Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Tokalaşma ve Musafaha Konusu

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

8 Şevvâl 1421 / 03.01.2001

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Konuşma Metni

Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.

el-Hamdülillahirabbil alemine hamden kesiran tayyiben mubareken fihiel-Hamdülillahirabbil alemine hamden kesiran tayyiben mubareken fihi âlâ külli hâlin ve fi-külli hîn. Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn e âlâ külli hâlin ve fi-külli hîn. Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn e ve'imâmi'l müttekîn ve'şefii'l müznibîn.ve'imâmi'l müttekîn ve'şefii'l müznibîn. Muhammedini'l Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ. Emmâ ba'd: Muhammedini'l Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ. Emmâ ba'd:

Fekale Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Fekale Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem

İnni la musafihunnisae vela kin ahuzu aleyhinne maahazahullahu aleyhinne.İnni la musafihunnisae vela kin ahuzu aleyhinne maahazahullahu aleyhinne. Sadaka Resûlullah fima kal ev kema kal. Sadaka Resûlullah fima kal ev kema kal.

Esma Bint-i Yezid radıyallahuanh'ten Taberani ve Ahmet ibn Hanbel rivayet eylemiş ki,Esma Bint-i Yezid radıyallahuanh'ten Taberani ve Ahmet ibn Hanbel rivayet eylemiş ki, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri ben kadınlarla tokalaşmam, musafaha etmem buyuruyor.Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri ben kadınlarla tokalaşmam, musafaha etmem buyuruyor. Kadınlarla el tutuşup musafaha yapmadığını beyan ediyor. Kadınlarla el tutuşup musafaha yapmadığını beyan ediyor.

İnni la musafihunnisa. Kadınlarla ben el tutup da selamlaşma, tokalaşma yapmam. İnni la musafihunnisa.

Kadınlarla ben el tutup da selamlaşma, tokalaşma yapmam.

vela kin ahuzu aleyhinne maahazahullahu aleyhinne. vela kin ahuzu aleyhinne maahazahullahu aleyhinne.

Allahu Teâlâ hazretlerinin onlardan istediği emirleri ben onlardan isterim.Allahu Teâlâ hazretlerinin onlardan istediği emirleri ben onlardan isterim. Allah'ın koyduğu şartları ben onlara koşarım. Onlarla öylece biatlaşmayı yaparım. Allah'ın koyduğu şartları ben onlara koşarım. Onlarla öylece biatlaşmayı yaparım. Biliyorsunuz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e müminler iman edip biat ediyorlardı.Biliyorsunuz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e müminler iman edip biat ediyorlardı. Peygamber Efendimiz biat ettiği erkeklerle musafaha yapıyordu, elini tutuyordu. Peygamber Efendimiz biat ettiği erkeklerle musafaha yapıyordu, elini tutuyordu. Onlar da Resûlullah'a tabi olacaklarını bildiriyorlardı.Onlar da Resûlullah'a tabi olacaklarını bildiriyorlardı. Tamam ya Resûlullah her halde seni destekleyeceğiz, sana tabiyiz,Tamam ya Resûlullah her halde seni destekleyeceğiz, sana tabiyiz, sana isyan etmeyeceğiz, emrini tutacağız diyorlardı, biat ediyorlardı.sana isyan etmeyeceğiz, emrini tutacağız diyorlardı, biat ediyorlardı. Bu biatı zaman zaman da Peygamber Efendimiz tekrar ettiriyordu, tazelettiriyordu. Bu biatı zaman zaman da Peygamber Efendimiz tekrar ettiriyordu, tazelettiriyordu.

Biliyorsunuz hazreti Osman'ı Kureyş'e elçi olarak gönderdiği zaman Hudeybiye'de,Biliyorsunuz hazreti Osman'ı Kureyş'e elçi olarak gönderdiği zaman Hudeybiye'de, bir rivayet çıktı ki Kureyş'liler hazreti Osman'ı öldürdüler.bir rivayet çıktı ki Kureyş'liler hazreti Osman'ı öldürdüler. Onun üzerine Müslümanlar savaşmaya karar verdiOnun üzerine Müslümanlar savaşmaya karar verdi ve Peygamber Efendimiz bir ağacın gölgesinde oradakilerin hepsinden biat aldı.ve Peygamber Efendimiz bir ağacın gölgesinde oradakilerin hepsinden biat aldı. Herkes musafaha yaptılar. Herkes musafaha yaptılar. Ya Resûlullah emrindeyiz, savaş dersen savaşacağız, buyruğunu tutacağız diye. Ya Resûlullah emrindeyiz, savaş dersen savaşacağız, buyruğunu tutacağız diye. Fakat sonradan bu haberin yanlış olduğu, hazreti Osman'ı öldürmedikleri anlaşıldı. Fakat sonradan bu haberin yanlış olduğu, hazreti Osman'ı öldürmedikleri anlaşıldı. Hudeybiye Anlaşması yapılıp gidildi.Hudeybiye Anlaşması yapılıp gidildi. Yani Peygamber Efendimiz zaman zaman anlaşmayı biatlaşmayı tazelettirirdi, yenilettirirdiYani Peygamber Efendimiz zaman zaman anlaşmayı biatlaşmayı tazelettirirdi, yenilettirirdi ama erkeklerle el tutup musafaha yapıp biatlaştığı halde burada buyuruyor ki ben kadınların elini tutmam,ama erkeklerle el tutup musafaha yapıp biatlaştığı halde burada buyuruyor ki ben kadınların elini tutmam, kadınlarla el tutarak biatlaşmam ama Allah ne şart koşmuşsa bir Müslüman olan kadınkadınlarla el tutarak biatlaşmam ama Allah ne şart koşmuşsa bir Müslüman olan kadın Peygamber Efendimiz'e ne şartlarla bağlanacak, nasıl bağlanacaksa o şartlara görePeygamber Efendimiz'e ne şartlarla bağlanacak, nasıl bağlanacaksa o şartlara göre tamam o şartları koşarak kabul etmiş kabul ederek onlarla biatlaşırım buyuruyor. tamam o şartları koşarak kabul etmiş kabul ederek onlarla biatlaşırım buyuruyor.

Buradan bize çıkacak ders biz erkekler Müslümanlar kadınlarla musafaha yapamayız,Buradan bize çıkacak ders biz erkekler Müslümanlar kadınlarla musafaha yapamayız, tokalaşma yapamayız, el tutamayız. Çünkü Peygamber Efendimiz tutmamış. El uzatırsa kadın? tokalaşma yapamayız, el tutamayız. Çünkü Peygamber Efendimiz tutmamış.

El uzatırsa kadın?

Bunlar alışkın, uzatıyorlar. El uzatırsa diyeceğiz ki teşekkür ederim ben el sıkmıyorum kadınlarla.Bunlar alışkın, uzatıyorlar. El uzatırsa diyeceğiz ki teşekkür ederim ben el sıkmıyorum kadınlarla. Bu sizin aleyhinize bir şey değil, usulümüz, adetimiz, dinimizin emri böyle diyeceğiz.Bu sizin aleyhinize bir şey değil, usulümüz, adetimiz, dinimizin emri böyle diyeceğiz. Ailevi, komşuluk, akrabalık münasebetlerinde de gene aynı şekilde yani bir kadın bir erkekle el sıkışmaz.Ailevi, komşuluk, akrabalık münasebetlerinde de gene aynı şekilde yani bir kadın bir erkekle el sıkışmaz. Selamünaleyküm der, hoş geldiniz der. Selamlaşırlar fakat el sıkma, musafaha olmaz. Selamünaleyküm der, hoş geldiniz der. Selamlaşırlar fakat el sıkma, musafaha olmaz.

İkinci hadîs-i şerîf. İnni leehemmü en ec'ale linnasi imamen sümme ahruce felaakdira ala insaninİkinci hadîs-i şerîf.

İnni leehemmü en ec'ale linnasi imamen sümme ahruce felaakdira ala insanin
tehallefa anisselati fi beytihi illa ahraktehu aleyhi. tehallefa anisselati fi beytihi illa ahraktehu aleyhi.

İbn Mektum diyor, İbni Mektum'dan rivayet edilmiş. Ahmet ibn Hanbel kitabına almış.İbn Mektum diyor, İbni Mektum'dan rivayet edilmiş. Ahmet ibn Hanbel kitabına almış. Diyor ki Peygamber Efendimiz. Diyor ki Peygamber Efendimiz.

İnni leehemmü. Ben istiyorum, gayretleniyorum, yapmaya niyetleniyorum ki; İnni leehemmü.

Ben istiyorum, gayretleniyorum, yapmaya niyetleniyorum ki;

en ec'ale linnasi imamen. Buradaki insanların birisine imam tayin edeyim.en ec'ale linnasi imamen.

Buradaki insanların birisine imam tayin edeyim.
Gel, şunlara sen imamlığı yap diye imam tayin edeyim, benim yerime sen namazı kıldırıver burada diye.Gel, şunlara sen imamlığı yap diye imam tayin edeyim, benim yerime sen namazı kıldırıver burada diye. Sonra çıkayım. Ne yapacak? Sonra çıkayım.

Ne yapacak?

Orada millet namaz kılarken Peygamber Efendimiz ne yapmayı istiyormuş, gayretleniyormuş? Orada millet namaz kılarken Peygamber Efendimiz ne yapmayı istiyormuş, gayretleniyormuş?

Çıkayım dışarıya. felaakdira ala insanin. Çıkayım dışarıya.

felaakdira ala insanin.

Hangi insana gücüm yetiyorsa, yetişiyorsam sokakta. Hangi insana gücüm yetiyorsa, yetişiyorsam sokakta.

tehallefa anisselati. Namazdan geri kalmış da camiye gitmemiş de orada duruyor.tehallefa anisselati.

Namazdan geri kalmış da camiye gitmemiş de orada duruyor.
Hangi camiye gitmeyen insana, hangisine erişirsem, gücüm yeterse, yakalarsam onu. Hangi camiye gitmeyen insana, hangisine erişirsem, gücüm yeterse, yakalarsam onu.

Fi beytihi. Evinde.Fi beytihi.

Evinde.
Yakaladım ki camiye gitmemiş, namaz vakti imam orada cemaatle namaz kıldırıyorYakaladım ki camiye gitmemiş, namaz vakti imam orada cemaatle namaz kıldırıyor ben de onu orada tespit ettim evinde bu adam. Ne yapacak? ben de onu orada tespit ettim evinde bu adam.

Ne yapacak?

illa ahraktehu aleyhi. Evini cayır cayır yakayım, öyle istiyorum.illa ahraktehu aleyhi.

Evini cayır cayır yakayım, öyle istiyorum.
İstiyorum ki evini tutuşturayım meşaleyle cayır cayır yakayım.İstiyorum ki evini tutuşturayım meşaleyle cayır cayır yakayım. Sen misin ezan okundu camide millet cemaatle namaz kılıyor evinde kalmışsın camiye gitmemişsin diyeSen misin ezan okundu camide millet cemaatle namaz kılıyor evinde kalmışsın camiye gitmemişsin diye çatır çatır ona, evini başına yıkayım, yakayım diyeçatır çatır ona, evini başına yıkayım, yakayım diye içimden geçiyor diyor Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz. Bu ne demek? içimden geçiyor diyor Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.

Bu ne demek?

Camiye gelin namazlarınızı camide kılın ey Müslümanlar demek. Evde de kılarım.Camiye gelin namazlarınızı camide kılın ey Müslümanlar demek. Evde de kılarım. Evde de kılarsın ama Peygamber Efendimiz yakarım, yakmak istiyorum diyor. Evde de kılarsın ama Peygamber Efendimiz yakarım, yakmak istiyorum diyor.

İster misin o duruma düşmeyi? Efendimiz'i rüyada görsen, kaşını çatsa, dese ki sen hadisimi duymadın mı? İster misin o duruma düşmeyi?

Efendimiz'i rüyada görsen, kaşını çatsa, dese ki sen hadisimi duymadın mı?

Esad Coşan camide okudu. Duydun da niye camiye gelmiyorsun? Esad Coşan camide okudu.

Duydun da niye camiye gelmiyorsun?

Kızdım sana dese ne yaparsın? Perişan olursun. Kızdım sana dese ne yaparsın?

Perişan olursun.

Resûlullah Efendimiz'in hoşlanmadığı bir şeyi yapar mı insan? Yapmaz. Onun için camiye gelecek.Resûlullah Efendimiz'in hoşlanmadığı bir şeyi yapar mı insan?

Yapmaz. Onun için camiye gelecek.
Camiye gelmek namazı cemaatle kılmak kuvvetli sünnetlerden birisidir, sünnettir.Camiye gelmek namazı cemaatle kılmak kuvvetli sünnetlerden birisidir, sünnettir. Hem de çok da sevaplıdır ve karlıdır.Hem de çok da sevaplıdır ve karlıdır. Camiye geldi mi bir insan evdeki namazından mahalle camisine gelirse 27 kat sevabı fazla olur,Camiye geldi mi bir insan evdeki namazından mahalle camisine gelirse 27 kat sevabı fazla olur, Cuma namazı kılınan bir camiye gelirse 50 kat fazla olur.Cuma namazı kılınan bir camiye gelirse 50 kat fazla olur. Evinde kılacağın namazdan burada kıldığın namaz 50 kat daha sevaplı.Evinde kılacağın namazdan burada kıldığın namaz 50 kat daha sevaplı. 50 kat sevabı daha fazla alacaksın.50 kat sevabı daha fazla alacaksın. Ayrıca yürüdüğün müddetçe, attığın her adımdan bir günahın affolur, bir sevap, hasene kazanırsın.Ayrıca yürüdüğün müddetçe, attığın her adımdan bir günahın affolur, bir sevap, hasene kazanırsın. Bir derece yükselir. Her adım başına da sevap var.Bir derece yükselir. Her adım başına da sevap var. Ayrıca camiye geldiğin zaman camideki mübarek insanların hürmetine,Ayrıca camiye geldiğin zaman camideki mübarek insanların hürmetine, evdeyken senin namazın kabul olmayacak idiyse bile burada gelip kıldın diye namazın kabul olur.evdeyken senin namazın kabul olmayacak idiyse bile burada gelip kıldın diye namazın kabul olur. Yaşlılar, aksakallılar, mübarek insanlar, Allah'ın sevgili kulları vardır.Yaşlılar, aksakallılar, mübarek insanlar, Allah'ın sevgili kulları vardır. Onların hürmetine senin namazın da kabul olur, o bakımdan. Sonra Allah'ın evidir camiler.Onların hürmetine senin namazın da kabul olur, o bakımdan.

Sonra Allah'ın evidir camiler.
İnnel mesacide lillah. Buyutullah. Allah'ın evleridir bu evler. Evin sahibi Cenab-ı Hak Teâlâ hazretleridir. İnnel mesacide lillah. Buyutullah. Allah'ın evleridir bu evler. Evin sahibi Cenab-ı Hak Teâlâ hazretleridir. Camiye gelenler de Allah'ın misafirleridir. Ev sahipleri misafirlere ikramda bulunur.Camiye gelenler de Allah'ın misafirleridir. Ev sahipleri misafirlere ikramda bulunur. O kuraldan dolayı da camiye gelen herkese Allahu Teâlâ hazretleri türlü türlü ikramlar ihsan eder.O kuraldan dolayı da camiye gelen herkese Allahu Teâlâ hazretleri türlü türlü ikramlar ihsan eder. Onun için camide kılmaya gayret etmek lazım.Onun için camide kılmaya gayret etmek lazım. Bir insan yatsı namazıyla sabah namazına camiye gelemiyorsa münafıklık alametidir. Bir insan yatsı namazıyla sabah namazına camiye gelemiyorsa münafıklık alametidir. Onun için özellikle yatsı ve sabah namazlarında gelmeye gayret edin.Onun için özellikle yatsı ve sabah namazlarında gelmeye gayret edin. O zaman iş mazereti de yok. Camide namaz kılmaya gayret edin sevgili değerli Müslüman kardeşlerim. O zaman iş mazereti de yok. Camide namaz kılmaya gayret edin sevgili değerli Müslüman kardeşlerim.

Üçüncü hadîs-i şerîf, bu akşamki sohbetimizin, akşam ziyafetinin üçüncü tabağı. Üçüncü hadîs-i şerîf. Üçüncü hadîs-i şerîf, bu akşamki sohbetimizin, akşam ziyafetinin üçüncü tabağı. Üçüncü hadîs-i şerîf.

İnni seeltü rabbi azze ve celle şefaate liümmeti fe a'taniha.İnni seeltü rabbi azze ve celle şefaate liümmeti fe a'taniha. Ve hiye nailetün inşallah. Men la yüşrikü billahi şey'a. Ve hiye nailetün inşallah. Men la yüşrikü billahi şey'a.

Ahmet ibn Hanbel ve İbni Huzeyme ve Tahavi ve Ruyani ve BeyhakiAhmet ibn Hanbel ve İbni Huzeyme ve Tahavi ve Ruyani ve Beyhaki ve diğer kaynaklar Ebu Zerr Gıfari hazretlerinden bu müjdeli hadîs-i şerîfi rivayet etmişler.ve diğer kaynaklar Ebu Zerr Gıfari hazretlerinden bu müjdeli hadîs-i şerîfi rivayet etmişler. Diyor ki Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Diyor ki Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem.

İnni seeltü rabbi azze ve celle. Çok aziz ve çok celil olan Rabbimden ben istedim ki. İnni seeltü rabbi azze ve celle.

Çok aziz ve çok celil olan Rabbimden ben istedim ki.

Eşşefaate. Ümmetime şefaat hakkını bana versin.Eşşefaate.

Ümmetime şefaat hakkını bana versin.
Şefaat etme hakkını Rabbimden istedim.Şefaat etme hakkını Rabbimden istedim. Yarabbi müsaade buyur ben ümmetimden istediklerime şefaat edeyim diye, istedim Rabbimden şefaati. Yarabbi müsaade buyur ben ümmetimden istediklerime şefaat edeyim diye, istedim Rabbimden şefaati.

Liümmeti. Ümmetime şefaat edeyim diye istedim. Liümmeti.

Ümmetime şefaat edeyim diye istedim.

fe a'taniha. Bu şefaat hakkını, selahiyetini Allahu Teâlâ hazretleri Rabbim kabul buyurdu bana verdi. fe a'taniha.

Bu şefaat hakkını, selahiyetini Allahu Teâlâ hazretleri Rabbim kabul buyurdu bana verdi.

Peki ya Muhammed'im, ey habibim, senin istediğin şefaat hakkını sana verdim.Peki ya Muhammed'im, ey habibim, senin istediğin şefaat hakkını sana verdim. Sen ümmetinden istediğine şefaat eyle diye o imkanı Sen ümmetinden istediğine şefaat eyle diye o imkanı Peygamber Efendimiz'e sallallahu aleyhi ve sellem'e Rabbimiz vermiş.Peygamber Efendimiz'e sallallahu aleyhi ve sellem'e Rabbimiz vermiş. Verdi diyor Peygamber Efendimiz. Onu aldı. Verdi diyor Peygamber Efendimiz. Onu aldı.

ve hiye nailetün inşallah. İnşallah bu şefaat ümmetine gidecek.ve hiye nailetün inşallah.

İnşallah bu şefaat ümmetine gidecek.
Ümmeti inşallah bu şefaate mazhar olacak, nail olacaklar, kavuşacaklar, erişecekler. Ümmeti inşallah bu şefaate mazhar olacak, nail olacaklar, kavuşacaklar, erişecekler. Peygamberimiz'in şefaatine erişeceğiz inşallah. Kimlere? Peygamberimiz'in şefaatine erişeceğiz inşallah.

Kimlere?

Men la yüşrikü billahi şey'a. Allah'a şerik koşmamış olanlar.Men la yüşrikü billahi şey'a.

Allah'a şerik koşmamış olanlar.
Bir şeyi ortak koşmamış olanlara, şirke düşmeyenlere Allah'a ortak şerik koşmayanlara Bir şeyi ortak koşmamış olanlara, şirke düşmeyenlere Allah'a ortak şerik koşmayanlara bu benim şefaatim inşallah ulaşacak, erişecek, verilecek, gelecek. bu benim şefaatim inşallah ulaşacak, erişecek, verilecek, gelecek. Onun için aklımızı başımıza toplayalım imanımızı sağlam tutalım, Allah'tan gayrıya inanmayalım.Onun için aklımızı başımıza toplayalım imanımızı sağlam tutalım, Allah'tan gayrıya inanmayalım. Allah'ın ortağı, şeriki, naziri yok. Allah'ın ortağı, şeriki, naziri yok. Şeytana kanmayalım, aldanmayalım, şirke ayağımız kaymasın, küfre bulaşmayalım.Şeytana kanmayalım, aldanmayalım, şirke ayağımız kaymasın, küfre bulaşmayalım. Bu kafirlerin diyarlarında gayrimüslimlerin kötü huyları, adetleri, fikirleri kafamızı bulandırmasın. Bu kafirlerin diyarlarında gayrimüslimlerin kötü huyları, adetleri, fikirleri kafamızı bulandırmasın. Allahu Teâlâ hazretleri imanımızı sapsağlam eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri imanımızı sapsağlam eylesin. Sapsağlam imanlılara Peygamber Efendimiz'in şefaati erişecek.Sapsağlam imanlılara Peygamber Efendimiz'in şefaati erişecek. Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber Efendimiz'in sevdiği ümmetler olmayı cümlemize nasip eylesin, şefaatine erdirsin.Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber Efendimiz'in sevdiği ümmetler olmayı cümlemize nasip eylesin, şefaatine erdirsin. Onunla beraber Cennet'e girmeyi nasip eylesin. Onunla beraber Cennet'e girmeyi nasip eylesin. Cennet'te de köşküne komşu olmayı nasip eylesin hepimizi. el-Fatiha. Cennet'te de köşküne komşu olmayı nasip eylesin hepimizi.

el-Fatiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2