Namaz Vakitleri

20 Cemâziye'l-Evvel 1446
22 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:52
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Tevbe ve Zikir Pratiği

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

1 Zilka'de 1413 / 23.04.1993
Uludağ/ Bursa

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Tasavvufa Giriş, Günlük Zikre Nasıl Başlanır?, İbadetlerin Tehlikesi: Kibir, Dinimiz Karıya da Kocaya da Haklar Vermiştir., | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Tevbe ve Zikir Pratiği

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

1 Zilka'de 1413 / 23.04.1993
Uludağ/ Bursa

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Tasavvufa Giriş, Günlük Zikre Nasıl Başlanır?, İbadetlerin Tehlikesi: Kibir, Dinimiz Karıya da Kocaya da Haklar Vermiştir., | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm Bismillâhirrahmânirrahîm

el-Hamdülillahi rabbi'l-'âlemîne alâ külli hâlin ve fî külli hîn ve's-salâtü ve's-selâmüel-Hamdülillahi rabbi'l-'âlemîne alâ külli hâlin ve fî külli hîn ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ve sahbihî ve men-tebi'ahû bi-ihsânin ecmaîn. Emma ba'd; alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ve sahbihî ve men-tebi'ahû bi-ihsânin ecmaîn. Emma ba'd;

Allah'ın celle celâlühü selamı, rahmeti, bereketi, üzerinize olsun. Allah'ın celle celâlühü selamı, rahmeti, bereketi, üzerinize olsun.

Önce beraberce bir tevbe ve istiğfarla başlayalım: Önce beraberce bir tevbe ve istiğfarla başlayalım:

Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah,Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah, el-Azîm el-Kerîm e'r-Rahîm ellezi lâ ilâhe illa hû el-Hayye'l-Kayyûm ve etûbü ileyhel-Azîm el-Kerîm e'r-Rahîm ellezi lâ ilâhe illa hû el-Hayye'l-Kayyûm ve etûbü ileyh ve es'elühü't-tevbete ve'l-mağfirate ve'l-hidâyete lenâ innehû hüve't-tevvâburrahîm.ve es'elühü't-tevbete ve'l-mağfirate ve'l-hidâyete lenâ innehû hüve't-tevvâburrahîm. Tevbete 'abdin zâlimin li-nefsihi lâ yemlikü li-nefsihî mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûrâ. Tevbete 'abdin zâlimin li-nefsihi lâ yemlikü li-nefsihî mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûrâ.

Allahümme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdikeAllahümme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va'dike me's-teta'tu eûzübike min-şerri mâ sana'tü ebû'üleke bi-ni'metike aleyyeve va'dike me's-teta'tu eûzübike min-şerri mâ sana'tü ebû'üleke bi-ni'metike aleyye ve ebûü bi-zenbî fağfirli fe-innehû lâ yağfiru'z-zunûbe illâ ente. ve ebûü bi-zenbî fağfirli fe-innehû lâ yağfiru'z-zunûbe illâ ente.

Allah hatasını anlayıp yanlış yoldan doğru yola dönen kulları sever.Allah hatasını anlayıp yanlış yoldan doğru yola dönen kulları sever. Ve böyle bir samimi dönüş, eski bütün suçların, kusurların, günahların affına sebep olur.Ve böyle bir samimi dönüş, eski bütün suçların, kusurların, günahların affına sebep olur. Tevbe-i nasuh, eski günahların affına sebep olur.Tevbe-i nasuh, eski günahların affına sebep olur. Sanki gayrimüslim iken İslâm'a girmiş insanların durumu da öyle.Sanki gayrimüslim iken İslâm'a girmiş insanların durumu da öyle. O da eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhammeden 'abdühû ve rasûlühû deyipO da eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhammeden 'abdühû ve rasûlühû deyip İslâm'ın dairesine girince onun da bütün günahları siliniyor ve hayata yeniden başlamış gibi İslâm'ın dairesine girince onun da bütün günahları siliniyor ve hayata yeniden başlamış gibi defter-i âmâli temiz olarak eline veriliyor. Evvelki suçlarından dolayı muahaze edilmiyor. defter-i âmâli temiz olarak eline veriliyor. Evvelki suçlarından dolayı muahaze edilmiyor.

O bakımdan tasavvufa giriş de böyledir.O bakımdan tasavvufa giriş de böyledir. Çünkü insanın gaflet veyahut havâilik ya da nefse tebeiyyet, dünyaya dalmak gibi hallerdenÇünkü insanın gaflet veyahut havâilik ya da nefse tebeiyyet, dünyaya dalmak gibi hallerden Allah'ın sevdiği, razı olduğu hale dönmesi olmuş oluyor. Allah'ın sevdiği, razı olduğu hale dönmesi olmuş oluyor.

Tevbesinde sadakat gösterenlere Allah eski günahlarının hesabını sormaz, afv u mağfiret eder.Tevbesinde sadakat gösterenlere Allah eski günahlarının hesabını sormaz, afv u mağfiret eder. Böylece tevbe-i nasuh kişi için çok önemli bir dönüm noktası olmuş oluyor. Böylece tevbe-i nasuh kişi için çok önemli bir dönüm noktası olmuş oluyor.

Tabii kul hakları müstesnadır. Kulların haklarını sahiplerine mutlaka vermek lazım gelir.Tabii kul hakları müstesnadır. Kulların haklarını sahiplerine mutlaka vermek lazım gelir. Siz de öyle yapın. Üzerinizde kul hakları varsa sahiplerine verin.Siz de öyle yapın. Üzerinizde kul hakları varsa sahiplerine verin. Ayrıca namaz, oruç ibadet borçları da silinmez.Ayrıca namaz, oruç ibadet borçları da silinmez. Onlar âhirette, kılınmadan, ödenmeden âhirete gidildiği takdirde,Onlar âhirette, kılınmadan, ödenmeden âhirete gidildiği takdirde, çok cezalara çarpılmaya sebep olacağından onları da burada ödemek gerekir. çok cezalara çarpılmaya sebep olacağından onları da burada ödemek gerekir.

Demek ki tasavvufa intisab eden bir kimse;Demek ki tasavvufa intisab eden bir kimse; "Ben artık bundan sonra iyi bir müslüman olmak istiyorum." diye karar vermiş "Ben artık bundan sonra iyi bir müslüman olmak istiyorum." diye karar vermiş ve yönünü Allah'ın sevdiği istikamete çevirmiş, Allah'ın rızası yoluna ayak basmış oluyor.ve yönünü Allah'ın sevdiği istikamete çevirmiş, Allah'ın rızası yoluna ayak basmış oluyor. Böyle katî bir dönüş günahlarının affına sebeptir ama kul haklarını da verecek,Böyle katî bir dönüş günahlarının affına sebeptir ama kul haklarını da verecek, ibadet borçlarını da ödeyecek. Ayrıca biz devamlı abdestli gezmeyi de tavsiye ediyoruz.ibadet borçlarını da ödeyecek.

Ayrıca biz devamlı abdestli gezmeyi de tavsiye ediyoruz.
Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem böyle hareket etmenin sevabını bildirmiş.Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem böyle hareket etmenin sevabını bildirmiş. Hayrının, bereketinin olacağını hadîs-i şerîflerle bildirmiş.Hayrının, bereketinin olacağını hadîs-i şerîflerle bildirmiş. Onun için derviş, aynı zamanda daima ölüme hazırlıklı müslüman demektir.Onun için derviş, aynı zamanda daima ölüme hazırlıklı müslüman demektir. Hazır olan, yani; "Haydi bakalım hayatın bitti, âhirete gel, dön Rabbine." denildiği taktirde,Hazır olan, yani; "Haydi bakalım hayatın bitti, âhirete gel, dön Rabbine." denildiği taktirde, hemen dönebilecek kadar hazır olan kimse demektir.hemen dönebilecek kadar hazır olan kimse demektir. O bakımdan devamlı abdestli olmanız da tavsiye edilmiştir. Bunu yapmaya çalışın. O bakımdan devamlı abdestli olmanız da tavsiye edilmiştir.

Bunu yapmaya çalışın.

Her gün zikir vazifelerinizi yapın.Her gün zikir vazifelerinizi yapın. Çünkü zikir vazifeleri hem çok kolay, hem çok şerefli, çok sevaplı ibadetlerdir.Çünkü zikir vazifeleri hem çok kolay, hem çok şerefli, çok sevaplı ibadetlerdir. Çünkü kolaydır, herhangi bir gayret istemez;Çünkü kolaydır, herhangi bir gayret istemez; hasta, ihtiyar, felçli, yatalak insan dahi zikir yapabilir.hasta, ihtiyar, felçli, yatalak insan dahi zikir yapabilir. Şuuru yerinde olan herkes zikir yapabilir, o bakımdan çok kolaydır. Sevabı çok büyüktür.Şuuru yerinde olan herkes zikir yapabilir, o bakımdan çok kolaydır.

Sevabı çok büyüktür.
Çünkü bir kez Allah dese aşk ile günahları hazan yaprağı gibi dökülür.Çünkü bir kez Allah dese aşk ile günahları hazan yaprağı gibi dökülür. Şu Bursa'daki Süleyman Çelebi merhumun Mevlid'inde söylediği gibi.Şu Bursa'daki Süleyman Çelebi merhumun Mevlid'inde söylediği gibi. Daha fazla söyledikçe onlar fazilet olur, sevap olur, feyiz olur, bereket olur. Daha fazla söyledikçe onlar fazilet olur, sevap olur, feyiz olur, bereket olur.

[Zikrin] şerefi çok yüksektir. Çünkü kul Allah'ı zikrederken Allah da kulunu zikreder.[Zikrin] şerefi çok yüksektir. Çünkü kul Allah'ı zikrederken Allah da kulunu zikreder. Fezkürûnî ezkürküm âyet-i kerîmesine göre ve bazı hadîs-i kutsîlerde; Fezkürûnî ezkürküm âyet-i kerîmesine göre ve bazı hadîs-i kutsîlerde; "Ben, beni zikredenin yanında olurum, yanı başında, meclisinde bulunurum." buyurulması dolayısıyla"Ben, beni zikredenin yanında olurum, yanı başında, meclisinde bulunurum." buyurulması dolayısıyla bunun, bu şerefin hasıl olduğu kesin. bunun, bu şerefin hasıl olduğu kesin.

Onun için günlük zikirlerinizi gününüzün muayyen bir zamanında yapıverin.Onun için günlük zikirlerinizi gününüzün muayyen bir zamanında yapıverin. Sabah veya akşam, gece veya gündüz yaparsınız. Sabah veya akşam, gece veya gündüz yaparsınız. Farkı yoktur, her zaman olabilir, yalnız günün bazı kıymetli zamanları vardır. Onları da bilmek lazım. Farkı yoktur, her zaman olabilir, yalnız günün bazı kıymetli zamanları vardır. Onları da bilmek lazım.

O kıymetli zamanların birisi, gecenin son kısımlarıdır, sahur vakitleridir,O kıymetli zamanların birisi, gecenin son kısımlarıdır, sahur vakitleridir, yani imsak kesilmezden önceki birkaç saattir.yani imsak kesilmezden önceki birkaç saattir. Bu vakitte göğün kapıları açıldığı için zikir yapmak da, dua etmek de, ibadet etmek de çok sevaplıdır.Bu vakitte göğün kapıları açıldığı için zikir yapmak da, dua etmek de, ibadet etmek de çok sevaplıdır. Mümkünse insan, tabii o vakitte yapabilirse yapmaya çalışmalı. Mümkünse insan, tabii o vakitte yapabilirse yapmaya çalışmalı.

Sonra sabah namazıyla güneşin doğmasından sonraki işrak vakti arası.Sonra sabah namazıyla güneşin doğmasından sonraki işrak vakti arası. Yani sabah namazını kıldıktan sonra güneşin doğmasından yarım saat kadar geçinceye kadarki zamanYani sabah namazını kıldıktan sonra güneşin doğmasından yarım saat kadar geçinceye kadarki zaman çok kıymetlidir ve insan o vakitte Kur'an okur, zikir yaparsa çok büyük sevaba sahip olur. çok kıymetlidir ve insan o vakitte Kur'an okur, zikir yaparsa çok büyük sevaba sahip olur.

Bir de ikindi namazından sonra güneşin batışına kadarki zaman çok sevaplıdır.Bir de ikindi namazından sonra güneşin batışına kadarki zaman çok sevaplıdır. Orada da güneş batıyor, yeni bir gün.Orada da güneş batıyor, yeni bir gün. Bir gün bitiyor, artık akşam namazıyla yeni bir sayfa açılacak.Bir gün bitiyor, artık akşam namazıyla yeni bir sayfa açılacak. Güneşin batmasıyla eski gün tamamen gitmiş olacak. O bakımdan o vakit de çok kıymetlidir.Güneşin batmasıyla eski gün tamamen gitmiş olacak. O bakımdan o vakit de çok kıymetlidir. Mümkünse insan o vakitte de Cenâb-ı Hakk'a zikirde, dua, münâcât ve niyazda olmaya çalışmalı. Mümkünse insan o vakitte de Cenâb-ı Hakk'a zikirde, dua, münâcât ve niyazda olmaya çalışmalı.

Bu üç kıymetli vakti değerlendirebilirseniz değerlendirirsinizBu üç kıymetli vakti değerlendirebilirseniz değerlendirirsiniz ama günlük zikrinizi bunların dışında da yapabilirsiniz. ama günlük zikrinizi bunların dışında da yapabilirsiniz.

Sonra zikri nasıl yapacağınız meselesine gelince: Sonra zikri nasıl yapacağınız meselesine gelince:

Eğer bir hastalığınız, mazeretiniz yoksa kıbleye doğru diz çökerek oturursunuz.Eğer bir hastalığınız, mazeretiniz yoksa kıbleye doğru diz çökerek oturursunuz. Gözünüzü kapatırsınız evvela 25 defa estağfirullah dersiniz, Allah'tan affınızı talep edersiniz.Gözünüzü kapatırsınız evvela 25 defa estağfirullah dersiniz, Allah'tan affınızı talep edersiniz. Çünkü her an bilmeyerek çeşitli hatalar işlemekteyiz. Çünkü her an bilmeyerek çeşitli hatalar işlemekteyiz.

Sonra bir Fâtiha üç İhlâs-ı Şerîf okuyup bunu Peygamber Efendimiz'e ve Peygamber Efendimiz'denSonra bir Fâtiha üç İhlâs-ı Şerîf okuyup bunu Peygamber Efendimiz'e ve Peygamber Efendimiz'den bize kadar gelmiş geçmiş mürşitlerimizin, pirlerimizin, şeyhlerimizin ruhlarına, bize kadar gelmiş geçmiş mürşitlerimizin, pirlerimizin, şeyhlerimizin ruhlarına, maneviyat yolunun büyükleri olan efendilerimizin, hocalarımızın, ruhlarına hediye edersiniz.maneviyat yolunun büyükleri olan efendilerimizin, hocalarımızın, ruhlarına hediye edersiniz. Onların manevî yardımlarını, himmet ve teveccühlerini talep ve niyaz edersiniz. Onların manevî yardımlarını, himmet ve teveccühlerini talep ve niyaz edersiniz.

Onların yardımları haktır, vuku bulur, vuku buluyor.Onların yardımları haktır, vuku bulur, vuku buluyor. Gerçekten insan onlara ihlas ile talebe olursa, onların yolunda ihlas ile yürürse, Gerçekten insan onlara ihlas ile talebe olursa, onların yolunda ihlas ile yürürse, o evliyaullahın da tasarrufâtı, tesirâtı ve himmetlerine insan nail olur. o evliyaullahın da tasarrufâtı, tesirâtı ve himmetlerine insan nail olur.

Sonra gözünüz kapalı ölümü düşünürsünüz ki buna biz "râbıta-i mevt yapmak" deriz.Sonra gözünüz kapalı ölümü düşünürsünüz ki buna biz "râbıta-i mevt yapmak" deriz. Bizim yolumuzda adı budur. Bizim yolumuzda adı budur. Ölümü düşünmek, ölümden sonrasını düşünmek, kabri düşünmek, kabirden sonraki halleri düşünmek,Ölümü düşünmek, ölümden sonrasını düşünmek, kabri düşünmek, kabirden sonraki halleri düşünmek, kıyameti düşünmek, mahkeme-i kübrayı düşünmek, sıratı düşünmek,kıyameti düşünmek, mahkeme-i kübrayı düşünmek, sıratı düşünmek, mizanı, cenneti, cehennemi düşünmek...mizanı, cenneti, cehennemi düşünmek... Ehli cennetin nasıl sevinerek cennete gittiğini, Ehli cennetin nasıl sevinerek cennete gittiğini, ehli cehennemin de nasıl pişman ve perişan, mahv ve kahır olduğunu düşünmek... ehli cehennemin de nasıl pişman ve perişan, mahv ve kahır olduğunu düşünmek...

Bunları düşünüp nefsinize dersiniz ki; "Bak, bu hayat fani!Bunları düşünüp nefsinize dersiniz ki;

"Bak, bu hayat fani!
Sen de bir gün mutlaka öleceksin. Sen de bir gün mutlaka öleceksin. Ölmeden evvel aklını başına topla, Allah'ın sevgili kulu olmaya gel, günahlardan vazgeç!Ölmeden evvel aklını başına topla, Allah'ın sevgili kulu olmaya gel, günahlardan vazgeç! İnsanın nefse ve şeytana uymaması lazım.İnsanın nefse ve şeytana uymaması lazım. Dünyanın zevklerine, telaşına kapılıp âhirete müteallık vazifelerini ve kulluk görevlerini unutmaması lazım.Dünyanın zevklerine, telaşına kapılıp âhirete müteallık vazifelerini ve kulluk görevlerini unutmaması lazım. Bunları unutma ey nefsim! Hayatının kıymetini bil! Bunları unutma ey nefsim! Hayatının kıymetini bil! Burada pişman olacak şekilde ömür geçirirsen âhiretteki pişmanlığın faydası olmaz." diyeBurada pişman olacak şekilde ömür geçirirsen âhiretteki pişmanlığın faydası olmaz." diye nefsinize nasihat etmeniz gerekiyor. nefsinize nasihat etmeniz gerekiyor.

İnsanın böyle ölümü düşünüp, bu tefekkürleri yapıp nefsine böyle hitap etmesi,İnsanın böyle ölümü düşünüp, bu tefekkürleri yapıp nefsine böyle hitap etmesi, nefsinin islahına, kalbinin nurlanmasına, feyzinin çok olmasına ve tasavvufta, nefsinin islahına, kalbinin nurlanmasına, feyzinin çok olmasına ve tasavvufta, tarikatta ilerlemesine vesile olacağından çok mühimdir.tarikatta ilerlemesine vesile olacağından çok mühimdir. Onun için zikre oturunca rabıta-i mevt denilen bu ölümü düşünme işini güzelce yapınız. Onun için zikre oturunca rabıta-i mevt denilen bu ölümü düşünme işini güzelce yapınız.

İkinci yapacağınız şey "râbıta-i mürşit"tir.İkinci yapacağınız şey "râbıta-i mürşit"tir. Gözünüzü kapatıp bizi, hocalarımızla karşınızda göz önüne getirin.Gözünüzü kapatıp bizi, hocalarımızla karşınızda göz önüne getirin. İnsanın böyle evliyaullah büyüklere râbıta yapması, kendisinin gönül âleminden çok feyiz almasına sebep olur.İnsanın böyle evliyaullah büyüklere râbıta yapması, kendisinin gönül âleminden çok feyiz almasına sebep olur. Yaptığı zikrin tadını duyar, feyzini alır ve tasavvufta ilerler, sonunda inşallah daha güzel makamlara ulaşır.Yaptığı zikrin tadını duyar, feyzini alır ve tasavvufta ilerler, sonunda inşallah daha güzel makamlara ulaşır. O bakımdan râbıta-i mürşit denilen, böyle mürşidiyle manevî beraberliği de sağlamalı.O bakımdan râbıta-i mürşit denilen, böyle mürşidiyle manevî beraberliği de sağlamalı. Çünkü evliyaullahın öyle bir tasarruf hali vardır kiÇünkü evliyaullahın öyle bir tasarruf hali vardır ki mekan ve mesafe bahis konusu olmadan böyle râbıta yapanlarla evliyaullahların irtibatları olur. mekan ve mesafe bahis konusu olmadan böyle râbıta yapanlarla evliyaullahların irtibatları olur.

Sonra gözünüz yine kapalı kalbinize başınızı eğersiniz.Sonra gözünüz yine kapalı kalbinize başınızı eğersiniz. Kalbinizi iç âleminizin kapısı penceresi gibi düşünürsünüz.Kalbinizi iç âleminizin kapısı penceresi gibi düşünürsünüz. İç âleminizi de uçsuz bucaksız, işte gözünüzü kapattığınız zaman karşınızda olanİç âleminizi de uçsuz bucaksız, işte gözünüzü kapattığınız zaman karşınızda olan arş-ı âlâya kadar uzanan, tarifsiz genişlikteki manzara olarak düşünürsünüz.arş-ı âlâya kadar uzanan, tarifsiz genişlikteki manzara olarak düşünürsünüz. Bu manzara içinde Allah'ın huzurunda olduğunuzu düşünerek Allah'a boyun büküp yalvarırsınız; Bu manzara içinde Allah'ın huzurunda olduğunuzu düşünerek Allah'a boyun büküp yalvarırsınız;

"Yâ Rabbi! Yeri, göğü yaratan sensin, ben senin kulunum,"Yâ Rabbi! Yeri, göğü yaratan sensin, ben senin kulunum, sana güzel kulluk etmiyorum, etmek istiyorum. sana güzel kulluk etmiyorum, etmek istiyorum. Eski kusurlarımdan, hatalarımdan, isyanlarımdan mahcubum. Eski kusurlarımdan, hatalarımdan, isyanlarımdan mahcubum. Beni affeyle, bana yardım eyle, tevfikini refik eyle de güzel bir kulun olabileyim,Beni affeyle, bana yardım eyle, tevfikini refik eyle de güzel bir kulun olabileyim, güzel bir şekilde sana ibadet edebileyim yâ Rabbi!" diye güzel bir şekilde sana ibadet edebileyim yâ Rabbi!" diye ona yardım talebiyle böyle münacaat eder, niyaz eylersiniz.ona yardım talebiyle böyle münacaat eder, niyaz eylersiniz. Çünkü her türlü yardım ve destek ondandır. Çünkü her türlü yardım ve destek ondandır.

Ondan sonra zikirlerinize başlarsınız. Ondan sonra zikirlerinize başlarsınız.

Evvela 100 defa estağfirullah çekin ki hadîs-i şerîflerde vardır,Evvela 100 defa estağfirullah çekin ki hadîs-i şerîflerde vardır, Peygamber Efendimiz'in de kendisinin yaptığı bir zikirdir bu.Peygamber Efendimiz'in de kendisinin yaptığı bir zikirdir bu. 100 defa estağfirullah yani; "Beni afv u mağfiret eyle yâ Rabbi, günahlarımı bağışla yâ Rabbi,100 defa estağfirullah yani; "Beni afv u mağfiret eyle yâ Rabbi, günahlarımı bağışla yâ Rabbi, ört kusurlarımı, gösterme, sil yâ Rabbi!" demiş oluyor insan. ört kusurlarımı, gösterme, sil yâ Rabbi!" demiş oluyor insan.

Sonra 100 defa lâ ilâhe illallah dersiniz.Sonra 100 defa lâ ilâhe illallah dersiniz. Hani Peygamber Efendimiz['in] Miraç gecesi Ümmü Hânî hazretlerinin evinde yattığı Mevlid'de bildiriliyor.Hani Peygamber Efendimiz['in] Miraç gecesi Ümmü Hânî hazretlerinin evinde yattığı Mevlid'de bildiriliyor. İşte o Ümmü Hânî Peygamber Efendimiz'in akrabası bir hatun idi.İşte o Ümmü Hânî Peygamber Efendimiz'in akrabası bir hatun idi. Ona böyle tavsiye ettiğine dair hadislerde rivayet var. Ona böyle tavsiye ettiğine dair hadislerde rivayet var. Onun için bu da hadislerden alınma bir zikir vazifesidir. Lâ ilâhe illallah'ı böylece dersiniz. Onun için bu da hadislerden alınma bir zikir vazifesidir. Lâ ilâhe illallah'ı böylece dersiniz.

Lâ ilâhe illallah sözünün çok esrarı, çok faideleri, çok hâsseleri vardır.Lâ ilâhe illallah sözünün çok esrarı, çok faideleri, çok hâsseleri vardır. İnsan lâ ilâhe illallah diye diye onları tadar, onları müşahede eder, İnsan lâ ilâhe illallah diye diye onları tadar, onları müşahede eder, onlarla zaman içinde karşılaşır ve aşk ile ihlas ile lâ ilâhe illallah diyen mutlaka cennete girer. onlarla zaman içinde karşılaşır ve aşk ile ihlas ile lâ ilâhe illallah diyen mutlaka cennete girer.

O bakımdan bu lâ ilâhe illallah'ı da bu ciddiyetle, bu ümitle, bu muhabbetle, ihlasla çekersiniz.O bakımdan bu lâ ilâhe illallah'ı da bu ciddiyetle, bu ümitle, bu muhabbetle, ihlasla çekersiniz. Yani "Allah var, şerîki, nazîri yok; ben O'nun varlığını, birliğini iyice anladım." diyeYani "Allah var, şerîki, nazîri yok; ben O'nun varlığını, birliğini iyice anladım." diye lâ ilâhe illallah ondan başka ilah olmadığını ifade eden kelime-i tevhid. lâ ilâhe illallah ondan başka ilah olmadığını ifade eden kelime-i tevhid.

Sonra 1000 defa Allah Allah Allah... diye lafza-i celâli çekersiniz.Sonra 1000 defa Allah Allah Allah... diye lafza-i celâli çekersiniz. Durumu müsait olanlar beş bine kadar çekmeli. Durumu müsait olanlar beş bine kadar çekmeli.

Bu her 100 defasında da ilâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî demeli.Bu her 100 defasında da ilâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî demeli. "Yâ Rabbi maksudum sensin, ben senin rızanı istemekteyim, rızanın peşindeyim,"Yâ Rabbi maksudum sensin, ben senin rızanı istemekteyim, rızanın peşindeyim, sen razı olasın diye gayret etmekteyim, senin rızanı elde etmek için amel etmekteyim" demiş oluyor insan. sen razı olasın diye gayret etmekteyim, senin rızanı elde etmek için amel etmekteyim" demiş oluyor insan.

Zaten bizim ana fikrimiz budur yani Allah'ın rızasını kazanmak...Zaten bizim ana fikrimiz budur yani Allah'ın rızasını kazanmak... Hepimizin gayesi, sizlerin ve bizlerin, bütün müslümanların gayesi budur.Hepimizin gayesi, sizlerin ve bizlerin, bütün müslümanların gayesi budur. İnsan bunu böyle tekrar tekrar kendisine söyledikçe hatırlamış olur. İnsan bunu böyle tekrar tekrar kendisine söyledikçe hatırlamış olur. Onun için zikir esnasında da söylemek lazım.Onun için zikir esnasında da söylemek lazım. Çünkü ibadetlerin içinde de, Allah korusun,Çünkü ibadetlerin içinde de, Allah korusun, şeytan insana musallat olup insanı şaşırtmak ister, zikir yaparken de günaha sokmak ister,şeytan insana musallat olup insanı şaşırtmak ister, zikir yaparken de günaha sokmak ister, Allah'ın yolunda çalışırken de Allah'ın sevmediği durumlara düşürmek ister. Allah'ın yolunda çalışırken de Allah'ın sevmediği durumlara düşürmek ister.

Bu tehlikelerden birisi insanın yaptığı ibadetine mağrur olmasıdır,Bu tehlikelerden birisi insanın yaptığı ibadetine mağrur olmasıdır, yani ibadetinden dolayı övünç duymasıdır, kendisinde bir şey sezmesidir;yani ibadetinden dolayı övünç duymasıdır, kendisinde bir şey sezmesidir; "Ben ibadet yapıyorum ya, kim bilir ne kadar çok sevaplar kazandım ya, üstün bir insanım,"Ben ibadet yapıyorum ya, kim bilir ne kadar çok sevaplar kazandım ya, üstün bir insanım, öteki isyan edenler gibi değilim." filan gibi; "Belki Allah bana evliyalık verecek.öteki isyan edenler gibi değilim." filan gibi; "Belki Allah bana evliyalık verecek. Belki uçacağım, belki gözümü kapattığım zaman başkasının kalbinden geçenleri okuyacağım Belki uçacağım, belki gözümü kapattığım zaman başkasının kalbinden geçenleri okuyacağım veyahut şöyle böyle..." gibi şeyleri kendisine böyle düşünmesidir. veyahut şöyle böyle..." gibi şeyleri kendisine böyle düşünmesidir.

Bunları düşünebilir, çok kimseler düşünüyorlar ve ufacık bir şey gördükleri zaman daBunları düşünebilir, çok kimseler düşünüyorlar ve ufacık bir şey gördükleri zaman da çok büyük bir heyecana kapılıyorlar, ve bunu çok büyük bir şey sanıyorlar.çok büyük bir heyecana kapılıyorlar, ve bunu çok büyük bir şey sanıyorlar. Halbuki çok büyük bir şey değildir. İnsanın imtihanı son nefesi verinceye kadar devam eder.Halbuki çok büyük bir şey değildir. İnsanın imtihanı son nefesi verinceye kadar devam eder. En son nefesteki son durum çok mühimdir.En son nefesteki son durum çok mühimdir. O zaman güzel bir hal ile insan âhirete göçerse kurtulmuş demektir. O zaman güzel bir hal ile insan âhirete göçerse kurtulmuş demektir. Ama bu dünyadayken bazı ibadetleri yapıp yapıp yapıp... da en son zamanda sapıtırsa,Ama bu dünyadayken bazı ibadetleri yapıp yapıp yapıp... da en son zamanda sapıtırsa, tabii o zaman zararını görür. tabii o zaman zararını görür.

O bakımdan mühim olan işin sonudur, insanın âkibetinin hayrolmasıdır.O bakımdan mühim olan işin sonudur, insanın âkibetinin hayrolmasıdır. O bakımdan evliyaullah, büyük insanlar, insanlara böyle "âkibetin hayır olsun" diye dua ederlermiş.O bakımdan evliyaullah, büyük insanlar, insanlara böyle "âkibetin hayır olsun" diye dua ederlermiş. Yani "İşin sonu hayır olsun, sonu kötü bitmesin, tatlı bitsin,Yani "İşin sonu hayır olsun, sonu kötü bitmesin, tatlı bitsin, Allah'ın rızasına uygun bitsin." diye söylerlermiş. Allah'ın rızasına uygun bitsin." diye söylerlermiş.

O bakımdan insanın hiç kibire ve gurura düşmemesi lazım.O bakımdan insanın hiç kibire ve gurura düşmemesi lazım. Gözüne bazı nurlar görünebilir, olabilir. Gözünün önüne birden birisinin hayali gelebilir. Gözüne bazı nurlar görünebilir, olabilir. Gözünün önüne birden birisinin hayali gelebilir.

"Falanca büyük zâtın hayalini gördüm hocam." E gör, ne yapalım? "Falanca büyük zâtın hayalini gördüm hocam."

E gör, ne yapalım?

Pekala, Allah mübarek etsin. Allah onlarla beraber eylesin ama bu bir şey değil ki!Pekala, Allah mübarek etsin. Allah onlarla beraber eylesin ama bu bir şey değil ki! Yani çok mühim bir şey değil. Yani çok mühim bir şey değil.

Asıl mühim olan Allahu Teâlâ hazretlerinin sevdiği işleri yapmakAsıl mühim olan Allahu Teâlâ hazretlerinin sevdiği işleri yapmak ve bu sevdiği çizgide olmayı koruyabilmek, hiçbir zaman o çizginin dışına taşmamak,ve bu sevdiği çizgide olmayı koruyabilmek, hiçbir zaman o çizginin dışına taşmamak, daima, daima edep üzere olmaktır. Bu devamlılık Allah'ın en sevdiği şeydir. daima, daima edep üzere olmaktır. Bu devamlılık Allah'ın en sevdiği şeydir.

Ehabbü'l-a'mâli 'ilellâhi edvemuhâ ve in kalle.Ehabbü'l-a'mâli 'ilellâhi edvemuhâ ve in kalle. Yani, "Yapılan ibadetleri, taatlerin Allah indinde en sevgilisi, en güzeli devamlı olanıdır." Yani, "Yapılan ibadetleri, taatlerin Allah indinde en sevgilisi, en güzeli devamlı olanıdır."

Onun için kul sapasağlam olmalı ve devamlı olmalı.Onun için kul sapasağlam olmalı ve devamlı olmalı. Asla gevşememeli, değişmemeli, şımarmamalı ve gördüğü tecellilerden kendisine kibir, gurur,Asla gevşememeli, değişmemeli, şımarmamalı ve gördüğü tecellilerden kendisine kibir, gurur, ücub, kendini beğenmişlik veya kendinde bir varlık, benlik hissetmekücub, kendini beğenmişlik veya kendinde bir varlık, benlik hissetmek veya kendisini çok yüksekte sanmak gibi bir takım duygulara düşmemesi lazım. veya kendisini çok yüksekte sanmak gibi bir takım duygulara düşmemesi lazım.

O bakımdan ilâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî demek, bizim tarikatımızda bayağı mühim bir iştir.O bakımdan ilâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî demek, bizim tarikatımızda bayağı mühim bir iştir. Abdulhâlik-i Gücdüvânî Efendimiz bunu tarikatın prensipleri arasında bir prensip olarak koymuştur kiAbdulhâlik-i Gücdüvânî Efendimiz bunu tarikatın prensipleri arasında bir prensip olarak koymuştur ki derviş iki de bir de bunu hatırlasın. derviş iki de bir de bunu hatırlasın. "Yâ Rabbi! Benim keşif ve keramet veya şu veya bu gibi bir şeyle bir ilgim yok. "Yâ Rabbi! Benim keşif ve keramet veya şu veya bu gibi bir şeyle bir ilgim yok. Ben sadece senin rızanı düşünüyorum." demiş oluyor. Ben sadece senin rızanı düşünüyorum." demiş oluyor.

Sonra 100 defa da salât ü selâm getirirsiniz.Sonra 100 defa da salât ü selâm getirirsiniz. Salavat getirmenin çok sevabı vardır, çok faydaları vardır, kitaplarda yazılmıştır.Salavat getirmenin çok sevabı vardır, çok faydaları vardır, kitaplarda yazılmıştır. Mesela Tenbihü'l-Gafilîn gibi vaaz yollu böyle bu gibi konuları anlatan, Mesela Tenbihü'l-Gafilîn gibi vaaz yollu böyle bu gibi konuları anlatan, İmam Gazzâli'nin İhyâ-i ulûm'u gibi güzel kitapları okursanız oralardaİmam Gazzâli'nin İhyâ-i ulûm'u gibi güzel kitapları okursanız oralarda bu salavât-ı şerîfe getirmenin ne kadar tatlı ve sevaplı olduğunu insan görürbu salavât-ı şerîfe getirmenin ne kadar tatlı ve sevaplı olduğunu insan görür ve artık dilinden salât ü selâmı düşürmemek ister.ve artık dilinden salât ü selâmı düşürmemek ister. Ama hiç olmazsa, o kadar çok yapamasa bile hiç olmazsa günde 100 defa yapmak mutadı olmalı,Ama hiç olmazsa, o kadar çok yapamasa bile hiç olmazsa günde 100 defa yapmak mutadı olmalı, âdeti olmalı, hiç bunu gevşetmemeli. Sonra 100 defa da Kulhüvallahu ehad sûresini okursunuz. âdeti olmalı, hiç bunu gevşetmemeli.

Sonra 100 defa da Kulhüvallahu ehad sûresini okursunuz.

Böylece ders almak isteyen kardeşlerimize beş zikri söylemiş oluyorum. Böylece ders almak isteyen kardeşlerimize beş zikri söylemiş oluyorum.

100 estağfirullah, 100 lâ ilâhe illallah, 1000 veya 5000'e kadar Allah, 100 estağfirullah,

100 lâ ilâhe illallah,

1000 veya 5000'e kadar Allah,

100 defa salavât-ı şerîfe, 100 defa kulhüvallahu ehad demek. 100 defa salavât-ı şerîfe,

100 defa kulhüvallahu ehad demek.

Bir de zikir ben telkin edeyim onlara, herkes dinlesin. Bir de zikir ben telkin edeyim onlara, herkes dinlesin.

Lâ ilâhe illallah... Lâ ilâhe illallah... Lâ ilâhe illallah... Lâ ilâhe illallah...

Lâ ilâhe illallah...

Lâ ilâhe illallah...

Buyrun beraberce duyulur bir sesle siz de söyleyin Allah şahit olsun. Buyrun; Buyrun beraberce duyulur bir sesle siz de söyleyin Allah şahit olsun. Buyrun;

Lâ ilâhe illallah... Lâ ilâhe illallah... Lâ ilâhe illallah... Lâ ilâhe illallah...

Lâ ilâhe illallah...

Lâ ilâhe illallah...

Allah, Allah... Allah, Allah... Allah, Allah... Allah, Allah...

Allah, Allah...

Allah, Allah...

Şimdi ağzınızı kapatın, gözlerinizi de yumun. İçiniz Allah desin, sessiz... Şimdi ağzınızı kapatın, gözlerinizi de yumun. İçiniz Allah desin, sessiz...

Allah mübarek etsin. Allah mübarek etsin.

İşte böyle sessizce insanın içinin, yani kalbinin Allah demesi, en kıymetli zikirdir.İşte böyle sessizce insanın içinin, yani kalbinin Allah demesi, en kıymetli zikirdir. Bu zikri de yapın ve bunu bir sayıyla tahdit de etmeyeyim ben. Yapabileceğiniz kadar yapın. Bu zikri de yapın ve bunu bir sayıyla tahdit de etmeyeyim ben. Yapabileceğiniz kadar yapın.

Ne kadar çok yaparsanız o kadar yapın.Ne kadar çok yaparsanız o kadar yapın. Yolda yürürken kalbiniz Allah desin, mutfaktayken kalbiniz Allah desin, Yolda yürürken kalbiniz Allah desin, mutfaktayken kalbiniz Allah desin, otururken Allah desin, yatarken Allah desin, aklınız başınızdayken, kalbiniz daima boş vakit geçirmesin;otururken Allah desin, yatarken Allah desin, aklınız başınızdayken, kalbiniz daima boş vakit geçirmesin; Allah Allah diye Cenâb-ı Hakk'ın zikriyle meşgul olsun. Allah Allah diye Cenâb-ı Hakk'ın zikriyle meşgul olsun.

Böylece bir anda nice nice milyonlarla sevap kazanmaya devam eder insan.Böylece bir anda nice nice milyonlarla sevap kazanmaya devam eder insan. Her anı ibadet olarak pek çok hayırlara nail olur. Demek ki şu beş çeşit zikri yapacak.Her anı ibadet olarak pek çok hayırlara nail olur.

Demek ki şu beş çeşit zikri yapacak.
Estağfirullah, lâ ilâhe illallah, Allah, salavât-ı şerîfe, Kulhüvallahu ehad.Estağfirullah, lâ ilâhe illallah, Allah, salavât-ı şerîfe, Kulhüvallahu ehad. Onun dışında da günü boyunca yapabildiği kadar Allah Allah diyecek ama mümkünse diliyleOnun dışında da günü boyunca yapabildiği kadar Allah Allah diyecek ama mümkünse diliyle dudağıyla değil de, ağzı dili oynamadan, içi Allah Allah diyerek yapacak. dudağıyla değil de, ağzı dili oynamadan, içi Allah Allah diyerek yapacak.

Buna zikr-i kalbî diyoruz. Tabii dervişin zikir tavsiyesi en başta gelir.Buna zikr-i kalbî diyoruz.

Tabii dervişin zikir tavsiyesi en başta gelir.
Çünkü zikrin çok büyük sevabı vardır.Çünkü zikrin çok büyük sevabı vardır. Büyük sevap, kolay, kısa zamanda kazansın diye dervişe zikir tavsiye ediliyor Büyük sevap, kolay, kısa zamanda kazansın diye dervişe zikir tavsiye ediliyor ama dervişin vazifesi sadece zikir değildir. ama dervişin vazifesi sadece zikir değildir.

Dervişin vazifeleri üç noktada toplanabilir:Dervişin vazifeleri üç noktada toplanabilir: Bir, çeşitli sevaplı ibadetleri yapmak; iki, her çeşit günahtan titizlikle kaçınmak;Bir, çeşitli sevaplı ibadetleri yapmak; iki, her çeşit günahtan titizlikle kaçınmak; üç, ahlakını güzelleştirip kamil, olgun, tam bir müslüman olmak. üç, ahlakını güzelleştirip kamil, olgun, tam bir müslüman olmak.

Derviş, çeşitli, sevaplı ibadetleri yapacak, her türlü günahtan kaçınacak,Derviş, çeşitli, sevaplı ibadetleri yapacak, her türlü günahtan kaçınacak, ahlakını güzelleştirip kamil bir insan olacak. Çeşitli, sevaplı ibadetler nelerdir? ahlakını güzelleştirip kamil bir insan olacak.

Çeşitli, sevaplı ibadetler nelerdir?

Namazlardan, farzlardan sonra sevaplı olan ibadetler,Namazlardan, farzlardan sonra sevaplı olan ibadetler, sabah namazından sonra oturup Kur'an'la, zikirle meşgul olup güneşin doğmasındansabah namazından sonra oturup Kur'an'la, zikirle meşgul olup güneşin doğmasından yarım saat geçinceye kadar meşguliyetini devam ettirip işrak namazı kılmaktır. yarım saat geçinceye kadar meşguliyetini devam ettirip işrak namazı kılmaktır.

İşrak namazını böyle kılan bir kimse hakkında çok hadîs-i şerîfler var, çok müjdeler var.İşrak namazını böyle kılan bir kimse hakkında çok hadîs-i şerîfler var, çok müjdeler var. Bazısını sayayım; Birincisi, "O gün bir hac ve umre yapmış kadar sevap kazanır." Bazısını sayayım;

Birincisi, "O gün bir hac ve umre yapmış kadar sevap kazanır."

İkincisi, "İsmail aleyhisselam'ın soyundan asaletli,İkincisi, "İsmail aleyhisselam'ın soyundan asaletli, kıymetli esirleri düşmanın elinden fidyeyi necat verip kurtarmış, azat etmiş kadar sevap kazanır." kıymetli esirleri düşmanın elinden fidyeyi necat verip kurtarmış, azat etmiş kadar sevap kazanır."

Üçüncüsü, "Ufukları, gözün alabildiği kadar uzak yerleri dolaşarak çalışsa çabalasa ticaret yapsa,Üçüncüsü, "Ufukları, gözün alabildiği kadar uzak yerleri dolaşarak çalışsa çabalasa ticaret yapsa, elde edeceği rızıktan daha fazla rızık kazanır, rızkı çok bol olur." elde edeceği rızıktan daha fazla rızık kazanır, rızkı çok bol olur."

Dördüncüsü, "O gün ölürse imanla ölmesine sebep olur." Dördüncüsü, "O gün ölürse imanla ölmesine sebep olur."

Onun için işrak namazını çok kârlı bir namaz olarak görüyoruz.Onun için işrak namazını çok kârlı bir namaz olarak görüyoruz. Peygamber Efendimiz âdetiydi, böyle yapardı. Evliyaullah büyüklerimiz de böyle yapmışlar.Peygamber Efendimiz âdetiydi, böyle yapardı. Evliyaullah büyüklerimiz de böyle yapmışlar. Siz de bunun misalini sabahları burada da görebilirsiniz. Siz de bunun misalini sabahları burada da görebilirsiniz.

Sabahları göreceksiniz; sabah namazından sonra oturacağız, Yasinler okunacak, sağ olursak inşallah.Sabahları göreceksiniz; sabah namazından sonra oturacağız, Yasinler okunacak, sağ olursak inşallah. Ve böylece zikirlerimizi yapacağız burada. Ve böylece zikirlerimizi yapacağız burada.

Hanımlar da böyle sabah namazından sonra yaparlarsa bu sevapları alırlar. Hanımlar da böyle sabah namazından sonra yaparlarsa bu sevapları alırlar.

Sonra, sabahla öğlenin arası geniştir.Sonra, sabahla öğlenin arası geniştir. Mesela altıyı çeyrek geçe güneş doğuyorsa, biri çeyrek geçe öğlen oluyorsa yedi saat var demektir.Mesela altıyı çeyrek geçe güneş doğuyorsa, biri çeyrek geçe öğlen oluyorsa yedi saat var demektir. Bu yedi saat zamanın arasında, orta yerlerde, şöyle 9'da, 10'da, 11'de,Bu yedi saat zamanın arasında, orta yerlerde, şöyle 9'da, 10'da, 11'de, öğlene bir saat kalıncaya kadar bir duha namazı kılardı Peygamber Efendimiz.öğlene bir saat kalıncaya kadar bir duha namazı kılardı Peygamber Efendimiz. Bazen dört kılardı, bazen sekiz, bazen 12... Hepsi hakkında hadîs-i şerîfler var. Bazen dört kılardı, bazen sekiz, bazen 12... Hepsi hakkında hadîs-i şerîfler var.

Bu namaz da insana çok sevap kazandırır.Bu namaz da insana çok sevap kazandırır. Derviş olarak siz de duha namazını, bir arada dört rekât olarak kılın. Derviş olarak siz de duha namazını, bir arada dört rekât olarak kılın.

Sonra, akşam namazının sünnetinin arkasından Peygamber Efendimiz yine namaz kılardı.Sonra, akşam namazının sünnetinin arkasından Peygamber Efendimiz yine namaz kılardı. İki rekât, dört rekât, altı rekât, 12 rekâta kadar rivayetler var. İki rekât, dört rekât, altı rekât, 12 rekâta kadar rivayetler var.

Siz hiç olmazsa iki rekât olarak bu namazı kılın. Bu namaza "evvâbin namazı" derler.Siz hiç olmazsa iki rekât olarak bu namazı kılın. Bu namaza "evvâbin namazı" derler. Evvâbin namazı sevabı hakkında da, iki rivayet var benim okuduğum. Evvâbin namazı sevabı hakkında da, iki rivayet var benim okuduğum.

Bir rivayette Peygamber Efendimiz diyor ki; Bir rivayette Peygamber Efendimiz diyor ki;

"Bu evvâbin namazını kim kılarsa günahları denizlerin köpüğü kadar çok olsa affına sebep olur." "Bu evvâbin namazını kim kılarsa günahları denizlerin köpüğü kadar çok olsa affına sebep olur."

Bir rivayette de Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki; Bir rivayette de Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki;

"Kim bu evvâbin namazını kılarsa 70 yıllık günahı affolur." "Kim bu evvâbin namazını kılarsa 70 yıllık günahı affolur."

Demek ki bir ömür boyu işlenmiş hatalar... Hani 10-12 yaşından sonra namaz emrediliyor.Demek ki bir ömür boyu işlenmiş hatalar... Hani 10-12 yaşından sonra namaz emrediliyor. Demek ki 80 yıl yaşayan bir insanın bütün ömründeki günahlar affolacak bu namazı kılarsa. Demek ki 80 yıl yaşayan bir insanın bütün ömründeki günahlar affolacak bu namazı kılarsa.

Onun için evvâbin namazı da bizim kitaplarımızda dervişlere tavsiye edilen bir namazdır. Onun için evvâbin namazı da bizim kitaplarımızda dervişlere tavsiye edilen bir namazdır.

Evvâbin namazını da kılın. Gece yatma zamanı gelince...Evvâbin namazını da kılın.

Gece yatma zamanı gelince...
Mesela 10'da yatıyoruz, 11'de, 12'de yatıyoruz.Mesela 10'da yatıyoruz, 11'de, 12'de yatıyoruz. Taze abdest alacaksınız, dört rekât namaz kılıp sonra abdestli olarak yatacaksınız. Taze abdest alacaksınız, dört rekât namaz kılıp sonra abdestli olarak yatacaksınız.

Abdestli olarak yatan, uyuyan bir kimsenin hakkında okuduğum hadîs-i şerîfler şunlar: Abdestli olarak yatan, uyuyan bir kimsenin hakkında okuduğum hadîs-i şerîfler şunlar:

"Gökten melekler onun vücudunu nur olarak görürler."Gökten melekler onun vücudunu nur olarak görürler. Gökten inerler, bu abdestli uyuyan mü'minin etrafında izdihamlı bir şekilde melekler yığılırlar.Gökten inerler, bu abdestli uyuyan mü'minin etrafında izdihamlı bir şekilde melekler yığılırlar. Hûrî kızları gelir. Gecesi mübarek bir gece olur." Hûrî kızları gelir. Gecesi mübarek bir gece olur."

"Ölürse, böyle abdestli yatan bir kimsenin imanla göçmesine sebep olur." Bu da hadîs-i şerîfte var. "Ölürse, böyle abdestli yatan bir kimsenin imanla göçmesine sebep olur." Bu da hadîs-i şerîfte var.

Bir başka hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz; "Abdestli yattığı için iç çamaşırıyla vücudu arasında bir melekBir başka hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz; "Abdestli yattığı için iç çamaşırıyla vücudu arasında bir melek bulunur ve şöyle dua eder: 'Yâ Rabbi! Bu kulun abdestli olarak yattı, geceliyor, uyuyor.bulunur ve şöyle dua eder: 'Yâ Rabbi! Bu kulun abdestli olarak yattı, geceliyor, uyuyor. Sen bunu mağfiret eyle!' diye sabaha kadar dua eder." diyor. Sen bunu mağfiret eyle!' diye sabaha kadar dua eder." diyor.

Bir başka rivayette: "Sabaha kadar ibadet etmiş gibi sevap kazanır…" Bir başka rivayette:

"Sabaha kadar ibadet etmiş gibi sevap kazanır…"

Onun için, geceleyin böyle yatmak da bu hadîs-i şerîflerden anlaşıldığı üzere çok sevaplıdır. Onun için, geceleyin böyle yatmak da bu hadîs-i şerîflerden anlaşıldığı üzere çok sevaplıdır.

Abdest alıp dört rekât namaz kılıp abdestli yatmaya dikkat edin. Abdest alıp dört rekât namaz kılıp abdestli yatmaya dikkat edin.

Bir de geceleyin uykuyu bölüp, kalkıp abdest alıp gece namazı, teheccüt namazı kılmak vardır.Bir de geceleyin uykuyu bölüp, kalkıp abdest alıp gece namazı, teheccüt namazı kılmak vardır. Ama imsak kesilinceye kadar ki zamanda yapacak, ondan sonra olmaz.Ama imsak kesilinceye kadar ki zamanda yapacak, ondan sonra olmaz. Çünkü sabahın vakti giriyor.Çünkü sabahın vakti giriyor. Böyle uykusunu bölüp de kalkıp kılınan bu namaz da, Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; Böyle uykusunu bölüp de kalkıp kılınan bu namaz da, Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor;

Hayrun mine'd-dünyâ ve mâ fîhâ. "Dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlıdır." Hayrun mine'd-dünyâ ve mâ fîhâ. "Dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlıdır."

Demek ki bir hatun kişi evinde otursa, şu bizim tavsiye ettiğimiz dervişlik derslerini yapsa,Demek ki bir hatun kişi evinde otursa, şu bizim tavsiye ettiğimiz dervişlik derslerini yapsa, şu bizim söylediğimiz namazları kılsa cenneti kazanacak... şu bizim söylediğimiz namazları kılsa cenneti kazanacak...

Yani, akşam namazının arkasından evvâbin namazını kılınca denizlerin köpüğü kadar günahı olsa silinecek.Yani, akşam namazının arkasından evvâbin namazını kılınca denizlerin köpüğü kadar günahı olsa silinecek. Gece yatarken abdest alıp uyusa bütün gece ibadet etmiş gibi gecesi mâmur olacak. Gece yatarken abdest alıp uyusa bütün gece ibadet etmiş gibi gecesi mâmur olacak. Gece teheccüde kalkıp dua edince duası makbul olacak, ölürse imanla göçecek, Allah hayırlara erdirecek.Gece teheccüde kalkıp dua edince duası makbul olacak, ölürse imanla göçecek, Allah hayırlara erdirecek. Dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlı şeylere sahip olacak.Dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlı şeylere sahip olacak. Sabah namazından sonra oturup çalışıp evradı, duaları, Kur'ân-ı Kerîm'i, ilmi,Sabah namazından sonra oturup çalışıp evradı, duaları, Kur'ân-ı Kerîm'i, ilmi, irfanı okuyup da işrak namazı kılarsa o gün bir hac umre yapmış gibi sevap kazanacak.irfanı okuyup da işrak namazı kılarsa o gün bir hac umre yapmış gibi sevap kazanacak. Her gün bir hac ve umre! Her gün bir hac ve umre! Hem de "kabul olmuş" diyor Efendimiz; Hâccetin ve umretin tâmmetin tâmmetin tâmmeh. Hem de "kabul olmuş" diyor Efendimiz; Hâccetin ve umretin tâmmetin tâmmetin tâmmeh.

O halde ev hanımlarına müjde! Uludağ'da, şu otelde çok büyük bir müjde!O halde ev hanımlarına müjde! Uludağ'da, şu otelde çok büyük bir müjde! Yani bu beş tavsiyeyi, bu beş namazı kılsa insan, demek ki her gün bir hac ve umre,Yani bu beş tavsiyeyi, bu beş namazı kılsa insan, demek ki her gün bir hac ve umre, günahlarının affı, geceleyin sabaha kadar ibadet etmiş gibi olacak.günahlarının affı, geceleyin sabaha kadar ibadet etmiş gibi olacak. İşrak namazını kıldığı için gündüz olursa imanla göçecek.İşrak namazını kıldığı için gündüz olursa imanla göçecek. Akşam abdestli yattığı için gece ölürse imanla göçecek. E dervişlik çok güzel bir şey! Akşam abdestli yattığı için gece ölürse imanla göçecek.

E dervişlik çok güzel bir şey!

Bunu unutmayın, bu namazları kılın. Ayrıca oruçlar vardır. Bunu unutmayın, bu namazları kılın.

Ayrıca oruçlar vardır.

Geçen gün bir eski dervişimizi gördüm.Geçen gün bir eski dervişimizi gördüm. Şişmandı, baktım süzülmüş, zayıflamış, hafiflemiş, yani rahatlamış.Şişmandı, baktım süzülmüş, zayıflamış, hafiflemiş, yani rahatlamış. Demek ki çok sıkı bir dikkatli rejim uygulamış ki kendisini böyle fazla yüklerden kurtarmış. Demek ki çok sıkı bir dikkatli rejim uygulamış ki kendisini böyle fazla yüklerden kurtarmış.

Eh bu da oruç tutarak kendiliğinden olabilir.Eh bu da oruç tutarak kendiliğinden olabilir. İsraf tarzında olmadan yiyerek de hallolabilir tabii.İsraf tarzında olmadan yiyerek de hallolabilir tabii. O bakımdan bazı günler oruç tutmak da O bakımdan bazı günler oruç tutmak da büyüklerimiz tarafından bize hadîs-i şerîflerden alınarak tavsiye edilmiştir. büyüklerimiz tarafından bize hadîs-i şerîflerden alınarak tavsiye edilmiştir.

Pazartesi - perşembe oruçları... Peygamber Efendimiz pazartesi - perşembe oruç tutardı.Pazartesi - perşembe oruçları... Peygamber Efendimiz pazartesi - perşembe oruç tutardı. Neden tuttuğunu da şöyle bildiriyor: Neden tuttuğunu da şöyle bildiriyor:

"Kulların işlediği ameller pazartesi - perşembe günleri Allahu Teâlâ hazretlerinin huzuruna arz olunur." "Kulların işlediği ameller pazartesi - perşembe günleri Allahu Teâlâ hazretlerinin huzuruna arz olunur."

Allah hepsini biliyor ama pazartesi - perşembe günleriAllah hepsini biliyor ama pazartesi - perşembe günleri "Yâ Rabbi! Kulların bunları işlediler." diye arz olunur. "Yâ Rabbi! Kulların bunları işlediler." diye arz olunur.

"Ben de amellerim Allah'ın dergahına arz olunduğu bu günlerde,"Ben de amellerim Allah'ın dergahına arz olunduğu bu günlerde, Allah'ın sevdiği bir durum olan oruçlu olmayı seviyorum, severim. Onun için oruç tutarım." buyurmuş. Allah'ın sevdiği bir durum olan oruçlu olmayı seviyorum, severim. Onun için oruç tutarım." buyurmuş.

Efendimiz seviyorsa biz de severiz. Efendimiz tavsiye etmişse biz de tavsiyeye uyarız. Efendimiz seviyorsa biz de severiz. Efendimiz tavsiye etmişse biz de tavsiyeye uyarız.

O halde pazartesi - perşembe mümkünse oruç tutmaya gayret edin. O halde pazartesi - perşembe mümkünse oruç tutmaya gayret edin.

Ama hayret edecek birşey vardır. Ben hadîs-i şerîfte ilk okuduğum zaman okuyunca hayret ettim.Ama hayret edecek birşey vardır. Ben hadîs-i şerîfte ilk okuduğum zaman okuyunca hayret ettim. Hanımlar nafile oruçlarını evli iseler;Hanımlar nafile oruçlarını evli iseler; "Efendi, ben yarın oruç tutmak istiyorum müsaaden var mı?" diye beylerine soracaklar."Efendi, ben yarın oruç tutmak istiyorum müsaaden var mı?" diye beylerine soracaklar. "Müsade olmadan oruç tutarlarsa sevap alamazlar." diye buyuruyor Peygamber Efendimiz. "Müsade olmadan oruç tutarlarsa sevap alamazlar." diye buyuruyor Peygamber Efendimiz.

Bu da hatırınızda olsun. Demek ki dinimiz, evlilikteki karşılıklı hukuka ne kadar riayet ediyor!Bu da hatırınızda olsun.

Demek ki dinimiz, evlilikteki karşılıklı hukuka ne kadar riayet ediyor!
Ne kadar büyük ehemmiyet veriyor! Ne kadar büyük ehemmiyet veriyor!

Zaten bu noktada ben biraz sözü, hazır buraya gelmişken, bir dertleşme tarzında,Zaten bu noktada ben biraz sözü, hazır buraya gelmişken, bir dertleşme tarzında, size de beni böyle çağırıp karşınızda sorular sormak için isteyince fırsat bulmuş oluyorum. size de beni böyle çağırıp karşınızda sorular sormak için isteyince fırsat bulmuş oluyorum.

Ben hoca olarak çeşitli insanların dertlerini gelip anlattıkları bir kimseyim. Ben hoca olarak çeşitli insanların dertlerini gelip anlattıkları bir kimseyim.

Tabii kimsenin haliyle ilgilenmek başkasına gerekmez ama bize niçin söylüyorlar? Tabii kimsenin haliyle ilgilenmek başkasına gerekmez ama bize niçin söylüyorlar?

Yani dinî bakımdan meselelerini anlamak için soruyorlar, biz de tabii vazifemiz olarak dinliyoruz. Yani dinî bakımdan meselelerini anlamak için soruyorlar, biz de tabii vazifemiz olarak dinliyoruz.

Umumiyetle ailede problem oluyor.Umumiyetle ailede problem oluyor. Yani karı ile koca arasında evlilik hayatında problemler oluyorYani karı ile koca arasında evlilik hayatında problemler oluyor ve bu problemlerden iki taraf da çok sıkıntılar çekiyorlar. ve bu problemlerden iki taraf da çok sıkıntılar çekiyorlar.

Dinimiz kadınlara da bazı haklar vermiş;Dinimiz kadınlara da bazı haklar vermiş; "Bak, kadınların bu haklarına riayet edin!" diye erkeklere nasihat etmiş. "Bak, kadınların bu haklarına riayet edin!" diye erkeklere nasihat etmiş. Erkeklere de bazı haklar vermiş; "Bak, erkeklerin bu haklarına riayet edin!" diye kadınlara nasihat etmiş. Erkeklere de bazı haklar vermiş; "Bak, erkeklerin bu haklarına riayet edin!" diye kadınlara nasihat etmiş.

Yani dinimiz bir tarafa yüklenmemiştir, bir tarafa yükleyip de öbür tarafı iltimas geçmemiştir.Yani dinimiz bir tarafa yüklenmemiştir, bir tarafa yükleyip de öbür tarafı iltimas geçmemiştir. Adaletlidir, Allahu Teâlâ hazretlerinin her hükmü hikmetlidir, yerli yerincedir. Adaletlidir, Allahu Teâlâ hazretlerinin her hükmü hikmetlidir, yerli yerincedir.

Esas itibariyle emir ve komutayı Allah kocaya vermiş.Esas itibariyle emir ve komutayı Allah kocaya vermiş. Yani koca izin vermezse hanım çarşıya, pazara, dışarıya, komşuya gidemez ve eve başkasını alamaz.Yani koca izin vermezse hanım çarşıya, pazara, dışarıya, komşuya gidemez ve eve başkasını alamaz. Hani filanca komşu geldi, efendisine soracak, "al" derse [alacak]. Hani filanca komşu geldi, efendisine soracak, "al" derse [alacak]. Bu gibi şeyler müsaadeyle olacak, müsaadesiz olmuyor. Bu gibi şeyler müsaadeyle olacak, müsaadesiz olmuyor. Efendisinin malından, vesairesinden onun izni olmadan harcayamaz.Efendisinin malından, vesairesinden onun izni olmadan harcayamaz. Evini, malını, haysiyetini, onurunu her şeyini korumakla vazifeli.Evini, malını, haysiyetini, onurunu her şeyini korumakla vazifeli. İtaat etmekle vazifeli, ana noktada sözünü dinlemekle vazifeli. İtaat etmekle vazifeli, ana noktada sözünü dinlemekle vazifeli.

Erkek de hanımın giyim, yeme, barınma ihtiyaçlarını sağlamakla sorumlu, yükümlü ve mecbur. Erkek de hanımın giyim, yeme, barınma ihtiyaçlarını sağlamakla sorumlu, yükümlü ve mecbur.

Onun için dinimizde o kadar enteresan ki doğan çocuğun bile nafakasıOnun için dinimizde o kadar enteresan ki doğan çocuğun bile nafakası erkeğin üzerinde olduğundan, annesi; "Ben bunu emzirmiyorum." derse erkek zorlayamıyor.erkeğin üzerinde olduğundan, annesi; "Ben bunu emzirmiyorum." derse erkek zorlayamıyor. Yani kocası; "Sen bunu doyuracaksın, çocuğun değil mi, işte emzir!" diyemiyor. Yani kocası; "Sen bunu doyuracaksın, çocuğun değil mi, işte emzir!" diyemiyor. Çünkü yükü dinimiz erkek üzerine yüklemiş; "Sen git, çalış çabala, bunlara nafakasını sağla." diye emretmiş.Çünkü yükü dinimiz erkek üzerine yüklemiş; "Sen git, çalış çabala, bunlara nafakasını sağla." diye emretmiş. Zulmetmemeyi emretmiş, eğitimini emretmiş. Yani "Bunları cehennemden korumak senin vazifendir.Zulmetmemeyi emretmiş, eğitimini emretmiş. Yani "Bunları cehennemden korumak senin vazifendir. Aman bunların cehenneme düşmemesine dikkat et! Bunları günahlardan koru!" diye vazife vermiş. Aman bunların cehenneme düşmemesine dikkat et! Bunları günahlardan koru!" diye vazife vermiş.

O halde hanımın ve çocukların terbiyesi erkeğin omzunda büyük bir vazife, vebal oluyor.O halde hanımın ve çocukların terbiyesi erkeğin omzunda büyük bir vazife, vebal oluyor. Ve çocuklar yarın bilhassa babadan, anne ve babadanVe çocuklar yarın bilhassa babadan, anne ve babadan ama bilhasasa babadan davacı olabiliyorlar;ama bilhasasa babadan davacı olabiliyorlar; "Yâ Rabbi! Annemiz, babamız, özellikle babamız "Yâ Rabbi! Annemiz, babamız, özellikle babamız bize İslâmî bakımdan gerekli terbiyeleri vermedi, iyi yetiştirmedi. bize İslâmî bakımdan gerekli terbiyeleri vermedi, iyi yetiştirmedi. Ondan davacıyız." diyebiliyorlar, diyebilecekler. Ondan davacıyız." diyebiliyorlar, diyebilecekler.

O bakımdan kadın kocasına mutî olacak ve anlayış içinde evliliği beraber sürdürecekler. O bakımdan kadın kocasına mutî olacak ve anlayış içinde evliliği beraber sürdürecekler.

Yani [kadın] böyle itaat halinde olursa, namazını kılar, orucunu tutar, zekatını verir,Yani [kadın] böyle itaat halinde olursa, namazını kılar, orucunu tutar, zekatını verir, haysiyetini, namusunu güzel korur, kocasına da itaat ederse,haysiyetini, namusunu güzel korur, kocasına da itaat ederse, cennetin hangi kapısından isterse orası oradan cennete gireceğini Peygamber Efendimiz bildiriyor kadına.cennetin hangi kapısından isterse orası oradan cennete gireceğini Peygamber Efendimiz bildiriyor kadına. Demek ki çok kolay! Demin de bu namaz münasebetiyle söylediğim, sevaplı namazlarla gördünüz,Demek ki çok kolay!

Demin de bu namaz münasebetiyle söylediğim, sevaplı namazlarla gördünüz,
evde dururken insanın cenneti kazanması, firdevs-i âlâya girmesi kolay olacak fırsatlar var elinde. evde dururken insanın cenneti kazanması, firdevs-i âlâya girmesi kolay olacak fırsatlar var elinde. Pazartesi - perşembe oruçlarını tutacak ama nafile oruçları tutarken beyiyle de danışacak,Pazartesi - perşembe oruçlarını tutacak ama nafile oruçları tutarken beyiyle de danışacak, istişare edecek, iznini alacak. Başka ne oruçları var? istişare edecek, iznini alacak.

Başka ne oruçları var?

Arabî ayların 13 – 14 – 15 'ine eyyâm-ı biyz derler.Arabî ayların 13 – 14 – 15 'ine eyyâm-ı biyz derler. Yani mehtaplı gecelerin gündüzleridir, o zaman oruç tutmak vardır. Yani mehtaplı gecelerin gündüzleridir, o zaman oruç tutmak vardır. Peygamber Efendimiz bu günlerde hep oruçlu imiş. Öyle okudum kitaplarda. Peygamber Efendimiz bu günlerde hep oruçlu imiş. Öyle okudum kitaplarda.

O bakımdan bizim de sizin de mümkünse eyyâm-ı biyz oruçlarını tutmaya çalışmamız lazım. O bakımdan bizim de sizin de mümkünse eyyâm-ı biyz oruçlarını tutmaya çalışmamız lazım.

Bu gün artık şevval ayı bitti. Geçtiğimiz ay Şevval idi. Dün şevvalin 30'uydu, perşembe.Bu gün artık şevval ayı bitti. Geçtiğimiz ay Şevval idi. Dün şevvalin 30'uydu, perşembe. Bugün cuma. Şevvalden sonra zilkade ayı geldi. Bundan sonrada zilhicce ayı gelecek.Bugün cuma. Şevvalden sonra zilkade ayı geldi. Bundan sonrada zilhicce ayı gelecek. Zilhicce de hac var, malum. Zilkade ayına girdik şimdi. Zilhicce de hac var, malum. Zilkade ayına girdik şimdi. Tabii iki hafta sonra işte bu eyyâm-ı biyz gelecek. Tabii iki hafta sonra işte bu eyyâm-ı biyz gelecek. Yani 13 – 14 – 15'i dolunayın çıktığı geceler, onların gündüzlerinde oruç tutmak. Yani 13 – 14 – 15'i dolunayın çıktığı geceler, onların gündüzlerinde oruç tutmak.

İşte böyle zilhiccede on gün oruç tutmak vardır.İşte böyle zilhiccede on gün oruç tutmak vardır. Zihliccenin ilk on günü, aşr-ı zilhicce derler ki hacıların hacca gittikleri,Zihliccenin ilk on günü, aşr-ı zilhicce derler ki hacıların hacca gittikleri, Mina'da Arafat'ta, Müzdelife'de oldukları zamanlardır. O günlerde oruç da sevaplı.Mina'da Arafat'ta, Müzdelife'de oldukları zamanlardır. O günlerde oruç da sevaplı. Muharem'de, recepte, şabanda oruçlar var. Böyle oruçları tutabilirsiniz. Muharem'de, recepte, şabanda oruçlar var. Böyle oruçları tutabilirsiniz.

Yanlız burada tabii şahıslara göre durum değişiyor. Mesela bir hanımefendi olur.Yanlız burada tabii şahıslara göre durum değişiyor. Mesela bir hanımefendi olur. Şişmandır, vücudu müsaittir bu oruçları tutar.Şişmandır, vücudu müsaittir bu oruçları tutar. Bir başka hanımefendi olur, üç çocuğu birden peşpeşe doğmuştur. Bir başka hanımefendi olur, üç çocuğu birden peşpeşe doğmuştur. Onlara bakacağım derken yıpranmıştır. Onlara bakacağım derken yıpranmıştır. Her çocuk doğarken dişleri çürüyor insanın, bilmem çeşitli sıkıntıları olabiliyor.Her çocuk doğarken dişleri çürüyor insanın, bilmem çeşitli sıkıntıları olabiliyor. Anneler çok hakları geçiyor, çok fedakar varlıklar. E tabii zayıf olur.Anneler çok hakları geçiyor, çok fedakar varlıklar.

E tabii zayıf olur.
Çocuğunu doyurması lazım, bakması lazım, hizmetler lazım.Çocuğunu doyurması lazım, bakması lazım, hizmetler lazım. Zayıf olduğu zaman da kendi vücuduna bakıp çocuklarını yetiştirmeye çalışması önemli oluyor.Zayıf olduğu zaman da kendi vücuduna bakıp çocuklarını yetiştirmeye çalışması önemli oluyor. O zaman da o sevap oluyor.O zaman da o sevap oluyor. Çocuğunu emzirmesi büyük bir sevap oluyor, yetiştirmesi sevap oluyor, Çocuğunu emzirmesi büyük bir sevap oluyor, yetiştirmesi sevap oluyor, hizmetine koşması büyük sevap oluyor...hizmetine koşması büyük sevap oluyor... Yani zayıf bir hatun ise, benim rahmetli annem mesela zayıf bir hatundu.Yani zayıf bir hatun ise, benim rahmetli annem mesela zayıf bir hatundu. Çünkü biz yedi kardeştik. Herbirimizi yetiştirirken tabii ondan bir parça biz götürmüşüz.Çünkü biz yedi kardeştik. Herbirimizi yetiştirirken tabii ondan bir parça biz götürmüşüz. Çok zayıf nahifti. Tabii o zaman onun kendisine bakması daha önemli olabilir. Çok zayıf nahifti. Tabii o zaman onun kendisine bakması daha önemli olabilir.

İslâm'da emirler yerine göredir. Demek ki bunları nerden açtık? İslâm'da emirler yerine göredir.

Demek ki bunları nerden açtık?

Bunlar sevaptır diye çeşitli namazları anlattık, zikirleri anlattık, oruçları anlattık... Bunlar sevaptır diye çeşitli namazları anlattık, zikirleri anlattık, oruçları anlattık...

Sonra kadın başka nelerden sevap kazanabilir? En çok sevap kazanacağı şey ilimdir.Sonra kadın başka nelerden sevap kazanabilir?

En çok sevap kazanacağı şey ilimdir.
İlim öğrenmek, okumak, dini bilgisini arttırmaktır. Bunun sevabı çok fazladır. İlim öğrenmek, okumak, dini bilgisini arttırmaktır. Bunun sevabı çok fazladır.

Benim rahmetli annemin adı Şadiye idi. Şadiye Hatun. Benim rahmetli annemin adı Şadiye idi. Şadiye Hatun.

Allah cümle geçmişlerimizle beraber ona da rahmet eylesin. Allah cümle geçmişlerimizle beraber ona da rahmet eylesin.

Küçükken benim sevdiğim bir şey yapardı evde.Küçükken benim sevdiğim bir şey yapardı evde. Hepimiz toplandık mı akşam, Mecmau'l-Âdâb diye bir kitabı açar, okurdu.Hepimiz toplandık mı akşam, Mecmau'l-Âdâb diye bir kitabı açar, okurdu. Onun için bu kitabı ben çok seviyorum; belki annemden bir hatıra olduğundan,Onun için bu kitabı ben çok seviyorum; belki annemden bir hatıra olduğundan, belki de bu kitabın kendisi güzel olduğundan. belki de bu kitabın kendisi güzel olduğundan.

Bu kitabın ismini notunuza yazın: Mecmau'l-Âdâb... Bu kitabın ismini notunuza yazın: Mecmau'l-Âdâb...

Eski zaman müftülerinden, Osmanlılardan, Çarşamba müftüsü bir mübarek yazmış.Eski zaman müftülerinden, Osmanlılardan, Çarşamba müftüsü bir mübarek yazmış. Bu mübarek, bütün âdâbı bu kitabında toplamış.Bu mübarek, bütün âdâbı bu kitabında toplamış. Mesela misafir ağırlamanın âdâbı, sofraya yemek çıkarmanın âdâbı,Mesela misafir ağırlamanın âdâbı, sofraya yemek çıkarmanın âdâbı, çocuğun annesine babasına karşı âdâbı, kocanın karısına karşı takınması gereken âdâbı,çocuğun annesine babasına karşı âdâbı, kocanın karısına karşı takınması gereken âdâbı, oruç tutmanın âdâbı, namaz kılmanın âdâbı, vesaire. Hep âdâbı, böyle edepleri toplamış. oruç tutmanın âdâbı, namaz kılmanın âdâbı, vesaire. Hep âdâbı, böyle edepleri toplamış. Çok güzel bir kitap! Yani Âdâb-ı muaşeret kitabı gibi. Çok güzel bir kitap! Yani Âdâb-ı muaşeret kitabı gibi.

Rahmetli annemiz bizi oturturdu, onları okurdu bize.Rahmetli annemiz bizi oturturdu, onları okurdu bize. Biz de böylece İslâm âdâbı neymiş onu duymuş olurduk annemizden: Biz de böylece İslâm âdâbı neymiş onu duymuş olurduk annemizden: Demek ki sağ elle yemek yenilecekmiş, demek ki tabağının önünden yenilecekmiş,Demek ki sağ elle yemek yenilecekmiş, demek ki tabağının önünden yenilecekmiş, demek ki başkasının eline bakılmayacakmış, demek ki çok çiğnenecekmiş,demek ki başkasının eline bakılmayacakmış, demek ki çok çiğnenecekmiş, demek ki besmeleyle başlanacakmış, demek ki dua edilecekmiş...demek ki besmeleyle başlanacakmış, demek ki dua edilecekmiş... İşte bunları hep, böyle derli toplu öğrenirdik. Bu kitabı siz de bakın, inceleyin, okuyun. İşte bunları hep, böyle derli toplu öğrenirdik.

Bu kitabı siz de bakın, inceleyin, okuyun.
Tabii başka kitapları da okuyun. Hem kendiniz öğrenin hem başkasına öğretin. Tabii başka kitapları da okuyun. Hem kendiniz öğrenin hem başkasına öğretin. Öğrenmekte bir sevabınız var, öğretmekte de pek çok sevaplarınız var.Öğrenmekte bir sevabınız var, öğretmekte de pek çok sevaplarınız var. Çünkü öğrettiğiniz kimse onu yaptıkça size sevap gelecek.Çünkü öğrettiğiniz kimse onu yaptıkça size sevap gelecek. Birisine "sağ elinle ye" diye öğretseniz, o da ondan sonra hep sağ eliyle yese, Birisine "sağ elinle ye" diye öğretseniz, o da ondan sonra hep sağ eliyle yese, o hep sağ eliyle yedikçe size sevap var. Ben onun için şaka yapıyorum. o hep sağ eliyle yedikçe size sevap var.

Ben onun için şaka yapıyorum.
Birisini sol elle yerken gördüm mü... Çünkü modern hayatta öyle.Birisini sol elle yerken gördüm mü... Çünkü modern hayatta öyle. Çatalı sol eline alıyor, kaşığı sağ eline alıyor. Peçeteyi koyuyor filan. Herkes böyle alışmış.Çatalı sol eline alıyor, kaşığı sağ eline alıyor. Peçeteyi koyuyor filan. Herkes böyle alışmış. Batı'nın âdâbı böyle. Sağ eliyle kesiyor, sol eliyle alıyor, yiyor.Batı'nın âdâbı böyle. Sağ eliyle kesiyor, sol eliyle alıyor, yiyor. Ama Peygamber Efendimiz "sağ eliyle yiyin" buyurmuş.Ama Peygamber Efendimiz "sağ eliyle yiyin" buyurmuş. Biz değiştirivereceğiz bunu, sağ elimizle yememiz lazım. Böyle yapılmıyor, sol eliyle yeniliyor. Biz değiştirivereceğiz bunu, sağ elimizle yememiz lazım. Böyle yapılmıyor, sol eliyle yeniliyor.

Bakıyorum, karşımda genel müdür veya böyle itibarlı bir insanBakıyorum, karşımda genel müdür veya böyle itibarlı bir insan veya kalbini kırmak istemediğim sevgili bir kardeşim. Şaka yapıyorum ben, diyorum ki; veya kalbini kırmak istemediğim sevgili bir kardeşim. Şaka yapıyorum ben, diyorum ki;

"Tamam, 5000 lira ceza." Nedir diyorlar, hayrola? "Tamam, 5000 lira ceza."

Nedir diyorlar, hayrola?

"Sol elle yemenin cezası bu, vakfımıza ödersiniz." filan diyorum."Sol elle yemenin cezası bu, vakfımıza ödersiniz." filan diyorum. Bir gülüşme oluyor ama o da öğrenmiş oluyor ki sol elle yemeyecek. Bir gülüşme oluyor ama o da öğrenmiş oluyor ki sol elle yemeyecek.

Takkesiz namaz kılıyor mesela; "Beş bin lira ceza" diyorum. Takkesiz namaz kılıyor mesela; "Beş bin lira ceza" diyorum.

Anlıyor ki bir daha yanında takke bulundurması lazım. Yani şakayla da olabilir. Anlıyor ki bir daha yanında takke bulundurması lazım. Yani şakayla da olabilir.

Hatta ben şahsen Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in bir haliniHatta ben şahsen Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in bir halini size nakletmek isterim. Peygamber Efendimiz, biliyorsunuz Peygamber, yani Allah'ın elçisi. size nakletmek isterim. Peygamber Efendimiz, biliyorsunuz Peygamber, yani Allah'ın elçisi. Âlemlere rahmet olan, herkesin önünde hürmetle oturduğu, başını kaldırıp daÂlemlere rahmet olan, herkesin önünde hürmetle oturduğu, başını kaldırıp da yüzüne bakmaya cesaret edemediği bir büyük heybetli zât. Ama evinde şakacıymış.yüzüne bakmaya cesaret edemediği bir büyük heybetli zât. Ama evinde şakacıymış. Peygamber Efendimiz evinde biraz tatlı latifeci, şakacı bir kimseymiş. Hadis kitapları böyle bildiriyor. Peygamber Efendimiz evinde biraz tatlı latifeci, şakacı bir kimseymiş. Hadis kitapları böyle bildiriyor.

Demek ki evin tadı böyle geliyor.Demek ki evin tadı böyle geliyor. Onun için hafif tatlı, afedersiniz böyle laubali olmamak şeklinde, Onun için hafif tatlı, afedersiniz böyle laubali olmamak şeklinde, sevimli bir tatlılık içinde olmak lazım evin içinde. Bey de öyle olacak, hanım da öyle olacak.sevimli bir tatlılık içinde olmak lazım evin içinde. Bey de öyle olacak, hanım da öyle olacak. Biraz işleri böyle hafif latife yoluyla götürmek iyi oluyor. Biraz işleri böyle hafif latife yoluyla götürmek iyi oluyor. Ciddi götürdüğün zaman iki sivri şey birbirine takıldığı zaman çatışma oluyor.Ciddi götürdüğün zaman iki sivri şey birbirine takıldığı zaman çatışma oluyor. Yani biraz yumuşak olması gerekiyor. Onu da bu arada söylemiş olalım. Yani biraz yumuşak olması gerekiyor.

Onu da bu arada söylemiş olalım.

Demek ki ilim öğreneceğiz, öğreteceğiz, çeşitli kitapları okuyacağız.Demek ki ilim öğreneceğiz, öğreteceğiz, çeşitli kitapları okuyacağız. Tabii Kur'an'ı öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz.Tabii Kur'an'ı öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz. Hadîs-i şerîfleri öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz ama bu arada Mecmau'l-Âdâb'ı da alırsınız diye söylemiş olduk. Hadîs-i şerîfleri öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz ama bu arada Mecmau'l-Âdâb'ı da alırsınız diye söylemiş olduk.

Daha başka sevaplı neler vardır? Daha başka sevaplı neler vardır?

İşte dullara bakarsınız, yetimlere bakarsınız.İşte dullara bakarsınız, yetimlere bakarsınız. Onun için biz muhtelif yerlerde kadın dernekleri kuruyoruz. Onun için biz muhtelif yerlerde kadın dernekleri kuruyoruz.

Hanımlar mesela, biz nerden görelim bir ihtiyar dul kadıncağızı? Hanımlar mesela, biz nerden görelim bir ihtiyar dul kadıncağızı?

Erkek olarak göremeyiz ama siz mahallenizde bilirsiniz ki filanca şey var.Erkek olarak göremeyiz ama siz mahallenizde bilirsiniz ki filanca şey var. Ve sizin derneğiniz onunla ilgilenir. Bir yetimle ilgilenir.Ve sizin derneğiniz onunla ilgilenir. Bir yetimle ilgilenir. Bir kız çocuğunu aranızda para toplarsınız, çeyizini tanzim edersiniz, evlendirirsiniz.Bir kız çocuğunu aranızda para toplarsınız, çeyizini tanzim edersiniz, evlendirirsiniz. Âzâd olmuş olur, kurtulmuş olur filan. Demek ki çeşitli hayır hizmetlerini yaparsınız.Âzâd olmuş olur, kurtulmuş olur filan.

Demek ki çeşitli hayır hizmetlerini yaparsınız.
Paranız çoksa cami yaptırırsınız, çeşme yaptırırsınız, çeşitli hayırlar yaptırırsınız.Paranız çoksa cami yaptırırsınız, çeşme yaptırırsınız, çeşitli hayırlar yaptırırsınız. Onların hizmette devam ettiği müddetçe siz vefat etseniz, âhirete irtihal etseniz bile Onların hizmette devam ettiği müddetçe siz vefat etseniz, âhirete irtihal etseniz bile sevap kazanmaya devam edersiniz. Bu da tamam. sevap kazanmaya devam edersiniz.

Bu da tamam.

Demek ki müslüman, tasavvufa girmiş sizin gibi bir insan, böyle sevaplı işleri yapacak.Demek ki müslüman, tasavvufa girmiş sizin gibi bir insan, böyle sevaplı işleri yapacak. Şu söylediklerim bayağı güzel. Epeyce kârlı sevaplar oldu. Şu söylediklerim bayağı güzel. Epeyce kârlı sevaplar oldu.

Bir de günahların her çeşidinden kaçınacaksınız. Çok kaçınmaya dikkat edeceksiniz.Bir de günahların her çeşidinden kaçınacaksınız. Çok kaçınmaya dikkat edeceksiniz. Umumi bazı dertlerimizi dertleşelim sizinle. Umumi bazı dertlerimizi dertleşelim sizinle.

Günahlardan kaçınacağız ama, evet kaçınmaya çalışıyoruz.Günahlardan kaçınacağız ama, evet kaçınmaya çalışıyoruz. Hani gazinoya gitmiyoruz; sinemaya, tiyatroya gitmiyoruz; plaja gitmiyoruz filan… Hani gazinoya gitmiyoruz; sinemaya, tiyatroya gitmiyoruz; plaja gitmiyoruz filan… Fakat evimizdeki televizyonlar bize çok günah kazandırıyor. Fakat evimizdeki televizyonlar bize çok günah kazandırıyor. Yani bir insanın evinde televizyon varsa, televizyon çok büyük bir afet!Yani bir insanın evinde televizyon varsa, televizyon çok büyük bir afet! Çok büyük bir günah üretme makinesi! Neden? Çok büyük bir günah üretme makinesi!

Neden?

Çünkü içinde şarkıcı da var, plaj da var, Amerika da var, gavurun kilisesi de var,Çünkü içinde şarkıcı da var, plaj da var, Amerika da var, gavurun kilisesi de var, katilin adam öldürmesi de var, hırsızın hırsızlığı da var, her şey var, yani her şey insanın gözünün önünde. katilin adam öldürmesi de var, hırsızın hırsızlığı da var, her şey var, yani her şey insanın gözünün önünde. Çocuklara kötü örnek, kötü sahneler, kötü şeyler. Çocuklara kötü örnek, kötü sahneler, kötü şeyler. Onun için bu televizyondan galiba kurtulmak zorundayız,Onun için bu televizyondan galiba kurtulmak zorundayız, yani kurtulmadan doğru düzgün bir sevap kazanmamız mümkün olmaz.yani kurtulmadan doğru düzgün bir sevap kazanmamız mümkün olmaz. Herhalde bir televizyonları ya satacağız ya atacağız ya da sadece iyi video filmleri,Herhalde bir televizyonları ya satacağız ya atacağız ya da sadece iyi video filmleri, yani İslâmi usule göre hazırlanmış video seyredeceğiz. yani İslâmi usule göre hazırlanmış video seyredeceğiz. Haberleri bile seyrederken içine bir reklam koyuyorlarHaberleri bile seyrederken içine bir reklam koyuyorlar ve reklamın içinde de müstehcen bazı şeyler olabiliyor. ve reklamın içinde de müstehcen bazı şeyler olabiliyor.

İşte günahlardan kaçınmaya çok dikkat edeceksiniz. Gözünüz harama bakmayacak.İşte günahlardan kaçınmaya çok dikkat edeceksiniz. Gözünüz harama bakmayacak. Diliniz gıybet, dedikodu, yalan, dolan, iftira, kalp kırıcı sözler vesaire söylemeyecek. Diliniz gıybet, dedikodu, yalan, dolan, iftira, kalp kırıcı sözler vesaire söylemeyecek. Eliniz harama uzanmayacak. Ayağınız yasak, haram yere varmayacak filan... Eliniz harama uzanmayacak. Ayağınız yasak, haram yere varmayacak filan...

Tabii erkeklerde de vardır kadınlarda galiba biraz fazla, süslenme âdeti vardır.Tabii erkeklerde de vardır kadınlarda galiba biraz fazla, süslenme âdeti vardır. Kadının kendi evinde süslenmesi mübahtır, serbesttir de, dışarı çıkıp süslendiği zaman,Kadının kendi evinde süslenmesi mübahtır, serbesttir de, dışarı çıkıp süslendiği zaman, dışarıda ziynetini göstermek günahtır, süsünü göstermek günahtır, koku sürünmek günahtır.dışarıda ziynetini göstermek günahtır, süsünü göstermek günahtır, koku sürünmek günahtır. Kokusunu başkası duyduğu zaman kadına lanet gelir, yani melekler lanet ederler, Allah'ın laneti gelir. Kokusunu başkası duyduğu zaman kadına lanet gelir, yani melekler lanet ederler, Allah'ın laneti gelir.

Onun için müslüman hanımların bu gibi hususları bilmesi lazım.Onun için müslüman hanımların bu gibi hususları bilmesi lazım. Hiç olmazsa dışarı çıkarken koku sürülmemesi lazım, iyi örtünmesi lazım. Hiç olmazsa dışarı çıkarken koku sürülmemesi lazım, iyi örtünmesi lazım. Biliyoruz şimdi bol kıyafetler çıktı. Allah razı olsun. Biliyoruz şimdi bol kıyafetler çıktı.

Allah razı olsun.

Hem serbest hem de çok güzel örtüyor, yani bir yeri açılmıyor.Hem serbest hem de çok güzel örtüyor, yani bir yeri açılmıyor. Eskiden çarşaf vadı, şöyle ağzıyla tutuyordu.Eskiden çarşaf vadı, şöyle ağzıyla tutuyordu. Ağzından kaçtığı zaman açılabiliyordu ama şimdi böyle güzel örtünebiliyor. Güzel bunlar.Ağzından kaçtığı zaman açılabiliyordu ama şimdi böyle güzel örtünebiliyor. Güzel bunlar. Hatta bazı kardeşlerimiz şöyle örterek sadece gözlerini bırakıyorlar ki peçeye yakın bir örtünme oluyor. Hatta bazı kardeşlerimiz şöyle örterek sadece gözlerini bırakıyorlar ki peçeye yakın bir örtünme oluyor.

Pekala. Güzel örtünme imkanları var ama mümkün olduğu kadar daPekala. Güzel örtünme imkanları var ama mümkün olduğu kadar da yine asıl tesettürün erkeklerin yanına hiç çıkmamak, onlara hiç görünmemek olduğunu iyi bilin.yine asıl tesettürün erkeklerin yanına hiç çıkmamak, onlara hiç görünmemek olduğunu iyi bilin. Yani tesettür sadece giyim demek değil, bir de onların olduğu yerde olmamak demektir. Yani tesettür sadece giyim demek değil, bir de onların olduğu yerde olmamak demektir.

Hz. Aişe validemiz anlatıyor; Hz. Aişe validemiz anlatıyor;

"Biz Medine'ye vardığımız zaman babam Ebâ Bekir radıyallahu anh hastalandı,"Biz Medine'ye vardığımız zaman babam Ebâ Bekir radıyallahu anh hastalandı, avluda baygın yattı kaldı, azadlı kölemiz Bilal-i Habeşî hastalandı,avluda baygın yattı kaldı, azadlı kölemiz Bilal-i Habeşî hastalandı, baygın yattı kaldı, falanca yattı kaldı. Biz o zaman henüz tesettürle emrolunmamıştık.baygın yattı kaldı, falanca yattı kaldı. Biz o zaman henüz tesettürle emrolunmamıştık. Ben avluya çıktım, babamın yanına gittim, kulak verdim ki sayıklıyor.Ben avluya çıktım, babamın yanına gittim, kulak verdim ki sayıklıyor. Öbürünün yanına gittim, kulak verdim ki sayıklıyor." diyor. Öbürünün yanına gittim, kulak verdim ki sayıklıyor." diyor.

Tabii avluya çıkarken mutlaka örtülüydü ama anlayın ki dışarı bile çıkmamak ve görülmemek daha esaslı. Tabii avluya çıkarken mutlaka örtülüydü ama anlayın ki dışarı bile çıkmamak ve görülmemek daha esaslı.

Eskiden biliyorsunuz, kasabalarda çarşıdan pazardan kadınlar geçmezdi, arka sokaktan dolaşırlardı.Eskiden biliyorsunuz, kasabalarda çarşıdan pazardan kadınlar geçmezdi, arka sokaktan dolaşırlardı. Şimdi çarşıya çıkılıyor, pazara çıkılıyor, alışveriş yapılıyor, gülünüyor, şaka yapılıyor filan...Şimdi çarşıya çıkılıyor, pazara çıkılıyor, alışveriş yapılıyor, gülünüyor, şaka yapılıyor filan... Ondan sonra da çeşitli günahlar hasıl oluyor. Tabii bunlar doğru olmuyor. Ondan sonra da çeşitli günahlar hasıl oluyor. Tabii bunlar doğru olmuyor.

Demek ki günahların her çeşidinden kaçınacağız.Demek ki günahların her çeşidinden kaçınacağız. Özellikle haram lokmadan kaçınacağız ve çoluk çocuğumuza da yedirmemeye dikkat edeceğiz. Özellikle haram lokmadan kaçınacağız ve çoluk çocuğumuza da yedirmemeye dikkat edeceğiz.

Üçüncü kalem, yani ahlakımızı düzeltip çok kamil, olgun bir insan olmak... Bu da çok önemli.Üçüncü kalem, yani ahlakımızı düzeltip çok kamil, olgun bir insan olmak... Bu da çok önemli. Güzel huyları alacağız, kötü huyları atacağız. Güzel huylar nelerdir, kötü huylar nelerdir? Güzel huyları alacağız, kötü huyları atacağız.

Güzel huylar nelerdir, kötü huylar nelerdir?

Hocamızın Tasavvufi Ahlak kitabı var, oradan okuyabilirsiniz.Hocamızın Tasavvufi Ahlak kitabı var, oradan okuyabilirsiniz. Ayrıca daha geniş bir şekilde, güzel bir şekilde İmam Gazzâlî'nin İhyâi ulûm'unda vardır.Ayrıca daha geniş bir şekilde, güzel bir şekilde İmam Gazzâlî'nin İhyâi ulûm'unda vardır. Onu baştan sona, böyle geniş olarak dikkatli okursanız, güzel huyları güzelce öğrenirsiniz.Onu baştan sona, böyle geniş olarak dikkatli okursanız, güzel huyları güzelce öğrenirsiniz. Kötü huyları da öğrenirsiniz, onları bırakırsınız. Kötü huyları da öğrenirsiniz, onları bırakırsınız.

Bir de bu hususta, kolay bir öğrenim vasıtası olarak, büyüklerin hayatlarını okumak lazım.Bir de bu hususta, kolay bir öğrenim vasıtası olarak, büyüklerin hayatlarını okumak lazım. Biz onun için Kadın Aile dergimizin yayınları arasına sahabe hanımların hayatlarınıBiz onun için Kadın Aile dergimizin yayınları arasına sahabe hanımların hayatlarını tablolar halinde yazan kitapları neşrettik.tablolar halinde yazan kitapları neşrettik. Onları okursanız orada büyükler nasıl yaşamışlar, numuneler vardır. Böylece bunu güzelce öğrenmiş olursunuz. Onları okursanız orada büyükler nasıl yaşamışlar, numuneler vardır. Böylece bunu güzelce öğrenmiş olursunuz.

Şimdi her biriniz bir Fâtiha, üç Kulhuvallah okuyun.Şimdi her biriniz bir Fâtiha, üç Kulhuvallah okuyun. Ben duanızı yapayım, sonra da şu gelen soruları cevaplandırayım. Ben duanızı yapayım, sonra da şu gelen soruları cevaplandırayım.

Sübhâne rabbiye'l-'aliyyi'l-a'lel vehhâb... Sübhâne rabbiye'l-'aliyyi'l-a'lel vehhâb...

Bismillâhirrahmânirrahîm İnnellezine yubayi'ûnke innemâ yubâyi'ûnellah yedullahi fevka eydihimBismillâhirrahmânirrahîm

İnnellezine yubayi'ûnke innemâ yubâyi'ûnellah yedullahi fevka eydihim
fe-men nekese fe-innemâ yenkisu alâ nefsih ve men evfâ bi-mâ âhede aleyhullahe fe-seyu'tîhi ecran 'azîmâ. fe-men nekese fe-innemâ yenkisu alâ nefsih ve men evfâ bi-mâ âhede aleyhullahe fe-seyu'tîhi ecran 'azîmâ.

Sadekallahu'l-azîm Şimdi bu, bu tarikata girmek, bir söz vermedir.Sadekallahu'l-azîm

Şimdi bu, bu tarikata girmek, bir söz vermedir.
Allah'a söz vermek demektir, bize söz vermek demektir. Bağlanmak önemli, ciddi birşeydir.Allah'a söz vermek demektir, bize söz vermek demektir. Bağlanmak önemli, ciddi birşeydir. Allah ahdinden dolayı insana sevap da verir uymadığı zaman hesap da sorar.Allah ahdinden dolayı insana sevap da verir uymadığı zaman hesap da sorar. Onun için ahdinize sadık olun. Nefse, şeytana uymayın.Onun için ahdinize sadık olun. Nefse, şeytana uymayın. Bu söylediğimiz nasihatleri güzelce tutarak iyi bir müslüman olmaya gayret edin. Bu söylediğimiz nasihatleri güzelce tutarak iyi bir müslüman olmaya gayret edin.

Allahu Teâlâ hazretleri yolunuzu, manevî yolculuğunuzu, seyr-i sülûkunuzu hayırlı eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri yolunuzu, manevî yolculuğunuzu, seyr-i sülûkunuzu hayırlı eylesin. İstikametten, şeriatten ayırmasın. Nefse, şeytana uydurmasın.İstikametten, şeriatten ayırmasın. Nefse, şeytana uydurmasın. Tarikatin güzel âdâbını öğrenmek nasip etsin. Tarikatin güzel âdâbını öğrenmek nasip etsin. Ahlakınızı güzelleştirmek, kamil bir müslüman olmak nasip etsin.Ahlakınızı güzelleştirmek, kamil bir müslüman olmak nasip etsin. Huzuruna sevdiği, razı olduğu bir kul olarak varmayı nasip eylesin. Huzuruna sevdiği, razı olduğu bir kul olarak varmayı nasip eylesin.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2