Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Allah’ın Razı Olduğu Din (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

İçerik

Son nefeste imanlı gitmek ömrümüzde “Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah” dememizle mi olur, yoksa son nefeste mi “Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah” demekle mi olur? Son nefeste diyemezsek imansız gitmiş olur muyuz?

Soru: İçinde âyetler bulunan bir kitabı 20-25 kişiye dağıtsak, bu kitaplara onlar hürmetsizlik etseler vebalimiz olur mu? 

Soru: Birisi eski hocaefendilerden birisinin bir sözünü [yazmış.] “Bütün müslümanlar eşittir.” demiş. İbadet yok, ahlâk yok, cihat yok, tesettür yok; eşitlik nasıl olur? 

Soru: Emlakçı olarak bir kimse komisyonunu alabilir mi, câiz mi? Bunu kendisine meslek edinmesi câiz olur mu? 

Soru: Dükkâna üç-beş takım bırakmışlar, sahibini bilmiyoruz, fakat onları kullanıyoruz ve para kazanıyoruz.Bu para helal mi? Aletin fiyatını tasadduk etsek yine ne olur? 

Soru: Yatakta yatarken Kur’an okumak [câiz midir?] Yatarken takma dişi çıkarmak lazım mı? Sarıkta en ve boyun ölçüsünün izahlarını arz ederiz. 

Soru: Org ile marş çalmak câiz mi 

Soru: Ruh ve sinir hastası olmak ve akıl hastası olmak müslüman olmayı engeller mi? 

Soru: “Faizsiz kazanç” adıyla çalışan kuruluşların hükmü nedir? 

Soru: “Namazdan sonra Salâten Tüncînâ’yı okumak bid’at.” diye duydum. Aslı var mı? 

Soru: Nefsin her türlü arzusunu yerine getiren bir kimse için Allah’ın af kapısı açık mıdır? 

Soru: Benim bir müşkülâtım; abdest alırken, aldıktan sonra veya namaz esnasında sıkça oluşan karnımdaki gaz “Acaba abdestimi bozdu mu, bozmadı mı?” diye tereddüt veriyor. Bu bir vesvese midir, yoksa bir özür hâli midir, tahmin edemiyorum. İhtiyaten abdestimi ezana yakın alıyorum fakat her zaman bu zor oluyor. Bu husuta ne yapmam lazım? 

Soru: Muhterem hocam, ruhî sıkıntım var. Neler tavsiye edersiniz? “Kalbime kötü vesvese geliyor. 

Soru: Kur’ân’ı okuyup bitirdiğimiz zaman Aşr-ı Şerîf’in sonunda “Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ” demek ile “Sübhâne rabbinâ rabbi’l-izzeti ammâ” demek arasında ne fark var, bilgi verirseniz memnun olurum. 

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın 1980 sonrası sohbetlerine ek olarak başka bir uygulama daha başlatıldı. Problemi olanlar, herhangi bir konuda sıkıntısı olanlar, meselelerini yazılı olarak hocamıza gönderiyorlardı. Hocamız onları birer birer okuyor, her birisi için gerekli cevapları, açıklamaları, nasihatleri yapıyor, tavsiyelerde bulunuyordu.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamızın sohbetlerine katılanlar, katlanmış kâğıt parçalarının elden ele, kürsüye doğru taşındığını ve bir zaman sonra bunların kürsüde küçük tepecikler oluşturduklarını görmüşlerdir.

Konuşma Metni

Soruları da cevaplandırmaya biraz vaktim var bugün, bildiklerimi söyleyeyim.Soruları da cevaplandırmaya biraz vaktim var bugün, bildiklerimi söyleyeyim.

Son nefeste imanlı gitmek ömrümüzde “Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah” dememizle mi olur,


Son nefeste imanlı gitmek ömrümüzde “Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah” dememizle mi olur,
yoksa son nefeste mi “Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah” demekle mi olur?yoksa son nefeste mi “Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah” demekle mi olur? Son nefeste diyemezsek imansız gitmiş olur muyuz diyor. Birisi böyle bir soru sormuşSon nefeste diyemezsek imansız gitmiş olur muyuz diyor. Birisi böyle bir soru sormuş

Muhterem kardeşlerim!


Muhterem kardeşlerim!


Bir insan ömrü boyunca müslüman gibi yaşasa yaşasa da en son bir-iki saatinde kâfir olsa


Bir insan ömrü boyunca müslüman gibi yaşasa yaşasa da en son bir-iki saatinde kâfir olsa
küfür bütün amellerini hebâen mensûrâ eder, kâfir gider.küfür bütün amellerini hebâen mensûrâ eder, kâfir gider. Bütün işler sona yani âkıbetine göre olur. Kişinin en son durumu önemlidir.Bütün işler sona yani âkıbetine göre olur. Kişinin en son durumu önemlidir.

Lâ teşbih ve lâ temsil; iki takım maç ediyor.


Lâ teşbih ve lâ temsil; iki takım maç ediyor.
Birisi 85 puan almış, öteki 92 puan almış.Birisi 85 puan almış, öteki 92 puan almış. birisi 26 puan almış, ötekisi bilmem ne almış.birisi 26 puan almış, ötekisi bilmem ne almış. Daha dur bakalım, maçlar devam ederken belli olmaz. Bir atak yapıyor, ötekisini geçiyor.Daha dur bakalım, maçlar devam ederken belli olmaz. Bir atak yapıyor, ötekisini geçiyor. Ömür bitmedikçe kötü durumda olanın üzülmesine lüzum yok; belki durumunu düzeltir,Ömür bitmedikçe kötü durumda olanın üzülmesine lüzum yok; belki durumunu düzeltir, Allah’ın sevgili kulu olabilir.Allah’ın sevgili kulu olabilir. İyi durumda olanın da güvenmesine sebep yok; ayağı bir kayarsa mahvolabilir. İşin sonu önemlidir. İyi durumda olanın da güvenmesine sebep yok; ayağı bir kayarsa mahvolabilir. İşin sonu önemlidir.

Onun için, en son nefesimize, şu dudaklarımızda ruhumuzu teslim edinceye kadar


Onun için, en son nefesimize, şu dudaklarımızda ruhumuzu teslim edinceye kadar
Allah’ın yolunda gitmeye gayret edeceğiz. Yalnız itibar en son nefese göredir. Allah’ın yolunda gitmeye gayret edeceğiz. Yalnız itibar en son nefese göredir. En son nefesteki duruma göredir. En son nefesteki duruma göredir.

“En son nefeste” derken iki şeyi istisna etmem lazım.


“En son nefeste” derken iki şeyi istisna etmem lazım.


Hâlet-i ye’s denilen, gözden perdeler kaldırıldıktan sonra olan uyanışın kıymeti yoktur.


Hâlet-i ye’s denilen, gözden perdeler kaldırıldıktan sonra olan uyanışın kıymeti yoktur.
Asıl ayıkken olan imanın kıymeti vardır. Asıl ayıkken olan imanın kıymeti vardır. Gözünden perdeler tam kaldırılıyor da “şimdi inandım” demeye kalkıyor.Gözünden perdeler tam kaldırılıyor da “şimdi inandım” demeye kalkıyor. O zaman kıymeti olmadığına dâir âyetler vardır, bu bir. O zaman kıymeti olmadığına dâir âyetler vardır, bu bir.

İkinci söyleyeceğim nokta da;


İkinci söyleyeceğim nokta da;
ömrü boyunca insan neye gayret ederse son nefesini Allah ona göre lütfediyor.ömrü boyunca insan neye gayret ederse son nefesini Allah ona göre lütfediyor. Birde o durum var.Birde o durum var. Bu da şu hadîs-i şerîften çıkıyor:Bu da şu hadîs-i şerîften çıkıyor:

Temûtûn kemâ taîşûn. “Nasıl yaşarsanız o yaşayışınıza müsanip bir şekilde ölürsünüz.”


Temûtûn kemâ taîşûn. “Nasıl yaşarsanız o yaşayışınıza müsanip bir şekilde ölürsünüz.”


Onun için ayık iken, aklı başındayken, mantığı muhakemesi çalışıyorken insanın


Onun için ayık iken, aklı başındayken, mantığı muhakemesi çalışıyorken insanın
Allah’ın istediği kul olmaya gayret etmesi ve öyle yaşaması lazım.Allah’ın istediği kul olmaya gayret etmesi ve öyle yaşaması lazım.

“Ama hocam, bazılarını görüyoruz iyi gibi oluyor da kötü hâtimeyle, sûihâtimeyle gidiyor.”


“Ama hocam, bazılarını görüyoruz iyi gibi oluyor da kötü hâtimeyle, sûihâtimeyle gidiyor.”


Onun içi bozuktur da yine yaşantısına uygun, ondan öyle gidiyordur.


Onun içi bozuktur da yine yaşantısına uygun, ondan öyle gidiyordur.
Yani içinde bir bozukluk vardır da ondandır.Yani içinde bir bozukluk vardır da ondandır.

O bakımdan dışa değil kendinize önem vereceksiniz.


O bakımdan dışa değil kendinize önem vereceksiniz.
İçinizin, imanınızın sağlam olmasına, kalbinizin pâk olmasına dikkat edeceksiniz.İçinizin, imanınızın sağlam olmasına, kalbinizin pâk olmasına dikkat edeceksiniz. Allah yolunda çalışacaksınız. Zikre devam edeceksiniz. İbadete devam edeceksiniz.Allah yolunda çalışacaksınız. Zikre devam edeceksiniz. İbadete devam edeceksiniz. Koşturacaksınız, koşturacaksınız, koşturacaksınız, son nefese kadar çalışacaksınız.Koşturacaksınız, koşturacaksınız, koşturacaksınız, son nefese kadar çalışacaksınız. Allah bu çalışmanıza uygun olarak size bir güzel sonuç nasip eder. Allah bu çalışmanıza uygun olarak size bir güzel sonuç nasip eder.

Misal: Bir hoca efendinin vefatını birkaç defa sizlere de söylemişimdir.


Misal: Bir hoca efendinin vefatını birkaç defa sizlere de söylemişimdir.
Ramazan’da sahur yapıyor, oruca niyetleniyor, camiye geliyor, mukabelesini okuyor,Ramazan’da sahur yapıyor, oruca niyetleniyor, camiye geliyor, mukabelesini okuyor, namaza duruyorlar; ikinci rekâtta secdede kalkmıyor, ruhunu teslim ediyor.namaza duruyorlar; ikinci rekâtta secdede kalkmıyor, ruhunu teslim ediyor. Hem oruçlu, hem abdestli, hem namazın içinde zikirde tesbihteyken Allah’a ruhunu teslim ediyor. Hem oruçlu, hem abdestli, hem namazın içinde zikirde tesbihteyken Allah’a ruhunu teslim ediyor.

Neden?


Neden?


Ömrünü hafızlıkla geçirmiş, vaazla geçirmiş, mukabele okuyarak geçirmiş; Allah ona öyle nasip ediyor.


Ömrünü hafızlıkla geçirmiş, vaazla geçirmiş, mukabele okuyarak geçirmiş; Allah ona öyle nasip ediyor.


Falanca adam ömrünü meyhanede geçirmiş.


Falanca adam ömrünü meyhanede geçirmiş.
“İçkiyi bırak.” diye bir-iki defa zorlamışlar, tevbe ettirmişler.“İçkiyi bırak.” diye bir-iki defa zorlamışlar, tevbe ettirmişler. Tevbe ettiğine de pişman olmuş; “Bir daha tevbe etmem!Tevbe ettiğine de pişman olmuş; “Bir daha tevbe etmem! Bu tatlı şeyi niye bırakmışım ben?” diye devam ediyor, edepsizce sözler söylüyor,Bu tatlı şeyi niye bırakmışım ben?” diye devam ediyor, edepsizce sözler söylüyor, bilmem ne filan.bilmem ne filan. Başkasını güldürmek için öyle laflar söyleyenler oluyor.Başkasını güldürmek için öyle laflar söyleyenler oluyor. Sonunda bakıyorsun, meyhane köşesinde çatlamış veya yüznumarada ölmüş,Sonunda bakıyorsun, meyhane köşesinde çatlamış veya yüznumarada ölmüş, ayağı kafası [pisliklere] batmış. Böyle acayip şeyler duyuyorsun.

Neden?
ayağı kafası [pisliklere] batmış. Böyle acayip şeyler duyuyorsun.

Neden?


Öyle yaşadı da Allah ona uygun bir kötü sonuç nasip ediyor.


Öyle yaşadı da Allah ona uygun bir kötü sonuç nasip ediyor.


Onun için, aklınız başınızdayken, elinizde imkân varken Allah’ın sevgili kulu olmaya


Onun için, aklınız başınızdayken, elinizde imkân varken Allah’ın sevgili kulu olmaya
var gücünüzle gayret edeceksiniz. Hüsnü hâtime nasip etsin diye, Allah’a dua edeceksiniz.var gücünüzle gayret edeceksiniz. Hüsnü hâtime nasip etsin diye, Allah’a dua edeceksiniz. İş en sona göre hesaplanır.İş en sona göre hesaplanır. O en sonun güzel olması için de başından beri güzel olmaya çalışmak lazım geliyor. O en sonun güzel olması için de başından beri güzel olmaya çalışmak lazım geliyor.

Soru: İçinde âyetler bulunan bir kitabı 20-25 kişiye dağıtsak,


Soru: İçinde âyetler bulunan bir kitabı 20-25 kişiye dağıtsak,
bu kitaplara onlar hürmetsizlik etseler vebalimiz olur mu?

Cevap: Olmaz.
bu kitaplara onlar hürmetsizlik etseler vebalimiz olur mu?

Cevap: Olmaz.
Çünkü sen ilim irfan olsun diye beğenilen şu kitabı dağıtmışsın; tefsir kitabı da olabilir,Çünkü sen ilim irfan olsun diye beğenilen şu kitabı dağıtmışsın; tefsir kitabı da olabilir, içinde âyet olan kitap da olabilir, hadis olan da olabilir... İşte şu kitap hadis kitabı.içinde âyet olan kitap da olabilir, hadis olan da olabilir... İşte şu kitap hadis kitabı. Bunu birisine versem, verdiğim kimse buna hürmetsizlik etseBunu birisine versem, verdiğim kimse buna hürmetsizlik etse bana vebal olmaz, hürmetsizlik edene vebal olur. bana vebal olmaz, hürmetsizlik edene vebal olur.

İçinde âyet hadis bulunan din kitaplarının hepsi hürmete şâyandır. Hürmette kusur etmeyin.


İçinde âyet hadis bulunan din kitaplarının hepsi hürmete şâyandır. Hürmette kusur etmeyin.


Soru: Birisi eski hocaefendilerden birisinin bir sözünü [yazmış.] “Bütün müslümanlar eşittir.” demiş.


Soru: Birisi eski hocaefendilerden birisinin bir sözünü [yazmış.] “Bütün müslümanlar eşittir.” demiş.
İbadet yok, ahlâk yok, cihat yok, tesettür yok; eşitlik nasıl olur?İbadet yok, ahlâk yok, cihat yok, tesettür yok; eşitlik nasıl olur?

Cevap: Müslümanlar, müslüman olmak bakımından, Allah’ın kulu olmak bakımından,


Cevap: Müslümanlar, müslüman olmak bakımından, Allah’ın kulu olmak bakımından,
ellerinde fırsatların eşit olması bakımından öyledir.ellerinde fırsatların eşit olması bakımından öyledir. Ama o hoca “mertebeleri öyle olacak” mânasında dememiştir. Mertebeleri mutlaka farklıdır.Ama o hoca “mertebeleri öyle olacak” mânasında dememiştir. Mertebeleri mutlaka farklıdır. Mesela peygamberler hakkında da;

Lâ nuferriku beyne ehadin minhüm diyoruz.
Mesela peygamberler hakkında da;

Lâ nuferriku beyne ehadin minhüm diyoruz.
Yani “Peygamberlerin hiçbirini ötekisinden ayırmayız, hepsine hürmet ederiz.” Yani “Peygamberlerin hiçbirini ötekisinden ayırmayız, hepsine hürmet ederiz.”

Ama bu, “hepsi eşit” mânasına gelmez.


Ama bu, “hepsi eşit” mânasına gelmez.
Çünkü bazısını ötekisine taftil ettiğini Allahu Teâlâ hazretleri Kur’ân-ı Kerîm’de bildiriyor.Çünkü bazısını ötekisine taftil ettiğini Allahu Teâlâ hazretleri Kur’ân-ı Kerîm’de bildiriyor. Fazilet farkı mutlaka vardır. En faziletlisi Peygamber Efendimiz’dir.Fazilet farkı mutlaka vardır. En faziletlisi Peygamber Efendimiz’dir. Ulu’l-azm peygamberler ötekilerden daha faziletlidir. Böyle dereceleri, tertipleri vardır. Ulu’l-azm peygamberler ötekilerden daha faziletlidir. Böyle dereceleri, tertipleri vardır. Sahâbe-i kirâmın da tertipleri vardır.Sahâbe-i kirâmın da tertipleri vardır. En faziletlisi Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz, En faziletlisi Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz, ...... ondan sonra Bedir harbine iştirak edenler vs. vs. hepsinin bir [üstünlük derecesi] vardır. ondan sonra Bedir harbine iştirak edenler vs. vs. hepsinin bir [üstünlük derecesi] vardır.

İnsanların amellerinin güzelliğine göre, ihlâslarının kuvvetine göre mertebeleri farklı olur.


İnsanların amellerinin güzelliğine göre, ihlâslarının kuvvetine göre mertebeleri farklı olur.
Ama müslüman olarak hepsi müslümandır; kanun karşısında eşittir,Ama müslüman olarak hepsi müslümandır; kanun karşısında eşittir, muamele karşısında eşittir, adalet noktasından eşitliği vardır. Öyle söylemiştir. muamele karşısında eşittir, adalet noktasından eşitliği vardır. Öyle söylemiştir.

Soru: Emlakçı olarak bir kimse komisyonunu alabilir mi, câiz mi?


Soru: Emlakçı olarak bir kimse komisyonunu alabilir mi, câiz mi?
Bunu kendisine meslek edinmesi câiz olur mu?Bunu kendisine meslek edinmesi câiz olur mu? ......

Cevap: Yapılan işte tapudaki işleri görmek, takip etmek, koşturmak, telefon açmak,


Cevap: Yapılan işte tapudaki işleri görmek, takip etmek, koşturmak, telefon açmak,
harçları yatırmak, müşkülleri halletmek gibi şeylerden zahmet ve meşakkat oluyor. harçları yatırmak, müşkülleri halletmek gibi şeylerden zahmet ve meşakkat oluyor. O zahmet ve meşakkatlerden dolayı da herkesin koparamadığı işler oluyor, ancak o kopartabiliyor. O zahmet ve meşakkatlerden dolayı da herkesin koparamadığı işler oluyor, ancak o kopartabiliyor. Câiz olur. Ondan sonra, birtakım kiralık yerleri bulmak vesaire tarzında dükkân açıyorlar.Câiz olur. Ondan sonra, birtakım kiralık yerleri bulmak vesaire tarzında dükkân açıyorlar. Geziyorlar, kiralık evleri buluyorlar, sahipleriyle konuşuyorlar,Geziyorlar, kiralık evleri buluyorlar, sahipleriyle konuşuyorlar, şartlarını öğreniyorlar, hizmet yapıyorlar. Gelene de bilgi olarak o hizmeti veriyorlar.şartlarını öğreniyorlar, hizmet yapıyorlar. Gelene de bilgi olarak o hizmeti veriyorlar. [Karşı] tarafın rızasıyla emeğinin karşılığı olarak[Karşı] tarafın rızasıyla emeğinin karşılığı olarak böyle bir şeyin alınması düşünülür, olur. Allah vere... böyle bir şeyin alınması düşünülür, olur. Allah vere...

Soru: Dükkâna üç-beş takım bırakmışlar, sahibini bilmiyoruz,


Soru: Dükkâna üç-beş takım bırakmışlar, sahibini bilmiyoruz,
fakat onları kullanıyoruz ve para kazanıyoruz.Bu para helal mi?fakat onları kullanıyoruz ve para kazanıyoruz.Bu para helal mi? Aletin fiyatını tasadduk etsek yine ne olur?Aletin fiyatını tasadduk etsek yine ne olur?

Cevap: Bir yerde böyle bir şey bulunduğu zaman


Cevap: Bir yerde böyle bir şey bulunduğu zaman
onun sahibini bulmak hususunda gayret edilecek, uğraşılacak, çalışılacak.onun sahibini bulmak hususunda gayret edilecek, uğraşılacak, çalışılacak. Bulunması imkânsız olduğu takdirde sahibinin yerine tasadduk edilebilir,Bulunması imkânsız olduğu takdirde sahibinin yerine tasadduk edilebilir, sevabı ona gitsin diye bir hayır müessesesine o şeyler verilebilir. sevabı ona gitsin diye bir hayır müessesesine o şeyler verilebilir.

Soru: Yatakta yatarken Kur’an okumak [câiz midir?] Yatarken takma dişi çıkarmak lazım mı?


Soru: Yatakta yatarken Kur’an okumak [câiz midir?] Yatarken takma dişi çıkarmak lazım mı?
Sarıkta en ve boyun ölçüsünün izahlarını arz ederiz. Sarıkta en ve boyun ölçüsünün izahlarını arz ederiz.

Cevap: Kur’ân-ı Kerîm Allahu Teâlâ hazretlerinin kelâmı olduğundan


Cevap: Kur’ân-ı Kerîm Allahu Teâlâ hazretlerinin kelâmı olduğundan
onun okunmasında, dinlenmesinde âdâba riâyet etmek lazım gelir. onun okunmasında, dinlenmesinde âdâba riâyet etmek lazım gelir. Olanca hürmeti ile, saygıyla, tedebbür ile, mânasını tefekkür ile okuması uygun olur.Olanca hürmeti ile, saygıyla, tedebbür ile, mânasını tefekkür ile okuması uygun olur. Durumu müsait ise ona riâyet edecek ama hastaysa ve sâir mazeretleri varsaDurumu müsait ise ona riâyet edecek ama hastaysa ve sâir mazeretleri varsa o zaman o mazereti nispetinde mazur olabilir. Dua niyetiyle okuma olabilir. o zaman o mazereti nispetinde mazur olabilir. Dua niyetiyle okuma olabilir.

Yatarken takma dişi çıkarmak dinî bir mecburiyet değildir, belki tıbbî bir şeydir.


Yatarken takma dişi çıkarmak dinî bir mecburiyet değildir, belki tıbbî bir şeydir.
Tıbben bir mecburiyet varsa çıkartabilir, yoksa çıkartmayabilir. Tıbben bir mecburiyet varsa çıkartabilir, yoksa çıkartmayabilir. Böyle bir şeyin dinî bakımdan bir yönü yok. Böyle bir şeyin dinî bakımdan bir yönü yok.

Sarıkta; sarığın dolaması -her devresi, baş etrafında döndürülmesi-


Sarıkta; sarığın dolaması -her devresi, baş etrafında döndürülmesi-
adedince sevabının çok olacağına dâir rivayet var. Yani uzun olması teşvik ediliyor.adedince sevabının çok olacağına dâir rivayet var. Yani uzun olması teşvik ediliyor. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in sarığınınPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in sarığının bir zira kadar ucunun iki omuzu arasına sarktığına dâir rivayetler var.bir zira kadar ucunun iki omuzu arasına sarktığına dâir rivayetler var. Demek ki ucunu sarkıtarak mümkün olduğu kadar uzun tutmak ve öyle sarmak uygun olabilir. Demek ki ucunu sarkıtarak mümkün olduğu kadar uzun tutmak ve öyle sarmak uygun olabilir.

Bazıları Hocamız’dan naklediyorlar ki; “Sarık bir bakıma kefen olabilecek gibi olmalı.” demiş.


Bazıları Hocamız’dan naklediyorlar ki; “Sarık bir bakıma kefen olabilecek gibi olmalı.” demiş.
“Kefeni sarık diye başına dolamış.” derler.“Kefeni sarık diye başına dolamış.” derler. Bazıları küçücük yapıveriyorlar, bir metrelik [sarığı] bir dolandırıyor, bir sıkıştırıyor, Bazıları küçücük yapıveriyorlar, bir metrelik [sarığı] bir dolandırıyor, bir sıkıştırıyor, “İşte bu sarık.” diyor, o da çok az oluyor. “İşte bu sarık.” diyor, o da çok az oluyor. Allah fazl u kereminden sarık sevabını versin de, dolamasının çok olması icab ediyor. Allah fazl u kereminden sarık sevabını versin de, dolamasının çok olması icab ediyor.

Sarığın eni hakkında bir şey duymadım. Yani “Eni 70 cm olacak, 80 cm olacak.” diye bir şey duymadım.


Sarığın eni hakkında bir şey duymadım. Yani “Eni 70 cm olacak, 80 cm olacak.” diye bir şey duymadım.
Yalnız eski ulemânın sarıklarının çeşitlerini müzelerde gördüm.Yalnız eski ulemânın sarıklarının çeşitlerini müzelerde gördüm. Gayet ince, iki parmaklık [kumaşları] dolayarak sardıklarını da gördüm.Gayet ince, iki parmaklık [kumaşları] dolayarak sardıklarını da gördüm. Demek ki ince de olabiliyormuş diye, oradan onlara dayanarak düşünebiliyorum.Demek ki ince de olabiliyormuş diye, oradan onlara dayanarak düşünebiliyorum.

Soru: Org ile marş çalmak câiz mi?

Cevap: Org


Soru: Org ile marş çalmak câiz mi?

Cevap: Org
sarı metinsarı metin bir mûsikî aleti.bir mûsikî aleti. sarı metinsarı metin Marş da, özellikle askerî amaçlarla bestelenmiş olan şeyler olabilir.Marş da, özellikle askerî amaçlarla bestelenmiş olan şeyler olabilir. “Cenaze marşı” deniliyor, böyle şeyler olabiliyor. “Cenaze marşı” deniliyor, böyle şeyler olabiliyor. Herhangi bir mûsikî parçasını çalmak, yani mûsikî aleti kullanmak hakkında çeşitli görüşler var.Herhangi bir mûsikî parçasını çalmak, yani mûsikî aleti kullanmak hakkında çeşitli görüşler var. Ulemâmız bazısını uygun görmemiş. Ulemâmız bazısını uygun görmemiş. Ama; “Mehter marşı gibi savaşta müslümanı cihada, mücadeleye teşvik edecek, kahramanlık güçlerini [tahkim edecek?]Ama; “Mehter marşı gibi savaşta müslümanı cihada, mücadeleye teşvik edecek, kahramanlık güçlerini [tahkim edecek?] sarı metinsarı metin ya da zikir esnasında tekkelerde olduğu gibi [kişinin] hissiyâtını, duygusunu kuvvetlendirecek,ya da zikir esnasında tekkelerde olduğu gibi [kişinin] hissiyâtını, duygusunu kuvvetlendirecek, makama mekâna uygun tarzda olabilir.” deniliyor. makama mekâna uygun tarzda olabilir.” deniliyor.

“Marşlar” denilince bir de “cenaze marşı” diye söyledim.


“Marşlar” denilince bir de “cenaze marşı” diye söyledim.
Bizim bu cenazelerde çalınan bir marş var, resmî zevât öldüğü zamanBizim bu cenazelerde çalınan bir marş var, resmî zevât öldüğü zaman onların götürülmesinde ağır bir marş çalınıyor. O, kilisenin cenaze marşıymış.onların götürülmesinde ağır bir marş çalınıyor. O, kilisenin cenaze marşıymış. Bu da bir gaflettir. Bu da bir gaflettir. Elâlemin kilisesinin kendi dininin [müziğini] getirip buralarda çalmak, o hiç câiz olmaz. Elâlemin kilisesinin kendi dininin [müziğini] getirip buralarda çalmak, o hiç câiz olmaz. Yani uygun olmuyor. Yani uygun olmuyor.

Camilerde duvara saat takıyorlar, bakıyorsunuz aynen kilise çanı çalıyor.


Camilerde duvara saat takıyorlar, bakıyorsunuz aynen kilise çanı çalıyor.
Onlar Avrupa’da kendi kilisesinin seslerini taklit ettirmişler,Onlar Avrupa’da kendi kilisesinin seslerini taklit ettirmişler, saate tam kilisenin [çanı] gibi [sesi koymuşlar].saate tam kilisenin [çanı] gibi [sesi koymuşlar]. Camiye saati getirmiş. Şunu şimdi kursak, dinleseniz kilise çanı gibi çalar. Camiye saati getirmiş. Şunu şimdi kursak, dinleseniz kilise çanı gibi çalar. Onun için müezzin efendi durdurmuş, Allah razı olsun, sesini çıkarttırmıyor. Onun için müezzin efendi durdurmuş, Allah razı olsun, sesini çıkarttırmıyor.

Niye biz onların [yaptıklarını] yapalım? * /Hıristiyanların


Niye biz onların [yaptıklarını] yapalım? * /Hıristiyanların
sarı metinsarı metin örfüne, âdetine, dinine göre kendilerinin saçma sapan şeylerini yapmamız uygun olmaz. örfüne, âdetine, dinine göre kendilerinin saçma sapan şeylerini yapmamız uygun olmaz.

Soru: Ruh ve sinir hastası olmak ve akıl hastası olmak müslüman olmayı engeller mi?


Soru: Ruh ve sinir hastası olmak ve akıl hastası olmak müslüman olmayı engeller mi?


Cevap: Hayır. Hasta olur, iyi olur. Müslümanlığı engellemez.

Allah hasta olanlara şifa versin.


Cevap: Hayır. Hasta olur, iyi olur. Müslümanlığı engellemez.

Allah hasta olanlara şifa versin.


Tabii bunların dereceleri vardır. Yalnız akıl hastasıysa, mecnun ise kendisinden mükellefiyet düşer.


Tabii bunların dereceleri vardır. Yalnız akıl hastasıysa, mecnun ise kendisinden mükellefiyet düşer.
O cünûnu esnasında mecnun olduğu için, deli olduğu için O cünûnu esnasında mecnun olduğu için, deli olduğu için mükellefiyet yani namaz, oruç, ibadet, taat mecburiyeti düşer. mükellefiyet yani namaz, oruç, ibadet, taat mecburiyeti düşer.

Soru: “Faizsiz kazanç” adıyla çalışan kuruluşların hükmü nedir?


Soru: “Faizsiz kazanç” adıyla çalışan kuruluşların hükmü nedir?


Cevap: “Faizsiz oldukları için, kâr amaçlı çalıştıkları için çalışması uygundur.” deniliyor.


Cevap: “Faizsiz oldukları için, kâr amaçlı çalıştıkları için çalışması uygundur.” deniliyor.
Muhtelif kimseler bu soruları sordu. O müesseselerde bulunan kardeşlerimiz de var. Muhtelif kimseler bu soruları sordu. O müesseselerde bulunan kardeşlerimiz de var. Onlardan da dinledik. Kâr ortaklığı yaptırtıyorlar, öyle çalışıyorlarmış. O bakımdan uygun oluyor. Onlardan da dinledik. Kâr ortaklığı yaptırtıyorlar, öyle çalışıyorlarmış. O bakımdan uygun oluyor.

Soru: “Namazdan sonra Salâten Tüncînâ’yı okumak bid’at.” diye duydum. Aslı var mı?


Soru: “Namazdan sonra Salâten Tüncînâ’yı okumak bid’at.” diye duydum. Aslı var mı?


Cevap: Salavât-ı şerîfe okumak Kur’ân-ı Kerîm’de âyetle sabit, biz onunla emrolunmuşuz.


Cevap: Salavât-ı şerîfe okumak Kur’ân-ı Kerîm’de âyetle sabit, biz onunla emrolunmuşuz.


Bismillâhirrahmânirrahîm.

İnna’llâhe ve melâiketehû yusallûne ale’n-nebiyyi


Bismillâhirrahmânirrahîm.

İnna’llâhe ve melâiketehû yusallûne ale’n-nebiyyi
yâ eyyühe’llezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ. yâ eyyühe’llezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ.

Emir. “Baş üstüne yâ Rabbi!” diye, salât u selam getirmemiz lazım. Allah'ın emri olduğu için...


Emir. “Baş üstüne yâ Rabbi!” diye, salât u selam getirmemiz lazım. Allah'ın emri olduğu için...


Allah’ın emrini tutmak bid’at olmaz.

Bir de; “Bir duaya salavât-ı şerîfe ile başlanırsa,


Allah’ın emrini tutmak bid’at olmaz.

Bir de; “Bir duaya salavât-ı şerîfe ile başlanırsa,
salavât-ı şerîfe ile bitirilirse Allahu Teâlâ hazretleri salavâtları kabul edip desalavât-ı şerîfe ile bitirilirse Allahu Teâlâ hazretleri salavâtları kabul edip de duayı reddetmeyeceğinden hepsi birden kabul olur.” diye kitaplarımızda yazılıyor.duayı reddetmeyeceğinden hepsi birden kabul olur.” diye kitaplarımızda yazılıyor. Onun için, biz duaya oturduğumuz zaman salavât ile başlıyoruz.Onun için, biz duaya oturduğumuz zaman salavât ile başlıyoruz. Salavâtın hangi çeşidi olursa olsun, olur. Bir salât u selam ile salât u selam ediyoruz. Salavâtın hangi çeşidi olursa olsun, olur. Bir salât u selam ile salât u selam ediyoruz.

Alimlerimiz oturmuşlar, aşklarından, şevklerinden nice salât u selam düşünmüşler, yazmışlar.


Alimlerimiz oturmuşlar, aşklarından, şevklerinden nice salât u selam düşünmüşler, yazmışlar.
Mesela bu kitaplardan bir tanesi Delâilü’l-hayrât;Mesela bu kitaplardan bir tanesi Delâilü’l-hayrât; ne kadar güzel bir kitaptır, ne kadar feyizli bir kitaptır! ne kadar güzel bir kitaptır, ne kadar feyizli bir kitaptır! Okuyanlar ne kadar büyük feyizler, terakkilere sahip oluyorlar... Okuyanlar ne kadar büyük feyizler, terakkilere sahip oluyorlar...

Salât-ı Münciye’yi yani Salâten Tüncînâ’nın mânasını vakit müsait olsa da size okusam, bayılırsınız!


Salât-ı Münciye’yi yani Salâten Tüncînâ’nın mânasını vakit müsait olsa da size okusam, bayılırsınız!
İnsan bunu okuduğu zaman o kadar güzel, o kadar şümullu, o kadar kestirmeİnsan bunu okuduğu zaman o kadar güzel, o kadar şümullu, o kadar kestirme ve o kadar çok şey istiyor ki, ve o kadar çok şey istiyor ki, o kadar çok mânaları ihtivâ ediyor ki hayran kalınacak bir güzel salavât-ı şerîfe! o kadar çok mânaları ihtivâ ediyor ki hayran kalınacak bir güzel salavât-ı şerîfe!

Bu salavât-ı şerîfeyi okumak bid’at değildir. Niye bid’at olsun; âyet ile emredilmiş bir şey...


Bu salavât-ı şerîfeyi okumak bid’at değildir. Niye bid’at olsun; âyet ile emredilmiş bir şey...


Dualarımıza da onunla başlıyoruz.


Dualarımıza da onunla başlıyoruz.


Müsterih olun, bizim camilerimizde müezzin kardeşlerimizin namazdan sonra


Müsterih olun, bizim camilerimizde müezzin kardeşlerimizin namazdan sonra
okudukları duaların hepsinin hadîs-i şerîflerde yeri vardır.okudukları duaların hepsinin hadîs-i şerîflerde yeri vardır. Sübhanallah, elhamdülillah, Allahu ekber demenin, Âyete’l-kürsî okumanın,Sübhanallah, elhamdülillah, Allahu ekber demenin, Âyete’l-kürsî okumanın, salavât-ı şerîfe getirmenin, Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb demenin,salavât-ı şerîfe getirmenin, Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb demenin, Fâtiha demenin hepsinin âyetlerde yeri vardır. Müsterih olun, hepsi sevaplı güzel şeylerdir. Fâtiha demenin hepsinin âyetlerde yeri vardır. Müsterih olun, hepsi sevaplı güzel şeylerdir.

Bid’atleri başka şeylerde arasın.


Bid’atleri başka şeylerde arasın.


Soru: Nefsin her türlü arzusunu yerine getiren bir kimse için Allah’ın af kapısı açık mıdır?


Soru: Nefsin her türlü arzusunu yerine getiren bir kimse için Allah’ın af kapısı açık mıdır?


Cevap: Açıktır. Allah’ın af kapısı pişman olan, Allah’tan affını isteyen herkes için açıktır.


Cevap: Açıktır. Allah’ın af kapısı pişman olan, Allah’tan affını isteyen herkes için açıktır.
Allah’ın rahmetinden ümidi kesmek haramdır, yasaktır. Çünkü; Allah’ın rahmetinden ümidi kesmek haramdır, yasaktır. Çünkü;

Kul yâ ibâdiye’llezîne esrafû alâ enfüsihim lâ taknetû min rahmetillah.


Kul yâ ibâdiye’llezîne esrafû alâ enfüsihim lâ taknetû min rahmetillah.
Allah'ın rahmetinden ümit kesmemek bu âyet-i kerîmede emredilmiştir. Allah'ın rahmetinden ümit kesmemek bu âyet-i kerîmede emredilmiştir.

Onun için, “Kul ne kadar günahkâr olsa Allah affeder.” diye herkes bilecek.


Onun için, “Kul ne kadar günahkâr olsa Allah affeder.” diye herkes bilecek.
Ama “Allah affeder” diye günaha devam etmeyecek.

Tevbenin ilk şartı nedir?
Ama “Allah affeder” diye günaha devam etmeyecek.

Tevbenin ilk şartı nedir?


Günahına pişman olmak, bir daha işlememeye niyetlenmek.


Günahına pişman olmak, bir daha işlememeye niyetlenmek.


“Ben bunu yine işlerim.” diye düşünürse, “İşlemeye devam edeceğim ama


“Ben bunu yine işlerim.” diye düşünürse, “İşlemeye devam edeceğim ama
Allah şimdiye kadarkileri silsin.” Öyle şey olmaz! İşlememeye cân-ı gönülden azmetmek esası vardır. Allah şimdiye kadarkileri silsin.” Öyle şey olmaz! İşlememeye cân-ı gönülden azmetmek esası vardır.

Günahı ne kadar büyük olursa olsun Allah affeder.


Günahı ne kadar büyük olursa olsun Allah affeder.


Bu husuta Tenbihü’l-Gâfilîn’de çok güzel bir [kıssa] var.


Bu husuta Tenbihü’l-Gâfilîn’de çok güzel bir [kıssa] var.
Hz. Hamza radıyallahu anh’ı öldüren Vahşî isimli kişi sonradan müslüman olmuş.Hz. Hamza radıyallahu anh’ı öldüren Vahşî isimli kişi sonradan müslüman olmuş. Peygamber Efendimiz’e mektup yazmış:

“Allah beni affeder mi?”
Peygamber Efendimiz’e mektup yazmış:

“Allah beni affeder mi?”


Peygamberimiz ona âyet yazmış. Ona bir cevap yazmış,


Peygamberimiz ona âyet yazmış. Ona bir cevap yazmış,
[Peygamberimiz] ona bir cevap göndermiş. Orada çok güzel bir muhâvere, mükâtebe, yazışma var. [Peygamberimiz] ona bir cevap göndermiş. Orada çok güzel bir muhâvere, mükâtebe, yazışma var.

Muhterem kardeşlerim! */Allah affeder. Hiç ümitsizliğe düşmemek lazım.

Ama neye azmetmek lazım?


Muhterem kardeşlerim! */Allah affeder. Hiç ümitsizliğe düşmemek lazım.

Ama neye azmetmek lazım?


“Ben Allah’ın iyi kulu olacağım. Kötü yolu bıraktım, Allah yolunda yürüyeceğim.” demesi lazım.


“Ben Allah’ın iyi kulu olacağım. Kötü yolu bıraktım, Allah yolunda yürüyeceğim.” demesi lazım.
Katrana batmış olsa, simsiyah kesilmiş olsa Allah yine affedebilir. Katrana batmış olsa, simsiyah kesilmiş olsa Allah yine affedebilir. Allah’ın rahmetinden ümit kesmek yok. Allah’ın rahmetinden ümit kesmek yok.

Soru: Benim bir müşkülâtım; abdest alırken, aldıktan sonra veya namaz esnasında


Soru: Benim bir müşkülâtım; abdest alırken, aldıktan sonra veya namaz esnasında
sıkça oluşan karnımdaki gaz “Acaba abdestimi bozdu mu, bozmadı mı?” diye tereddüt veriyor.sıkça oluşan karnımdaki gaz “Acaba abdestimi bozdu mu, bozmadı mı?” diye tereddüt veriyor. Bu bir vesvese midir, yoksa bir özür hâli midir, tahmin edemiyorum.Bu bir vesvese midir, yoksa bir özür hâli midir, tahmin edemiyorum. İhtiyaten abdestimi ezana yakın alıyorum fakat her zaman bu zor oluyor. Bu husuta ne yapmam lazım?İhtiyaten abdestimi ezana yakın alıyorum fakat her zaman bu zor oluyor. Bu husuta ne yapmam lazım?

Cevap: Bu vesvesedir. Şu yazıyı yazan kardeşimiz bu vesveseye hiç itibar etmesin.


Cevap: Bu vesvesedir. Şu yazıyı yazan kardeşimiz bu vesveseye hiç itibar etmesin.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisinden kendisine bildiriyorum kiPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisinden kendisine bildiriyorum ki bu yellenmenin sesli olarak sesini duymadıkça ya da kokusunu duymadıkça abdesti gitmemiştir. bu yellenmenin sesli olarak sesini duymadıkça ya da kokusunu duymadıkça abdesti gitmemiştir.

“Kıpırtı oldu, acaba kaçtı mı?..”

“Acaba” ile, tereddüt ile abdest bozulmaz.


“Kıpırtı oldu, acaba kaçtı mı?..”

“Acaba” ile, tereddüt ile abdest bozulmaz.


“Acaba kaçtı mı ki? İçim rahat etmiyor...”

Hayır!


“Acaba kaçtı mı ki? İçim rahat etmiyor...”

Hayır!
Buna hiç fırsat verme, vesveseye prim verme, ona hiç aldırma. “Acaba kaçtı mı ki?” dedin mi kaçmamış. Buna hiç fırsat verme, vesveseye prim verme, ona hiç aldırma. “Acaba kaçtı mı ki?” dedin mi kaçmamış. Tereddüt oldu mu, kaçmadığının alâmetidir. Bunu bilin.

Altını çizerek söylüyorum:
Tereddüt oldu mu, kaçmadığının alâmetidir. Bunu bilin.

Altını çizerek söylüyorum:


Abdesti aldığınız kesin; “Acaba kaçırdım mı kaçırmadım mı?” tereddüdünüz var...


Abdesti aldığınız kesin; “Acaba kaçırdım mı kaçırmadım mı?” tereddüdünüz var...
Altını çize çize, bastıra bastıra söylüyorum:Altını çize çize, bastıra bastıra söylüyorum: “Acaba kaçtı mı ki?” dediğiniz zaman abdestinizin kaçmadığını bilin! “Acaba kaçtı mı ki?” dediğiniz zaman abdestinizin kaçmadığını bilin!

“Kaçtı ya, tamam, duydum, biliyorum, gördüm, kokladım.”

Tamam, o zaman kaçtı.


“Kaçtı ya, tamam, duydum, biliyorum, gördüm, kokladım.”

Tamam, o zaman kaçtı.


Yakîn şek ile zâil olmaz. Bu, fıkhın kâidesidir.


Yakîn şek ile zâil olmaz. Bu, fıkhın kâidesidir.


Aldığın yakîndir, aldığını kesin olarak biliyorsun, kaçtığı belli değil,


Aldığın yakîndir, aldığını kesin olarak biliyorsun, kaçtığı belli değil,
tereddütlü; abdestin bozulmuyor. tereddütlü; abdestin bozulmuyor.

Bu vesveseye prim verirseniz, “İhtiyaten bir alıvereyim...” derseniz,


Bu vesveseye prim verirseniz, “İhtiyaten bir alıvereyim...” derseniz,
şeytan sizi orada yakalar, bir öğle namazını ikindiye kadar kılamazsınız. şeytan sizi orada yakalar, bir öğle namazını ikindiye kadar kılamazsınız. Birinci rekâtta abdestiniz kaçtı sanırsınız, bozarsınız, tekrar alırsınız; Birinci rekâtta abdestiniz kaçtı sanırsınız, bozarsınız, tekrar alırsınız; rükûda kaçtı sanırsınız, bozarsınız, tekrar alırsınız; ikinci rekâtta tekrar alırsınız, üçüncü defa da...rükûda kaçtı sanırsınız, bozarsınız, tekrar alırsınız; ikinci rekâtta tekrar alırsınız, üçüncü defa da... Helâk olursunuz!

Vesveseye prim vermeyin. Allah’a sığının.
Helâk olursunuz!

Vesveseye prim vermeyin. Allah’a sığının.


Soru: Muhterem hocam, ruhî sıkıntım var. Neler tavsiye edersiniz? “Kalbime kötü vesvese geliyor.”


Soru: Muhterem hocam, ruhî sıkıntım var. Neler tavsiye edersiniz? “Kalbime kötü vesvese geliyor.”


Cevap: Kur’an okumayı tavsiye ederim. Abdestli gezmeyi tavsiye ederim. Bir kere abdestli gezsin.


Cevap: Kur’an okumayı tavsiye ederim. Abdestli gezmeyi tavsiye ederim. Bir kere abdestli gezsin.
Çok Kur’an okusun. Hadis kitaplarını okusun. Kendini ilme versin. Çok Kur’an okusun. Hadis kitaplarını okusun. Kendini ilme versin.

Soru: Kur’ân’ı okuyup bitirdiğimiz zaman Aşr-ı Şerîf’in sonunda


Soru: Kur’ân’ı okuyup bitirdiğimiz zaman Aşr-ı Şerîf’in sonunda
“Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ” demek ile “Sübhâne rabbinâ rabbi’l-izzeti ammâ” demek“Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ” demek ile “Sübhâne rabbinâ rabbi’l-izzeti ammâ” demek arasında ne fark var, bilgi verirseniz memnun olurum. arasında ne fark var, bilgi verirseniz memnun olurum.

Cevap: Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yesifûn ve selâmun ale’l-mürselin


Cevap: Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yesifûn ve selâmun ale’l-mürselin
ve’l-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn demek, âyet-i kerîmeyi bozmamak açısından daha uygundur.ve’l-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn demek, âyet-i kerîmeyi bozmamak açısından daha uygundur. Ötekisi, sübhâne rabbinâ dediği zaman âyeti kendisinin durumuna göre kendisi yeniden söylemiş oluyor.Ötekisi, sübhâne rabbinâ dediği zaman âyeti kendisinin durumuna göre kendisi yeniden söylemiş oluyor. Ama âyetin bozulmadan söylenmesinde fazilet vardır. Ama âyetin bozulmadan söylenmesinde fazilet vardır.

Bakın mesela biz kul hüvallâhu ehad diyoruz. Kul, “de” demek.


Bakın mesela biz kul hüvallâhu ehad diyoruz. Kul, “de” demek.
Yani “de” emrini çıkartıp da huvallâhu ehad demiyoruz.Yani “de” emrini çıkartıp da huvallâhu ehad demiyoruz. Eûzü bi-rabbi’l-felak, eûzü bi-rabbi’n-nas demiyoruz; kul eûzü bi-rabbi’l-felak,Eûzü bi-rabbi’l-felak, eûzü bi-rabbi’n-nas demiyoruz; kul eûzü bi-rabbi’l-felak, kul eûzü bi-rabbi’n-nas, kul yâ eyyühe’l-kâfirûn diyoruz.kul eûzü bi-rabbi’n-nas, kul yâ eyyühe’l-kâfirûn diyoruz. Emriyle, her şeyiyle hiç bozmadan aynen kullanıyoruz.* /Hadîs-i şerîflerde bunun başka delilleri vardır.Emriyle, her şeyiyle hiç bozmadan aynen kullanıyoruz.* /Hadîs-i şerîflerde bunun başka delilleri vardır. sarı metinsarı metin Aynen kullanması daha sevaplıdır. Sübhâne rabbike diye kullanmak daha sevaplıdır. Aynen kullanması daha sevaplıdır. Sübhâne rabbike diye kullanmak daha sevaplıdır.

Allah hepinizden razı olsun.


Allah hepinizden razı olsun.
Subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke ente'l-alîmü'l-hakîm. Subhâne Rabbinâ Rabbi'l-izzeti ammâ yesıfûn. Ve's-selâmü ale'l-mürselîn ve'l-hamdü lillahi Rabbi'l-âlemîn.

el-Fâtiha.
Subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke ente'l-alîmü'l-hakîm. Subhâne Rabbinâ Rabbi'l-izzeti ammâ yesıfûn. Ve's-selâmü ale'l-mürselîn ve'l-hamdü lillahi Rabbi'l-âlemîn.

el-Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2