Namaz Vakitleri

4 Ramazan 1446
04 March 2025
İmsak
06:03
Güneş
07:27
Öğle
13:21
İkindi
16:30
Akşam
19:05
Yatsı
20:24
Detaylı Arama

Ahir Zamanın Halleri (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Ramazan 1413 / 07.03.1993
İskenderpaşa Camii / İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Abdest alırken dua okumanın gerektiğini söylemiştiniz. Abdest dualarının bid'at olduğunu duyduk. Bu konuyu açıklar | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Ahir Zamanın Halleri (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Ramazan 1413 / 07.03.1993
İskenderpaşa Camii / İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Abdest alırken dua okumanın gerektiğini söylemiştiniz. Abdest dualarının bid'at olduğunu duyduk. Bu konuyu açıklar | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Çeşitli sorular var; gücüm yettiğince onlara cevap vereceğimÇeşitli sorular var; gücüm yettiğince onlara cevap vereceğim ama önce iki tane soruyu cevaplandırmak istiyorum.

ama önce iki tane soruyu cevaplandırmak istiyorum.

Abdest alırken dua okumanın gerektiğini söylemiştiniz.Abdest alırken dua okumanın gerektiğini söylemiştiniz. Abdest dualarının bid'at olduğunu duyduk. Bu konuyu açıklar mısınız?

Abdest dualarının bid'at olduğunu duyduk. Bu konuyu açıklar mısınız?

Muhterem Kardeşlerim!

Muhterem Kardeşlerim!

Dinimize o kadar saçma sapan laflar sokmuşlar ki dinimizi karıştıracak öyle laflar dolaşıyor kiDinimize o kadar saçma sapan laflar sokmuşlar ki dinimizi karıştıracak öyle laflar dolaşıyor ki Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîflerinde bütün bu abdest duaları var.Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîflerinde bütün bu abdest duaları var. Açın ilmihal kitaplarını, mesela Büyük İslâm İlmihali, Nîmet-i İslâm;Açın ilmihal kitaplarını, mesela Büyük İslâm İlmihali, Nîmet-i İslâm; Diyanet İşleri Başkanlığı'na gidin, sorun.Diyanet İşleri Başkanlığı'na gidin, sorun. En muteber ilmihal kitaplarına bakın. En muteber ilmihal kitaplarına bakın. Hepsinde abdest duaları vardır;Hepsinde abdest duaları vardır; bu abdest duaları Peygamber Efendimiz'in hadisleridir, bunlara bid'at denilir mi?
bu abdest duaları Peygamber Efendimiz'in hadisleridir, bunlara bid'at denilir mi?
Bu millet ne kadar şaşırdı, ne kadar cahilleşti! Ne kadar saçma sapan laflar söylüyor, anlayın.Bu millet ne kadar şaşırdı, ne kadar cahilleşti! Ne kadar saçma sapan laflar söylüyor, anlayın. Abdest duaları Peygamber Efendimiz'in öğrettiği dualar;

Abdest duaları Peygamber Efendimiz'in öğrettiği dualar;

"Bunları yapın." diyor, "Yapmayanın sevabı olmaz, sadece abdest almış olur." diyor,"Bunları yapın." diyor, "Yapmayanın sevabı olmaz, sadece abdest almış olur." diyor, millet de "bid'at" diyor. Adamakıllı, bid'atı şaşırmışlar!

millet de "bid'at" diyor. Adamakıllı, bid'atı şaşırmışlar!

Bir de aynı şekilde birisi de "Yemek duası sünnet değildir." demiş.

Bir de aynı şekilde birisi de "Yemek duası sünnet değildir." demiş.

Yemek duası sünnet değildir de ne sünnettir?

Yemek duası sünnet değildir de ne sünnettir?

Peygamber Efendimiz; her yemeğe otururken de kalkarken de dua ederdi.Peygamber Efendimiz; her yemeğe otururken de kalkarken de dua ederdi. Bizzat onun mübarek ağzından çıkmış yemek duaları vardır:

Bizzat onun mübarek ağzından çıkmış yemek duaları vardır:

Ekele teâmekümü'l-ebrâr ve eftara indekümü's-sâimûn.

Ekele teâmekümü'l-ebrâr ve eftara indekümü's-sâimûn.

Bizim burada, şu Râmûz kitabında okuduğumuz nice hadîs-i şerîfler var.

Bizim burada, şu Râmûz kitabında okuduğumuz nice hadîs-i şerîfler var.

Çok sapıklar var. Bir kimse size bir şey söylediği zaman;

Çok sapıklar var. Bir kimse size bir şey söylediği zaman;

"Sen kimsin, neyin nesisin, bilgin ne, nereye dayanıyorsun, kaynağın ne?" diye sorun.

"Sen kimsin, neyin nesisin, bilgin ne, nereye dayanıyorsun, kaynağın ne?" diye sorun.

Bak ne kadar saçma şeyler söylüyorlar. Çok yanlış şeyler söylüyorlar.Bak ne kadar saçma şeyler söylüyorlar. Çok yanlış şeyler söylüyorlar. Sünnet olan şeylere "bid'at" demek suretiyle çok büyük günaha da giriyorlar.

Sünnet olan şeylere "bid'at" demek suretiyle çok büyük günaha da giriyorlar.

Resim çekilip albümde saklanması caiz midir?

Resim çekilip albümde saklanması caiz midir?

Resim çektirmek konusunda çeşitli kaviller var. Mesela Suudi Arabistan'da resim çektirmezler.Resim çektirmek konusunda çeşitli kaviller var. Mesela Suudi Arabistan'da resim çektirmezler. Harem-i şerîfe fotoğraf makinesi sokturmazlar.Harem-i şerîfe fotoğraf makinesi sokturmazlar. Fotoğrafçıları kovarlar ama fotoğraf makinesini satarlar; yasak değil!

Fotoğrafçıları kovarlar ama fotoğraf makinesini satarlar; yasak değil!

Bazıları;

"Fotoğraf ışıkların kâğıt üzerine aksidir.
Bazıları;

"Fotoğraf ışıkların kâğıt üzerine aksidir.
Suya nasıl aksediyor, gözümüzün arkasına nasıl geliyor,Suya nasıl aksediyor, gözümüzün arkasına nasıl geliyor, onun gibi bir şeydir; bunda bir mahzur yoktur." diyorlar çünkü burada tasvir yok.onun gibi bir şeydir; bunda bir mahzur yoktur." diyorlar çünkü burada tasvir yok. Doğrudan doğruya ışıkların oraya tesir etmesi var.Doğrudan doğruya ışıkların oraya tesir etmesi var. Yalnız boy resimleri; "Bu benim babamdı, bu benim dedemdi." caiz görülmemiş.Yalnız boy resimleri; "Bu benim babamdı, bu benim dedemdi." caiz görülmemiş. Çünkü burada hürmete, hürmetten daha sapık şeylere doğru gidişler olmuş, tarih boyunca.Çünkü burada hürmete, hürmetten daha sapık şeylere doğru gidişler olmuş, tarih boyunca. Onun için böyle resimlere, suretlere yasak konulmuş.Onun için böyle resimlere, suretlere yasak konulmuş. Ev resmi çekersin, fotoğrafsız olmaz; yirminci yüzyılda gazeteler, mecmualar,Ev resmi çekersin, fotoğrafsız olmaz; yirminci yüzyılda gazeteler, mecmualar, mimarlık, mühendislik, birçok ilimler, her şey fotoğrafla gidiyor.mimarlık, mühendislik, birçok ilimler, her şey fotoğrafla gidiyor. Yazma eserlerin fotoğrafı çekiliyor, fotoğraf caiz.Yazma eserlerin fotoğrafı çekiliyor, fotoğraf caiz. Ama bir insanın boy resmi, pek uygun olmuyor, uygun görmüyorlar.Ama bir insanın boy resmi, pek uygun olmuyor, uygun görmüyorlar. Bu kadar anlatalım. Uzundu da esas itibariyle böyle bilin.

Bu kadar anlatalım. Uzundu da esas itibariyle böyle bilin.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2