Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Evvel 1446
24 Kasım 2024
İmsak
06:24
Güneş
07:54
Öğle
12:55
İkindi
15:24
Akşam
17:47
Yatsı
19:11
Detaylı Arama

Ebû Hafs El-Haddâd (4) (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

17 Muharrem 1415 / 25.06.1994
İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN Tabakatus Sufiyye sohbetlerine Mustafa Selâmi Efendi Tekkesi’nde başlamıştır (02. 12. 1991).
Tabakàtü’s-Sùfiyye, Sülemî’nin ilk sûfilerden yüz tanesinin hayatını ve sözlerini kaydettiği eseridir.

Fudayl ibn-i Iyad hakkındadır. Daha sonraki yıllarda, İstanbul’un Anadolu yakasında muhtelif camilerde yapılmıştır.

Sohbetlerin amacını şöyle açıklıyordu: “Bizler de karınca kararınca takvâ yolunda, Rabbimizin rızası yolunda yürüyen insanlar olduğumuzdan, “Bu yolun bizden önceki büyükleri, selef-i sàlihînimiz neler söylemişler, onların nasihatlerinden istifade edelim; nasıl yaşamışlar, hayatları bize örnek olsun!” diye, tasavvuf aleminin büyüklerinin hayatlarını okumayı; sözlerini dinleyip, belleyip mûcebince amel etmeyi düşünerek; Türkçesi bulunmayan bir eser olsun, kaynak olsun, ana eser olsun; böylece yaptığımız çalışma da yapılmamış bir çalışma olarak, yeni bir çalışma olsun diye düşündüğümüz için; 412 hicrî, 1021 milâdî tarihinde, yâni yıllarında vefat etmiş olan, Nişâpurlu Ebû Abdurrahman es Sülemî Hazretleri’nin, tasavvuf ilminde kaynak olan, ana eser olan, müracaat kitabı olan Tabakàtü’s Sùfiyye’sini okumaya başladık.

Bu sohbetler Cumartesi akşamları yapılıyordu ve bir saat kadar sürüyordu. Hoca efendi seyahatte olduğu zamanlar sohbete ara veriliyor, İstanbul’da oldukları zaman devam ediyordu. 7 Mayıs 1997 günü yurtdışına çıkıncaya kadar devam etti. Fudayl ibn-i Iyad’dan başlayıp, sırayla her seferinde birkaç sayfa okuyup izah ederek sohbetlerini sürdürüyordu. 26 Ekim 1996 günü yaptığı son Tabakàtü’s-Sûfiyye sohbetinde, Ebû Osman el-Hîrî’nin 29. sözüne kadar gelmişti.

Sohbetlerde, önce o gün izah edilecek sözlerin Arapça metinleri okunuyor, kısaca anlamı veriliyor; sonra râvîler hakkında dipnotlardan bilgiler veriliyordu. Sözler izah edilip açıklanıyordu. Sohbetin sonunda da, çıkartılacak dersler anlatılıyor ve günümüzde neler yapmamız gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuluyordu.
Ailem örtünmeme müsaade etmiyor. Nasıl davranmalıyım?, Sonumuzdan nasıl emin olabiliriz?, Tasavvuf ehlinin Peygamberimize kadar | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Ebû Hafs El-Haddâd (4) (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

17 Muharrem 1415 / 25.06.1994
İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN Tabakatus Sufiyye sohbetlerine Mustafa Selâmi Efendi Tekkesi’nde başlamıştır (02. 12. 1991).
Tabakàtü’s-Sùfiyye, Sülemî’nin ilk sûfilerden yüz tanesinin hayatını ve sözlerini kaydettiği eseridir.

Fudayl ibn-i Iyad hakkındadır. Daha sonraki yıllarda, İstanbul’un Anadolu yakasında muhtelif camilerde yapılmıştır.

Sohbetlerin amacını şöyle açıklıyordu: “Bizler de karınca kararınca takvâ yolunda, Rabbimizin rızası yolunda yürüyen insanlar olduğumuzdan, “Bu yolun bizden önceki büyükleri, selef-i sàlihînimiz neler söylemişler, onların nasihatlerinden istifade edelim; nasıl yaşamışlar, hayatları bize örnek olsun!” diye, tasavvuf aleminin büyüklerinin hayatlarını okumayı; sözlerini dinleyip, belleyip mûcebince amel etmeyi düşünerek; Türkçesi bulunmayan bir eser olsun, kaynak olsun, ana eser olsun; böylece yaptığımız çalışma da yapılmamış bir çalışma olarak, yeni bir çalışma olsun diye düşündüğümüz için; 412 hicrî, 1021 milâdî tarihinde, yâni yıllarında vefat etmiş olan, Nişâpurlu Ebû Abdurrahman es Sülemî Hazretleri’nin, tasavvuf ilminde kaynak olan, ana eser olan, müracaat kitabı olan Tabakàtü’s Sùfiyye’sini okumaya başladık.

Bu sohbetler Cumartesi akşamları yapılıyordu ve bir saat kadar sürüyordu. Hoca efendi seyahatte olduğu zamanlar sohbete ara veriliyor, İstanbul’da oldukları zaman devam ediyordu. 7 Mayıs 1997 günü yurtdışına çıkıncaya kadar devam etti. Fudayl ibn-i Iyad’dan başlayıp, sırayla her seferinde birkaç sayfa okuyup izah ederek sohbetlerini sürdürüyordu. 26 Ekim 1996 günü yaptığı son Tabakàtü’s-Sûfiyye sohbetinde, Ebû Osman el-Hîrî’nin 29. sözüne kadar gelmişti.

Sohbetlerde, önce o gün izah edilecek sözlerin Arapça metinleri okunuyor, kısaca anlamı veriliyor; sonra râvîler hakkında dipnotlardan bilgiler veriliyordu. Sözler izah edilip açıklanıyordu. Sohbetin sonunda da, çıkartılacak dersler anlatılıyor ve günümüzde neler yapmamız gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuluyordu.
Ailem örtünmeme müsaade etmiyor. Nasıl davranmalıyım?, Sonumuzdan nasıl emin olabiliriz?, Tasavvuf ehlinin Peygamberimize kadar | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Ailem örtünmeme müsaade etmiyor. Nasıl davranmalıyım? Ailem örtünmeme müsaade etmiyor. Nasıl davranmalıyım?

Çok yumuşak, çok tatlı, ikna edici, halim selim bir tarzda davranacak. Çok yumuşak, çok tatlı, ikna edici, halim selim bir tarzda davranacak. Amma dediğimi de yapacak. Yani Allah'ın emrettiği örtünmeyi yapacak.Amma dediğimi de yapacak. Yani Allah'ın emrettiği örtünmeyi yapacak. Ama karşı tarafa karşı çok yumuşak, tatlı, ikna edici, güzel güzel konuşacak.Ama karşı tarafa karşı çok yumuşak, tatlı, ikna edici, güzel güzel konuşacak. Mutlaka onların da sevgisini kazanacak. Mutlaka onların da sevgisini kazanacak.

Sonumuzdan nasıl emin olabiliriz? Sonumuzdan nasıl emin olabiliriz?

Dua edeceğiz, Allahu Teâlâ hazretleri hüsnü hatimeler nasip eylesin diye. Bir şey var.Dua edeceğiz, Allahu Teâlâ hazretleri hüsnü hatimeler nasip eylesin diye. Bir şey var. Zaten sonumuzun iyi olması içindir, Neden? Peygamber efendimiz buyuruyor ki:Zaten sonumuzun iyi olması içindir, Neden?

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Allah Allah diye diye yaşarsanız, La ilahe illallah diye diye yaşarsanız, Allah Allah diye diye yaşarsanız, La ilahe illallah diye diye yaşarsanız, sonunda Eşhedüenlailahe illallah diye diye ölürsünüz. sonunda Eşhedüenlailahe illallah diye diye ölürsünüz.

Allah'ı anmazsanız, Allah'ı düşünmezseniz bu söylediğimiz güzel ibadetleri takvaya uygun olarak Allah'ı anmazsanız, Allah'ı düşünmezseniz bu söylediğimiz güzel ibadetleri takvaya uygun olarak yapmazsanız sonunda cezayı belayı çeker dinlemeyenler Allah o duruma düşürmesin. yapmazsanız sonunda cezayı belayı çeker dinlemeyenler Allah o duruma düşürmesin.

Tasavvuf ehlinin Peygamberimize kadar silsilesinin uzanmasını inkâr edenler var.Tasavvuf ehlinin Peygamberimize kadar silsilesinin uzanmasını inkâr edenler var. Bunları nasıl ikna edebiliriz? Bunları nasıl ikna edebiliriz?

Cevap: Bu İslami ananedir. Âlim İslam'da bir sözün nereden geldiğini, nerden duyduğunu kaydeder.Cevap: Bu İslami ananedir. Âlim İslam'da bir sözün nereden geldiğini, nerden duyduğunu kaydeder. Aynı zamanda bu kitabı onun için okuyoruz. Neden? Aynı zamanda bu kitabı onun için okuyoruz. Neden?

Hangi sözü kimden duyduğunu, ismiyle cismiyle söylüyor. Hangi sözü kimden duyduğunu, ismiyle cismiyle söylüyor. Bu anane o zamandan bu zamana devam etmiştir. Bu anane o zamandan bu zamana devam etmiştir. Bu gün bile müelliften kitabı okuyup icazet alan bu ananeyi aynen devam ettiren ciddi talebeler Bu gün bile müelliften kitabı okuyup icazet alan bu ananeyi aynen devam ettiren ciddi talebeler ve böylece icazet veren ciddi hocalar vardır.ve böylece icazet veren ciddi hocalar vardır. Bu böyle gelir, böyle gider. Ta İmam Buhâri'nin hadis-i şerîf kitabını okumayaBu böyle gelir, böyle gider. Ta İmam Buhâri'nin hadis-i şerîf kitabını okumaya salahiyetli kişi kendisinin icazeti olup başkasına salahiyet veren, salahiyetli kişi kendisinin icazeti olup başkasına salahiyet veren, falanca kitabı okumaya salahiyeti olduğunu icazetle ispat eden insanlar vardır. falanca kitabı okumaya salahiyeti olduğunu icazetle ispat eden insanlar vardır. Bu anane hadis-i şerifte böyle uygulanmıştır. Bu anane hadis-i şerifte böyle uygulanmıştır. Bilimsel bütün konularda böyle uygulanmıştır. Tasavvufta da böyledir, böyle uygulanmıştır. Bilimsel bütün konularda böyle uygulanmıştır. Tasavvufta da böyledir, böyle uygulanmıştır. İnkâr edenler hadis-i şerifteki de silsileyi inkâr ediyorlar. İnkâr edenler hadis-i şerifteki de silsileyi inkâr ediyorlar. Ama hadis kitapları olduğu için hadis kitaplarında işte görüyoruz bak bu bundan aldım demiş,Ama hadis kitapları olduğu için hadis kitaplarında işte görüyoruz bak bu bundan aldım demiş, işte bu kitapta da var diye geriye doğru ispatı mümkün olabiliyor, olabildi. işte bu kitapta da var diye geriye doğru ispatı mümkün olabiliyor, olabildi. Bir ara inkâr ediyorlardı geçtiğimiz 25-50 yıl önce şimdi inkâr edemiyorlar.Bir ara inkâr ediyorlardı geçtiğimiz 25-50 yıl önce şimdi inkâr edemiyorlar. Tasavvuf erbabının da silsilesi tabi geriye doğru o ondan almıştır.Tasavvuf erbabının da silsilesi tabi geriye doğru o ondan almıştır. O geçtiğimiz asırlarda şimdiki gibi iş gevşek değildi. Gayet ciddi tutuluyordu.O geçtiğimiz asırlarda şimdiki gibi iş gevşek değildi. Gayet ciddi tutuluyordu. Onun için onlar öyledir. Vesikalar vardır, tomarlar vardır, manevi işaretler vardır.Onun için onlar öyledir. Vesikalar vardır, tomarlar vardır, manevi işaretler vardır. Bir de işin hani Hacı Bayram-ı Veli'nin rüyada görünüp de öteki adamı azarlaması gibi Bir de işin hani Hacı Bayram-ı Veli'nin rüyada görünüp de öteki adamı azarlaması gibi böyle işaretler vardır. böyle işaretler vardır. Onlarda bu işi teyit ediyor, bu iş böyledir. Onlarda bu işi teyit ediyor, bu iş böyledir.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2