. Hıristayanlıktan da vazgeçmiyor.Hıristiyan. Hıristayanlıktan da vazgeçmiyor. Gül gibi evladın yetişti. Kocaman delikanlı gitti. Gül gibi evladın yetişti. Kocaman delikanlı gitti.

Anneler büyütür El alır gider Tomurcuk açılır Sel alır gider Bütün ümitleri yel alır gider. Anneler büyütür

El alır gider

Tomurcuk açılır

Sel alır gider

Bütün ümitleri yel alır gider.

Ayıkla pirincin taşını. Oldu mu torunlar. Oldu.Ayıkla pirincin taşını. Oldu mu torunlar. Oldu. Bu torunlar şimdi müslüman mı yetişecek hıristiyan mı yetişecek? Baba diyor ki, müslüman olsun. Bu torunlar şimdi müslüman mı yetişecek hıristiyan mı yetişecek? Baba diyor ki, müslüman olsun. Kadın da diyor ki, ben koyu hıristiyanım. Evladımı böyle hıristiyan yetiştiririm.Kadın da diyor ki, ben koyu hıristiyanım. Evladımı böyle hıristiyan yetiştiririm. Oturuyorlar karar veriyorlar. Bir gün kiliseye gitsin bir gün camiye gitsin. Oturuyorlar karar veriyorlar. Bir gün kiliseye gitsin bir gün camiye gitsin.

Sadi Irmak'ın karısı yahudiymiş. Başbakanlık yapan. Fakültede talebelerine anlatmış.Sadi Irmak'ın karısı yahudiymiş. Başbakanlık yapan. Fakültede talebelerine anlatmış. "Ben demokratım. Çocuğumuzu serbest bırakıyoruz. Cuma günü camiye geliyor."Ben demokratım. Çocuğumuzu serbest bırakıyoruz. Cuma günü camiye geliyor. Cuma namazını kılıyor. Cumartesi günü annesiyle havraya gidiyor." demiş. Cuma namazını kılıyor. Cumartesi günü annesiyle havraya gidiyor." demiş.

İnne'd-dîne 'inda'llahi'l-İslâm. Allah indinde geçerli din İslâmdır. İnne'd-dîne 'inda'llahi'l-İslâm. Allah indinde geçerli din İslâmdır.

Ve-men yebteği ğayra'l-İslâmi fe-len yugbele minhu.Ve-men yebteği ğayra'l-İslâmi fe-len yugbele minhu. İslâm'dan gayri bir dine tutunanların Allah dindarlığını kabul etmeyecek.İslâm'dan gayri bir dine tutunanların Allah dindarlığını kabul etmeyecek. Kur'ân'ı Kerîm bildiriyor. Hadi bakalım. Evlat gitti. Kur'ân'ı Kerîm bildiriyor. Hadi bakalım. Evlat gitti.

İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûne. Evlat da gitti ana baba da gitti.İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûne. Evlat da gitti ana baba da gitti. Ona o fırsatı açan, tedbiri almayan anne baba da sorumluluklarını idrak etmedikleri,Ona o fırsatı açan, tedbiri almayan anne baba da sorumluluklarını idrak etmedikleri, evlatlarını koruyamadıkları, analık babalık vazifelerini yapamadıkları için onlar da hapı yuttular.evlatlarını koruyamadıkları, analık babalık vazifelerini yapamadıkları için onlar da hapı yuttular. Fiilen bu böyle olup duruyor. Her gün. Fiilen bu böyle olup duruyor. Her gün. Anne baba dindar, annenin babanın bir çocuğu hiç anasıyla babasıyla ilgili olmayan başka yollara gidebiliyor.Anne baba dindar, annenin babanın bir çocuğu hiç anasıyla babasıyla ilgili olmayan başka yollara gidebiliyor. Çünkü anne baba yetiştiremiyor. Allah yardımcımız olsun. Çünkü anne baba yetiştiremiyor. Allah yardımcımız olsun.

Ekseriyetle cehenneme nerden girer insanlar? Dilden. Dille işlenen günahlardan.Ekseriyetle cehenneme nerden girer insanlar? Dilden. Dille işlenen günahlardan. Bir de belden aşağısından. İşte oradan çok günahlar olur. Çok müstehcen şeyler olur.Bir de belden aşağısından. İşte oradan çok günahlar olur. Çok müstehcen şeyler olur. Çok haramlar işlenir. Çok günahlar işlenir. Cehenneme gider. Çok haramlar işlenir. Çok günahlar işlenir. Cehenneme gider.

İnsanların büyük bir ekseriyeti cehenneme gidecek. Kendisini kurtaran kurtaracak.İnsanların büyük bir ekseriyeti cehenneme gidecek. Kendisini kurtaran kurtaracak. Kurtarabilen, çırpınan kurtulur. Kurtulamayan cehenneme gider.Kurtarabilen, çırpınan kurtulur. Kurtulamayan cehenneme gider. Yani insanların kendisini düşünmesi lazım. Aman ben cehenneme düşmeyeyim, diye gayrete gelmesi lazım.Yani insanların kendisini düşünmesi lazım. Aman ben cehenneme düşmeyeyim, diye gayrete gelmesi lazım. Gayrete gelmezse gider. Çünkü şeytan gitmesi için çalışıp duruyor.Gayrete gelmezse gider. Çünkü şeytan gitmesi için çalışıp duruyor. Allah bizleri ve çoluk çocuğumuzu ve yakınlarımızı kardeşlerimizi korusun. Allah bizleri ve çoluk çocuğumuzu ve yakınlarımızı kardeşlerimizi korusun.

Şurada namaz kılan insanlardan bile bakıyoruz Ramazan'da şaşırmış. Bakıyoruz, aile dengesi bozulmuş.Şurada namaz kılan insanlardan bile bakıyoruz Ramazan'da şaşırmış. Bakıyoruz, aile dengesi bozulmuş. Bakıyoruz, kavga etmiş. Ayrılmış. Bakıyoruz, camiden kesilmiş.Bakıyoruz, kavga etmiş. Ayrılmış. Bakıyoruz, camiden kesilmiş. Her gün gelmeyen bir arkadaş oldu mu soruyorum ne oldu ne kaldı? Nereye gitti? Aman bilmem ne.Her gün gelmeyen bir arkadaş oldu mu soruyorum ne oldu ne kaldı? Nereye gitti? Aman bilmem ne. Ödüm patlıyor. Çünkü her an tehlikedeyiz hepimiz. Birbirimizi kollamalıyız. Dikkat etmeliyiz. Çalışmalıyız. Ödüm patlıyor. Çünkü her an tehlikedeyiz hepimiz. Birbirimizi kollamalıyız. Dikkat etmeliyiz. Çalışmalıyız.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki: Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

Bu hadîs-i şerîf Ebu Hureyre radiyallahu anhten, Deylemî tarafından rivayet edilmiş: Bu hadîs-i şerîf Ebu Hureyre radiyallahu anhten, Deylemî tarafından rivayet edilmiş:

Ölümü düşünmeyi çok yapın. Ölümü düşünmeyi, zikr-i mevti çok yapın. Ölümü düşünmeyi çok yapın. Ölümü düşünmeyi, zikr-i mevti çok yapın.

Çünkü Fe ma min abdin. Hiçbir kul yoktur ki eksere zikrehu. Ölümü çok düşünür, düşünürse.Çünkü Fe ma min abdin. Hiçbir kul yoktur ki eksere zikrehu. Ölümü çok düşünür, düşünürse. Ölümü çok düşünen hiçbir kul yoktur ki illa ahyallahu teâlâ kalbehu. Ölümü çok düşünen hiçbir kul yoktur ki illa ahyallahu teâlâ kalbehu. Allah onun kalbini ihyâ etmesin. Mümkün değil. Mutlaka kalbi ihyâ olur. Kalbi pürnûr olur.Allah onun kalbini ihyâ etmesin. Mümkün değil. Mutlaka kalbi ihyâ olur. Kalbi pürnûr olur. Kalbi canlanır. Ölü kalpli olmaktan kurtulur. Canlı diri bir kalbe sahip olur.Kalbi canlanır. Ölü kalpli olmaktan kurtulur. Canlı diri bir kalbe sahip olur. Kapkara kaskatı bir kalp olmaktan kurtulur kalbi. Pürnûr bir mü'min kalbi olur. Ölümü düşündüğü zaman. Kapkara kaskatı bir kalp olmaktan kurtulur kalbi. Pürnûr bir mü'min kalbi olur. Ölümü düşündüğü zaman.

Neden? Ölüm çok ciddi bir olaydır. Ölümden sonrası da çok önemlidir. Ölümü düşünenin kalbi nurlanır. Neden? Ölüm çok ciddi bir olaydır. Ölümden sonrası da çok önemlidir. Ölümü düşünenin kalbi nurlanır.

Ve-hevvene aleyhi'l-mevte. Ölümü de ona kolaylaştırır.Ve-hevvene aleyhi'l-mevte. Ölümü de ona kolaylaştırır. Bir gül bahçesine girercesine ölür gider. Kolayca. Rahatça. Bir gül bahçesine girercesine ölür gider. Kolayca. Rahatça.

Başka bir hadisi şerif var altında. Aynı konuda. Eksirû zikre'l-mevti. Ölümü çok anın. Başka bir hadisi şerif var altında. Aynı konuda.

Eksirû zikre'l-mevti. Ölümü çok anın.

Fe-inne zâlike temhîsun li'z-zünûbi. Günahları sildirir bu. Tertemiz günahları sildirir. Ölüm düşüncesi. Fe-inne zâlike temhîsun li'z-zünûbi. Günahları sildirir bu. Tertemiz günahları sildirir. Ölüm düşüncesi.

Ve-tezhîdün fi'd-dünyâ. Dünyadan insanın hırslarını kestirir.Ve-tezhîdün fi'd-dünyâ. Dünyadan insanın hırslarını kestirir. Arkasından da buyrumuş Peygamber efendimiz iki defa: Arkasından da buyrumuş Peygamber efendimiz iki defa:

El-mevtü'l-kıyâmetü. El-mevtü'l-kıyâmetü. Ölüm kıyamettir. Ölüm kıyamettir.El-mevtü'l-kıyâmetü. El-mevtü'l-kıyâmetü. Ölüm kıyamettir. Ölüm kıyamettir. Kişisel. Özel. Şahsî kıyamettir. İnsan öldü mü kendi kıyameti kopmuştur.Kişisel. Özel. Şahsî kıyamettir.

İnsan öldü mü kendi kıyameti kopmuştur.
Ölüm kıyamettir. O kadar önemlidir. Kıyamet de yakın. Niye yakın? Buradan çıkar. Ölüm kıyamettir. O kadar önemlidir. Kıyamet de yakın. Niye yakın? Buradan çıkar. Caddeyi geçerken bir araba çarpar. Ölür. İşte kıyameti koptu. O kadar yakın. Bir dakika sonraymış. Caddeyi geçerken bir araba çarpar. Ölür. İşte kıyameti koptu. O kadar yakın. Bir dakika sonraymış.

Bizim fakültedeki sekreterimiz namazlı niyazlı bir insandı Allah rahmet eylesin.Bizim fakültedeki sekreterimiz namazlı niyazlı bir insandı Allah rahmet eylesin. Cumartesi, pazar bile çalışırdı gelir fakültede. İşleri bitireyim diye. Titiz bir insandı. Temiz bir insandı. Cumartesi, pazar bile çalışırdı gelir fakültede. İşleri bitireyim diye. Titiz bir insandı. Temiz bir insandı. Bir gün fakültede pazar günü galiba veya cumartesi günü. Tatil günü, mecbur değilken. Bir gün fakültede pazar günü galiba veya cumartesi günü. Tatil günü, mecbur değilken. Evi de yakın karşısında böyle. Oradan gelmiş fakültede işleri yapmış, bakmış. Evi de yakın karşısında böyle. Oradan gelmiş fakültede işleri yapmış, bakmış. Eve giderken caddede iyi bakmadı mı ne yaptı. İhtiyar, dalgın, kafası dolu. Arabanın birisi bir çarpıyor. Eve giderken caddede iyi bakmadı mı ne yaptı. İhtiyar, dalgın, kafası dolu. Arabanın birisi bir çarpıyor.

İnna lillâhi ve-innâ ileyhi râciûne. Onun kıyameti koptu.İnna lillâhi ve-innâ ileyhi râciûne. Onun kıyameti koptu. Biz hala kıyamet kopmadı uzakta filan diye bekliyoruz.Biz hala kıyamet kopmadı uzakta filan diye bekliyoruz. Kıyametin alâmetleri belirdi ama inşaallah benim zamanımda kopmaz.Kıyametin alâmetleri belirdi ama inşaallah benim zamanımda kopmaz. İnşaallah ben rahat yaşarım, filan diye düşünüyoruz. İnşaallah ben rahat yaşarım, filan diye düşünüyoruz.

Halbuki el-mevtü'l-kıyâmetü. el-mevtü'l-kıyâmetü. Ölüm kıyametir. Ölüm kıyamettir.Halbuki el-mevtü'l-kıyâmetü. el-mevtü'l-kıyâmetü. Ölüm kıyametir. Ölüm kıyamettir. Buyuruyor Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz. Buyuruyor Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.

Allah bizleri gaflet uykusundan uyandırsın. Sevdiği kul eylesin.Allah bizleri gaflet uykusundan uyandırsın. Sevdiği kul eylesin. Ömrümüzü rızasına uygun geçirmemizi nasip eylesin. Kalbimizi pürnûr eylesin. Ahlâkımızı güzel eylesin. Ömrümüzü rızasına uygun geçirmemizi nasip eylesin. Kalbimizi pürnûr eylesin. Ahlâkımızı güzel eylesin. Takvâyı öğrenip uygulamayı nasip eylesin. Cenneti kazanmayı nasip eylesin.Takvâyı öğrenip uygulamayı nasip eylesin. Cenneti kazanmayı nasip eylesin. Cehenneme düşmekten bizi ve çoluk çocuğumuzu veCehenneme düşmekten bizi ve çoluk çocuğumuzu ve kıyamet kopuncaya kadar neslimizi korusun.kıyamet kopuncaya kadar neslimizi korusun. Bizim evlatlarımız da bizim gibi namazlı, niyazlı, oruçlu, cami ehli, camiye yardım eden,Bizim evlatlarımız da bizim gibi namazlı, niyazlı, oruçlu, cami ehli, camiye yardım eden, cami açmaya çalışan, iyi insanlar olsunlar. Allah şeytana kaptırtmasın. Şeytana uydurtmasın.cami açmaya çalışan, iyi insanlar olsunlar. Allah şeytana kaptırtmasın. Şeytana uydurtmasın. Nefse aldattırmasın. Fânî dünyaya dalıp âhireti unutanlardan eylemesin. El Fâtiha. Nefse aldattırmasın. Fânî dünyaya dalıp âhireti unutanlardan eylemesin.

El Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2