Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Konuşma Metni

İslâm devletlerinde, müslümanların ekseriyetle bulunduğu memleketlerde her konuda olduğu gibi İslâm devletlerinde, müslümanların ekseriyetle bulunduğu memleketlerde her konuda olduğu gibi rü'yetü'l-hilal meselesinde de ihtilaf vardır.rü'yetü'l-hilal meselesinde de ihtilaf vardır. (Tarizde bulunuyor. Her konuda olduğu gibi soru işareti, nida işareti filan gibi. Maalesef öyle, evet.)(Tarizde bulunuyor. Her konuda olduğu gibi soru işareti, nida işareti filan gibi. Maalesef öyle, evet.) Rü'yetü'l-hilal meselesi bir sene öncesinden tahmin ve tayin edilebilir mi?Rü'yetü'l-hilal meselesi bir sene öncesinden tahmin ve tayin edilebilir mi? Türkiye'mizde takvim kanununa paralel olarak seneler öncesinden Ramazan'ın tayin edildiği söyleniyor.Türkiye'mizde takvim kanununa paralel olarak seneler öncesinden Ramazan'ın tayin edildiği söyleniyor. Sizin bu konudaki görüşlerinizi merak ediyoruz.Sizin bu konudaki görüşlerinizi merak ediyoruz. Türkiye'dekilere "burada ay görüldü" diye oruca başlayın dememizi tasvip eder misiniz? Türkiye'dekilere "burada ay görüldü" diye oruca başlayın dememizi tasvip eder misiniz? Bu ittifak nasıl sağlanabilir? Bu ittifak nasıl sağlanabilir?

Bu bizim dergilerimizde yazdığımız ve bu konuda bilgisi olan kimselere de sorular, Bu bizim dergilerimizde yazdığımız ve bu konuda bilgisi olan kimselere de sorular, röportajlar yaparak, yönelterek daha önceden içinde bulunduğumuz bir meseledir. röportajlar yaparak, yönelterek daha önceden içinde bulunduğumuz bir meseledir. Şimdi burada Ramazan'ın gelişi ve bayramın gelişi, Ramazan'ın bitişi, bayramın oluşu… Şimdi burada Ramazan'ın gelişi ve bayramın gelişi, Ramazan'ın bitişi, bayramın oluşu… Ramazan ayı gelecek, Şevval ayı gelecek, nasıl geldiğini anlayacağız meselesi… Ramazan ayı gelecek, Şevval ayı gelecek, nasıl geldiğini anlayacağız meselesi…

Bunun tarih boyunca Peygamber Efendimiz zamanından yakın zamanlara kadarBunun tarih boyunca Peygamber Efendimiz zamanından yakın zamanlara kadar şekli Efendimiz'in hadîs-i şerîfi doğrultusunda: şekli Efendimiz'in hadîs-i şerîfi doğrultusunda:

Hilali gördüğünüz zaman, nev-hilali gördüğünüz zaman ertesi gün Ramazan demektir,Hilali gördüğünüz zaman, nev-hilali gördüğünüz zaman ertesi gün Ramazan demektir, o gün oruç tutarsınız. Yine bir akşam karşınızda nev-hilali gördüğünüz zamano gün oruç tutarsınız. Yine bir akşam karşınızda nev-hilali gördüğünüz zaman demek ki ertesi gün Şevval'dir, Şevval'in biridir. O zaman bayram edersiniz, kaidesine göre o zaman. demek ki ertesi gün Şevval'dir, Şevval'in biridir. O zaman bayram edersiniz, kaidesine göre o zaman.

Sonra Arabî aylar daima 29 veya 30 gün olur. Sonra Arabî aylar daima 29 veya 30 gün olur. Daha fazla olmaz çünkü kamer dünyanın etrafındaki devrini 29 gün 12 saat 42 dakikada tamamlar.Daha fazla olmaz çünkü kamer dünyanın etrafındaki devrini 29 gün 12 saat 42 dakikada tamamlar. Bu 29,5 küsurat eklene eklene 33 senede bir, ayda 29 küsurat fark edebilir, Bu 29,5 küsurat eklene eklene 33 senede bir, ayda 29 küsurat fark edebilir, 29 veya 30 gün olur bazen. Bir ayın sonundaki o 12 saatlik eksiklik29 veya 30 gün olur bazen. Bir ayın sonundaki o 12 saatlik eksiklik öteki aya eklenir o 30 olur, bazen 29 kalır.öteki aya eklenir o 30 olur, bazen 29 kalır. Bu da muttarit olmaz, çeşitli astronomik sebeplerden dolayı öyle olabilir. Bu da muttarit olmaz, çeşitli astronomik sebeplerden dolayı öyle olabilir.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; "Eğer hilali gözlemenize mâni bir durum varsa fe-in-gumme aleyküm,Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; "Eğer hilali gözlemenize mâni bir durum varsa fe-in-gumme aleyküm, "bulut varsa", o zaman içinde bulunduğunuz ayı 30 gün sayarsınız, olur biter."bulut varsa", o zaman içinde bulunduğunuz ayı 30 gün sayarsınız, olur biter. Çok sade bir çözüm ile bitiriyor meseleyi.Çok sade bir çözüm ile bitiriyor meseleyi. Hem de cümle cihan halkının işine yarayacak bir tarzda bitiriyor.Hem de cümle cihan halkının işine yarayacak bir tarzda bitiriyor. Dağdaki çoban, yayladaki çiftçi, denizdeki gemici, okuma yazma bilmeyen insan,Dağdaki çoban, yayladaki çiftçi, denizdeki gemici, okuma yazma bilmeyen insan, okuma yazma bilen insan, herkes için geçerli bir kâide. Çok güzel. okuma yazma bilen insan, herkes için geçerli bir kâide. Çok güzel.

Bunu uygulamak suretiyle eskiden beri böyle gelmiştir.Bunu uygulamak suretiyle eskiden beri böyle gelmiştir. Her belde de bir "bakacak" denilen yer vardır, aya bakacaktır o, yüksek bir yerdir.Her belde de bir "bakacak" denilen yer vardır, aya bakacaktır o, yüksek bir yerdir. Hilali gözlerler, görürlerse Ramazan geldi diye o akşam teravih namazı kılıpHilali gözlerler, görürlerse Ramazan geldi diye o akşam teravih namazı kılıp ertesi gün oruç tutarlardı, olur biterdi. Burada çeşitli mezheplerin farkı oluyor.ertesi gün oruç tutarlardı, olur biterdi. Burada çeşitli mezheplerin farkı oluyor. "Bir yerde görülürse öbür yerler ona uyacak mı? Bir yerde görüldü öbür yerler uyacak mı?" "Bir yerde görülürse öbür yerler ona uyacak mı? Bir yerde görüldü öbür yerler uyacak mı?" İmam Şâfiî hazretleri belli bir mesafeden sonra uymak gerekmez diyor. İmam Şâfiî hazretleri belli bir mesafeden sonra uymak gerekmez diyor.

Hanefîler "uyulabilir" kaidesini koydukları için Osmanlılar, Osmanlı topraklarının olduğu yerde Hanefîler "uyulabilir" kaidesini koydukları için Osmanlılar, Osmanlı topraklarının olduğu yerde hepsinde bir bütünlük olsun diye, Atlas Dağları'ndaki durumu esas almışlar,hepsinde bir bütünlük olsun diye, Atlas Dağları'ndaki durumu esas almışlar, en batı orası olduğundan, oranın durumuna göre hareket etmişler. en batı orası olduğundan, oranın durumuna göre hareket etmişler.

Bölgelerden bölgelere hilal görülür veya görülmez.Bölgelerden bölgelere hilal görülür veya görülmez. Namaz vakitlerinin değiştiği gibi bölgelere göre de hilalin görülmesinde değişiklik olur. Namaz vakitlerinin değiştiği gibi bölgelere göre de hilalin görülmesinde değişiklik olur. Onun için Hanefîlerin yaptığı gibi bir bütünlük isteniyorsa itibarî bir şey yapılacak. Onun için Hanefîlerin yaptığı gibi bir bütünlük isteniyorsa itibarî bir şey yapılacak. Şurası esas alınacak, mecburen görünmeyen yerde ona uyacakŞurası esas alınacak, mecburen görünmeyen yerde ona uyacak veya bu tarafta görülse bile o öbür tarafa itibar edileceği için ona ittiba ettirecek, birlik sağlanacak.veya bu tarafta görülse bile o öbür tarafa itibar edileceği için ona ittiba ettirecek, birlik sağlanacak. Ya da Efendimiz'in hilali görmesi tavsiyesi baş tacı edilip esas alınacak olursaYa da Efendimiz'in hilali görmesi tavsiyesi baş tacı edilip esas alınacak olursa o zaman her belde görürse tutacak, görmezse otuza tamamlayacak.o zaman her belde görürse tutacak, görmezse otuza tamamlayacak. Bu mesele böyle halledilebilir. Bunun zihne takılması, İslâm aleminde alt şuurlarımızda;Bu mesele böyle halledilebilir.

Bunun zihne takılması, İslâm aleminde alt şuurlarımızda;
birlik olsun, herkes birden Ramazan yapsın, herkes birden bayram yapsın dediği için mesele çıkıyor.birlik olsun, herkes birden Ramazan yapsın, herkes birden bayram yapsın dediği için mesele çıkıyor. O zaman bir fedakârlık yapmak lazım.O zaman bir fedakârlık yapmak lazım. Karşında hilal olsa bile birlik ve beraberliğe tâbi olmak gerekecek belki. Karşında hilal olsa bile birlik ve beraberliğe tâbi olmak gerekecek belki. Çünkü senin mıntıkanda hilal görülür, öbür tarafta görülmemiş olabilir.Çünkü senin mıntıkanda hilal görülür, öbür tarafta görülmemiş olabilir. Birlik olsun diye uyma gerekebilecek, ya da "yok ben birlikten ziyade hilali görmeyi esas alırım,Birlik olsun diye uyma gerekebilecek, ya da "yok ben birlikten ziyade hilali görmeyi esas alırım, göz göre göre de hilal varken yarın oruç tutmamak da olmaz" veya "bayram yapmak dagöz göre göre de hilal varken yarın oruç tutmamak da olmaz" veya "bayram yapmak da daha hilal yokken olmaz" diye… Bu bir içtihat meselesidir, karar meselesidir. daha hilal yokken olmaz" diye… Bu bir içtihat meselesidir, karar meselesidir.

Benim şahsi temennim müslümanların bir birlik içinde bayram yapmasıdır.Benim şahsi temennim müslümanların bir birlik içinde bayram yapmasıdır. Ama beraber bayram yapmadığı zaman, Ramazan yapmadığı zamanlar uzun asırlar olmuş.Ama beraber bayram yapmadığı zaman, Ramazan yapmadığı zamanlar uzun asırlar olmuş. Onda da bir zarar yok. Ne yapalım, öyle de olabilir. Öyle de olmuş zaten.Onda da bir zarar yok. Ne yapalım, öyle de olabilir. Öyle de olmuş zaten. İmam Şâfiî hazretleri de o kanaatte bulunmuş.İmam Şâfiî hazretleri de o kanaatte bulunmuş. Bugün uygulanan her beldenin kendi hudutları içinde birliği sağlamaya çalışıyorlar.Bugün uygulanan her beldenin kendi hudutları içinde birliği sağlamaya çalışıyorlar. Mesela Suudi Arabistan kendi birliğini sağlamaya çalışıyor,Mesela Suudi Arabistan kendi birliğini sağlamaya çalışıyor, Türkiye kendi birliğini sağlamaya çalışıyor, Mısır kendi içinde…Türkiye kendi birliğini sağlamaya çalışıyor, Mısır kendi içinde… Bir bölgesinde görülmese öteki bölgesinde görülse bile Bir bölgesinde görülmese öteki bölgesinde görülse bile bir bayrağın dalgalandığı bir ülkede farklılığı istemiyorlar. bir bayrağın dalgalandığı bir ülkede farklılığı istemiyorlar.

Bu ala keyfek mi diyorsunuz, nasıl isterseniz öyle bir şey.Bu ala keyfek mi diyorsunuz, nasıl isterseniz öyle bir şey. Kavga edilecek bir şey değil, tatlı bir şey aslında ama millet her şeyde olduğu gibiKavga edilecek bir şey değil, tatlı bir şey aslında ama millet her şeyde olduğu gibi bazı meseleleri kavga konusu yapabiliyor. Kavgaya lüzum yok.bazı meseleleri kavga konusu yapabiliyor. Kavgaya lüzum yok. Herkes gördüğü zaman tutsun, Efendimiz'in tavsiyesine uysun. Tarafını ben kendim tercih ederim.Herkes gördüğü zaman tutsun, Efendimiz'in tavsiyesine uysun. Tarafını ben kendim tercih ederim. Ama bayram namazını bir gün sonra kılarsın, birlik ve beraberlik olur. Ama bayram namazını bir gün sonra kılarsın, birlik ve beraberlik olur. Hilal görünmezse yarın bayram olmaz çok net biliniyor bu. Hilal görünmezse yarın bayram olmaz çok net biliniyor bu.

Artık ayın nerede olduğunu bilmek meselesi. Bunu astronomlar, ilim, formülüyle çok net olarak biliyor.Artık ayın nerede olduğunu bilmek meselesi. Bunu astronomlar, ilim, formülüyle çok net olarak biliyor. Gayet net olarak yıllar önceden halledilebilir.Gayet net olarak yıllar önceden halledilebilir. Namaz vakitlerini nasıl bir yıl önceden takvime basıyorlar da itibar ediyoruz. Var mı bir sıkıntımız?Namaz vakitlerini nasıl bir yıl önceden takvime basıyorlar da itibar ediyoruz. Var mı bir sıkıntımız? Okunduğu zaman kılıyoruz namazı. Bunlar büyütülecek mesele değil aslında.Okunduğu zaman kılıyoruz namazı. Bunlar büyütülecek mesele değil aslında. Sadece oturup anlaşılacak mesele. Rü'yet-i hilalde anlaşmak içinSadece oturup anlaşılacak mesele.

Rü'yet-i hilalde anlaşmak için
İslâm ülkeleri birçok toplantılar yaptılar ama bir şey olmadı, bir birlik sağlayamadılar.İslâm ülkeleri birçok toplantılar yaptılar ama bir şey olmadı, bir birlik sağlayamadılar. Sağlasalar iyi olurdu sağlamasalar da çok büyük bir şey olmaz. Sağlasalar iyi olurdu sağlamasalar da çok büyük bir şey olmaz. Mühim olan o bölgedeki mahalli şartları tam belirleyebilmek. Mühim olan o bölgedeki mahalli şartları tam belirleyebilmek.

Bu hususta bir şey olmazın delilini söyleyeyim.Bu hususta bir şey olmazın delilini söyleyeyim. Mesela Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfinde geçiyor ki;Mesela Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfinde geçiyor ki; milletin Zilhiccenin dokuzunda Arafat'ta olması lazım değil mi?milletin Zilhiccenin dokuzunda Arafat'ta olması lazım değil mi? Zilhiccenin dokuzunda Arafat'ta olacak onunda Mina'ya dönecek.Zilhiccenin dokuzunda Arafat'ta olacak onunda Mina'ya dönecek. Dokuzunda Arafat'ta bulunmazsa, Arafat'ta vakfe olmazsa, haccın farzı olduğundan hac olmuyor.Dokuzunda Arafat'ta bulunmazsa, Arafat'ta vakfe olmazsa, haccın farzı olduğundan hac olmuyor. Zilhicce ayının başlangıcının yanlış olduğu sonradan anlaşılsa…Zilhicce ayının başlangıcının yanlış olduğu sonradan anlaşılsa… Millet Arafat'tan indi, sonra anlaşıldı ki yanlışmış.Millet Arafat'tan indi, sonra anlaşıldı ki yanlışmış. Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki; "Allah kabul eder." Bir yanlışlık olmuş bile olsa.Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki; "Allah kabul eder." Bir yanlışlık olmuş bile olsa. İlk başta yanlışlık yapılmamaya çalışılır ama sonunda yanlış yapılmış, bitmiş hac. İlk başta yanlışlık yapılmamaya çalışılır ama sonunda yanlış yapılmış, bitmiş hac. Olsun, Allah kabul eder. Olsun, Allah kabul eder.

Bu neye benziyor? Müçtehit içtihadında isabet etse de sevap alır hata etse de sevap alır.Bu neye benziyor?

Müçtehit içtihadında isabet etse de sevap alır hata etse de sevap alır.
Çünkü içtihat etmiştir. Ama isabet etse çok sevap alır Çünkü içtihat etmiştir. Ama isabet etse çok sevap alır hata etse yine de bir sevap alır meselesine benziyor. Demek ki çok zor değil.hata etse yine de bir sevap alır meselesine benziyor. Demek ki çok zor değil. Önceden tespiti mümkündür. Türkiye'deki kardeşlere burada kamer görüldü diyeÖnceden tespiti mümkündür.

Türkiye'deki kardeşlere burada kamer görüldü diye
oruca başlayın demenin şöyle bir mahsur çıkıyor; ihtilaf oluyor, çekişme oluyor.oruca başlayın demenin şöyle bir mahsur çıkıyor; ihtilaf oluyor, çekişme oluyor. Sonra haber verdiğiniz yerdeki tespit sıhhatli olmayabiliyor. Çekişme oluyor.Sonra haber verdiğiniz yerdeki tespit sıhhatli olmayabiliyor. Çekişme oluyor. En iyisi bir beldenin ahalisinin "elle gelen düğün bayram" deyip beraberceEn iyisi bir beldenin ahalisinin "elle gelen düğün bayram" deyip beraberce oradaki beraberliği bozmaması. oradaki beraberliği bozmaması.

Arkadaşlardan duyuyoruz adam Ramazan'ın otuzuncu günü geliyor: "Al şunu, iç." "Oruçluyum." Arkadaşlardan duyuyoruz adam Ramazan'ın otuzuncu günü geliyor: "Al şunu, iç." "Oruçluyum." "Bayram günü oruç tutmak haram. Boz orucunu!" vs. filan, tazyik ediyor. "Bayram günü oruç tutmak haram. Boz orucunu!" vs. filan, tazyik ediyor. "Ben filanca yerden duydum. Şöyleymiş, böyleymiş…" diyor. Bunlar tatsızlık oluyor."Ben filanca yerden duydum. Şöyleymiş, böyleymiş…" diyor. Bunlar tatsızlık oluyor. Hakikaten aslında o gün Ramazan, o da ona bayram diye, bayram sanarak orucunu bozdurtuyor.Hakikaten aslında o gün Ramazan, o da ona bayram diye, bayram sanarak orucunu bozdurtuyor. 60 gün kefareti gerektiren bir duruma düşürtüyor. En iyisi beraberliği bozmamak diye hatırıma geliyor. 60 gün kefareti gerektiren bir duruma düşürtüyor. En iyisi beraberliği bozmamak diye hatırıma geliyor. Bu konuda ittifak olabilir. Toplantılar yapılmıştır.Bu konuda ittifak olabilir. Toplantılar yapılmıştır. Olsaydı olurdu olmayınca da pek üzülmeyin, mühim değil. Olsaydı olurdu olmayınca da pek üzülmeyin, mühim değil.

Birisi branşımı ve özgeçmişimi açıklamamı istiyor. Birisi branşımı ve özgeçmişimi açıklamamı istiyor.

Çanakkaleliyim. Çanakkale'nin Edremit Körfezi sahillerindeki bir yerden. Aslımız asırlardır oralı. Çanakkaleliyim. Çanakkale'nin Edremit Körfezi sahillerindeki bir yerden. Aslımız asırlardır oralı. Büyükannelerimiz Buhara tarafından gelmiş. Babamızın büyükannesi tarafı. Büyükannelerimiz Buhara tarafından gelmiş. Babamızın büyükannesi tarafı. Anne ve baba akraba olduğu için oranın yerlisiyiz.Anne ve baba akraba olduğu için oranın yerlisiyiz. Eski zamanlardan beri -elhamdülillah- İslâm'la müşerref olan bir soyun mensubuyuz.Eski zamanlardan beri -elhamdülillah- İslâm'la müşerref olan bir soyun mensubuyuz. Başka türlü olsa da tabii sorun olmaz. Bizimki böyle elhamdülillah. Başka türlü olsa da tabii sorun olmaz. Bizimki böyle elhamdülillah.

Politikayı bırakmanızdaki sebep nedir izah eder misiniz? Politikayı bırakmanızdaki sebep nedir izah eder misiniz?

Politikayı bırakmak diye bir şey yok. Girmek diye de bir şey yok bırakmak diye de bir şey yok. Politikayı bırakmak diye bir şey yok. Girmek diye de bir şey yok bırakmak diye de bir şey yok. Mesele bir müslümanın yapması gereken şeyler nedir onun yapılması. İslâm'da politika var mı? Var.Mesele bir müslümanın yapması gereken şeyler nedir onun yapılması. İslâm'da politika var mı? Var. Peygamber Efendimiz devlet yönetmiş, kanun koymuş, çarşı pazar teftiş etmiş, Peygamber Efendimiz devlet yönetmiş, kanun koymuş, çarşı pazar teftiş etmiş, elçiler kabul etmiş, elçiler göndermiş, savaş ve barış ilan etmiş, sulh yapmış… elçiler kabul etmiş, elçiler göndermiş, savaş ve barış ilan etmiş, sulh yapmış… Politika İslâm'ın bir bölümüdür. Zaten İslâm hayatın nizamı olduğu için hiçbir konuyu dışta bırakmaz.Politika İslâm'ın bir bölümüdür. Zaten İslâm hayatın nizamı olduğu için hiçbir konuyu dışta bırakmaz. Fıkhın içine girmeyen bir konu yoktur. Fıkıh her konuyla ilgilenir veyahut böyle diyelim. Fıkhın içine girmeyen bir konu yoktur. Fıkıh her konuyla ilgilenir veyahut böyle diyelim.

Bırakmak diye de bir şey bahis konusu olmaz. Bırakmadığımız yazılarımızdan da bellidir. Bırakmak diye de bir şey bahis konusu olmaz. Bırakmadığımız yazılarımızdan da bellidir. Biz her konuda dergilerimizde seçim yaklaştığı zaman müslümanlar şöyle yapsın böyle yapsın diyeBiz her konuda dergilerimizde seçim yaklaştığı zaman müslümanlar şöyle yapsın böyle yapsın diye kanaatlerimizi söylüyoruz. Hak bildiğimiz şeyleri söylüyoruz,kanaatlerimizi söylüyoruz. Hak bildiğimiz şeyleri söylüyoruz, istişare edin diyoruz, namzetleri kontrol edin diyoruz.istişare edin diyoruz, namzetleri kontrol edin diyoruz. Eğer hayırsız bir namzet seçerseniz milletvekili olarak onun vebali size gelir, Eğer hayırsız bir namzet seçerseniz milletvekili olarak onun vebali size gelir, yaptıkları kötü işlerin günahını çekersiniz diyoruz, hayırlı insan seçin, diyoruz.yaptıkları kötü işlerin günahını çekersiniz diyoruz, hayırlı insan seçin, diyoruz. Politikayla ilgilenmemek diye bir şey bahis konusu değil. Politika çirkin bir meslek.Politikayla ilgilenmemek diye bir şey bahis konusu değil.

Politika çirkin bir meslek.
Doğrudan doğruya bir parti kursam bize bir milyon kadar kardeşimiz var diye gazeteler, dergiler yazdılar.Doğrudan doğruya bir parti kursam bize bir milyon kadar kardeşimiz var diye gazeteler, dergiler yazdılar. Bir parti kursak öteki müslümanlara ne diyeceğiz? Birtakım müşküller var. Bir parti kursak öteki müslümanlara ne diyeceğiz? Birtakım müşküller var. Sonra rekabetten dolayı insanlar birbirlerine maalesef hilâf-ı hakîkat şeyler söyleyebiliyorlar,Sonra rekabetten dolayı insanlar birbirlerine maalesef hilâf-ı hakîkat şeyler söyleyebiliyorlar, iftira, gıybet gibi şeyler olabiliyor. Onlarsız bu işi yürütmek zor oluyor. iftira, gıybet gibi şeyler olabiliyor. Onlarsız bu işi yürütmek zor oluyor.

Biz esas itibariyle Allah'a söz vermiş insanlar durumundayız. Biz esas itibariyle Allah'a söz vermiş insanlar durumundayız. Din alimleri, sizler de öyle olacaksınız, hakkı söyleriz. Hatta hükümdarın karşısında bile! Din alimleri, sizler de öyle olacaksınız, hakkı söyleriz. Hatta hükümdarın karşısında bile!

Cevir ve cefa sahibi bir hükümdarın karşısında hak sözü söylemek cihattan efdaldir?.Cevir ve cefa sahibi bir hükümdarın karşısında hak sözü söylemek cihattan efdaldir?. Hakkı söyler, hiç korkmaz. Hakkı söyler, hiç korkmaz.

Bir Emevi hükümdarının karşısına bir alim gidiyor.Bir Emevi hükümdarının karşısına bir alim gidiyor. İçeriye giriyor: "Esselâmu aleyke yâ filan!" diyor. İsmen söylüyor.İçeriye giriyor: "Esselâmu aleyke yâ filan!" diyor. İsmen söylüyor. Halbuki ünvanını söylemiyor. Ünvanı söylemesi lazım. Yâ filan! Oturuyor bir kenara.Halbuki ünvanını söylemiyor. Ünvanı söylemesi lazım. Yâ filan! Oturuyor bir kenara. Ondan sonra halife pür hiddet kızıyor, sinirleniyor, böyle kıpkırmızı kesiliyor.Ondan sonra halife pür hiddet kızıyor, sinirleniyor, böyle kıpkırmızı kesiliyor. Diyor ki; "Sen niye bana yâ emîr el-mü'minîn demedin, ne hakla adımla hitap ediyorsun?" diyor.Diyor ki; "Sen niye bana yâ emîr el-mü'minîn demedin, ne hakla adımla hitap ediyorsun?" diyor. Ben senin askerlik arkadaşın mıyım, filan deriz ya hani. Ne hakla benim ismimi zikrediyorsun?Ben senin askerlik arkadaşın mıyım, filan deriz ya hani. Ne hakla benim ismimi zikrediyorsun? Yâ emîr el-mü'minîn, yâ hükümdar, yâ melik filan demedin. Yâ emîr el-mü'minîn, yâ hükümdar, yâ melik filan demedin.

Diyor ki; "Müslümanların senden memnun olmadığını gördüm. Onun için yâ emîr el-mü'minîn demedim."Diyor ki; "Müslümanların senden memnun olmadığını gördüm. Onun için yâ emîr el-mü'minîn demedim." "Peki karşımda niye izin vermeden oturdun? Ben sana izin verdim mi otur diye?" "Peki karşımda niye izin vermeden oturdun? Ben sana izin verdim mi otur diye?" "Oturdum. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyurdu ki;"Oturdum. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyurdu ki; 'Cehennemlik bir insan görmek isteyen kendisi oturduğu halde karşısındakini ayakta tutana baksın.''Cehennemlik bir insan görmek isteyen kendisi oturduğu halde karşısındakini ayakta tutana baksın.' Seni o duruma düşürmemek için oturdum." diyor. Daha başka şeyler söylüyor.Seni o duruma düşürmemek için oturdum." diyor. Daha başka şeyler söylüyor. Halife hüngür hüngür ağlamaya başlıyor. Onun o nasihati fayda veriyor. Halife hüngür hüngür ağlamaya başlıyor. Onun o nasihati fayda veriyor.

Alim. Biz, Peygamber Efendimiz'in irşat vazifesinin hizmetçileriyiz, ümmetin hizmetçileriyiz. Alim. Biz, Peygamber Efendimiz'in irşat vazifesinin hizmetçileriyiz, ümmetin hizmetçileriyiz.

O zaman ne yapacağız? Hakkı söyleyeceğiz. Kime karşı? O zaman ne yapacağız?

Hakkı söyleyeceğiz.

Kime karşı?

Herkese karşı. Parti başkanına karşı, hükümet başkanına karşı, bakana karşı, müdüre karşı,Herkese karşı. Parti başkanına karşı, hükümet başkanına karşı, bakana karşı, müdüre karşı, herkese karşı hakkı söyleyeceğiz, hayrı söyleyeceğiz, hayrı teşvik edeceğiz.herkese karşı hakkı söyleyeceğiz, hayrı söyleyeceğiz, hayrı teşvik edeceğiz. Politikayla ilgilenmemek gibi bir durum olmaz. Ama politikanın içinde piyon olmak o alime yakışmaz.Politikayla ilgilenmemek gibi bir durum olmaz. Ama politikanın içinde piyon olmak o alime yakışmaz. Politikacının emrine girmek bir alime asla yakışmaz. Politikacının emrine girmek bir alime asla yakışmaz.

Politikacılar alimlerin emrine girmeli. Çünkü Allah Politikacılar alimlerin emrine girmeli. Çünkü Allah

El-'ümerâ'u veresetü'l-enbiyâ. dememiştir, El-ülemâ'u veresetü'l-enbiyâ demiştir.El-'ümerâ'u veresetü'l-enbiyâ. dememiştir, El-ülemâ'u veresetü'l-enbiyâ demiştir. Allah'ın emri, mühim olan etîullahdır ve etîu'r-rasûl Allah'ın gönderdiği elçi olduğu içindir.Allah'ın emri, mühim olan etîullahdır ve etîu'r-rasûl Allah'ın gönderdiği elçi olduğu içindir. Yoksa başka bir sebepten, Muhammed b. Abdullah olduğu için değildir,Yoksa başka bir sebepten, Muhammed b. Abdullah olduğu için değildir, Resûlullah olduğu içindir Peygamber Efendimiz.Resûlullah olduğu içindir Peygamber Efendimiz. Allah'ın bilgilerini, emirlerini getirdiği için ona itaat ediliyor. Allah'ın bilgilerini, emirlerini getirdiği için ona itaat ediliyor. Onun için Allah'ın emrini tebliğ eden insanın üstün olması lazım. Onun için Allah'ın emrini tebliğ eden insanın üstün olması lazım.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri bir müfreze-i askeriyyeyi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri bir müfreze-i askeriyyeyi bir vazifeyle bir kabileye askerî bir hizmet yapsın diye gönderiyordu.bir vazifeyle bir kabileye askerî bir hizmet yapsın diye gönderiyordu. Hepsinin tek tek hâlini hatırını sordu, ismini sordu.Hepsinin tek tek hâlini hatırını sordu, ismini sordu. "Sen Kur'ân-ı Kerîm'den ne kadar biliyorsun, nasılsın?" filan diye sordu."Sen Kur'ân-ı Kerîm'den ne kadar biliyorsun, nasılsın?" filan diye sordu. Nihayet bu kafilenin görevlendirilenlerinin içinden bir genç Nihayet bu kafilenin görevlendirilenlerinin içinden bir genç Resûlullah sallalahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in karşısına geldi. Bu mühim bir olaydır, hadisedir. Resûlullah sallalahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in karşısına geldi. Bu mühim bir olaydır, hadisedir. Resûlullah Efendimiz ona sordu, dedi ki; "Sen neler biliyorsun?" Dedi ki; "Yâ Resûlallah! Resûlullah Efendimiz ona sordu, dedi ki; "Sen neler biliyorsun?" Dedi ki; "Yâ Resûlallah! Şunları ezbere biliyorum, şunları biliyorum, şunları biliyorum, bir de Bakara Sûresi'ni ezbere biliyorum."Şunları ezbere biliyorum, şunları biliyorum, şunları biliyorum, bir de Bakara Sûresi'ni ezbere biliyorum." Bakara Suresi 286 ayet, iki buçuk cüz, elli sayfa. "Sen hakikaten Bakara Sûresi'ni biliyor musun?"Bakara Suresi 286 ayet, iki buçuk cüz, elli sayfa. "Sen hakikaten Bakara Sûresi'ni biliyor musun?" "Biliyorum yâ Resûlallah!" İzheb fe-ente emîruhum. "Git, bunların komutanı sensin." dedi. "Biliyorum yâ Resûlallah!" İzheb fe-ente emîruhum. "Git, bunların komutanı sensin." dedi.

Neden? Kur'an'ı en iyi bilen insandır. Çünkü insanlar Ku'an'a göre hareket etmek zorundadır.Neden?

Kur'an'ı en iyi bilen insandır. Çünkü insanlar Ku'an'a göre hareket etmek zorundadır.
Emir veren kimse dini en iyi bilen insan olacak ki insanlar Allah'a itaatkâr olabilsinler. Emir veren kimse dini en iyi bilen insan olacak ki insanlar Allah'a itaatkâr olabilsinler.

O bakımdan alimin politikacının emrine girmesi kadar yoluna ters ve yanlış bir başka şey olamaz.O bakımdan alimin politikacının emrine girmesi kadar yoluna ters ve yanlış bir başka şey olamaz. Alimin hayırlısı politikacıya nasihat edendir, şerlisi politikacıya alet olandır. Alimin hayırlısı politikacıya nasihat edendir, şerlisi politikacıya alet olandır. Politikacının hayırlısı alimin huzuruna gelen, sözünü dinleyen, emrini icra edendir.Politikacının hayırlısı alimin huzuruna gelen, sözünü dinleyen, emrini icra edendir. Politikacının şerlisi alime eza cefa eden ve onu horlayıp horlatandır. Bunu hiç unutmayın. Politikacının şerlisi alime eza cefa eden ve onu horlayıp horlatandır. Bunu hiç unutmayın.

Üçüncü soru: Cemaatlerin birbirlerine karşı tavırları nasıl olmalı, neler tavsiye edersiniz? Üçüncü soru: Cemaatlerin birbirlerine karşı tavırları nasıl olmalı, neler tavsiye edersiniz?

Muhterem kardeşlerim! Allah bizi Kur'ân-ı Kerîm'le kardeş etti. Muhterem kardeşlerim!

Allah bizi Kur'ân-ı Kerîm'le kardeş etti.

Biz birbirimizin kardeşleriyiz. Kim tarafından kardeş edildik?Biz birbirimizin kardeşleriyiz. Kim tarafından kardeş edildik? Kur'ân-ı Kerîm, Allah tarafından biz kardeş edilmiş durumundayız. Kur'ân-ı Kerîm, Allah tarafından biz kardeş edilmiş durumundayız. Bu kardeşliği hiçbir şey gölgeleyemez, gölgelememeli.Bu kardeşliği hiçbir şey gölgeleyemez, gölgelememeli. Meşrep farkı, mezhep farkı, bölge farkı, ırk farkı, kabile farkı, renk farkı hiçbir şey gölgeleyememeli.Meşrep farkı, mezhep farkı, bölge farkı, ırk farkı, kabile farkı, renk farkı hiçbir şey gölgeleyememeli. Mü'min mü'minin kardeşidir. Mü'min mü'minin kardeşidir.

Yanımda namaz kılan Hanbelî mezhebindeki kardeş de benim kardeşimdir,Yanımda namaz kılan Hanbelî mezhebindeki kardeş de benim kardeşimdir, siyah renkli zenci de benim kardeşimdir, Amerika'dan gelmiş, siyah renkli zenci de benim kardeşimdir, Amerika'dan gelmiş, Brezilya'dan gelmiş müslüman olmuş kimse de kardeşimdir. Hepsi kardeşimizdir.Brezilya'dan gelmiş müslüman olmuş kimse de kardeşimdir. Hepsi kardeşimizdir. Onun için müslümanları kardeş olarak göreceğiz, hepsini. Onun için müslümanları kardeş olarak göreceğiz, hepsini.

Hataları olanlar vardır.Hataları olanlar vardır. Hataları olanlara da müslümanın müslümana karşı vazifesi nush dediğimiz tabir olarak… Hataları olanlara da müslümanın müslümana karşı vazifesi nush dediğimiz tabir olarak… Nusuh; samimi, açık kalpli olmak. "Kardeşim ben sende şöyle bir hata görüyorum.Nusuh; samimi, açık kalpli olmak. "Kardeşim ben sende şöyle bir hata görüyorum. Bunu düzeltsen iyi olur. Çünkü Allah'ın emri şöyledir." diye, lütuf ile… Bunu düzeltsen iyi olur. Çünkü Allah'ın emri şöyledir." diye, lütuf ile…

E'd-dînu e'n-nasihatü. Din öğüttür, demektir.E'd-dînu e'n-nasihatü. Din öğüttür, demektir. Oradaki nasihat, o mânâya değil "din samimiyettir, içtenliktir, halisliktir" demek. Kime karşı? Oradaki nasihat, o mânâya değil "din samimiyettir, içtenliktir, halisliktir" demek.

Kime karşı?

Kâlu: Li-men yâ Resûlallah? Lillahi. Allah'a karşı halisliktir.Kâlu: Li-men yâ Resûlallah? Lillahi. Allah'a karşı halisliktir. Ve li-resûlihi, ve li-kitâbihi, ve li-e'immeti'l-müslimîn, ve li-âmmetihim.Ve li-resûlihi, ve li-kitâbihi, ve li-e'immeti'l-müslimîn, ve li-âmmetihim. Hepsine karşı samimi olacağız, seveceğiz. Hepsine karşı samimi olacağız, seveceğiz.

İnsan sevdi mi sevgi ile yapılan ikaz bile tatlı olur, kavga gürültü olmaz.İnsan sevdi mi sevgi ile yapılan ikaz bile tatlı olur, kavga gürültü olmaz. Sevmedi mi sevmediği zaman yapılan tatlı bir söz bile batıyor.Sevmedi mi sevmediği zaman yapılan tatlı bir söz bile batıyor. "Nasılsın kör kadı?" dediğin zaman kıyamet kopuyor."Nasılsın kör kadı?" dediğin zaman kıyamet kopuyor. Hakikaten adamın bir gözü kör ama "nasılsın kör kadı?" dediğin zaman kızıyor. Hakikaten adamın bir gözü kör ama "nasılsın kör kadı?" dediğin zaman kızıyor.

Metodumuz sevgi olacak. İslâm'ı yaymaktaki tavrımız sevgi ile olacak.Metodumuz sevgi olacak. İslâm'ı yaymaktaki tavrımız sevgi ile olacak. Âyet-i kerîmede nasıl buyuruluyor: Bismillâhirrahmânirrahîm. Âyet-i kerîmede nasıl buyuruluyor: Bismillâhirrahmânirrahîm.

Metod bu olacak. Meşrep farkı ayırmayacak. Bu bizim kusurumuzdur. Metod bu olacak. Meşrep farkı ayırmayacak. Bu bizim kusurumuzdur.

Cemaatler cemaatin mensuplarını taassuba sürüklüyor.Cemaatler cemaatin mensuplarını taassuba sürüklüyor. Taassup da günaha sürüklüyor ve İslâm'ı parçalıyor ve grup grup hâle getiriyor.Taassup da günaha sürüklüyor ve İslâm'ı parçalıyor ve grup grup hâle getiriyor. Kendi başımdan geçen ve kırgın olduğum bir meseleyi söyleyeyim.Kendi başımdan geçen ve kırgın olduğum bir meseleyi söyleyeyim. Bir büyük camide hadîs-i şerîf okuyorum bir başka cemaatin mensuplarıBir büyük camide hadîs-i şerîf okuyorum bir başka cemaatin mensupları benim hadis okuduğum camiden kalkıp gidiyorlar.benim hadis okuduğum camiden kalkıp gidiyorlar. Değil ben, kim okursa okusun Resûlullah'ın hadisini dinle mübarek! Ne oluyor yani?Değil ben, kim okursa okusun Resûlullah'ın hadisini dinle mübarek! Ne oluyor yani? Ben seni yemeyeceğim ki, çalmayacağım ki!Ben seni yemeyeceğim ki, çalmayacağım ki! Senin hocan sana mübarek olsun ben senin hocandan seni ayırmak da istemiyorum. Senin hocan sana mübarek olsun ben senin hocandan seni ayırmak da istemiyorum.

Bizim Abdülaziz hocamız, kendisine gelip giden Medine'de mücavir bir Abdullah Amca vardı.Bizim Abdülaziz hocamız, kendisine gelip giden Medine'de mücavir bir Abdullah Amca vardı. "Bak evlat, sen bize gelip gidiyorsun ama, gel git bir şey demiyorum, hoş geldin sefa geldin,"Bak evlat, sen bize gelip gidiyorsun ama, gel git bir şey demiyorum, hoş geldin sefa geldin, hocanı değiştirmeyi düşünme." demiş. Hocana bağlı olarak muhabbet edeceksen gel git.hocanı değiştirmeyi düşünme." demiş. Hocana bağlı olarak muhabbet edeceksen gel git. Biz kimsenin talebesini çalmak da istemeyiz, almak da istemeyiz. Ama kalkıp gitmesi…Biz kimsenin talebesini çalmak da istemeyiz, almak da istemeyiz. Ama kalkıp gitmesi… Resûlullah'ın hadisini okuyorum ben başka bir şey söylemiyorum ki!Resûlullah'ın hadisini okuyorum ben başka bir şey söylemiyorum ki! Başka meşrepten olabilir, başka hocadan yetişmiş olabilir, başka bir hocaya bağlı olabilir. Başka meşrepten olabilir, başka hocadan yetişmiş olabilir, başka bir hocaya bağlı olabilir.

Bu bağlılıklar müslümanların muhabbetlerini engelliyorsa,Bu bağlılıklar müslümanların muhabbetlerini engelliyorsa, birbirlerine samimi bakmasını engelliyorsa ki engelliyor, maalesef engelliyor.birbirlerine samimi bakmasını engelliyorsa ki engelliyor, maalesef engelliyor. Maalesef bir cemaatçilik taassubu başlıyor bu doğru değil İslâm'da,Maalesef bir cemaatçilik taassubu başlıyor bu doğru değil İslâm'da, ayırıyor, bunu kırmamız lazım, bunu yıkmamız lazım. Bunun için ne yapmak gerekiyor? ayırıyor, bunu kırmamız lazım, bunu yıkmamız lazım.

Bunun için ne yapmak gerekiyor?

Efendimiz buyuruyor ki; "Selam verirseniz muhabbetiniz artar." Efendimiz buyuruyor ki; "Selam verirseniz muhabbetiniz artar."

Bir kâide, herkese selam vermektir. Bu selamın mânâsı ne?Bir kâide, herkese selam vermektir. Bu selamın mânâsı ne? Güleç yüz göstermek, herkese sokulmak, hal hatır sormak, ilgilenmek filan.Güleç yüz göstermek, herkese sokulmak, hal hatır sormak, ilgilenmek filan. Selam da sunî olamayacak, kalpten, samimi olacak. Selam da sunî olamayacak, kalpten, samimi olacak.

Bir çaresi hediyeleşmektir, bir çaresi ziyaretleşmektir.Bir çaresi hediyeleşmektir, bir çaresi ziyaretleşmektir. Muhtelif meşreplerden olan insanlara, muhtelif ekollerden olan insanlara selam verirsiniz,Muhtelif meşreplerden olan insanlara, muhtelif ekollerden olan insanlara selam verirsiniz, gidersiniz gelirsiniz, hal hatır sorarsınız, evinize davet edersiniz, ziyafet çekersiniz,gidersiniz gelirsiniz, hal hatır sorarsınız, evinize davet edersiniz, ziyafet çekersiniz, muhabbeti tamir etmeye çalışırsınız, bir şey taassubuna düşmemeye gayret edersiniz. muhabbeti tamir etmeye çalışırsınız, bir şey taassubuna düşmemeye gayret edersiniz.

Düşman görmüş gibi bakıyorlar, kanlı bıçaklı bakıyorlar birbirlerine.Düşman görmüş gibi bakıyorlar, kanlı bıçaklı bakıyorlar birbirlerine. Halbuki nihayet ikisi de müslüman aynı camide, aynı kıbleye dönüp namaz kılıyor.Halbuki nihayet ikisi de müslüman aynı camide, aynı kıbleye dönüp namaz kılıyor. Bunu engellememiz lazım. Engellemek için de hepsine hoşgörüyle muamele etmek zorundayız. Bunu engellememiz lazım. Engellemek için de hepsine hoşgörüyle muamele etmek zorundayız.

Ben şöyle düşünüyorum. Burada, hacda ve umrede görüyoruz;Ben şöyle düşünüyorum. Burada, hacda ve umrede görüyoruz; dünyanın her yerinden gelen çok farklı insanlar var, çok farklı.dünyanın her yerinden gelen çok farklı insanlar var, çok farklı. Mezhepleri, namaz kılış şekilleri, oturmaları, kalkmaları, abdest almaları…Mezhepleri, namaz kılış şekilleri, oturmaları, kalkmaları, abdest almaları… Harem-i şerîfte yatıyor, horul horul uyuyor, ezan okunurken kalkıyor, duvardan, Harem-i şerîfte yatıyor, horul horul uyuyor, ezan okunurken kalkıyor, duvardan, taştan teyemmüm abdesti alıyor, Allahu ekber, imama uyuyor.taştan teyemmüm abdesti alıyor, Allahu ekber, imama uyuyor. Afrikalı kardeşlerimizde görüyoruz, başka başka şeyler. Afrikalı kardeşlerimizde görüyoruz, başka başka şeyler.

Biz alem-i İslâm, Ümmet-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem olarak bunlarla bile kardeşiz,Biz alem-i İslâm, Ümmet-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem olarak bunlarla bile kardeşiz, yani bu kadar farklı insanlarla bile. Bazı kimseler var namaz kılmıyorlar. yani bu kadar farklı insanlarla bile. Bazı kimseler var namaz kılmıyorlar. Bizim Türkiye'den de var başka ülkelerden de var, biliyorum. Bizim Türkiye'den de var başka ülkelerden de var, biliyorum. "Bu imamın arkasında namaz kılınmaz." Ya imamın vebali kendisine aittir. Peygamber Efendimiz; "Bu imamın arkasında namaz kılınmaz." Ya imamın vebali kendisine aittir. Peygamber Efendimiz;

Kim olursa olsun kılın namazı, sizin namazınız namazdır, diye buyurmuş.Kim olursa olsun kılın namazı, sizin namazınız namazdır, diye buyurmuş. Adam Mekke-i Mükerreme'ye geliyor, imamın mezhebini sevmediği için Kâbe'de namaz kılmıyor.Adam Mekke-i Mükerreme'ye geliyor, imamın mezhebini sevmediği için Kâbe'de namaz kılmıyor. Bunları tamir etmemiz lazım. İnşallah müslümanlar böyle olursa şey olur birlik olur. Bunları tamir etmemiz lazım. İnşallah müslümanlar böyle olursa şey olur birlik olur.

Burada müslümanlarla kucaklaşmamız gerekirken Türkiye'de aynı kültürü almış,Burada müslümanlarla kucaklaşmamız gerekirken Türkiye'de aynı kültürü almış, aynı dili konuşan insanlar uyuşamazsa, aynı meşrepte olan insanlaraynı dili konuşan insanlar uyuşamazsa, aynı meşrepte olan insanlar hoca farkından dolayı birbirleriyle Fenerbahçe-Beşiktaş çekişmesi gibi çekişeceksehoca farkından dolayı birbirleriyle Fenerbahçe-Beşiktaş çekişmesi gibi çekişecekse bunun dinle imanla bir ilgisi olmaz. Bunları kaldırmamız gerekiyor. bunun dinle imanla bir ilgisi olmaz. Bunları kaldırmamız gerekiyor. Onun için benim hoşuma gidiyor, bu Harem'de filan bazen hocalara,Onun için benim hoşuma gidiyor, bu Harem'de filan bazen hocalara, böyle hürmet edilen kimselere filan haşin davranıyorlar, çok hoşuma gidiyor. Neden? böyle hürmet edilen kimselere filan haşin davranıyorlar, çok hoşuma gidiyor.

Neden?

İnsan fazla sivrildiği zaman kendisinin de nefsi bir takım şeylerin içine girebiliyor.İnsan fazla sivrildiği zaman kendisinin de nefsi bir takım şeylerin içine girebiliyor. Müslümanlar kardeştir işte böyle olması lazım. Ayrılığa gayrılığa sebep yok. Müslümanlar kardeştir işte böyle olması lazım. Ayrılığa gayrılığa sebep yok.

Mezun olan İslâmî ilim talebelerine ne gibi vazife verebilirsiniz? Mezun olan İslâmî ilim talebelerine ne gibi vazife verebilirsiniz?

Biz İslâm'a hizmetin neler olabileceğini düşünüp istişarelerle çeşitli teşebbüsler, adımlar attık. Biz İslâm'a hizmetin neler olabileceğini düşünüp istişarelerle çeşitli teşebbüsler, adımlar attık. Bu teşebbüsleri kısaca üç grupta topluyoruz biz. Bir; müslümanların talim ve terbiyesi çalışmaları.Bu teşebbüsleri kısaca üç grupta topluyoruz biz. Bir; müslümanların talim ve terbiyesi çalışmaları. İki; müslümanlara yardım çalışması. İki; müslümanlara yardım çalışması. Üç; müslümanlar arasında muhabbet ve dostlukları, tanışıklıkları geliştirme çalışması. Üç; müslümanlar arasında muhabbet ve dostlukları, tanışıklıkları geliştirme çalışması.

Talim ve terbiye çalışmaları için, yaygın eğitim yapmak için dergiler çıkarttık.Talim ve terbiye çalışmaları için, yaygın eğitim yapmak için dergiler çıkarttık. Elhamdülillah, Allah'a hamd ü senâlar olsun dergilerimizElhamdülillah, Allah'a hamd ü senâlar olsun dergilerimiz peş peşe çıktığı için en yaşlısı onuncu yaşına girdi. Elhamdülillah güzel. peş peşe çıktığı için en yaşlısı onuncu yaşına girdi. Elhamdülillah güzel. Ve tirajları bakımından, hizmetleri bakımından, mektuplardan anladığımız kadarıyla memnuniyet verici.Ve tirajları bakımından, hizmetleri bakımından, mektuplardan anladığımız kadarıyla memnuniyet verici. İslâm mecmuamız var, gençlere, umumî İslâm'a ilgi duyan musakkaf kimselere hitap ediyor. İslâm mecmuamız var, gençlere, umumî İslâm'a ilgi duyan musakkaf kimselere hitap ediyor.

İkincisi; kadınların eğitimi çok ehemmiyetli.İkincisi; kadınların eğitimi çok ehemmiyetli. Kadınlar camiye gelemiyor, evinden çıkamıyor, bizim gibi hutbe,Kadınlar camiye gelemiyor, evinden çıkamıyor, bizim gibi hutbe, Cuma, vaaz vesaire gibi şeylerden mahrum. Tahsilleri de eksik oluyor, kocalarının emri altında oluyorlar,Cuma, vaaz vesaire gibi şeylerden mahrum. Tahsilleri de eksik oluyor, kocalarının emri altında oluyorlar, babalarının buyruğu altında oluyorlar, sokağa namusları dolayısıyla birtakım kayıplar çok oluyor.babalarının buyruğu altında oluyorlar, sokağa namusları dolayısıyla birtakım kayıplar çok oluyor. Onun için kadınların eğitimi, dini bakımdan yetişmesi çok önemlidir diye Kadın ve Aile dergisi çıkartıyoruz.Onun için kadınların eğitimi, dini bakımdan yetişmesi çok önemlidir diye Kadın ve Aile dergisi çıkartıyoruz. O da sekiz yaşına geldi elhamdülillah, o da çok memnuniyet verici. O da sekiz yaşına geldi elhamdülillah, o da çok memnuniyet verici. Ben de seviniyorum, elhamdülillah devam ediyor. Ben de seviniyorum, elhamdülillah devam ediyor.

İlim ve Sanat dergisi diye ilmî makalelerin, araştırmaların yayınlandığı bir dergimiz var. İlim ve Sanat dergisi diye ilmî makalelerin, araştırmaların yayınlandığı bir dergimiz var.

Sonra Panzehir diye bir dergi çıkartıyoruz.Sonra Panzehir diye bir dergi çıkartıyoruz. O Panzehir de doktor kardeşlerimizin, tıp talebesi kolumuz çıkartıyor.O Panzehir de doktor kardeşlerimizin, tıp talebesi kolumuz çıkartıyor. O da Tübitak'ın Bilim ve Teknik dergisi gibi ilmî konuları güzel anlattığı için epeyce tutulmaya başlandı.O da Tübitak'ın Bilim ve Teknik dergisi gibi ilmî konuları güzel anlattığı için epeyce tutulmaya başlandı. Güzel, aranan, bazen ikinci üçüncü baskısı yapılan bir dergi hâline geldi.Güzel, aranan, bazen ikinci üçüncü baskısı yapılan bir dergi hâline geldi. Ayrıca bu hukukçu kardeşlerimizin bir dergi çıkarması için, Ayrıca bu hukukçu kardeşlerimizin bir dergi çıkarması için, dergiyi devam ettirmesi için çalışmalarımız var. Bu yayın yoluyla faaliyetler. dergiyi devam ettirmesi için çalışmalarımız var. Bu yayın yoluyla faaliyetler.

Bunun dışında üniversiteye özellikle imam-hatip okulundan mezun dindar kimseler girebilsinBunun dışında üniversiteye özellikle imam-hatip okulundan mezun dindar kimseler girebilsin yetişsin diye üniversiteye giriş kurslarımız var.yetişsin diye üniversiteye giriş kurslarımız var. Oralarda imam-hatip birincilerini, ikincilerini, üçüncülerini filan alıpOralarda imam-hatip birincilerini, ikincilerini, üçüncülerini filan alıp üniversiteye hazırlayıp, istediği fakülteye girsin de her sahada müslüman,üniversiteye hazırlayıp, istediği fakülteye girsin de her sahada müslüman, mütedeyyin insanlar hâkim olsun diye düşünüyoruz. mütedeyyin insanlar hâkim olsun diye düşünüyoruz.

Ayrıca asıl eğitimin ilkokulda, ortaokulda, lisede olduğunu,Ayrıca asıl eğitimin ilkokulda, ortaokulda, lisede olduğunu, yüksek yaşlara geldiği zaman kişilerin artık kişiliklerinin teşekkül etmesi dolayısıyla onlarayüksek yaşlara geldiği zaman kişilerin artık kişiliklerinin teşekkül etmesi dolayısıyla onlara telkinin, vesairenin geçirilmesinin, sözün dinletilmesinin zor olduğunu,telkinin, vesairenin geçirilmesinin, sözün dinletilmesinin zor olduğunu, herkesin alıştığını kolay kolay bırakamadığını gördüğümüz için ilkokul, ortaokul, lise,herkesin alıştığını kolay kolay bırakamadığını gördüğümüz için ilkokul, ortaokul, lise, bir kolej eğitim çalışmasına başladık ve onu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.bir kolej eğitim çalışmasına başladık ve onu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Anadolu'nun muhtelif yerlerinde böyle kolejler açmaya gayret ediyoruz. Anadolu'nun muhtelif yerlerinde böyle kolejler açmaya gayret ediyoruz.

Bir sağlık hizmetlerini… Herkes hasta oluyor,Bir sağlık hizmetlerini… Herkes hasta oluyor, evlenenler oluyor, doğumlar gerekiyor, çocuklar doğuyor, çocukların bakımı gerekiyor filan.evlenenler oluyor, doğumlar gerekiyor, çocuklar doğuyor, çocukların bakımı gerekiyor filan. Bir kadın hastanesi kuralım diye yeni bir şirket kurduk. Bir kadın hastanesi kuralım diye yeni bir şirket kurduk.

Bu yurtdışı seyahatlerini yapalım, muhtelif ülkelerdeki müslüman kardeşlerimizle diyaloğu, Bu yurtdışı seyahatlerini yapalım, muhtelif ülkelerdeki müslüman kardeşlerimizle diyaloğu, iş birliğini geliştirelim diye bir şirket kurduk. iş birliğini geliştirelim diye bir şirket kurduk. Bizim buraya gelişimiz o şirketledir. Orta Asya'ya seyahati onunla yaptık,Bizim buraya gelişimiz o şirketledir. Orta Asya'ya seyahati onunla yaptık, daha başka yerlere seyahatleri yapıyoruz, yapmayı planlıyoruz.daha başka yerlere seyahatleri yapıyoruz, yapmayı planlıyoruz. O da faydalı oldu, güzel bir çalışma tarzı oldu. O da faydalı oldu, güzel bir çalışma tarzı oldu.

Ben buraya geleceğim sırada Ben buraya geleceğim sırada Türkiye'de televizyon kanallarının özelleştirilmesi, çalışması ileri bir safhadaydı.Türkiye'de televizyon kanallarının özelleştirilmesi, çalışması ileri bir safhadaydı. İsteyen özel televizyon kurabilecek, yayın yapabilecekİsteyen özel televizyon kurabilecek, yayın yapabilecek ve televizyonun sahibi de isterse o kanalı açıp dinleyebilecekti.ve televizyonun sahibi de isterse o kanalı açıp dinleyebilecekti. Böyle bir çalışma için de çalışmalar yaptık, geliştirmeye gayret ediyoruz.Böyle bir çalışma için de çalışmalar yaptık, geliştirmeye gayret ediyoruz. Televizyon kanalları özelleştiği zaman belki İslâmî bir televizyon kanalınınTelevizyon kanalları özelleştiği zaman belki İslâmî bir televizyon kanalının idaresinde payımız olacak ve inşaallah halkın eğitilmesinde faydalı olabileceğiz. idaresinde payımız olacak ve inşaallah halkın eğitilmesinde faydalı olabileceğiz.

İstanbul'da bir iki yerde sağlık hizmetleri için polikliniklerimiz var. İstanbul'da bir iki yerde sağlık hizmetleri için polikliniklerimiz var. Konya'da açıyoruz, Kayseri'de ve başka yerlerde açma çalışmalarımız var.Konya'da açıyoruz, Kayseri'de ve başka yerlerde açma çalışmalarımız var. Onlar güzel hizmetler veriyorlar. Ticaretin önemini görüyoruz.Onlar güzel hizmetler veriyorlar.

Ticaretin önemini görüyoruz.
Ticaret yoluyla insanlar birbirlerini daha iyi tanıyorlar ve İslâm yayılmış.Ticaret yoluyla insanlar birbirlerini daha iyi tanıyorlar ve İslâm yayılmış. Mesela Kuzey Afrika'ya yayılması, Güney Doğu Asya'ya yayılması,Mesela Kuzey Afrika'ya yayılması, Güney Doğu Asya'ya yayılması, Orta Asya'ya yayılması tüccarlar vasıtasıyla önce gidiyor ve tüccar ticaret yoluyla daha samimi,Orta Asya'ya yayılması tüccarlar vasıtasıyla önce gidiyor ve tüccar ticaret yoluyla daha samimi, gergin olmayan ilişkiler içinde İslâm'ı anlamak, anlatmak mümkün oluyor. gergin olmayan ilişkiler içinde İslâm'ı anlamak, anlatmak mümkün oluyor.

Onun için biz şimdi müslümanların ticarî şirketler kurarak ithalat ve ihracat yoluyla Onun için biz şimdi müslümanların ticarî şirketler kurarak ithalat ve ihracat yoluyla başka ülkelerdeki müslüman kardeşlerle direk ticarî temaslar kurmalarını teşvik ediyoruz.başka ülkelerdeki müslüman kardeşlerle direk ticarî temaslar kurmalarını teşvik ediyoruz. Böylece hem müslüman müslümanın malını kullansın, gâvur malını kullanıp onları zengin edip Böylece hem müslüman müslümanın malını kullansın, gâvur malını kullanıp onları zengin edip sonra kendimize sıkılan kurşunu onlara biz vermiş olmayalım diye düşünüyoruz.sonra kendimize sıkılan kurşunu onlara biz vermiş olmayalım diye düşünüyoruz. Hem de dostluk, tanışma ve iş birliği gelişir diye düşünüyoruz.Hem de dostluk, tanışma ve iş birliği gelişir diye düşünüyoruz. Ticarî çalışmaları inşaallah başlatıyoruz. Çalışmalarımız bunlar. Ticarî çalışmaları inşaallah başlatıyoruz. Çalışmalarımız bunlar.

Mezun olan ilim erbabına ayrıca en önemli ihtiyaç dinini iyi bilen insan olduğunuMezun olan ilim erbabına ayrıca en önemli ihtiyaç dinini iyi bilen insan olduğunu söyledim size konuşmamda, bunun içinde dört tane de mahedimiz, yani enstitümüz var.söyledim size konuşmamda, bunun içinde dört tane de mahedimiz, yani enstitümüz var. Birisi İstanbul'da Hadis Enstitüsü, Ankara'da tefsir, Konya'da fıkıh, Birisi İstanbul'da Hadis Enstitüsü, Ankara'da tefsir, Konya'da fıkıh, Urfa'da İslâmî İlimler Enstitüsü diye gayri resmi olarak kendimiz kurduk,Urfa'da İslâmî İlimler Enstitüsü diye gayri resmi olarak kendimiz kurduk, burada İslâmî ilimleri anlatacağız diye. İstanbul'daki en eskisidir. burada İslâmî ilimleri anlatacağız diye.

İstanbul'daki en eskisidir.
Altı yıldır faaliyette ve hakikaten iyi talebeler yetiştirmiştir. Bu talebelerin bir kısmı mezun olmuştur.Altı yıldır faaliyette ve hakikaten iyi talebeler yetiştirmiştir. Bu talebelerin bir kısmı mezun olmuştur. Hepsi master yapmıştır, üç tanesi doktora yapıyor, bir kısmı bazı dinî hizmetleri şu anda yüklendiler,Hepsi master yapmıştır, üç tanesi doktora yapıyor, bir kısmı bazı dinî hizmetleri şu anda yüklendiler, bir kısmı da bizim kendi müesseselerimizde hocalık hizmetlerine devam ediyorlar bir kısmı da bizim kendi müesseselerimizde hocalık hizmetlerine devam ediyorlar alim yetiştirmek önemli olduğu için bunu destekliyoruz.alim yetiştirmek önemli olduğu için bunu destekliyoruz. Onların bir kısmını Şam'a ve Mısır'a gönderdik, biraz lisanları bakımından iyi olsun diye.Onların bir kısmını Şam'a ve Mısır'a gönderdik, biraz lisanları bakımından iyi olsun diye. Hatta buraya belki geçtiğimiz yıllarda Umre'ye geldiler, tanışmış da olabilirsiniz.Hatta buraya belki geçtiğimiz yıllarda Umre'ye geldiler, tanışmış da olabilirsiniz. Bu sefer de Ankara İlahiyat'tan bazı kimselerBu sefer de Ankara İlahiyat'tan bazı kimseler ve bizim Ankara'daki enstitüden bazı talebeler gelmişti. Belki bazılarınız bazılarıyla tanışmışlardır.ve bizim Ankara'daki enstitüden bazı talebeler gelmişti. Belki bazılarınız bazılarıyla tanışmışlardır. Böyle bir enstitü çalışmalarımız var. Böyle bir enstitü çalışmalarımız var.

Bunun sebebi şu: Bir insanın sadece yüksek tahsil yapması iyi bir din adamı olmasına yetmiyor.Bunun sebebi şu: Bir insanın sadece yüksek tahsil yapması iyi bir din adamı olmasına yetmiyor. Yüksek tahsilin üstüne master veya doktora yaparsa,Yüksek tahsilin üstüne master veya doktora yaparsa, dört sene daha böyle Arapça'yı filan okursa o zaman bayağı artık kendi kendinedört sene daha böyle Arapça'yı filan okursa o zaman bayağı artık kendi kendine ilim kitaplarını takip ederek kendi sahasında varlık gösterebilir diye düşündüğümüz içinilim kitaplarını takip ederek kendi sahasında varlık gösterebilir diye düşündüğümüz için ona önem veriyoruz. ona önem veriyoruz.

Biz devlet gücü değiliz.Biz devlet gücü değiliz. Elimizden geldiğince derdimizi anlatmaya çalışıyoruz ama millet bu işlerin ehemmiyetini anlayamıyor. Elimizden geldiğince derdimizi anlatmaya çalışıyoruz ama millet bu işlerin ehemmiyetini anlayamıyor. Mesela "Onu çok rahatlıkla yapıyorlar ama üç saatte bitiyor miting, üç saatte dağılıp gidiyor bir milyar.Mesela "Onu çok rahatlıkla yapıyorlar ama üç saatte bitiyor miting, üç saatte dağılıp gidiyor bir milyar. Ama bir enstitü bir milyarlarıyla kaç tane alim yetiştirir ve bu alimler gittikleri yerlerdeAma bir enstitü bir milyarlarıyla kaç tane alim yetiştirir ve bu alimler gittikleri yerlerde kalıcı hizmetler verirler ve bir beldeyi kurtarırlar. İslâm tarihinde öyle alimler var kikalıcı hizmetler verirler ve bir beldeyi kurtarırlar. İslâm tarihinde öyle alimler var ki bugün hâlâ kitaplarını okuyoruz ve istifade ediyoruz.bugün hâlâ kitaplarını okuyoruz ve istifade ediyoruz. Kendi asrında faydalı olmakla kalmamış yirminci yüzyıla kadar müslümanlara fayda sağlıyor.Kendi asrında faydalı olmakla kalmamış yirminci yüzyıla kadar müslümanlara fayda sağlıyor. Onun için ilmin önemini millet anlamıyor. Malî bakımdan doğrusu donanımlı değiliz. Onun için ilmin önemini millet anlamıyor. Malî bakımdan doğrusu donanımlı değiliz.

Para istemek de en sevmediğim şeylerden bir tanesi. Malî bakımdan gideceksin,Para istemek de en sevmediğim şeylerden bir tanesi. Malî bakımdan gideceksin, birisine el açacaksın… "Talebeyi iyi yetiştirelim diye zekâtlarınızı verin." filan diye söylüyoruzbirisine el açacaksın… "Talebeyi iyi yetiştirelim diye zekâtlarınızı verin." filan diye söylüyoruz ama çok zengin, devlet bütçesi gibi bütçemiz yok yani. Ama kaliteli, yetişmiş kardeşlerimize deama çok zengin, devlet bütçesi gibi bütçemiz yok yani. Ama kaliteli, yetişmiş kardeşlerimize de mutlaka müesseselerimizde iş bulunur, iş bulabiliriz. Ve onlar da inşaallah bu hizmetlerdemutlaka müesseselerimizde iş bulunur, iş bulabiliriz. Ve onlar da inşaallah bu hizmetlerde kendileri yetişmelerine göre faydalı olabilirler. kendileri yetişmelerine göre faydalı olabilirler.

Soru: Bu parti yeterli mi, başka bir parti kurulabilir mi, kurulursa ne gibi faydası zararı olabilir? Soru: Bu parti yeterli mi, başka bir parti kurulabilir mi, kurulursa ne gibi faydası zararı olabilir?

Cevap: Doğrudan doğruya ismini vererek böyle bir şey uygun olmaz. Ama biz meseleyi şöyle şahsiyattan,Cevap: Doğrudan doğruya ismini vererek böyle bir şey uygun olmaz. Ama biz meseleyi şöyle şahsiyattan, hissiyattan sıyırıp da konuşmak istersek, konuşmamız gerekirse şunları çok net olarak söyleriz.hissiyattan sıyırıp da konuşmak istersek, konuşmamız gerekirse şunları çok net olarak söyleriz. Hatta o partinin mensupları da gık diyemezler. Türkiye'deki müslümanların adedi, Hatta o partinin mensupları da gık diyemezler.

Türkiye'deki müslümanların adedi,
yani bi'l-mi'e, yüzde itibari ile Türkiye'de müslümanlar yüzde doksan dokuzuz.yani bi'l-mi'e, yüzde itibari ile Türkiye'de müslümanlar yüzde doksan dokuzuz. Ama politik tabloda, Müslümanlığı müdafaa ediyor görünen bir partinin oy potansiyeli çok aşağıdadır.Ama politik tabloda, Müslümanlığı müdafaa ediyor görünen bir partinin oy potansiyeli çok aşağıdadır. Münakaşa etmemek için en yüksek rakamı söylesek yüzde on civarındadır. Münakaşa etmemek için en yüksek rakamı söylesek yüzde on civarındadır.

Biz buna razı değiliz, razı da olamayız, realite de bu değildir. Türkiye'nin hakkı,Biz buna razı değiliz, razı da olamayız, realite de bu değildir. Türkiye'nin hakkı, müslümanların kahir bir ekseriyet ile hakkı olanmüslümanların kahir bir ekseriyet ile hakkı olan (demokratik bir ülke olduğuna göre) yönetimdeki yönetme hakkına tamamen sahip olmasıdır. (demokratik bir ülke olduğuna göre) yönetimdeki yönetme hakkına tamamen sahip olmasıdır. Türkiye'nin durumu budur. Fakat bu yıllar yılı olmamıştır, sağlanamamıştır.Türkiye'nin durumu budur. Fakat bu yıllar yılı olmamıştır, sağlanamamıştır. Türkiye'de müslümanlar politik yönden daima azınlık gibi kalmışlardır. Türkiye'de müslümanlar politik yönden daima azınlık gibi kalmışlardır.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2