Namaz Vakitleri

5 Rebîü'l-Âhir 1446
08 Ekim 2024
İmsak
05:36
Güneş
07:00
Öğle
12:57
İkindi
16:09
Akşam
18:44
Yatsı
20:03
Detaylı Arama

Müslümanın Yardımına Koşmak (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Safer 1406 / 27.10.1985

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Kalkan Balığı Haram Mıdır?, Boza haram Mıdır?, Margarinlerin İçinde Domuz Yağı Var Deniliyor, İslâm Düşmanın Yanında Çalışan Bir | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Müslümanın Yardımına Koşmak (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Safer 1406 / 27.10.1985

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Kalkan Balığı Haram Mıdır?, Boza haram Mıdır?, Margarinlerin İçinde Domuz Yağı Var Deniliyor, İslâm Düşmanın Yanında Çalışan Bir | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Dürru'l-muhtar kitabında "Kalkan balığı haram." yazıyor, ne dersiniz? Dürru'l-muhtar kitabında "Kalkan balığı haram." yazıyor, ne dersiniz?

Kalkan balığı haram değildir, her balık gibi yenilebilir. Müzekki kitabında Kalkan balığı haram değildir, her balık gibi yenilebilir.

Müzekki kitabında
"Boza haramdır." yazıyor. O boza biraz daha farklı bir boza galiba, bizim yaptığımızdan [değil.] "Boza haramdır." yazıyor.

O boza biraz daha farklı bir boza galiba, bizim yaptığımızdan [değil.]
Sarhoş etmesi muhakkak olan boza cinsleri varsa onlar [haramdır.] Mısır'da filan öyle oluyormuş. Sarhoş etmesi muhakkak olan boza cinsleri varsa onlar [haramdır.] Mısır'da filan öyle oluyormuş. İçenin kafasını tutuyormuş diyorlar, alkol olduğunu söylüyorlar. Onlar haram. İçenin kafasını tutuyormuş diyorlar, alkol olduğunu söylüyorlar. Onlar haram.

Margarinlerin içinde domuz yağı olduğu söyleniyor, doğru mu? Margarinlerin içinde domuz yağı olduğu söyleniyor, doğru mu?

O ispat edilmiş bir şey değil ama margarin yağlarının kanda erimediği, damar sertliği yaptığı, O ispat edilmiş bir şey değil ama margarin yağlarının kanda erimediği, damar sertliği yaptığı, damarlara yapıştığı; onun için akıcı yağlar kullanmak gerektiğini söylüyorlar. damarlara yapıştığı; onun için akıcı yağlar kullanmak gerektiğini söylüyorlar.

İslâm düşmanın yanında çalışan bir işçi aynı şekilde dinden çıkar mı? İslâm düşmanın yanında çalışan bir işçi aynı şekilde dinden çıkar mı?

Hani zalimin yanında giden deniliyor ya... İslâm düşmanı, Hani zalimin yanında giden deniliyor ya... İslâm düşmanı, işini İslâm'ı yıkmakta kullanıyorsa o zaman doğru olmaz. Ama iş normal bir işse, inşaat işi [vs.]işini İslâm'ı yıkmakta kullanıyorsa o zaman doğru olmaz. Ama iş normal bir işse, inşaat işi [vs.] -------------------------- sanatını icrâ etmek için [orada çalışıyor,] o zaman mahsuru yok. sanatını icrâ etmek için [orada çalışıyor,] o zaman mahsuru yok.

Çekilmiş bir insan resminin boğazının alt tarafına iki çizgi çekilirseÇekilmiş bir insan resminin boğazının alt tarafına iki çizgi çekilirse bunun karşısında namaz kılınabilir mi?Doğru mu? Değildir.bunun karşısında namaz kılınabilir mi?Doğru mu?

Değildir.
Resme karşı namaz kılmak doğru değildir. Resme karşı namaz kılmak doğru değildir. Çizgi de çekse değişmez. İthal et yiyebilir miyim? Çizgi de çekse değişmez.

İthal et yiyebilir miyim?

Mâlum, etin müslümanlar tarafından yenilebilmesi için bir kere hayvanın Mâlum, etin müslümanlar tarafından yenilebilmesi için bir kere hayvanın haram bir hayvan olmaması lazım. Şeriatimizin yasak ettiği bir şey olmaması lazım. haram bir hayvan olmaması lazım. Şeriatimizin yasak ettiği bir şey olmaması lazım. İkincisi, kesiliş şeklinin İslâmî olması lazım. Çünkü eti esas itibariyle haram olmayan bir hayvan İkincisi, kesiliş şeklinin İslâmî olması lazım. Çünkü eti esas itibariyle haram olmayan bir hayvan bile kesilmeden ölürse eti yine yenmez, haram olur. Boğazlanırsa, boynuna dolanırsa yine haram olur,bile kesilmeden ölürse eti yine yenmez, haram olur. Boğazlanırsa, boynuna dolanırsa yine haram olur, yenmez. Kesim şekli, öldürülme şekli önemlidir. Bıçakla kanının akıtılarak kesilmesi lazım.yenmez. Kesim şekli, öldürülme şekli önemlidir. Bıçakla kanının akıtılarak kesilmesi lazım. O kesim şekli öyle olduğu takdirde yenilebilir, öyle olmadığı takdirde yenilemez kardeşlerim. O kesim şekli öyle olduğu takdirde yenilebilir, öyle olmadığı takdirde yenilemez kardeşlerim.

Allah cümlenizden razı olsun. el-Fâtiha. Allah cümlenizden razı olsun.

el-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2